Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
O gün zâlim, ellerini ısırıp duracak da ne olurdu diyecek, ben de Peygamberle aynı yolu tutsaydım.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
"Ah ne olurdu, Rasûl’ün göstermiş olduğu yolu tutmuş olaydım!" diyecek.
Adem UğurAdem Uğur:
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
O süreçte nefsine zulmeden (orijin benin hakikatinin gereğini yaşamamış olan) ellerini ısırıp: "Keşke Rasûl ile beraber yürüseydim" der.
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Ah keşke Peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım.
Ali BulaçAli Bulaç:
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,"
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Zalimlerden her biri (pişmanlığından) iki elini ısırdığı o günde, şöyle diyecektir: " - Ne olurdu, ben, O Peygamberle beraber bir kurtuluş yolu edineydim!...
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Âh, keşke peygamberin yolunu tutsaydım!”
Bekir SadakBekir Sadak:
(27-29) O gun, zalim kimse ellerini isirip: «Keski Peygamberle beraber bir yol tutsaydim, vay basima gelene; keski falancayi dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran’dan o saptirdi. seytan insani yalniz ve yardimcisiz birakiyor» der.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
O gün zâlim zorba, ellerini ısırıp «keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım !» diyecek.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(27-29) O gün; zalim kimse parmaklarını ısırarak: “Ne olurdu ben de peygamberle beraber bir yol tutsaydım da keşke falanı dost edinmeseydim! Yazıklar olsun bana! Andolsun ki, Kur`an bana geldikten sonra beni ondan o saptırdı. Zaten şeytan, insanı (ayarttıktan sonra) yalnız ve yardımcısız bırakır” diyecek.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: "Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım!"
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Edip YükselEdip Yüksel:
O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: "Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım."
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
O gün zalim kimse ellerini ısıracak: «Eyvah!» diyecek, «keşke Peygamberin yanında bir yol tutsaydım!»
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
O gün her zalim öfkesinden parmaklarını ısırarak şöyle der; «Keşki Peygamber’in yoldaşı olsaydım.»
Gültekin OnanGültekin Onan:
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
O gün (her) zaalim (nedametle) iki elini ısırıb: «Ne olurdu, ben o peygamberin maiyyetinde (Allaha) bir yol edineyim» diyecekdir.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
O gün zâlim kimse, ellerini ısırıp şöyle der: `Keşke ben, peygamberle berâber biryol tutsaydım!`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
O gün; zalim kimse iki elini ısırarak: Ne olurdu ben de peygamberle beraber bir yol tutsaydım, diyecektir.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
O gün inkârlarından dolayı kendilerine haksızlık yapanlar ellerini ısıracaklar ve "Keşke elçi ile beraber bir yol edinseydim. "
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve o gün, zalim ellerini ısırır: "Keşke resûlle beraber (Allah’a giden) bir yol ittihaz etseydim." der.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah! Keşke peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım!"
Muhammed EsedMuhammed Esed:
o Gün ki, (vaktiyle) haksızlığı kendisine yol edinmiş olan kişi ellerini kemirip, "Ah, n’olurdu, Rasul’ün gösterdiği yolu tutmuş olsaydım!" diyecek,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
İşte o gün haddi aşmış olan kişi, (aldanmanın pişmanlığıyla) elini ısırarak diyecek ki: "Ah n`olaydım! Keşke Rasul ile birlikte bir yol tutmuş olaydım!
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve o gün ki, zalim iki elini ısırır, der ki: «Keşke ben Peygamber ile beraber bir yol tutmuş olsa idim.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
O gün zâlimlerden her biri ellerini ısırarak: "Ne olurdu, ben de Peygamber’in maiyyetinde bir yol edineydim!" der.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
O gün zalim ellerini ısırır da der ki: "Ne olurdu ben de elçiyle beraber bir yol edinseydim.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
O gün her zalim öfkesinden parmaklarını ısırarak şöyle der; «Keşki Peygamber’in yoldaşı olsaydım.»
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(27-29) O gün zalim, parmaklarını ısırır "Eyvah! der, keşke o Peygamberle birlikte yol tutsaydım. Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur’ân’dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da) yüzüstü, yalnız bırakır."
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
O gün zâlim ellerini ısırıp: "Nolaydı, keşke ben elçiyle beraber bir yol edineydim!" der.
Şaban PirişŞaban Piriş:
O gün, zalim parmaklarını ısıracak ve şöyle diyecektir: -Ah ne olurdu, ben de Peygamber’le aynı yolu tutmuş olsaydım!
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: «Ah keşke, peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
O gün zalim, ellerini ısırarak diyecek ki: "Ne olurdu, resulle birlikte bir yol tutsaydım."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
The Day that the wrong-doer will bite at his hands, he will say, "Oh! would that I had taken a (straight) path with the Messenger!