Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “abese” fiilinden almıştır. “Abese”, “yüzünü ekşitti” demektir. Sûrede başlıca, itikat, peygamberlik, Allah’ın kudreti ve kıyamet hâlleri konu edilmektedir.
1.
(1-2) Kendisine o iki gözü kör geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
2.
(1-2) Kendisine o iki gözü kör geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
3.
(3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
4.
(3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
5.
(5-6) Ama öğüt almaya ihtiyaç duymayanı ise, sen ona yönelip ilgi duyuyorsun.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
6.
(5-6) Ama öğüt almaya ihtiyaç duymayanı ise, sen ona yönelip ilgi duyuyorsun.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
7.
Onun arınmamasından sana ne ?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
8.
(8-9-10) (Allah’tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
9.
(8-9-10) (Allah’tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
10.
(8-9-10) (Allah’tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
11.
Hayır, hayır; O (Kur’ân) elbette bir öğüttür.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
12.
Arzu eden Onu hatırlayıp öğüt alır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
13.
(13-14) O, saygı duyulan şerefli tertemiz yüce sahifelerdedir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
14.
(13-14) O, saygı duyulan şerefli tertemiz yüce sahifelerdedir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
15.
(15-16) İyilik timsâli saygıdeğer kâtiplerin elleriyle (yazılmıştır).
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
16.
(15-16) İyilik timsâli saygıdeğer kâtiplerin elleriyle (yazılmıştır).
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
17.
Kahrolası (inkarcı azgın) insan ne de nankördür!.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
18.
Allah onu hangi şeyden yaratmıştır ?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
19.
Nutfe (sperma)dan yaratmış da (en güzel biçimde) takdîr etmiştir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
20.
Sonra da (yaşayıp geçinme, anlayıp inanma) yolunu ona kolaylaştırmıştır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
21.
Sonra onu öldürüp kabre koymuştur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
22.
Sonra dilediği zaman onu diriltip kaldırır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
23.
Hayır, hayır; insan, Allah’ın buyruğunu (lâyıkıyla) yerine getirmemiştir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
24.
Bir de insan, yiyeceğine bir baksın !
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
25.
Şüphesiz ki biz suyu döker de dökeriz, (İhtiyaç nisbetinde yağmur yağdırırız).
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
26.
Sonra yeryüzünü (kabartıp) yarık yarık yaparız.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
27.
(27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
28.
(27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
29.
(27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
30.
(27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
31.
(27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
32.
Size ve davarlarınıza yararlı geçimlik olsun diye (bunları lütfederiz).
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
33.
Kulakları sağırlaştıracak o Kıyamet gürültüsü geldiğinde ;
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
34.
O gün kişi kardeşinden,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
35.
(35-36) Anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
36.
(35-36) Anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
37.
Onlardan her kişinin (o gün) kendine yetecek derdi ve meşguliyeti vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
38.
Yüzler var ki o gün ışıl ışıl ışıldar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
39.
Güler ve müjde sevincini duyar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
40.
(40-41) Yüzler de var ki o gün üzerleri tozludur; o tozu da bir karanlık sarar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
41.
(40-41) Yüzler de var ki o gün üzerleri tozludur; o tozu da bir karanlık sarar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
42.
İşte bunlar kâfirler ve tacirler (Allah’ı inkâr edenler, günah işleyip haklara tecâvüz edenler)dir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
×
klavye oklarıyla önceki/sonraki sureye geçebilirsiniz.