وَإِذْ قُلْتُمْ يَا مُوسَىٰ لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتَّىٰ نَرَى اللَّهَ جَهْرَةً فَأَخَذَتْكُمُ الصَّاعِقَةُ وَأَنْتُمْ تَنْظُرُونَ
Ve iz kultüm ya musa len nü’mine leke hatta nerallahe cehraten fe ehazetkümüs saıkatü ve entüm tenzurun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَإِذْ
ve hani
قُلْتُمْ
demiştiniz
يَا مُوسَىٰ
Musa
لَنْ
نُؤْمِنَ
inanmayız
لَكَ
sana
حَتَّىٰ
kadar
نَرَى
görünceye
اللَّهَ
Allah’ı
جَهْرَةً
açıkça
فَأَخَذَتْكُمُ
derhal sizi yakalamıştı
الصَّاعِقَةُ
yıldırım gürültüsü
وَأَنْتُمْ
siz de
تَنْظُرُونَ
bunu görüyordunuz

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Bir zamanlar yâ Mûsâ demiştiniz, Allah’ı apaçık görmedikçe inanmayız sana. Derken bakınıp duruyordunuz, bir yıldırım düşmüş de sizi yakıvermişti.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Ey Musa! Biz Allah’ı kendi gözümüzle görmedikçe sana asla inanmayacağız" dediğinizde sizi hemen bir yıldırım yakalamıştı da siz de hiçbir şeye gücü yetmez ölü gibi bakıp kalmıştınız.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Bir zamanlar: Ey Musa! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız, demiştiniz de bakıp durur olduğunuz halde hemen sizi yıldırım çarpmıştı.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "Yâ Musa, biz Allâh’ı dışarıda, açıkta görmedikçe iman etmeyiz" demiştiniz de; bunun üzerine yıldırım (varlığınızı yok eden hakikat bilgisi) çarpmıştı sizi, siz bakıp dururken!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Ey Musa! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana iman etmeyeceğiz’ demiştiniz de siz gözünüz göre göre sizi yıldırım çarpıvermişti.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Ve demiştiniz ki: "Ey Musa, biz Allah’ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız." Bunun üzerine yıldırım sizi (kendinizden) almıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Ve bir vakit: "-Ey Mûsâ biz Allah’ı aşikâre görmedikçe (senin sözüne) asla inanmıyacağız." demiştiniz. Bunun üzerine, sizi o yıldırım yakalayıverdi, bakınıp duruyordunuz.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Şu zamanı da hatırlayınız ki, siz “Ey Mûsâ! Allah`ı apaçık görünceye kadar sana asla iman etmeyeceğiz!” demiştiniz de, göre göre sizi yıldırım çarpmıştı.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    «Ya Musa! Allah’i apacik gormedikce sana inanmayacagiz» demistiniz de gozleriniz gore gore sizi yildirim carpmisti.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Ve hatırlayın ki (sizden temsilci olarak yetmiş kişi Musa ile Tûr’a çıktığınızda): «Ya Musa! Biz Allah’ı açıkça meydanda görmedikçe sana asla inanmıyacağız...» demiştiniz de yıldırım size çarpmıştı ve siz de bakıp duruyordunuz.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Bir zamanlar: “Ey Musa! Biz Allah`ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız” demiştiniz de sizi yıldırım çarpmıştı. Siz ise bakıp duruyordunuz.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Hani siz, "Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıktan açığa görmedikçe sana asla inanmayız" demiştiniz. Bunun üzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Bir zamanlar: Ey Musa! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız, demiştiniz de bakıp durur olduğunuz halde hemen sizi yıldırım çarpmıştı.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Bir zamanlar, "Ey Musa, ALLAH’ı fiziksel olarak görmedikçe onaylamayız" demiştiniz. Bakınıp dururken size yıldırım çarpmıştı.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Hani bir zamanlar «Ey Musa biz Allah’ı açıkça görmedikçe senin sözünle asla inanmayacağız.» demiştiniz de bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı ve siz de bakakalmıştınız.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Hani «Ey Musa, biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana kesinlikle iman etmeyiz» dediniz de hemen arkasından bakıp dururken sizi yıldırım çarptı

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Ve demiştiniz ki: "Ey Musa, biz Tanrı’yı apaçık (cehreten) görmedikçe sana inanmayız". Bunun üzerine yıldırım sizi almıştı / yakalamıştı / çarpmıştı (kümüssaıkatü). Ve siz bakıp duruyordunuz / bakıyordunuz (tenzurun).

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Hani siz; "Ey Musa! Allah’ı apaçık görünceye kadar sana asla inanmayız!" demiştiniz de sizi hemen bir yıldırım çarpmıştı, ki siz görüyordunuz.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Bir de hatırlayın o zamanı ki siz (Musa ile birlikde Allaha karşı özür dilemek, onun emirlerini dinlemek üzere çıkdığınız vakit) «Ey Musa, biz Allahı apâşikâr görünceye kadar sana kat’iyyen îman etmeyiz» demişdiniz de gözünüz bakıb dururken sizi o yıldırım (sayha) çarpmışdı.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Bir zaman da: `Ey Mûsâ! (Biz) Allah`ı açıkça görmedikçe aslâ sana îmân etmeyeceğiz!` demiştiniz de, siz (olup bitene hayretle) bakadururken sizi yıldırım yakalayıvermişti.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Bir de, hani siz: Ey Musa, biz Allah’ı apaşikar görünceye kadar sana inanmayacağız, demiştiniz de, bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sizde Musa ya "Açıkça Allah’ı görmedikçe sana inanmayacağız" demiştiniz de, gözünüzün önünde size yıldırım çarpmıştı.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve: "Ya Musa! Biz, Allah’ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız." demiştiniz. Sizi bunun üzerine yıldırım yakaladı. Ve siz de (bunu) görüyordunuz.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Hani bir zamanlar, "Ey Musa! Allah’ı apaçık görmedikçe sana iman etmeyeceğiz" demiştiniz de bakıp durduğunuz halde sizi yıldırım çarpmıştı.);

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve (hatırlayın) (hani), "Ey Musa, doğrusu Allah’ı kendi gözümüzle görmedikçe sana asla inanmayacağız!" dediğinizde, (işte o an) siz daha (ne oluyor diye) çevrenize bakıp dururken ceza yıldırımı sizi yakalamıştı.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Bir zaman da demiştiniz ki: Ey Musa! Allah`ı açıkça görünceye dek sana kesinlikle inanmayacağız. Ve ardından siz bön bön bakarken yıldırım çarpmışa dönmüştünüz.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve yâd ediniz ki siz: «Ya Mûsa! Sana imân etmeyiz. Allah Teâlâ’yı âşikâr sûrette görmedikçe,» demiştiniz de sizi yıldırım çarpmıştı. Siz ise bakıp duruyordunuz.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Siz de: "Ey Musa! Allah’ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız. " demiştiniz de gözleriniz göre göre yıldırım gelip sizi çarpmıştı.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Hani siz, demiştiniz ki: "Ey Musa! Allah’ı açıkça görmedikçe sana katiyen inanmayız". Bunun üzerine hemen sizi yıldırım sesi yakalayıverdi ve sizler (buna) bakıp duruyordunuz.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Hani «Ey Musa, biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana kesinlikle iman etmeyiz» dediniz de hemen arkasından bakıp dururken sizi yıldırım çarptı

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Bir zaman da: "Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana inanmayız!" dediniz. Bunun üzerine derhal sizi yıldırım çarptı, siz de bakakaldınız.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Bir zaman da: "Ey Mûsâ, biz Allâh’ı açıkça görmedikçe sana inanmayız," demiştiniz de derhal sizi yıldırım gürültüsü yakalamıştı; siz de bunu görüyordunuz.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    -Ey Musa, Allah’ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız, demiştiniz de, gözünüz bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Ve (şöyle de) demiştiniz: «Ey Musa, biz Allah’ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız.» Bunun üzerine siz bakınıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Siz şunu da söylemiştiniz: "Ey Mûsa! Biz, Allah’ı apaçık görmedikçe sana asla inanmayacağız." Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı, Ve siz bakıp duruyordunuz.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And remember ye said: "O Moses! We shall never believe in thee until we see Allah manifestly," but ye were dazed with thunder and lighting even as ye looked on.