قُلْ لَا أَجِدُ فِي مَا أُوحِيَ إِلَيَّ مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ إِلَّا أَنْ يَكُونَ مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَسْفُوحًا أَوْ لَحْمَ خِنْزِيرٍ فَإِنَّهُ رِجْسٌ أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ ۚ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
Kul la ecidü fı ma uhıye ileyye müharramen ala taımiy yat’amühu illa ey yekune meyteten ev demem mesfuhan ev lahme hınzırin fe innehu ricsün ev fiskan ühille li ğayrillahi bih fe menidturra ğayra bağıv ve la adin fe inne rabbeke ğafurur rahıym
Kelime
Anlamı
Kökü
قُلْ
de ki
لَا
أَجِدُ
bulamıyorum
فِي
مَا
şeyde
أُوحِيَ
vahyolunan
إِلَيَّ
bana
مُحَرَّمًا
bir haramlık
عَلَىٰ
üzerine
طَاعِمٍ
yemek
يَطْعَمُهُ
yiyen kimse
إِلَّا
ancak hariçtir
أَنْ
يَكُونَ
olması
مَيْتَةً
leş
أَوْ
yahut
دَمًا
kan
مَسْفُوحًا
akıtılmış
أَوْ
yahut
لَحْمَ
eti
خِنْزِيرٍ
domuz
فَإِنَّهُ
-ki şüphesiz
رِجْسٌ
pistir
أَوْ
ya da
فِسْقًا
bir fısk
أُهِلَّ
boğazlanmış
لِغَيْرِ
başkası adına
اللَّهِ
Allah’tan
بِهِ
onun
فَمَنِ
ama kim
اضْطُرَّ
çaresiz kalırsa (yiyebilir)
غَيْرَ
بَاغٍ
saldırmaksızın
وَلَا
ve
عَادٍ
sınırı aşmaksızın
فَإِنَّ
çünkü
رَبَّكَ
Rabbin
غَفُورٌ
bağışlayandır
رَحِيمٌ
esirgeyendir

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    De ki: Bana vahyedilenler arasında ölmüş hayvan etinden, dökülmüş kandan, yahut da domuz etinden başka, yiyene harâm edilen bir şey bulamıyorum ben. Şüphe yok ki domuz, pistir ve bir de Allah’tan başkası için kesilen hayvan haramdır ki bu da pek kötü bir şeydir. Ancak zorda kalana, isyan etmeyi kurmamak ve ihtiyaçtan fazla da yememek şartıyla helâldir bunlar ve hiç şüphe yoktur ki Rabbin, suçları örter, rahîmdir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    De ki, ey peygamber! "Bana vahyedilenler de leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti, ilâhî sınırı aşıp günah işleyerek, Allah’tan başkası adına boğazlanan hayvandan başka yiyecek bir kimse için, yenmesi haram olan hiçbir şey görmüyorum. Ama kişi, ölüm tehlikesi gibi bir zaruret içindeyse, aç gözlüce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan yiyebilir, bilin ki Rabbiniz acıyandır, bağışlayandır."

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    De ki: "Bana vahyolunanlar içinde yemek yiyen birine haram edilmiş (bir şey) bulamıyorum... Ancak ölü eti, akıtılmış kan, domuz eti -ki o gerçekten pistir- ve Allâh’tan gayrı adına boğazlanan bozuk inançlı eliyle olursa müstesna... Ama kim zorda kalırsa, helal saymayarak ve haddi aşmaksızın (bunlardan yiyebilir)"... Muhakkak ki senin Rabbin Ğafûr’dur, Rahıym’dir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Bana vahyedilenler arasında, leş, akıtılan kan, domuz eti -ki bu kesinlikle murdardır- ve yoldan çıkarak Allah’tan başkasının adına kesilmiş olanın dışında (bu sizin haram olduğunu ileri sürdüklerinizden) bir şey yiyene yediğinin haram olduğuna dair bir hüküm bulamıyorum. Kim çaresiz kalarak (haram kılınmış olanlardan) taşkınlık etmeden ve aşırıya gitmeden yerse (bilsin ki) Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Ey Rasûlüm) de ki: "- Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği arasında, dediğiniz gibi, haram edilmiş bir şey bulmuyorum. Yalnız haram olarak şunlar var: Ölü, yahut akıtılan kan, yahut domuz eti ki, o şüphesiz bir pistir, yahut Allah’dan başkasının adına bir fısk olarak boğazlanan. Bununla beraber her kim bunlarda çaresiz kalırsa, tecavüz etmemek ve zaruret miktarını aşmamak üzere yiyebilir. Çünkü Rabbin çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Bana vahyedilende, leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti ya da üzerinde Allah`tan başka bir ismin anıldığı günahkârca bir kurban dışında, yenmesi yasak olan hiçbir şey bulamıyorum. Ama kişi zaruret içindeyse, başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere yiyebilir. Rabbin affedicidir; merhamet sahibidir.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    De ki: «Bana vahyolunanda, les, akitilmis kan, domuz eti ki pistir ve gunah islenerek Allah’tan baskasi adina kesilen hayvandan baskasini yemenin haram olduguna dair bir emir bulamiyorum; fakat darda kalan, baskasinin payina el uzatmamak ve zaruret miktarÙnÙ a_mamak zere bunlardan da yiyebilir.» Dorusu Rabbin baÙ_lar ve merhamet eder.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    De ki: Bana vahyolunanda ölü, akıtılmış kan, domuz eti —ki o murdardır—, ilâhî sınırı aşıp günah işleyerek Allah’tan başkası adına boğazlanan hayvandan gayrisinin, yiyecek olan bir kimseye haram sayıldığıyla ilgili (bir emir, bir belge) bulamıyorum. (Bunlardan da) kim yemeğe mecbur kalırsa, (diğer darda kalana ve başkalarının hakkına) tecâvüz etmemek, (zaruret miktarını) aşmamak üzere yiyebilir. Şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    De ki: “Bana vahyedilenlerde leş, akan kan, iğrenç bir şey olan domuz eti, üzerinde Allah`tan başka bir ismin anıldığı kurban dışında yenmesi yasak olan hiçbir şey görmüyorum. Kim de çaresiz kalırsa açgözlüce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan (isteksiz olarak yerse bunda bir sakınca yoktur). Çünkü, şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    De ki: "Bana vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir." Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    De ki: "Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: (1) Leş, (2) akıtılmış kan, (3) domuzun eti –ki pistir–, (4) ALLAH’tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler." Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Efendin Bağışlayandır, Rahimdir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    De ki: «Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, veya akıtılmış kan, yahut domuz eti- ki bu gerçekten pistir- yahut Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvan olursa, bunlar haramdır. Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir)» Çünkü Rabbin çok bağışlayandır, merhamet edendir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    De ki: "Bana vahyolunanda, ölü, akıtılmış kan, domuz eti –ki pistir- ve yoldan çıkararak Allah’dan başkası adına kesilen hayvandan gayrisini yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum; fakat darda kalan başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir." Şüphesiz ki Rabb’in , Gafur’dur, Rahim’dir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Tanrı’dan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    De ki: "Bana vahyolunanlar arasında onları yiyecek olan kimseye haram kılınmış bir yiyecek bulamıyorum. Ancak ölü veya akan kan, domuz eti –ki o gerçekten de murdardır yahut Allah’tan başkası adına ses yükseltilerek kesilenler bir fısk olması müstesna. Her kim de çaresiz, haddi aşmamak ve taşkınlık etmemek üzere mecbur kalırsa muhakkak Rabbin Ğafûr’dur, Rahîm’dir."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    De ki: «Bana vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde (sizin haram dediklerinizden böyle) haram edilmiş bir şey bulmuyorum. Yalnız gerek ölü, gerek dökülen kan, gerek domuz eti — ki bu, şübhesiz bir murdardır —, yahud Allahdan başkasının adına boğazlanmış bir fısk olmak müstesnadır. (Bunlar haramdır. Bununla beraber) kim (bunlardan bir şey’i yemiye) muztar kalırsa (kendisi gibi zaruret haalindeki bir kimseye) tecâvüz etmemek ve (zaruret mıkdarını) aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü Rabbin çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    De ki: `Bana vahyolunanlar içinde bunu (bu haram dediklerinizi) yiyecek olan bir yiyici kimseye, haram kılınmış bir şey bulmuyorum; ancak (o şeyin) ölü (usûlünce kesilmeden veya avlanmadan ölen bir hayvan) veya akıtılmış kan veya domuz eti, ki o pistir, veya (kesilirken) üzerine Allah`dan başkasının adı zikredilmiş (olmakla açıkça işlenen) bir fısk olması müstesnâ. Fakat (başkasının hakkına) tecâvüz edici ve haddi (zarûret mikdârını) aşıcı olmadan, kim(ölmeyecek kadar bunlardan yemeye) mecbur kalırsa, artık (bilsin ki) şübhesiz Rabbin, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    De ki: Bana vahyolunanlar arasında; haram dediklerinizi yiyecek kişiye murdar oldukları için; ölüden, dökülen kandan, domuz etinden -ki pistirve Allah’tan başkasının adına kesildişğinden dolayı fısk olandan başka haram olan bir şey bulamıyorum. İstememek ve haddi aşmamak üzere, kim de bunlardan yemeye mecbur kalırsa; muhakkak ki Rabbın, Gafur’dur, Rahim’dir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Deki "Yemek yiyip karnını doyuracak birisi için, bana vahyolunanlar içinde, ölü eti veya akıtılmış kan veya domuz eti ki "O pisliktir", veyahut Allah dan başkası için adanmış kurban dan başka haram edilmiş, yiyecek bulamıyorum. Kim darda kalırsa, zaruretten dolayı, aşırı yememek ve haddi aşmamak şartıyla yiyebilir. " Senin Rabbin bağışlayan ve merhamet edendir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    De ki: "Bana vahyolunan şey(ler)de, yenilen yiyecek üzerinde, ölü olan veya akıtılmış kan veya domuz eti ki; o, muhakkak murdardır, veya fısk ile Allah’tan başkası için boğazlanandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum." Artık kim darda kalırsa, haddi aşması (meyletmesi) ve hakka tecavüz etmesi hariç; o taktirde, senin Rabbin muhakkak ki; Gafur’dur (mağfiret edendir) ve Rahîm (rahmet nuru gönderen) dir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    De ki: "Bana vahyolunanda; leş veya akıtılmış kan yahut pis olduğunda hiç şüphe olmayan domuz eti ya da günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Elbette haksızlık etmeksizin ve haddi aşmaksızın zorda kalan (da bilsin ki) şüphesiz bu durumda rabbin bağışlayandır, esirgeyendir."

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    De ki (ey Peygamber): "Bana vahyedilenlerde leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti, veya üzerinde Allahtan başka bir ismin anıldığı günahkarca bir kurban dışında yenmesi yasak olan hiçbir şey görmüyorum. Ama kişi zaruret içindeyse aç gözlüce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan (yemiş) ise (bilin ki) Rabbiniz çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır".

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    De ki: "Bana vahyedilenler içerisinde leş ya da akan kan veya domuz eti -ki o katıksız pistir-, yahut amacından saptırılarak Allah`tan başkası adına kesilen kurban dışında, yemek isteyen için yasak olan hiçbir şey göremiyorum. Fakat çaresiz kalan kimse, hakka tecavüz etmeden ve zaruret sınırını aşmadan (yemişse), unutma ki Rabbin tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    De ki: «Bana vahyedilmiş olan da yiyecek bir kimseye yiyeceği haram kılınmış bir taam bulamıyorum. Meğer ki ölü veya akar kan veya domuz eti ki bu şüphesiz bir murdar şeydir veyahut bir fısk ki, üzerine Allah’tan başkasının ismi zikredilerek kesilmiş bulunur, maahaza her kim muzdar kalırsa tecavüz etmeksizin ve haddi aşmaksızın (bunlardan yiyebilir).» Çünkü senin Rabbin şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    De ki: "Bana vahyedilenler arasında, yiyen bir kişinin yediği herhangi bir şeyin haram edildiğine dair bir hüküm bulamıyorum. Ancak; leş veya akıtılmış kan, veya pis olan domuz eti, veya Allah’tan başkasının adına kesildiği için fısk olan hayvanların yenmesi haramdır. Kim zaruret içinde kalırsa, haddi aşmamak ve başkasının hakkına tecavüz etmemek suretiyle (yiyebilir). Şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    De ki: "Bana vahyolunanın içinde, yiyen bir kimseye haram edilmiş bir şey bulamıyorum; ancak ölü (leş), akıtılmış kan, domuz eti; ki o, gerçekten (insanlar için sayısız zararları olan) bir pisliktirveya Allah’tan başkası adına/şerefine/onuruna, günahkârca kesilmiş olan kurban dışında." Ancak kim çaresiz kalıp da aç gözlüce saldırmamak ve sınırı aşmamak üzere yemek zorunda kalırsa, şüphesiz Rabbin; çok bağışlayandır, esirgeyendir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    "Bana vahyolunanda, ölü, akıtılmış kan, domuz eti –ki pistir- ve yoldan çıkararak Allah’dan başkası adına kesilen hayvandan gayrisini yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum; fakat darda kalan başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir." Şüphesiz ki Rabb’in , Gafur’dur, Rahim’dir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    De ki: Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizin, yemek isteyen kimseye haram kılındığını görmüyorum. Ancak leş, yahut akıtılmış kan, yahut pis olduğunda hiç şüphe olmayan domuz eti, veya Allah yolundan çıkarak Allah’tan başkası adına kesilen hayvan olursa başka (bunlar haramdır). Fakat kim çaresiz kalırsa başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere bunlardan yiyebilir. Çünkü Rabbin gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    De ki: Bana vahyolunanda, (bu harâm dediklerinizi) yiyen kimse için harâm edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, yahut akıtılmış kan, yahut domuz eti -ki pistir- ya da Alah’tan başkası adına boğazlanmış bir fısk (murdar olmuş hayvan) olursa başka (bunlar harâmdır). Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) saldırmamak ve (zorunluluk) sınırı(nı) aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir). Çünkü Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    De ki: -Bana vahyolunanlar arasında; ölü, akıtılmış kan, domuz eti ki -pistir- ve Allah’tan başkası adına, O’na bir isyan olarak kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir şey bulamıyorum. Bununla birlikte kim darda kalırsa, isyan niyeti taşımaksızın ve başkasının payına el uzatmadan (bunlardan yiyebilir.) Şüphesiz Rabbin, bağışlayandır, merhamet edendir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    De ki: «Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir) . Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah’tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Say: "I find not in the message received by me by inspiration any (meat) forbidden to be eaten by one who wishes to eat it, unless it be dead meat, or blood poured forth, or the flesh of swine,- for it is an abomination - or, what is impious, (meat) on which a name has been invoked, other than Allah´s". But (even so), if a person is forced by necessity, without wilful disobedience, nor transgressing due limits,- thy Lord is Oft-forgiving, Most Merciful.