وَلَئِنْ أَذَقْنَاهُ نَعْمَاءَ بَعْدَ ضَرَّاءَ مَسَّتْهُ لَيَقُولَنَّ ذَهَبَ السَّيِّئَاتُ عَنِّي ۚ إِنَّهُ لَفَرِحٌ فَخُورٌ
Ve lein ezaknahü na’mae ba’de darrae messethü le yekulenne zehebes seyyiatü annı innehu le ferihun fe hur
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلَئِنْ
ve şayet
أَذَقْنَاهُ
ona tattırırsak
نَعْمَاءَ
bir nimet
بَعْدَ
sonra
ضَرَّاءَ
bir darlıktan
مَسَّتْهُ
kendisine dokunan
لَيَقُولَنَّ
mutlaka der
ذَهَبَ
gitti
السَّيِّئَاتُ
kötülükler
عَنِّي
benden
إِنَّهُ
şüphesiz o
لَفَرِحٌ
şımarık
فَخُورٌ
ve böbürlenendir

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Fakat ona, bir dertten, bir musîbetten sonra nîmeti tattırırsak benden bütün kötülükler gitti der. Şüphe yok ki o şımarır, böbürlenmeye övünmeye koyulur.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Yine başına gelen bir darlık ve sıkıntıdan sonra, bir bolluk bir genişlik tattıracak olursak, hemen "Musibetler yakamı bıraktı" diyerek çokca sevinir ve böbürlenir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette "Kötülükler benden gitti" der. Çünkü o (bunu derken) şımarıktır, kibirlidir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Şayet yaşadığı bir sıkıntıdan sonra ona nimet tattırsak, elbette: "(Kendi aklımla) kötülüklerden kurtuldum" der... Muhakkak ki o, sevinçli ve kendiyle övünendir!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Kötülükler artık benden gitti’ der, şımarık ve böbürlenen biri oluverir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Fakat ona dokunan bir dertten sonra, kendisine bir nimet taddırırsak, " - Doğrusu benden bütün fenalıklar gitti." der ve şüphesiz sevinir, öğünür.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, “Elbette kötülükler benden gitti” der. Çünkü o şımarıktır; kibirlidir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Basina gelen sikintidan sonra, ona bir nimet tattirirsak «Musibetler basimdan gitti» der; dogrusu o, simarip boburlenen biridir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Eğer kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra nîmet tattırsak, and olsun ki o, «sıkıntılar ve kötülükler benden ayrılıp gitti» der. Şüphesiz ki o (bu durumda) çokça sevinir ve böbürlenir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Ve Andolsun ki, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz: “Kötülükler benden gidiverdi” der. Çünkü o, şımarıktır, kibirlidir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Ama kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak mutlaka, "Kötülükler benden gitti" diyecektir. Çünkü o, şımarık ve böbürlenen biridir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette «Kötülükler benden gitti» der. Çünkü o (bunu derken) şımarıktır, kibirlidir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Kendisine dokunan zararlardan sonra ona nimetler tattırsak, "Kötülükler benden gitti" der. Bu kez sevinçlidir, kibirlidir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Ve şayet ona dokunan bir sıkıntıdan sonra bir nimet tattırırsak, «Artık benden bütün kötülükler silinip gitti.» der, mutlaka böbürlenir ve şımarır.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Eğer insanın başına gelen bir sıkıntının ardından kendisine mutluluk tattıracak olursak, kesinlikle «Kötü günler artık geride kaldı» diyecektir. İnsan gerçekten kendini beğenmiş bir şımarıktır.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir rahmet taddırsak, kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi." der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Şâyed kendisine dokunan bir derdden sonra ona ni’meti tatdırırsak andolsun diyecek ki: «Benden kötülükler (bir daha gelmemek üzere) uzaklaşıb gitdi». Çünkü o (bu anda) şımarıkdır, (halka karşı) böbürlenendir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hem muhakkak ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra ona (o insana) bir ni`met tattırsak, mutlaka: `Kötülükler benden gitti` der. Çünki o gerçekten çok şımarık, çok böbürlenen kimsedir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Şayet başına gelen bir sıkıntıdan sonra ona bir nimet tattırırsak; kötülükler başımdan gitti der, şımarır ve öğünür.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Yine, ona isabet eden bir zarardan sonra nimetleri tattırırsak "Zarar benden uzaklaştı (gitti)" diye hemen övünerek sevinir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve eğer ona darlık isabet ettikten sonra, ona ni’met tattırırsak, mutlaka: "Kötülükler benden gitti." der. Muhakkak ki o, şımarık bir övünen (böbürlenen)dir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak "Musibetler başımdan gitti" der. Doğrusu o, sevinerek şımaran ve böbürlenen biridir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Yine, başına gelen bir darlıktan, sıkıntıdan sonra bir bolluk, bir genişlik tattıracak olsak hemen "Musibetler yakamı bıraktı!" diyerek, kendinden bilir, kurumlu boş bir sevince kaptırır kendini.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Yok eğer kendisine dokunan bir sıkıntı ve darlığın ardından ona esenlik ve bolluk tattırmış olsak, hemen der ki: "kötülük(veren güç)ler benden uzaklaştı"; (ve) bir anda küstahça bir övünce kapılır.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve eğer ona isabet eden bir zahmetten sonra bir nîmet tattırırsak elbette der ki: «Benden bütün kötülükler gidiverdi.» Şüphe yok ki, O bu halde pek sevinen, çok öğünendir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırsak: "Kötülükler benden gitti. " der, şımarır ve öğünür.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Kendisine dokunan bir zarardan sonra, ona bir nimet versek/mutluluk tattırsak: "Benden kötülükler gitti" der. Çünkü o şımarıktır, böbürlenendir!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Eğer insanın başına gelen bir sıkıntının ardından kendisine mutluluk tattıracak olursak, kesinlikle «Kötü günler artık geride kaldı» diyecektir. İnsan gerçekten kendini beğenmiş bir şımarıktır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Fakat başına gelen bir dertten sonra kendisine bir nimet tattırırsak: "Artık bütün dertler ve belalar bir daha gelmemek üzere bitti gitti!" der, sevinir, övünür durur.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Ve eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir ni’met taddırsak, mutlaka: "Kötülükler benden gitti" der, sevinir, övünür.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Eğer ona, kendisine dokunan sıkıntıdan sonra nimetler verirsek şöyle söyleyecektir: -Kötülükler benden uzaklaştı. O, gerçekten şımaracak ve övünecektir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırırsak, kuşkusuz: «Kötülükler benden gidiverdi» der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Ve eğer ona, kendisine gelip çatan bir zorluk ve kederden sonra bolluk ve nimet tattırırsak, hiç kuşkusuz şöyle diyecektir: "Tüm sıkıntı ve kötülükler benden uzaklaşmıştır." Bu durumda o, bir sevinç şımarığı, bir kendini beğenmiş olur.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    But if We give him a taste of (Our) favours after adversity hath touched him, he is sure to say, "All evil has departed from me:" Behold! he falls into exultation and pride.