Medine döneminde inmiştir. 31 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “insan” kelimesinden almıştır. Aynı âyette geçen “ed-Dehr” kelimesinden dolayı Dehr sûresi diye de anılır. Dehr, zaman demektir. Sûrede başlıca, ahiret hayatıyla ilgili meseleler ve özellikle takva sahiplerinin cennette kavuşacakları çeşitli nimetler konu edilmektedir.
1.
(1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
(1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
(1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(11-12) Artık Allah, onları o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik ve bir sevinç vermiştir. Ve onları sabrettikleri için cennetle ve ipekli libasla mükâfaatlandırdı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
(11-12) Artık Allah, onları o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik ve bir sevinç vermiştir. Ve onları sabrettikleri için cennetle ve ipekli libasla mükâfaatlandırdı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
(19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
(19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
(21-22) Onların üzerlerinde ince ve kalın dîbadan yeşil esvap vardır. Ve gümüşten bilezikler ile bezetilmişlerdir ve onlara Rabbleri de gâyet temiz bir şurup içirmiştir. Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
(21-22) Onların üzerlerinde ince ve kalın dîbadan yeşil esvap vardır. Ve gümüşten bilezikler ile bezetilmişlerdir ve onlara Rabbleri de gâyet temiz bir şurup içirmiştir. Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
(23-24) Muhakkak ki Biz ancak Biz, Kur’an’ı senin üzerine vakit vakit indirdik. Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan bir günahkâra veya bir nanköre itaat etme.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
(23-24) Muhakkak ki Biz ancak Biz, Kur’an’ı senin üzerine vakit vakit indirdik. Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan bir günahkâra veya bir nanköre itaat etme.Mealleri KıyaslaSayfada Göster