قَالُوا إِنْ يَسْرِقْ فَقَدْ سَرَقَ أَخٌ لَهُ مِنْ قَبْلُ ۚ فَأَسَرَّهَا يُوسُفُ فِي نَفْسِهِ وَلَمْ يُبْدِهَا لَهُمْ ۚ قَالَ أَنْتُمْ شَرٌّ مَكَانًا ۖ وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا تَصِفُونَ
Kalu iy yesrık fe kad seraka ehul lehu min kabl fe eserraha yusüfü fı nefsihı ve lem yübdiha lehüm kale entüm şerrum mekana vallahü a’lemü bima tesıfun
Kelime
Anlamı
Kökü
قَالُوا
dediler ki
إِنْ
eğer
يَسْرِقْ
çaldıysa
فَقَدْ
elbette
سَرَقَ
çalmıştı
أَخٌ
kardeşi de
لَهُ
onun
مِنْ
قَبْلُ
bundan önce
فَأَسَرَّهَا
bunu sakladı
يُوسُفُ
Yusuf
فِي
نَفْسِهِ
içinde
وَلَمْ
يُبْدِهَا
açmadı
لَهُمْ
onlara
قَالَ
dedi
أَنْتُمْ
siz
شَرٌّ
fena
مَكَانًا
durumdasınız
وَاللَّهُ
ve Allah
أَعْلَمُ
çok iyi biliyor
بِمَا
(içyüzünü)
تَصِفُونَ
anlattığınızın

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Bu dediler, hırsızlık ettiyse daha önce bir kardeşi de hırsızlık etmişti. Yûsuf, bunu gizledi onlardan ve kendi kendine dedi ki: Sizin durumunuz daha kötü, anlattığınız şeyi Allah daha iyi bilir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Siz kötü bir durum içindesiniz; Allah bu anlattıklarınızı çok daha iyi bilir" dedi.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Kardeşleri) dediler ki: "Eğer o çaldıysa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (Kendi kendine) dedi ki: Siz daha kötü durumdasınız! Allah, sizin anlattığınızı çok iyi bilir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (Kardeşler) dediler ki: "Eğer o çaldı ise, daha önce onun kardeşi de çalmıştı!"... Yusuf bu (iftirayı) içine attı ve onlara bunu hiç belli etmedi: "Şimdi siz çok kötü bir konumdasınız... Kimi neyle tanımladığınızın içyüzünü Allâh daha iyi bilir" dedi.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Siz daha kötü bir konumdasınız. Allah sizin anlattığınız şeyin aslını daha iyi bilmektedir’ dedi.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Dediler ki: "Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden): "Siz daha kötü bir konumdasınız" dedi. "Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Onlar dediler ki: Eğer o (Bünyamin) çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun bir kardeşi de (Yûsuf) çalmıştı. Bu sözlerini, Yûsuf, içinde gizledi; kendilerine onun esasını açıklamadı, içinden de ki, siz daha kötü mevkidesiniz (çünkü babamdan beni aşırmıştınız). Allah, isnad ettiğiniz şeyleri çok iyi bilendir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı” dediler. Yûsuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. Yûsuf içinden, “Çok kötü durumdasınız ve Allah anlattığınızı daha iyi bilir” dedi.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    «almissa, daha once kardesi de calmisti» dediler. Yusuf bunu icinde sakladi, onlara acmadi. Icinden, «Durumunuz pek kotudur; anlattiginizi Allah daha iyi bilir» dedi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    O hırsızlık etmişse, daha önce onun kardeşi de hırsızlık etmişti, diye mırıldandılar. Yûsuf bu sözü içinde tuttu, onlara (bir şey) açmadı ve içinden, «siz kötü bir tutum içindesiniz. Allah bu anlattıklarınızı çok daha iyi bilir» diye geçirdi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Yusuf`un kardeşleri) dediler ki: “Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.” Yusuf, bunu içinde sakladı ve onlara belli etmedi. İçinden: “Asıl kötü durumda olan sizsiniz. İleri sürdüğünüz iddiaların içyüzünü Allah çok daha iyi bilmektedir” dedi.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Dediler ki: "Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı." Yûsuf, bunu içinde sakladı ve onlara belli etmedi. İçinden, "Siz kötü bir durumdasınız; anlattığınızı Allah çok daha iyi biliyor" dedi.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Kardeşleri) dediler ki: «Eğer o çaldıysa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.» Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (Kendi kendine) dedi ki: Siz daha kötü durumdasınız! Allah, sizin anlattığınızı çok iyi bilir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "O çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı" dediler. Yusuf onlara belli etmeden: "Siz gerçekten kötüsünüz. ALLAH anlattığınızın içyüzünü bilir" diye söylendi.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Dediler ki: «Eğer o çalmışsa, daha önce bunun kardeşi de çalmıştı». O vakit Yusuf bunu içine attı, onlara hiç belli etmeden: «Siz çok fena bir mevkidesiniz, ne sıfat verdiğinizi Allah çok iyi biliyor» dedi.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Yakub’un oğulları; «Bu kardeşimiz hırsızlık yaptı ise daha önce de onun öz kardeşi hırsızlık yapmıştı» dediler. Yusuf kardeşlerinin bu iftirasını duymazlıktan geldi, onu yüzlerine vurmadı. İçinden «Asıl kötü durumda olan sizlersiniz, Allah sizin uydurma sözlerinizin içyüzünü herkesten iyi bilir» dedi.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Dediler ki: "Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden): "Siz daha kötü bir konumdasınız" dedi: "Sizin düzmekte olduklarınızı Tanrı daha iyi bilir."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Dediler ki: "Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı ve dedi ki: "Siz daha kötü bir konumdasınız. Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Dediler: «Eğer o çalmış bulunuyorsa onun daha evvel bir kardeşi de çalmışdı»! O vakit Yuusuf bu (sözü) içinde gizledi, bu (nun hakıykatını) onlara açıklamadı. (Kendi kendine) dedi ki «Sizin durumunuz daha kötüdür. Allah sizin anlatmakta olduğunuzun mâhiyyetini çok iyi bilendir».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Yûsuf`un kardeşleri) dediler ki: `Eğer (o) çaldıysa, doğrusu daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.` O vakit Yûsuf, bunu içine attı ve onlara bunu belli etmedi. (İçinden:)`Siz daha kötü durumdasınız. Hâlbuki Allah, ne anlatıyorsanız en iyi bilendir` dedi.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Dediler ki: O çalmışsa, daha evvel onun bir kardeşi de çalmıştı. Yusuf bunu içinde gizledi, onlara açılmadı. Sizin durumunuz daha kötüdür. Allah sizin anlatmakta olduğunuzu en iyi bilendir, dedi.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Kardeşleri "Eğer çalmışsa, önceden onun kardeşi (Yusuf) da çalmıştı" dediler. Yusuf (onların daha önceki kendisini suçlamalarını) kendi içinde sakladı ve bu olayı kardeşlerine açıklamadı. (İçinden) "(Çaresizlikten) Düştüğünüz yer ne kötü. Allah sizin içinizden neler kurduğunuzu daha iyi bilendir" dedi.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Şöyle dediler: "Eğer o çalmışsa ondan önce onun kardeşi de çalmıştı." Fakat Yusuf onu içinde gizledi, onlara açıklamadı. (İçinden dedi ki:) "Sizin durumunuz daha fena, Allah anlattıklarınızı çok iyi bilir."

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı" dediler. Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. İçinden, "Siz daha kötü bir konumdasınız ve anlattığınızı Allah daha iyi bilir" dedi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Kral’ın kupası Bünyamin’in denginden çıkar çıkmaz öteki kardeşler:) "Eğer o çaldıysa ne ala, çünkü bir zamanlar onun kardeşi de hırsızlık yapardı!" Bu durum karşısında Yusuf, düşüncelerini onlara belli etmeksizin, kendi kendine: "Sizin durumunuz çok kötü; Allah ne söylediğinizi olduğu gibi biliyor" dedi.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    (Anne ayrı kardeşler) dediler ki: "O çalmışsa, olabilir! Doğrusu, bir zamanlar onun kardeşi de çalmıştı." Bunun üzerine Yusuf onlara belli etmeksizin kendi kendine dedi ki: "Asıl siz berbat bir konumdasınız; zira Allah söylediğiniz şeyin (gerçeğini) çok iyi biliyor."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Dediler ki: «Eğer çaldı ise onun bir kardeşi de daha evvel çalmış idi.» Yusuf da bunu nefsinde gizledi ve bunu onlara açıklamadı. Dedi ki: «Siz kötü bir durumdasınız ve Allah Teâlâ sizin vasfettiğinize pek ziyâde alîmdir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    "Çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı. " dediler. Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (İçinden): "Durumunuz pek kötüdür, ne isnad ettiğinizi Allah daha iyi bilir. " dedi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    (kardeşleri) dediler ki: "Eğer çaldıysa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı!" Yusuf, bu sözü duymamış gibi yaparak içine attı ve bunu onlara açmadı. (İçinden) dedi ki: "Siz çok daha kötü bir durumdasınız! Allah uydurduklarınızı çok iyi bilir."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Yakub’un oğulları; «Bu kardeşimiz hırsızlık yaptı ise daha önce de onun öz kardeşi hırsızlık yapmıştı» dediler. Yusuf kardeşlerinin bu iftirasını duymazlıktan geldi, onu yüzlerine vurmadı. İçinden «Asıl kötü durumda olan sizlersiniz, Allah sizin uydurma sözlerinizin içyüzünü herkesten iyi bilir» dedi.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Onlar: "Eğer o çalmışsa, zaten daha önce onun kardeşi de hırsızlık etmişti." dediler. Yusuf bu sözden duyduğu üzüntüyü içine attı ve onlara belli etmedi. İçinden de dedi ki: "Asıl kötü durumda olan sizsiniz. İleri sürdüğünüz iddiaların gerçek yönünü Allah pek iyi biliyor ya, o yeter!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    (Yûsuf’un kardeşleri) Dediler ki: "(Bu) çaldıysa bundan önce kardeşi de çalmıştı." Yûsuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (İçinden): "Siz fenâ bir durumdasınız, Allâh, sizin anlattığınızın içyüzünü çok iyi biliyor!" dedi.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    - Çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı, dediler. Yusuf bunu içinde gizledi. Onlara açmadı. İçinden, "Sizin durumunuz daha kötüdür; anlattığınızı en iyi Allah bilir" dedi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Dediler ki: «Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı.» Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden) : «Siz daha kötü bir konumdasınız» dedi. «Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Kardeşler dediler ki: "Bu çaldı ya, bundan önce de onun kardeşi çalmıştı." Yûsuf bunu içinde sakladı, onlara açıklamadı. Şöyle diyordu: "Kötü bir konumdasınız. O sizin dilinize doladığınız şeyi Allah daha iyi biliyor."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    They said: "If he steals, there was a brother of his who did steal before (him)." But these things did Joseph keep locked in his heart, revealing not the secrets to them. He (simply) said (to himself): "Ye are the worse situated; and Allah knoweth best the truth of what ye assert!"