1. A. L. R. Bunlar (bu harfler/rakamlar), hikmet sahibi Kitab’ın mucizeleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Kendilerinden bir adama: "İnsanları uyar ve gerçeği onaylayanlara Rab’leri katında önemli bir yere sahip olduklarını müjdele" diye vahyetmemiz halka garip mi geliyor? İnkârcılar, "Bu, apaçık bir büyücüdür" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra tüm otoriteyi kuran Efendiniz (sahibiniz) ALLAH’tır. Her işi yönetir. İzni olmadan hiç kimse aracılık (şefaat) edemez. Efendiniz ALLAH budur, O’na hizmet edin. Öğüt almaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Hepinizin dönüşü O’nadır. Bu, ALLAH’ın verdiği gerçek sözdür. O, yaratılışı başlatır ve sonra tekrarlar; böylece Gerçeği onaylayıp erdemli işler yapanları adaletle ödüllendirir. Kâfirlere ise, inkârlarından ötürü sıcak bir içecek ve acı bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. O, güneşi bir ışık kaynağı, ayı da bir ışık yaptı. Yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona evreler düzenleyip belirledi. ALLAH bunları ancak bir gerçek için yaratmıştır. Bilen bir topluma ayetleri böyle açıklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Gecenin gündüzle yer değiştirmesinde ve ALLAH’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde erdemli bir toplum için deliller ve ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatını sevip ona bağlananlar ve ayetlerimizden gafil olanlar… Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. İşte onların yeri, kazandıklarından ötürü ateştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Gerçeği onaylayıp erdemli işler yapanlara gelince, Rab’leri gerçeği onaylamalarından dolayı onları doğruya iletir. Nimet bahçelerinde ayaklarının altından ırmaklar akar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Oradaki duaları: "Tanrımız, sen yücesin," oradaki selamlaşmaları: "Selam" ve dualarının sonu da: "Evrenlerin Rabbi ALLAH’a övgüler olsun" dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. İnsanların iyiliği acele istemeleri gibi, ALLAH da onlara azabı acele verse idi, süreleri bitirilmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde şaşkın durumda bırakırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. İnsana bir zarar dokundu mu, yanı üzerine yatarken veya ayaktayken veya oturmuşken bizi çağırır. Ona zarar veren şeyi kendisinden giderdik mi, sanki kendisine dokunan o zarardan dolayı bizi hiç çağırmamış gibi davranır. Sınırı aşanlara, yaptıkları işler işte böyle süslü gösterilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Sizden önceki nice nesilleri, zulmettikleri zaman yok etmişizdir. Elçileri kendilerine açık delillerle gitmişlerdi, ancak onlar onaylamayı reddetmişlerdi. Suçlu toplumları böyle cezalandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Sonra, ne yapacağınızı görmek için onların yerine sizi yeryüzüne vâris kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!" derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahyedilene uyarım. Efendime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. De ki: "ALLAH dileseydi onu size okuyamazdım ve sizin de ondan haberiniz olmazdı. Bundan önce bir ömür boyu aranızda yaşadım. Anlamaz mısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. ALLAH’a yalan uydurup iftira eden veya mucize ve ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Suçlular başaramaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. ALLAH’ı bırakıp, kendilerine ne zarar ne de yarar veremeyenlere hizmet ediyorlar ve "Bunlar, ALLAH yanında bize şefaat edecekler" diyorlar. De ki: "ALLAH’ın göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi O’na bildiriyorsunuz? O çok yücedir, ortak koştuklarınızdan uzaktır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. İnsanlar bir tek toplumdu; sonra anlaşmazlığa düştüler. Efendinin vermiş olduğu bir sözü olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilecekti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. "O’na Efendisinden bir mucize indirilmeli değil mi" diyorlar. De ki: "Gizemler ALLAH’ın yanındadır; öyleyse bekleyin, ben de sizinle birlikte beklemekteyim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Kendilerine dokunan bir sıkıntıdan sonra insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, ayet ve mucizelerimize karşı hemen bir plan düzenlerler. De ki: "Plan yapmada ALLAH daha hızlıdır. Elçilerimiz, düzenlediğiniz tüm planları kaydetmektedir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Sizi karada ve denizde yürüten O’dur. Gemidesiniz… Bir meltemle yolcuları alıp götürdüğü zaman gemiden memnundurlar. Aniden şiddetli bir fırtınaya yakalanırlar. Her yönden gelen dalgaların arasında tümüyle kuşatıldıklarını sandıkları an, dini sadece ALLAH’a ait kılarak, "Bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden olacağız" diye yalvarırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Onları kurtarınca da yeryüzünde haksız yere taşkınlık yapmaya başlarlar. Ey insanlar, taşkınlığınız kendinize karşıdır. Dünya hayatının geçici zevkine düşkünsünüz; hâlbuki dönüşünüz bizedir ve yapmış olduğunuz her şeyi size haber veririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Dünya hayatı, tıpkı şu örnek gibidir; gökten indirdiğimiz su insanların ve hayvanların yediği bitkilerin yapısına karışır. Bu durum, yeryüzünün süslenip bezendiği ve halkının da artık doğaya egemen olduklarını sandıkları ana kadar sürer. Nihayet geceleyin veya gündüzün ona emrimiz gelir. Sanki bir önceki gün hiçbir şeye sahip değilmiş gibi onu kökünden biçilmiş bir duruma sokarız. Düşünen bir toplum için ayetleri böyle açıklarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. ALLAH barış yurduna çağırır ve dilediğini doğru bir yola iletir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Güzel davrananlara daha fazlası vardır. Yüzlerini ne bir yoksunluk ne de bir aşağılanma duygusu kaplar. Onlar bahçe halkıdır. Orada ebedî kalıcıdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Kötülük ve günah kazananlara ise kötülüğünün aynısıyla karşılık verilir. Yüzlerini bir aşağılanma duygusu kaplar. ALLAH’tan başka bir koruyucuları yoktur. Yüzleri sanki karanlık geceden bir parçayla bürünmüştür. Onlar ateş halkıdır; onlar orada ebedî kalacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Onları bir araya topladığımız gün, ortak koşanlara; "Siz ve ortaklarınız haydi yerinize!" diyerek birbirlerinden ayırırız. Ortakları ise: "Siz bize hizmet etmiyordunuz" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. "Bizimle sizin aranızda ALLAH tanıktır ki, biz sizin hizmet etmenizden habersizdik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. İşte orada her can, geçmişte yapmış olduğunu bulur. Gerçek Mevla’ları olan ALLAH’a döndürülürler. Uydurdukları ise kendilerinden uzaklaşıp kaybolur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. De ki: "Size gökten ve yerden kim rızık veriyor? İşitme ve görme duyularınızı kim kontrol ediyor? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? Tüm işleri kim yönetiyor?" "ALLAH" diyecekler. De ki: "Öyleyse neden erdemli davranmıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. İşte Gerçek Efendiniz ALLAH budur. Öyleyse gerçeği terk ettikten sonra sapıklıktan başka ne kalır? Nasıl da çevriliyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Yoldan çıkmış olanların onaylamayacağına dair Efendinin sözü işte böyle gerçekleşir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. De ki: "Ortaklarınızdan hangisi yaratmayı başlatıp tekrarlayabilir?" De ki: "ALLAH yaratmayı başlatır ve onu tekrarlar. Nasıl da çevriliyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. De ki "Ortaklarınızdan hangisi gerçeğe ulaştırabilir?" De ki: "ALLAH gerçeğe ulaştırır. Gerçeğe ulaştıran mı uyulmaya daha yaraşır, yoksa gerçeğe ulaştırılmadıkça gerçeği bulamayan mı? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Onların çoğu, ancak zanna uyarlar. Zan ise gerçeğin yerini tutamaz. ALLAH onların yaptıklarını Bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Bu Kuran, ALLAH’tan başkası tarafından düzenlenen bir kitap değildir. Ancak kendisinden öncekileri onaylayan ve yasaların (kitap) detaylı bir açıklamasıdır. Bunda kuşkunuz olmasın; evrenlerin Efendisindendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Doğru sözlüler iseniz, buna benzer bir sure getirin ve ALLAH’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Hayır, onlar bilgisini kavramadan ve asıl anlamına ulaşmadan onu yalanladılar. Kendilerinden öncekiler de böyle yalanladı. Zalimlerin sonuna dikkatle bak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Onlardan kimi bunu onaylar, kimi de onaylamaz. Efendin bozgunculuk yapanları daha iyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Seni yalanlarlarsa de ki: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız ise size! Siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Onlardan seni dinleyenler de var; akıllarını kullanmayan sağırlara sen mi işittireceksin? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Onlardan sana bakanlar da var; görüşü olmayan körleri sen mi doğruya ileteceksin? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. ALLAH insanlara hiç zulmetmez; ancak insanlar kendi kendilerine zulmederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Onları topladığımız gün, sanki gündüzden bir an kadar kalmışlar gibi birbirlerini tanırlar. ALLAH ile karşılaşmayı yalanlayanlar kaybedenlerdir. Doğruyu da bulmamışlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Onlara söz verdiklerimizin bir kısmını sana göstersek de veya canını alsak da, onların son dönüş yeri bizedir. Sonra ALLAH onların yaptıkları her şeye de tanıktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Her bir toplum için bir elçi vardır. Elçileri geldiği zaman adaletle yargılanırlar ve hiç zulmedilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. "Bu söz ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. De ki: "ALLAH’ın dilemesi dışında, ben kendime dahi ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim. Her toplumun bir süresi vardır. Süreleri bitince ne bir an geciktirilir ne de öne alınırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. De ki: "O’nun azabı ister gece veya gündüz gelsin, ama neden suçlular o konuda acele içindedirler?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. "Gerçekleştikten sonra mı onu onaylayacaksınız? Öyleyse neden onu şimdi çabuk isteyip duruyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Sonra zulmedenlere: "Ebedî azabı tadın" denir, "Kazandığınızdan başka bir karşılık mı bekliyordunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. "Bu sahiden doğru mudur?" diye senden haber bekliyorlar. De ki: "Elbette, Efendime andolsun o gerçektir ve siz onu engelleyemezsiniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Zulmetmiş bir can yeryüzündeki her şeye sahip olsa, onu fidye olarak vermek isteyecektir. Azabı gördüklerinde derin pişmanlık duyacaklar. Adaletle yargılanacaklar ve onlara zulmedilmeyecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Göklerde ve yerde olanlar elbette ALLAH’ındır. ALLAH’ın sözü tamamıyla gerçektir; fakat onların çoğu bilmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. O diriltir ve öldürür. O’na döndürüleceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Ey halk, Efendinizden size bir öğüt, gönülleri sıkan her şeye karşı bir şifa, gerçeği onaylayanlara bir yol gösterici ve bir rahmet gelmiş bulunuyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. De ki: "Sadece, ALLAH’ın lütfu ve rahmetiyle sevinsinler. Bu, topladıkları her şeyden daha hayırlıdır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. De ki: "ALLAH’ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki: "ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH’a iftira mı ediyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. ALLAH adına yalan uyduranlar diriliş gününü düşünmezler mi? ALLAH insanlara karşı bol lütuf sahibidir; ancak onların çoğu şükretmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Ne durumda bulunursanız bulunun, Kuran’dan ne okursanız okuyun, hangi işi yaparsanız yapın, siz onlarla uğraşırken biz mutlaka size tanık oluruz. Göklerde ve yerde bulunan bir atom ağırlığı bile Efendinin kontrolünün dışına çıkamaz. Atomdan da küçük olsun büyük olsun, her şey apaçık bir kitapta kayıtlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. ALLAH’ın dostları için ne bir korku vardır, ne de üzülürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Onlar ki, gerçeği onayladılar ve erdemli davrandılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Dünya hayatında da ahirette de mutluluk onlarındır. ALLAH’ın verdiği sözler (kelimat) değişmez. İşte bu, en büyük zaferdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Sözleri seni üzmesin. Üstünlük tümüyle ALLAH’a aittir. O İşitendir, Bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Göklerde ve yerde ne varsa ALLAH’ındır. ALLAH’tan başkalarına yalvaranlar aslında koştukları ortakları izlememektedirler. Onlar sadece tahmin yürütüyorlar ve sadece saçmalıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. O ki geceyi sizin dinlenmeniz için elverişli, gündüzü de aydınlık kıldı. Dinleyen bir topluluk için bunda deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. "ALLAH çocuk edindi!" dediler. O bundan çok yücedir. O, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Sizin bu konuda hiçbir kanıtınız yoktur. ALLAH hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. De ki: "ALLAH hakkında yalan uyduranlar başarıya ulaşamazlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Dünyada paylarını alırlar, sonra dönüşleri bizedir. Sonra da inkârlarından ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Onlara Nuh’un tarihini anlat. Halkına şunları demişti: "Ey halkım, durumum ve ALLAH’ın ayetlerini hatırlatmam size ağır geldiyse, ben ALLAH’a güveniyorum. Ortaklarınız ve liderlerinizle birlikte toplanın, pişman olmayacağınız son kararınızı alın ve bekletmeden bana karşı uygulayın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. "Yüz çevirirseniz, hâlbuki ben sizden herhangi bir ücret istememiştim. Benim ücretim ancak ALLAH’ın üzerinedir. Müslümanlardan olmakla emredildim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Onu yalanladılar. Bunun üzerine onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Onları yöneticiler yaptık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Uyarılanların akıbetine dikkat et. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Sonra onun ardından, elçiler gönderdik, halklarına apaçık deliller getirdiler. Geçmişte yalanlamış bulundukları gerçekleri onaylayacak değillerdi. Azgınların kalplerini böyle damgalarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Sonra onların ardından Musa ve Harun’u Firavuna ve konseyine mucizelerimizle gönderdik. Fakat büyüklük tasladılar ve suçlu bir topluluk oldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Tarafımızdan kendilerine gerçek gelince, "Bu apaçık bir büyüdür" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Musa, "Size gelen gerçeği böyle mi nitelendiriyorsunuz? Bu bir büyü müdür? Oysa büyücüler başarıya ulaşamaz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Dediler: "Sen, yeryüzünde büyüklük ikinize kalsın diye, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyden bizi çevirmek için mi bize geldin? Biz sizi asla onaylamayız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Firavun, "Tüm uzman büyücüleri bana getirin!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Büyücüler gelince, Musa onlara, "Ne atacaksanız atın!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Onlar atınca, Musa: "Sizin bu getirdiğiniz bir büyüdür. ALLAH elbette onu boşa çıkaracaktır. ALLAH bozguncuların işlerini düzeltmez" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. ALLAH sözleriyle hakkı gerçekleştirir. Suçlular hoşlanmasa da… Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Firavun ve erkanının işkence ve baskısından korktukları için Musa’yı, halkından ancak bir kaç kişi onayladı. Firavun, yeryüzünde haddi çok aşan bir zorba idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Musa: "Ey halkım, eğer gerçekten ALLAH’ı onaylamış ve O’na teslim olmuş iseniz O’na güvenin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Dediler ki: "ALLAH’a güvendik. Efendimiz, bizi zalim halkın baskısına maruz bırakma." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. "Rahmetinle bizi inkârcı halktan kurtar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Musa’ya ve kardeşine: "Halkınız için Mısır’da evler hazırlayın. Evlerinizi odak noktası yapın ve namazı gözetin. Gerçeği onaylayanları müjdeleyin" diye vahyettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Musa dedi ki: "Efendimiz, sen Firavun ve konseyine dünya hayatında lüks ve mal verdin. Efendimiz, senin yolundan saptırsınlar diye mi? Efendimiz, onların mallarını silip süpür ve acı azabı görünceye kadar gerçeği onaylamasınlar diye kalplerini katılaştır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Dedi ki: "İkinizin duası kabul edilmiştir. Doğru olun ve bilmeyenlerin yolunu izlemeyin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun ve ordusu ise küstahça ve düşmanca arkalarına düştü. Boğulmak üzereyken, "İsrailoğullarının onayladığından başka tanrı olmadığını onayladım, ben Müslümanım" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. "Çok geç! Daha önce başkaldırmış ve bozgunculardan olmuştun." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. "Senden sonraki kuşaklara ibret olman için bugün senin cesedini koruyacağız. Ne var ki insanların çoğunluğu işaretlerimizden habersizdirler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. İsrailoğullarına onurlu bir yer bağışladık ve onlara güzel rızıklar verdik. Fakat, kendilerine ilim geldikten sonra ayrılığa düştüler. Efendin, diriliş günü, ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Sana indirdiğimiz hakkında bir kuşkun varsa, kitabı önceden okumuş olanlara sor. Sana Efendinden gerçek gelmiş bulunuyor. Şüphecilerden olma. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Sakın, ALLAH’ın ayetlerini yalanlayanlardan olma. Yoksa kaybedenlerden olursun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Efendinin kararıyla mahkûm edilenler gerçeği onaylamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Acı azabı görünceye kadar onlara her çeşit mucize gelse bile... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Gerçeği onaylaması kendine yarar vermeyen bir toplum olsaydı bile Yunus halkı onun istisnası olurdu. Gerçeği onayladıkları zaman, bu dünya hayatındaki aşağılayıcı azabı kendilerinden kaldırdık. Bir süreye kadar onları nimetlerle yaşattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Efendin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi gerçeği onaylardı. Öyleyse, sen mi halkı onaylamaları için zorlayacaksın? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Hiçbir kişi ALLAH’ın izni olmadan gerçeği onaylayamaz ve O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkûm eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. De ki: "Göklerde ve yerde neler var, bir bakın! Gerçeği onaylamayan bir topluma deliller ve uyarılar kâr etmez." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Kendilerinden öncekilerin yaşadığı günlerin bir benzerini mi bekliyorlar? De ki: "Bekleyin, ben de sizinle birlikte beklemekteyim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Sonunda elçilerimizi ve gerçeği onaylayanları kurtarırız. Evet, gerçeği onaylayanları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. De ki: "Ey halk, dinimden bir kuşku duyuyorsanız, bilesiniz ki, sizin ALLAH’tan başka hizmet ettiğiniz kimselere hizmet etmem. Ben yalnızca, sizin canınızı alan ALLAH’a hizmet ederim. Gerçeği onaylayanlardan olmakla emredildim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Ve: "Tektanrıcı olarak dine yönel; ortak koşanlardan olma." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. "ALLAH’ı bırakıp, sana yarar ve zarar veremeyenleri çağırma. Böyle yaparsan o zaman zalimlerden olursun." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. ALLAH sana bir zarar dokundurursa O’ndan başka onu ortadan kaldıracak yoktur. Senin için bir iyilik dilerse de, O’nun lütfunu geri çevirecek yoktur. Kullarından dilediğine bunu verir. O, Bağışlayandır, Rahimdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. De ki: "Ey halk, Efendinizden size gerçek gelmiş bulunuyor. Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur, kim de saparsa kendi zararına sapar. Ben sizden sorumlu değilim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Sana vahyedileni izle; ALLAH hüküm verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster