Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir. Sûre, temel konu olarak peygamberlerden, onların tevhit davası uğrunda verdikleri mücadelelerden bahsettiği için bu adı almıştır
1.
İnsanların hesapları yaklaştı; ancak onlar hâlâ bir aymazlık içinde yüz çevirmektedirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Kalpleri pervasızdır. Zalimler gizlice birbirleriyle görüştüler: "Bu adam sizin gibi bir insan değil mi? Göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Hatta, "Boş hayallerdir" "Onu o uydurmuş" ve "O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları dilediklerimizle birlikte kurtardık; aşırı gidenleri de helak ettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
O ikisinde (gökler ve yerde) ALLAH’tan başka tanrılar olsaydı ikisi de kaosa girecekti. Mutlak otoritenin sahibi ALLAH onların nitelemelerinden çok yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
O’nun dışında tanrılar mı edindiler? De ki: "Delilinizi getirin. Bu, benim çağımdakilerin de mesajıdır, benden öncekilerin de mesajıdır." Ne var ki onların çoğu gerçeği bilmediğinden yüz çevirirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Senden önce bir elçi göndermedik ki kendisine, "Benden başka tanrı yoktur; sadece Bana hizmet ediniz" diye vahyetmiş olmayalım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
O onların geçmişini ve geleceğini bilir. Onlar O’nun hoşnut olduğu kullarından başkası için şefaat etmezler. Onlar bile O’nun karşısında saygıyla titrerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Onlardan kim, "Ben O’nun yanında bir tanrıyım" derse onu cehennemle cezalandırırız; zalimleri biz böyle ödüllendiririz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
İnkar edenler, görmezler mi ki gökler ve yer bitişik durumda idi de biz onları patlattık? Ayrıca her canlıyı da sudan yarattık. Hâlâ gerçeği onaylamayacaklar mı?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Kafirler (gerçeği örtenler) seni gördüklerinde, "Tanrılarınızı diline dolayan bu mu" diye alaylarına hedef yapmaktan başka bir tepki göstermiyorlar. Rahman’ın mesajını tümüyle inkâr etmektedir onlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Nitekim, onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecektir. Ne onu geri çevirmeye güçleri yeter, ne de kendilerine süre verilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
De ki: "Sizi Rahman’dan başka kim gece ve gündüz koruyabilir?" Ama onlar, Rab’lerinin mesajından tümüyle yüz çeviriyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Yoksa onları bize karşı savunacak tanrıları mı var? Halbuki onlar kendilerine bile yardım edemezler ve biz de sahip çıkmayız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Halbuki biz onları ve atalarını yaşlanıncaya kadar nimetlendirdik. Yeryüzünün uçlarından habire eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Buna rağmen onlar mı üstün gelecek?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Diriliş günü için adalet terazileri kurarız. Kimseye hiçbir haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar bir ağırlığı bile hesaba katacağız. Biz, hesapçı olarak yeteriz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Dedi ki, "Aslında sizin Efendiniz (Sahibiniz) göklerin ve yerin Rabbidir; onları ayırarak yaratmıştır. Ben buna tanıklık edenlerdenim."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Biz onları, emrimize göre yol gösteren önderler kıldık. Onlara iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl gözetileceğini ve zekatın nasıl verileceğini vahyettik. Onlar bize hizmet edenlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Lut’a da bilgi ve bilgelik verdik. Onu, çirkin işler işleyen topluluktan kurtardık. Onlar, yoldan çıkmış kötü bir toplumdu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Davut ve Süleyman da… Bir defasında, halkın koyunlarının yayıldığı birilerinin ekini hakkında hüküm veriyorlardı. Biz onların kararına tanık olduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Süleyman’a, doğru anlama yeteneği bağışladık. Her birine bilgi ve bilgelik verdik. Davud’un emrine dağları ve kuşları verdik. Biz bunları yapmıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Biz ona cevap vererek ne sıkıntısı varsa onu giderdik. Katımızdan bir rahmet, hizmet edenlere bir hatırlatma olarak kendisine, ailesini ve onların bir mislini verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
ZanNun (yani isminde ‘Nun’ harfi bulunan Yunus) da… Protesto ederek görevini terketmişti. Kendisini kontrol edemeyeceğimizi sandı. Sonunda, (balığın karnındaki) karanlıklar içinde, "Senden başka tanrı yok. Sen yücesin. Ben yanlış davrananlardan oldum" diye yalvardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Duasını kabul ettik ve ona Yahya’yı verdik. Kendisi için karısının durumunu düzelttik. Çünkü onlar iyi işlerde yarışıyorlar ve bize hem umutluyken ve hem de korku içindeyken yalvarıyorlardı. Onlar bize saygı duyanlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Hak sözün gerçekleşmesi yaklaşmış ve kafirlerin gözleri korkudan dona kalmıştır: "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik. Biz gerçekten zalimler olduk."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
O gün göğü dosyaları dürer gibi katlar ve yaratılışın ilk durumunu nasıl başlatmışsak ona çeviririz. Üzerimize söz; biz mutlaka gerçekleştiririz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
Eğer yüz çevirirlerse De ki: "Size yeterli ölçüde bildirdim. Size söz verilen şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
De ki: "Efendim, hükmünü gerçekleştir. Sizin yakıştırdıklarınıza karşı sadece Rahman olan Efendimizden yardım istenir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster