Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Yahut ona bir defîne verilmeliydi, yahut da bir bahçesi olmalıydı da orada biten şeyleri yemeliydi ve zâlimler, siz dediler, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
"Siz olsa olsa, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!" dediler.
Adem UğurAdem Uğur:
Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yeyip (meşakkatsizce geçimini sağlayacağı) bir bahçesi olmalıydı. (Ayrıca) o zalimler (müminlere): Siz, ancak büyüye tutulmuş bir adama uymaktasınız! dediler.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
"Yahut O’na bir hazine verilmesi ya da yiyeceği özel bir bahçesi olması..." Zâlimler (birbirlerine) şöyle konuştular: "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!"
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz’ dediler.
Ali BulaçAli Bulaç:
"Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?" Zulmedenler dedi ki: "Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Yahud O’na (gökten) bir hazine bırakılıverse (de onu harcasa, geçim derdinde olmasa), yahud güzel bir bahçesi olsa da ondan yese ya!" Hem o zalimler, müminlere dediler ki: "- Siz, ancak büyülenmiş bir adama tabi oluyorsunuz."
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya meyvelerinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!” Bu zâlimler, “Sizler sırf büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediler.
Bekir SadakBekir Sadak:
(7-8) soyle dediler: «Bu ne bicim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya beslenecegi bir bahce olsaydi ya!» Bu zalimler, inananlara: «Siz sadece buyulenmis bir adama uyuyorsunuz» dediler.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
«Veya Ona bir hazine sunulsa, ya da kendisine ait bir Cennet olsa da ondan yese ya..» Bu zâlimler, (Muhammed’e inananlara): «Siz olsa olsa, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz !» dediler.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
“Ya da kendisine bir hazine verilseydi veya ürünleri ile beslenebileceği bir bahçesi olsaydı!” (Ayrıca) bu zalimler, (müminlere:) “Sizler, büyülenmiş, akli dengesi bozuk bir adamın peşinden gidiyorsunuz” dediler.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
"Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya ürününden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!" Zalimler, (inananlara): "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yeyip (meşakkatsizce geçimini sağlayacağı) bir bahçesi olmalıydı. (Ayrıca) o zalimler (müminlere): Siz, ancak büyüye tutulmuş bir adama uymaktasınız! dediler.
Edip YükselEdip Yüksel:
"Yahut kendisine bir hazine atılsaydı veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!" Hatta zalimler, "Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!" dediler.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
«Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya besleneceği bir bahçe olsaydı ya!» Bu zalimler, inananlara «Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz» dediler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Ya da kendisine bir hazine verilseydi veya ürünleri ile beslenebileceği bir bahçesi olsaydı. Bu zalimler, müminlere «Sizler, büyülenmiş, akli dengesi bozuk bir adamın peşinden gidiyorsunuz» dediler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
"Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?" Zulmedenler dedi ki: "Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş birisine (erkeğe) uyuyorsunuz."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yeyip (meşakkatsizce geçimini sağlayacağı) bir bahçesi olmalıydı. (Ayrıca) o zalimler (müminlere): Siz, ancak büyüye tutulmuş bir adama uymaktasınız! dediler.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
«Yahud ona (gökden) bir hazîne atılmalı, yahud onun, (meyvelerinden) yiyeceği bir bostanı bulunmalı değil miydi»? O zaalimler (kâfirler, mü’minlere) dedi ki: «Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına tâbi’ olmuyorsunuz»!
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
`Yâhut kendisine bir hazîne bırakılmalı, ya da ondan yiyeceği bir bahçesi olmalı(değil miydi?)` Ayrıca o zâlimler (mü`minlere): `(Siz,) ancak sihirlenmiş bir adama tâbi` oluyorsunuz` dedi.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya besleneceği bir bahçe olmalı değil miydi? O zalimler dediler ki: Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına tabi olmuyorsunuz.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
"Veyahut bu elçiye bir hazine indirilse yahut yiyip içeceği bir bahçesi olsaydı ya. " Haksızlık yapanlar insanlara "Siz sihre uğramış bir adama uyuyorsunuz" dediler.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Veya ona, (gökten) bir hazine atılsaydı (verilseydi) veya ondan (ürünlerinden) yiyeceği bir bahçesi olsaydı. Ve zalimler: "Siz ancak, sihir yapılmış (büyülenmiş) bir adama tâbî oluyorsunuz." dediler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
"Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya ondan yemekte olduğu bir bahçesi olsaydı!" Zulmedenler dedi ki: "Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uymaktasınız."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Yahut kendisine (Allah tarafından) bir hazine verilseydi, yahut (zahmetsiz) yiyip içtiği (tılsımlı) bir bahçesi olsaydı ya!" Ve bu zalimler (birbirlerine): "Eğer (Muhammed’e) uyacak olsaydınız, büyülenmiş bir adamdan başkasına (uymuş, olmazdınız)!" diyorlar.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ya da kendisine (gökten) bir hazine bırakılsaydı, veya ondan yiyip içerek (safa sürdüğü) kendisine ait bir cenneti olsaydı?" dediler. Bir de kalkıp o zalimler; "Eğer (ona) uymuş olsaydınız, sihirlenmiş bir adamdan başkasına uymamış olacaktınız" dediler.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
«Yahut O’na bir hazine indirilmeli veya O’nun için bir bostan olmalı değil mi idi ki, ondan yiyiverse idi.» Ve zalimler dedi ki: «Siz başka değil, bir büyülenmiş adama tâbi oluyorsunuz.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
"Yahut kendisine bir hazine atılmalı veya meyvelerinden yiyeceği bir bahçesi olmalı değil miydi?" O zâlimler: "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz. " dediler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Ya da kendisine bir hazine atılmalı değil mi? Ya da, onun kendisinden yiyeceği bir bahçesi olması gerekmez mi?" Ve zalimler dediler ki: "Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz."
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Ya da kendisine bir hazine verilseydi veya ürünleri ile beslenebileceği bir bahçesi olsaydı. Bu zalimler, müminlere «Sizler, büyülenmiş, akli dengesi bozuk bir adamın peşinden gidiyorsunuz» dediler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
"Yahut kendine bir hazine verilse, yahut kendisinin içinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı!" Hasılı o zalimler: "Doğrusu siz, sadece büyülenmiş bir adamın peşine düşmüşsünüz." dediler.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
"Yahut üstüne bir hazine atılmalı, yahut kendisinin ürününden yiyeceği bir bahçesi olmalı değil mi?" Ve zâlimler: "Siz başka değil, sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Veya kendisine bir hazine verilseydi, veya bir bahçesi olsaydı da oradan yeseydi .. Zalimler "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediler.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
«Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya ondan yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?» Zulmedenler dedi ki: «Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uymaktasınız.»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
"Yahut ona bir hazine gönderilmeli, yahut ürününden yediği bir bahçesi olmalı değil miydi?" O zalimler şunu da söylediler: "Sizler büyülenmiş bir adamdan başkasının ardı sıra gitmiyorsunuz."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
"Or (Why) has not a treasure been bestowed on him, or why has he (not) a garden for enjoyment?" The wicked say: "Ye follow none other than a man bewitched."