1. Şüphesiz biz sana tartışmasız; (insan hak ve özgürlüklerine, evrensel hukuka uygun olarak, saldırgan güçlerin merkezini ele geçirip; anarşiye, teröre, hukuksuzluğa son verecek olan) bir fethin yolunu gösterdik/açtık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Ta ki Allah; senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı (haklı, adaletli) bir zaferle yardım etsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için, kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Ayrıca Allah; inanan erkek ve kadınları içlerinden ırmaklar akan, içinde sonsuz kalacakları cennetlere koyacak, onların günahlarını affedecektir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara; Allah’a ortak koşan erkeklere ve Allah’a ortak koşan kadınlara azap edecektir. (Müslümanlar için bekledikleri) kötülük girdabı da onların başına gelsin! Zira Allah onlara gazap etmiş onları lânetlemiş (azarlamış) ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. (Ey Muhammed!) Şüphesiz Biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Ey insanlar! Allah’a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah’ı tesbih edesiniz diye (Peygamber’i gönderdik.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Sana (doğru işlerde yardımcı olmak için) biat edenler, esas olarak yalnız Allah’a biat etmişlerdir (söz vermişlerdir). Allah’ın yardımı onların üzerinedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir ödül verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Bedevilerin (savaştan) geri bırakılanları sana; "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah’tan bizim için af dile" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: "Allah sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. (ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel geldi de, kötü zanda bulundunuz ve helâkı hak eden bir kavim oldunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Kim Allah’a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz Biz, inkârcılar için alevli bir ateş hazırladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. O, hak eden(iyi kimseler)i bağışlar, hak eden(suçlu kimseler)e de ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri bırakılanlar: "Bırakın, biz de sizinle gelelim. " diyeceklerdir. Onlar Allah’ın kelâmını değiştirmek isterler. De ki: "Siz bizim arkamıza aslâ düşemezsiniz. Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur. " Size: "Hayır! Bizi çekemiyorsunuz!" diyeceklerdir. Aksine onlar pek az anlayan kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: "Siz, güçlü kuvvetli saldırgan bir kavme karşı savaşmaya çağrılacaksınız veya onlar teslim olacaklar. Eğer itaat ederseniz (bu çağrıya uyarsanız), Allah size güzel bir ödül verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi çok acıklı bir azaba uğratır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu çok acıklı bir azaba uğratır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Şüphesiz Allah, ağaç altında sana biat ederlerken (söz verirlerken) inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara, yakın bir fetih (Hudeybiye Barış Sözleşmesini) vermiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Bir de elde edecekleri sayısız ganimetler… Allah mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Allah size, elde edeceğiniz daha birçok ganimetler vadetmiştir. Şimdilik bunu (Hudeybiye Barış Sözleşmesini) size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. (Allah böyle yaptı) ki, bunlar müminler için bir delil olsun, sizi de doğru bir yola iletsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah’ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah herşeye hakkıyla gücü yetendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Inkâr denler sizinle (Hudeybiye’de) savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Allah’ın işleyip duran kanunu (budur). Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Allah, müşriklere karşı size kesin bir zafer verdikten sonra, artık bundan böyle Mekke’nin içinde müşriklerin ellerini sizden çeken ve sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah yaptıklarınızı görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Onlar, inkâr edenler ve sizi Mescidi Haram’ı ziyaretten ve bekletilen kurbanlıkları, yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah Mekke’ye girmenize izin verirdi). Allah dileyeni rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer inananlarla inkârcılar birbirinden (Mekke’den tamamen) ayrılmış olsalardı, onlardan inkâr edenleri çok acıklı bir azaba uğratırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Hani inkâr edenler kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise Peygamberine ve inananlara huzur ve güvenini indirmiş ve onların takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) sözünü tutmalarını kolaylaştırmıştı. Zâten onlar buna lâyık ve ehil idiler. Allah herşeyi hakkıyla bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Andolsun ki Allah, Resulü’nün gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Allah dilerse, emniyet ve güven içinde, korkmadan, (kiminiz) başlarınızı tıraş etmiş ve (kiminiz) kısaltmış olarak Mescidi Haram’a (Kâbe’ye) mutlaka gireceksiniz. Fakat O, sizin bilmediğinizi bildi ve böylece (Mekke’nin fethinden) önce daha yakın bir fetih (Hayber’in fethini) nasip etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. O, peygamberini hidayet (doğru yol, doğru hayat tarzı) ve hak din ile gönderendir. O hak din (doğru hayat tarzı), bütün batıl/uydurulmuş dinlerden üstündür! Şahit olarak Allah yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Muhammed Allah’in RASÛLÜ’dür. Onunla beraber olanlar inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onları hep rükû ve secde halinde (boyunlarını bükmüş olarak) Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan belirtileri/nurları yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat’ta ve İncil’de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, tarımcıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah kendileri sebebiyle inkârcıları öfkelendirmek için, onların sağlam ve dirençli olmalarını (dik durmalarını) ister. Allah içlerinden faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara, bir bağışlama ve büyük bir ödül vadetmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster