Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Gerçek, apaçık meydana çıktıktan sonra bile bu hususta, gözleri baka baka ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle çekişmeye kalkışıyorlardı.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Herşey açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, sanki kendileri göz göre göre, ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle hak olan cihad konusunda tartışıyorlardı.
Adem UğurAdem Uğur:
Hak ortaya çıktıktan sonra sanki gözleri göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi (cihad hususunda) seninle tartışıyorlardı.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Hak apaçık ortaya çıkmışken, buna rağmen onlar bunu kabullenmiyorlardı... Sanki onlar göre göre ölüme gidiyorlardı.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Gerçek ortaya çıktıktan sonra sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi hak üzerinde seninle tartışıyorlardı.
Ali BulaçAli Bulaç:
(Herşey) Açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, sanki kendileri, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle hak konusunda tartışıp duruyorlardı.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Hak meydana çıktıktan sonra da, onlar, bu savaş hususunda, gözleri görürcesine ölüme götürülüyorlarmış gibi, seninle mücadele ediyorlardı.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
İş apaçık ortaya çıktıktan sonra bile, hak konusunda seninle çekişiyorlardı. Sanki onlar, göz göre göre ölüme sürükleniyorlardı.
Bekir SadakBekir Sadak:
Sanki goz gore gore olume surukleniyorlarmis gibi, gercek ortaya ciktiktan sonra bile seninle tartisiyorlardi,
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Hak besbelli olup ortaya çıktıktan sonra bile seninle tartışıyorlar ; sanki baka baka ölüme sürükleniyormuş gibi oluyorlardı.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Hak (yolunda savaş) ortaya çıktıktan sonra sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi (cihad hususunda) seninle tartışıyorlardı.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Gerçek apaçık ortaya çıktıktan sonra, sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi seninle o konuda tartışıyorlardı.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Hak ortaya çıktıktan sonra sanki gözleri göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi (cihad hususunda) seninle tartışıyorlardı.
Edip YükselEdip Yüksel:
Gerçek ortaya çıkmasına rağmen, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle onu tartışıyorlardı.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Ve gerçek, gün gibi açığa çıktıktan sonra bile seninle münakaşaya devam etmişlerdi; sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlardı.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onlar sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi, gerçek ortaya çıktıktan sonra seninle tartışıyorlar.
Gültekin OnanGültekin Onan:
(herşey) Açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, sanki kendileri göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle hak konusunda tartışıp duruyorlardı.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Açıkça ortaya çıktıktan sonra dahi göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi hakka dair seninle mücadele ediyorlardı.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Hak apaçık meydana çıkdıkdan sonra bile onlar bu hususda, sanki gözleri göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi, seninle mücâdele ediyorlardı.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Hak) ortaya çıktıktan (ve artık cihâd gerekli olduktan) sonra, sanki onlar (göz)göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi (netîcesindeki güzellikleri düşünmeden) o hak husûsunda seninle mücâdele ediyorlardı.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Hak, apaçık meydana çıktıktan sonra bile, sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle mücadele ediyorlardı.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
(Savaş için) Çıkmanın haklı nedenleri onlara açıklandıktan sonrada, onlar göz göre göre ölüme sevk ediliyorlarmış gibi (savaşılmaması için) seninle mücadele ediyorlar.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Onlar sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, (durum) açığa çıktıktan sonra (da) hak hususunda seninle tartışıyorlar.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, bakar oldukları halde sanki ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle hak (olan cihad) konusunda tartışıp duruyorlardı.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(bu yüzden,) hem de hak ortaya çıktıktan sonra, seninle neredeyse tartışacaklardı; sanki ölüme doğru sürüklenmişler de onu kendi gözleriyle görmüşler gibi.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
gerçek ortaya çıktıktan sonra da, sanki sen onları göz göre göre ölüme sürüyormuşsun gibi, seninle tartışmaktan geri durmadılar.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Hak tebeyyün ettikten sonra onda seninle mücadelede bulunurlar. Sanki onlar bakar oldukları halde ölüme sevkolunuyorlarmış!
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Hak apaçık ortaya çıktıktan sonra bile onlar bu hususta, sanki gözleri göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle mücadele ediyorlardı.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Gerçek apaçık ortaya çıktıktan sonra, sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi, seninle o konuda tartışıyorlardı.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onlar sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi, gerçek ortaya çıktıktan sonra seninle tartışıyorlar.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(5-6) Nitekim pek yerinde ve gerekli bir iş için Rabbin seni evinden çıkardığı zaman da, müminlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı. Gerçek apaçık meydana çıktıktan sonra bile, onlar bu hususta seninle münakaşa ediyorlardı; sanki göz göre göre ölüme sevk ediliyorlardı.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Hak ortaya çıkmış iken sanki gözleri göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi seninle tartışıyorlardı.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Gerçek ortaya çıktıktan sonra bile, bu hususta sanki ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle tartışıyorlardı.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
(Herşey) Açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, sanki kendileri, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle hak konusunda tartışıp duruyorlardı.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
İş apaçık ortaya çıktıktan sonra bile, hak konusunda seninle çekişiyorlardı. Sanki onlar gözleri baka baka ölüme sürülüyorlardı.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Disputing with thee concerning the truth after it was made manifest, as if they were being driven to death and they (actually) saw it.