وَلَوْ نَزَّلْنَا عَلَيْكَ كِتَابًا فِي قِرْطَاسٍ فَلَمَسُوهُ بِأَيْدِيهِمْ لَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَٰذَا إِلَّا سِحْرٌ مُبِينٌ
Ve lev nezzelna aleyke kitaben fı kırtasin fe lemessuhü bi eydıhim le kalellezıne keferu in haza illa sıhrum mübın
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلَوْ
ve eğer
نَزَّلْنَا
indirmiş olsaydık
عَلَيْكَ
sana
كِتَابًا
bir Kitap
فِي
قِرْطَاسٍ
kağıt üzerine yazılı
فَلَمَسُوهُ
onu tutsalardı
بِأَيْدِيهِمْ
elleriyle
لَقَالَ
yine derlerdi
الَّذِينَ
kimseler
كَفَرُوا
inkar eden(ler)
إِنْ
هَٰذَا
bu
إِلَّا
ancak
سِحْرٌ
bir büyüdür
مُبِينٌ
apaçık

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Sana, kâğıda yazılı bir kitap indirseydik ve ona elleriyle dokunsalardı gene de kâfir olanlar derlerdi ki: Bu, ancak apaçık bir büyü.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ey peygamber! Biz sana yazılı bir kitap göndermiş olsaydık ve ona kendi elleriyle dokunmuş olsalardı, bu Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, "Kesinlikle bu apaçık bir büyüden başkası değildir" derlerdi.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Eğer sana kâğıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkâr ediciler: Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Biz sana kâğıtta (yazılı) bir bilgi indirmiş olsaydık da, ona elleriyle dokunmuş olsalardı; o hakikat bilgisini inkâr edenler elbette yine de: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir" derlerdi.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Bu apaçık bir sihirdir’ derlerdi.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Biz kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar elleriyle dokunsalar bile, inkar edenler, tartışmasız: "Bu apaçık bir büyüden başkası değildir" derler.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Eğer sana, yapraklara yazılı bir kitap indirseydik de onlar, elleriyle onu tutmuş bulunsalardı, o küfredenler yine muhakkak (şöyle) diyeceklerdi: "- Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Eğer sana kâğıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle ona dokunmuş olsalardı, yine de o inkâra batmış olanlar, “Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir” derlerdi.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Sana Kitap’i kagitta yazili olarak indirmis olsak da, elleriyle ona dokunsalar, inkar edenler yine de, «Bu apacik bir buyudur» derlerdi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Eğer sana kâğıt üzerinde yazılı bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle ona dokunsalardı, o küfredenler yine de bu açık bir sihirden başkası değildir, derlerdi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Ey Resulüm!) Eğer sana kâğıda yazılmış bir kitap indirmiş olsaydık ve onu elleriyle tutsalardı, yine de o inkârcılar: “Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir” diyeceklerdi.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Ey Muhammed!) Eğer sana kâğıda yazılı bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle ona dokunsalardı, yine o inkâr edenler, "Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir" diyeceklerdi.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Eğer sana kâğıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkâr ediciler: Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Sana kağıt üzerine yazılı bir kitap indirseydik ve elleriyle dokunsalardı bile, inkârcılar, "Bu ancak apaçık bir büyüdür" diyeceklerdi.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Eğer sana kağıtta yazılı bir kitap indirmiş olsak da onu elleriyle tutsalardı, yine de o kâfirler: «Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir» derlerdi.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Eğer sana kağıda yazılmış, somut bir kitap indirmiş olsaydık da onu kâfirler elleri ile tutsalardı, «Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değil» diyeceklerdi.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Biz kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar elleriyle dokunsalar bile, küfredenler tartışmasız: "Bu apaçık bir büyüden başkası değildir" derler.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Biz sana kâgıt üzerinde yazılmış olarak bir kitap indirseydik ve onlar elleriyle ona dokunsalardı, küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler yine de: "Bu ancak apaçık bir sihirdir." derlerdi.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Habîbim) eğer sana kâğıd içinde (yazılı) bir kitab göndermiş olsaydık da kendileri de elleriyle onu tutmuş bulunsalardı o küfredenler yine behemehal: «Bu, apaçık bir büyüden başkası değildir» derlerdi.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hem eğer sana kâğıtta (yazılı) bir kitab indirseydik de ona elleriyle dokunsalardı, elbette o inkâr edenler (yine): `Bu, apaçık sihirden başka bir şey değildir!` der(ler)di.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Eğer sana kağıt içinde bir kitab indirmiş olsaydık da elleriyle ona dokunsalardı; yine de küfretmiş olanlar derlerdi ki: Bu, apaçık büyüden başkası değildir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Biz sana sayfalar içinde yazılı ayetler göndersek ve onlarda elleriyle ona dokunmuş olsalar, doğruları inkar edenler "Bu apaçık bir sihir" derler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve eğer sana kâğıtlarda yazılı olarak indirseydik, böylece ona elleri ile dokunsalar bile kâfir olan kimseler, mutlaka: "Bu ancak apaçık bir sihirdir." derdi.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Eğer sana kâğıda yazılı olarak bir kitap indirmiş olsaydık da ona elleriyle dokunacak olsalardı, elbette o küfre sapanlar yine, "Bu apaçık bir büyüdür" derlerdi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ama Biz, sana, (ey peygamber,) yazılı bir metin göndermiş olsaydık ve ona kendi elleriyle dokunmuş olsalardı bile hakikati inkara şartlanmış olanlar, kesinlikle, "Bu aldatmacadan başka bir şey değil!" derlerdi.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Eğer sana yazılı bir metin indirseydik ve ona elleriyle dokunmuş olsalardı dahi, inkarda direnenler ısrarla derlerdi ki: "Bu apaçık bir sihirden başka şey değildir!"

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Eğer sana kağıtta (yazılı) bir kitab indirseydik de onu eller ile yoklayacak olsalardı elbette o kâfir olanlar, yine diyeceklerdi ki bu bir sihirden başka değildir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Eğer sana Kitab’ı kağıt üzerinde yazılmış olarak indirmiş olsaydık da, elleriyle ona dokunsalar, inkâr edenler yine de: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir!" derlerdi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Ve sana, kâğıda yazılı bir kitap indirmiş olsaydık da, onu elleriyle tutsalardı, gerçekleri reddeden kimseler yine de: "Bu, apaçık sihirden başka bir şey değildir!" derlerdi.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Eğer sana kağıda yazılmış, somut bir kitap indirmiş olsaydık da onu kâfirler elleri ile tutsalardı, «Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değil» diyeceklerdi.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Eğer sana kağıda yazılı olarak bir kitap indirmiş olsaydık, kendileri de elleriyle onu tutmuş bulunsalardı o kâfirliklerinde inad eder, yine de: "Bu besbelli bir büyüden başka bir şey değil!" derlerdi.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Eğer sana kâğıt üzerine yazılı bir Kitap indirmiş olsaydık da onu elleriyle tutsalardı, yine inkâr edenler, "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir!" derlerdi.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sana, kağıtta yazılı bir kitap indirmiş olsaydık, onlar da o kitaba elleriyle dokunsalardı yine de kafir olanlar: "Bu yalnızca bir sihirdir" derlerdi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Biz Kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar ona elleriyle dokunsalar bile, küfredenler, tartışmasız: «Bu apaçık bir büyüden başkası değildir» derler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Eğer biz sana parşömen üzerine yazılı bir kitap göndermiş olsaydık, onlar da ona elleriyle dokunmuş olsalardı, o küfre batmışlar, hiç kuşkusuz şöyle deyivereceklerdi: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    If We had sent unto thee a written (message) on parchment, so that they could touch it with their hands, the Unbelievers would have been sure to say: "This is nothing but obvious magic!"