وَجَعَلُوا لِلَّهِ مِمَّا ذَرَأَ مِنَ الْحَرْثِ وَالْأَنْعَامِ نَصِيبًا فَقَالُوا هَٰذَا لِلَّهِ بِزَعْمِهِمْ وَهَٰذَا لِشُرَكَائِنَا ۖ فَمَا كَانَ لِشُرَكَائِهِمْ فَلَا يَصِلُ إِلَى اللَّهِ ۖ وَمَا كَانَ لِلَّهِ فَهُوَ يَصِلُ إِلَىٰ شُرَكَائِهِمْ ۗ سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ
Ve cealu lillahi mimma zerae minel harsi vel en’ami nesıyben fe kalu haza lillahi bi za’mihim ve haza li şürakaina fe ma kane li şürakaihim fe la yesılü ilellah ve ma kane lillahi fe hüve yesılü ila şürakaihim sae ma yahkümun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَجَعَلُوا
ve kıldılar
لِلَّهِ
Allah’ın
مِمَّا
şeylerden
ذَرَأَ
yarattığı
مِنَ
-den
الْحَرْثِ
ekin(ler)-
وَالْأَنْعَامِ
ve hayvanlar(dan)
نَصِيبًا
bir pay
فَقَالُوا
dediler ki
هَٰذَا
bu
لِلَّهِ
Allah’ındır
بِزَعْمِهِمْ
zanlarınca
وَهَٰذَا
bu da
لِشُرَكَائِنَا
ortaklarımızındır
فَمَا
(halbuki)
كَانَ
olan
لِشُرَكَائِهِمْ
ortaklarına ait
فَلَا
يَصِلُ
ulaşmaz
إِلَى
اللَّهِ
Allah’a
وَمَا
كَانَ
olan (ise)
لِلَّهِ
Allah’a ait
فَهُوَ
o
يَصِلُ
ulaşır
إِلَىٰ
شُرَكَائِهِمْ
ortaklarına
سَاءَ
ne kötü
مَا
يَحْكُمُونَ
hüküm veriyorlar

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Allah’ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah’a bir hisse ayırıp boş düşüncelerine göre bu Allah’ın diyorlardı, bu da ortaklarımız olan putların. Putlara ait olanlar, Allah’a ulaşmıyordu ama Allah’a ait olanlar, ortaklarına, putlara kavuşuyordu, hükmettikleri şey ne de kötüydü.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Allah’la birlikte başkalarına da ilahlık yakıştıranlar, Allah’ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan Allah’a pay ayırırlar ve "Bu Allah’ındır" derler. Ne iddia haksız  şekilde "Ve bu da Allah’a ortaklar koştuğumuz varlıklar içindir" diye iddia ederler. Kendi ortakları için olan pay, Allah tarafına aktarılmaz ama, Allah’a ait olan pay, kendi ortakları tarafına aktarılabilir. Yani, fonlar arası aktarmalarda Allah zengindir, ihtiyacı yoktur diye putlarına ayrılan tarafı artırmaya çalışırlardı.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Allah’ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah’a pay ayırıp zanlarınca, bu Allah’a, bu da ortaklarımıza (putlarımıza) dediler. Ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor! Ne kötü hüküm veriyorlar?

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (O’nun) yarattığı ekinden ve hayvandan Allâh’a bir pay ayırdılar! Kendi zanlarınca şöyle dediler: "Bu Allâh’ın, bu da ortak koştuklarımızındır." (Oysa) ortak koştukları için olan Allâh’a vâsıl olmaz! (Ama) Allâh için olan, onların ortak koştuklarına ulaşır... Ne kötü hüküm veriyorlar!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Bu Allah’ın, bu da ortak koştuklarımızındır’ diyerek Allah’ın yarattığı ekinden ve hayvanlardan Allah’a pay ayırdılar. Ortak koştukları için ayırdıkları Allah’a ulaşmaz. Allah’a ayırdıkları ise işte o ortak koştuklarına ulaşır. Ne kadar da kötü hüküm veriyorlar!

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    O’nun üretip-türettiği ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca: "Bu Allah’ındır, bu da ortaklarımızındır" dediler. Kendi ortakları için olan (pay), Allah tarafına geçmez, ama Allah’a ait olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar?

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Tuttular Allah’ın yarattığı ekinden ve davardan, müşrikler, hisseler ayırdılar ve inançlarınca: "- Bu Allah’ın ve bu da Allah’a ortak koştuğumuz putların" dediler. Putlar için olan hisse çoğalsa, ondan Allah için harcamazlar. Fakat Allah için ayırdıkları hisse çoğalınca, Allah’ın ihtiyacı yoktur diye, putları yolunda harcarlar. Ne kötü hüküm vermektedirler!...

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Onlar, Allah`ın yarattığı ekin ve davar gibi şeylerden bir pay ayırırlar. Kendi zanlarınca, “Bu, Allah`ındır, bu da ortaklarımızındır” derler. Ortakları için olan Allah`a ulaşmıyor, Allah için olan ortaklarına ulaşıyordu. Bunlar ne kadar kötü hükmediyorlar!

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Kendi zanlarina gore, «Bu Allah’indir, bu da putlarimizindir» diyerek, Allah’in yarattigi hayvanlar ve ekinlerden pay ayirdilar. Putlari icin ayirdiklari Allah icin verilmez, ama Allah icin ayirdiklari putlarina verilirdi; ne kotu hukum veriyorlardÙ!

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Bir de kalkıp Allah’a, yarattığı ekin ve davarlardan bir pay ayırdılar da kendi Zanlarınca, «bu Allah için, şu da ortaklarımız (olan putlarımız) içindir» dediler. Ortakları için olanı Allah tarafına geçmezdi, (ama) Allah için olanı ortaklarına (aktarılarak) geçip ulaşırdı. Hükmettikleri şey ne kötü!

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Onlar, Allah`ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan O`na sınırlı bir pay ayırdılar. Asılsız saplantıları uyarınca: “Bu Allah`ın, bu da O`na koştuğumuz ortakların payıdır” dediler. Fakat ortakların payı Allah`a geçmezken, Allah`ın payı (Allah zengindir diye) bu ortaklara geçebiliyor. Ne kötü hüküm veriyorlar.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Allah’ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan O’na bir pay ayırdılar ve akıllarınca, "Şu, Allah için, şu da bizim ortaklarımız (putlarımız) için" dediler. Ortakları için olan Allah’ınkine eklenmiyor. Allah için olan ise ortaklarınkine ekleniyor.. Ne kötü hükmediyorlar!

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Allah’ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah’a pay ayırıp zanlarınca, bu Allah’a, bu da ortaklarımıza (putlarımıza) dediler. Ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor! Ne kötü hüküm veriyorlar?

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    ALLAH’ın ürettiği ekinlerden ve çiftlik hayvanlarından O’na bir pay ayırarak, kafalarına göre, "Bu ALLAH’ın, bu da ortaklarımızındır" dediler. Ortaklarının payı ALLAH’a ulaşmıyor; ancak ALLAH’ın payı ortaklarına ulaşıyor! Ne de kötü hüküm veriyorlar.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Allah’ın yarattığı ekin ve hayvanlardan Allah’a bir hisse ayırmakta ve kendilerince: «Bu, Allah’a ait; şu da ortaklarımıza ait» demektedirler. Ortakları için olan hisse Allah’a ulaşmamakta, fakat Allah’a ayrılan hisse ortaklarına ulaşmaktadır. Verdikleri hüküm ne kötüdür.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Onlar Allah’a, O’nun yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan sınırlı bir pay ayırdılar. Asılsız saplantıları uyarınca «Bu Allah’ın bu da O’na koştuğumuz ortakların payıdır» derler. Fakat koştukları ortakların payı Allah’a geçmezken, Allah’ın payı bu ortaklara geçebiliyor. Ne kötü hüküm veriyorlar.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    O’nun üretip türettiği ekin ve hayvanlardan Tanrı için bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca; "Bu Tanrı’nındır, bu da ortaklarımızındır" dediler. Kendi ortakları için olan (pay) Tanrı tarafına geçmez, ama Tanrı’ya ait olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar?

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    O’nun yarattığı ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırdılar da kendilerinin boş iddialarına göre: "Bu Allah’ın, bu da ortaklarımızındır!?" dediler. Ortaklarına ait olan Allah’a ulaşmıyor, Allah’a ait olan ise ortaklarına ulaşıyor. Ne kötü hüküm veriyorlar!..

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Onlar Allah için, onun yaratdığı ekin ve meyvelerle hayvanlardan, bir hisse ayırdılar da kendi boş zanlarınca «Şu Allahın, dediler, şu da ortaklarımız (olan putlar) ın. Ortaklarına âid olanlar Allaha ulaşmaz amma, Allaha âid olanlar, (evet) onlar ortaklarına gider! Hükm edegeldikleri bu şeyler ne kötüdür!

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Allah`a, (kendi) yarattığı ekinler ve en`amdan (sağmal hayvanlardan, güyâ) bir hisse (ve putlarına da bir hisse) ayırdılar da, zanlarınca: `Bu Allah`ındır, bu da (O`na şirk koştuğumuz) ortaklarımızındır!` dediler. Hâlbuki ortaklarına âid olan, Allah`a hiç ulaşmaz; Allah`a âid olana gelince, o hemen ortaklarına ulaşıyor. Ne kötü hüküm veriyorlar!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Onlar; Allah için, O’nun yarattığı ekin ve davarlardan bir pay ayırdılar ve kendi zanlarına göre; bu, Allah’ındır, bu da koştuğumuz ortaklarımızındır, dediler. Ortaklarına ait olanlar Allah’a ulaşamaz dı da, Allah’a ait olanlar ortaklarına giderdi. Ne kötüdür hükmedegeldikleri şeyler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Onlar tarlalara ektiklerinden ve sahip oldukları hayvanlardan Allah’a bir pay ayırdılar. Dediler ki " Bunlar Allah için ayırdıklarımız onların kendi kafalarına göre (rasgele) ayırdıkları bunlarda bizim Allah’a ortak koştuklarımız için ayırdıklarımız. " Ayırdıkları paylar ortak koştuklarına ait değildir. Aynı zamanda Allah için ayırdıkları da Allah’a ait olduğu halde, o Allah için ayırdıkları paylar, onları Allah’a yaklaştıracak değillerdir. Ama ayırdıkları paylar, onları ortak koştuklarına daha çok yaklaştırır. Hüküm verdikleri şey ne kadar kötüdür.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    O’nun (Allah’ın) yaratıp, çoğalttığı ekinlerden ve hayvanlardan Allah için pay ayırdılar. Ve böylece kendi zanlarınca: "Bu Allah için ve bu da ortaklarımız için." dediler. Fakat ortakları için olan; Allah’a ulaşmaz ama Allah için olan; o, onların ortaklarına ulaşır. Hükmettikleri şey ne kötü.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Kendi zanlarına göre, "Bu Allah’ındır, bu da ortaklarımızındır" diyerek, Allah’ın yarattığı hayvanlar ve ekinlerden pay ayırdılar. Ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor (öyle mi?)! Pek de kötü hüküm veriyorlar!

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Onlar, Allahın yarattığı tarlalar ile hayvanların mahsullerinden Ona bir pay ayırırlar ve "Bu Allaha aittir!" derler; yahut (haksız şekilde), "Ve bu (da), eminiz ki, Allahın uluhiyetinde pay sahibi olan varlıklar içindir!" diye iddia ederler. Ama zihinlerinde Allaha ortak saydıkları varlıklar için ayırdıkları şey, (onları) Allaha yakınlaştırmaz, Allah için ayırdıkları da (onları ancak) Allahın uluhiyetine ortak koştukları o varlıklara yakınlaştırır. Gerçekten de ne kötüdür onların yanılgıları!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Allah`ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan bir pay ayırıp, batıl inançlarına göre dediler ki: "Bu Allah`a aittir, bu da (Allah`a) koştuğumuz ortaklarımıza." Oysa ki ortakları için olan Allah`a ulaşmıyor, fakat Allah için olan ortaklarına ulaşıyordu: ne berbat muhakeme tarzları var!

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve (o müşrikler) Allah için O’nun yarattığından, ekinden ve hayvanlardan bir pay ayırdılar, sonra zûmlarınca, «Bu Allah içindir, bu da ortaklarımız (putlarımız) içindir,» dediler. Artık ortakları için olan Allah’a ulaşmaz, Allah için olan ise o ortaklarına ulaşır. Hükmeder oldukları şey ne fena!

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Allah’ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan O’na pay ayırdılar ve kendi zanlarınca: "Bu Allah’ındır, şu da O’na koştuğumuz ortaklarımızındır. " dediler. Ortakları için ayırdıkları Allah’a ulaşmıyor, fakat Allah için ayırdıkları ortaklarına ulaşıyor! Ne kötü hüküm veriyorlar?

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Onlar, Allah’ın yarattığı ekinden ve hayvanlardan, Allah’a bir pay ayırdılar ve zanlarınca: "Bu Allah’a, bu da ortaklarımıza!.." dediler. Ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmıyor. Fakat Allah için denilenlerle ortaklarının malını çoğaltıyorlar. Ne kötü hüküm veriyorlar!..

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Onlar Allah’a, O’nun yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan sınırlı bir pay ayırdılar. Asılsız saplantıları uyarınca «Bu Allah’ın bu da O’na koştuğumuz ortakların payıdır» derler. Fakat koştukları ortakların payı Allah’a geçmezken, Allah’ın payı bu ortaklara geçebiliyor. Ne kötü hüküm veriyorlar.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Allah’ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan kendilerince Allah’a bir hisse ayırdılar da kendi batıl iddialarınca: "Şu, Allah’ın" dediler, "Şu da uluhiyette ortakları olan putlarımızın."Ortakları için ayırdıkları, Allah’ın hissesine konulmaz, ama Allah’a ait olanlar ortaklarının hissesine aktarılır. Bunlar ne kötü hüküm veriyorlar!

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Allâh’ın yarattığı, ekin(ler)den ve hayvanlardan Allah’a pay ayırdılar. Zanlarınca: "Bu Allah’a, bu da ortaklarımıza" dediler. Ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmıyor, fakat Allâh için ayrılan, ortaklarına ulaşıyor. Ne kötü hüküm veriyorlar!

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Allah’ın yarattığı ekin ve hayvandan Allah’a bir hisse ayırıyorlar, akıllarınca: -Bu, Allah’ındır, bu da ortak (koştuk)larımızındır, diyorlar. Ortakları için ayırdıkları Allah’a verilmez; ama Allah için ayırdıkları ise ortak (koştuk)larına verilirdi. Ne kötü hüküm veriyorlar!

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    O’nun üretip türettiği ekin ve hayvanlardan Allah için de bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca: «Bu Allah’ındır, bu da ortaklarımızındır» dediler. Kendi ortakları için olan (pay), Allah tarafına geçmez, ama Allah’a aid olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar?

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Kendi döllendirip yaydığı ekinden ve hayvanlardan Allah’a bir pay ayırdılar da kendi zanlarınca şöyle dediler: "Bu Allah için, bu da ortaklarımız için." ortakları için olan Allah’a ulaşmaz. Ama Allah için olan, ortaklarına ulaşıyor. Ne kötü hüküm veriyorlar!

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Out of what Allah hath produced in abundance in tilth and in cattle, they assigned Him a share: they say, according to their fancies: "This is for Allah, and this" - for our "partners"! but the share of their" partners "reacheth not Allah, whilst the share of Allah reacheth their "partners" ! evil (and unjust) is their assignment!