Medine döneminde inmiştir. 120 âyettir. Sûre, adını 112. ve 114. âyetler deyer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca; verilen sözlerin yerine getirilmesi, İsrailoğullarının sözlerinde durmamaları, Hıristiyanların yanlış inançları, dünyaya düşkünlükleri ve yolsuzlukları, müslümanlar için bazı talimat, uyarı ve dinî hükümler konu edilmektedir.
1.
Ey insanlar! Akitlerinizi titizlikle yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helâl saymamak üzere, bundan sonra size belirtilecek olanlar dışında kalan hayvanlar, sizin için helal kılındı. Şüphesiz Allah, dilediği hükmü koyar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
Ey iman edenler! Allah’ın nişanelerine, haram aya, kurbanlık hayvanlara, gerdanlıklara ve Rablerinden lütuf ve rızâ talep ederek Beyt-i haram’ı ziyarete gelenlere hürmetsizlik etmeyin. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i haram’a sokmadıkları için bir kavme olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sevketmesin. İyilik ve takvâ üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız. Allah’tan korkun. Şüphesiz ki Allah’ın vereceği ceza çok şiddetlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Ölü, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilenler, boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, yüksekten düşerek yuvarlanarak ölmüş, başka bir hayvan tarafından boynuzlanmış, yırtıcı hayvan tarafından parçalanarak yenmiş olanlar; canları çıkmadan kestikleriniz dışında putperest sunaklarında kesilenlerle, fal oklarıyla kısmet aramanız yani piyango ile kısmetleri paylaşmanızın hepsi günahkarca davranışlar olup Allah’ın çizdiği yoldan dışarı çıkmaktır. Bugün artık gerçekleri örtbas edenler, sizin dininizi yok etmekten umudu kesmişlerdir. Onlardan korkmayın, yalnız benden korkun. Bugün size, dininizi kemale erdirdim, nimetimi üzerinize tamamladım ve size din olarak İslâm’ı verip, ondan razı oldum. Kim günaha eğiliminden değil de, hayati bir zaruret sonucu yukarıdaki yasaklananlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Size temiz ve iyi nimetler helâl kılınmıştır. Allah’ın size öğrettiği bilgiden faydalanarak eğittiğiniz av hayvanlarına gelince, onların sizin için yakaladığı herşeyi yiyin, ama üzerine Allah’ın adını anın. Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Şüphesiz ki, Allah hesabı pek çabuk görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Bugün size bütün temiz ve iyi nimetler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri, size helâldir, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. İnananlardan iffetli kadınlar ile daha önce bize de kitap verildi diyenlerin iffetli kadınları da namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere mehirlerini vermeniz şartıyla size helaldir. Allah’a inanmayı reddedene gelince, onun bütün işleri boşa gidecek; zira o ahirette de zarara uğrayanlar arasında yer alacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Ey iman edenler! Namaz kılacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi; ve başlarınıza meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer boy abdestini gerektirecek bir halde iseniz guslediniz. Eğer hasta iseniz veya seyahatte iseniz, yahut tabii ihtiyacınızı gidermişseniz veya kadınlarınızla cinsî birleşme yapmışsanız ve bu halde de su bulamamışsanız, o zaman temiz toprağa ellerinizi sürün ve onunla yüzünüzü ve kollarınızı hafifçe ovun. Allah sizi zora koşmak istemez; ama sizi tertemiz kılmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredenlerden olasınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
"Duyduk kabul ettik" dediğinizde Allah’ın sizi bununla bağladığı bu sözünüzü hatırlayın ve Allah’a verdiğiniz sözü bozmaktan sakının. Şüphesiz Allah, insanların kalplerinde olanı kesinlikle bilmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Ey iman edenler! Allah için adaletle şahitlik edenler olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın, adil davranın, bu Allah’a karşı sorumluluk bilinci duymaya en yakın olan davranıştır. Ve yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Allah iman edip, iyi ve yararlı işler yapanlara, günahlarının bağışlanacağını ve büyük bir mükâfâtın onların olacağını vad etmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Ama Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler ve mesajlarımızı yalanlayanlar var ya; işte onlar, alevli ateşin ehlidirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın, hani düşman bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Yolunuzu Allah’ın kitabı ile bulun. Mü’minler yalnızca Allah’a güvensinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Gerçek şu ki, Allah İsrailoğulları denilen Yahudilerden kesin söz almıştı. Onlardan on iki kişiyi görevlendirip göndermiştik. Allah onlara "Ben sizinle beraberim" eğer, namazlarınızda dikkatli ve daim olur, karşılıksız yardım olan zekâtı verirseniz, benim peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz ve Allah’a güzel bir borç verirseniz, kusur ve günahlarınızı elbette silerim ve sizi içinden ırmakların aktığı cennetlere koyarım. Ama bundan sonra kim Allah’tan gelen gerçekleri örtbas ederse, doğru yoldan kesinlikle sapmış olacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Daha sonra verdikleri sözü bozmaları sebebiyle onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık; öyle ki şimdi onlar vahyedilmiş sözleri, asıl bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar ve onlar akıllarından çıkarmamaları emredilen şeylerin çoğunu unutmuşlardır. İçlerinden pek azı müstesna, onlardan devamlı hainlik görürsün. Ama onları bağışla, yaptıklarını affet ve aldırma şüphe yok ki, Allah iyilik yapanları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Ve aynı şekilde, biz nesârâyız diyen Hıristiyanlardan da kesin bir söz almıştık; ama onlar da, akıllarından çıkarmamaları gereken şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Bu nedenle, onlar arasında kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Zamanı gelince Allah onlara neler işlediklerini açıkça gösterecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Ey bize de kitap verildi diyenler! Kitaptan gizleyip durduğunuzun çoğunu size açıkca anlatan ve birçok şeyi de dile getirmeyen elçimiz gelmiştir. Doğrusu size Allah’tan bir ışık ve apaçık bir kitap da gelmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Ki onunla, Allah kendi rızasını arayan herkese kurtuluşa götüren yollarını gösterir, rahmetiyle onları karanlığın derinliklerinden aydınlığa çıkarır ve dosdoğru bir yola yöneltir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
"Eğer Meryem oğlu İsa’yı ve O’nun annesini ve yeryüzündeki herkesi helak etmek isteseydi, kim Allah’a mani olabilirdi. Zira göklerin ve yerin ve onlar arasında bulunan herşeyin hükümranlığı Allah’a aittir. O dilediğini yaratır ve Allah dilediğini yapmaya güç yetirendir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Dediğiniz gibi olsa ne diye günahlarınızdan dolayı size azap edilsin ki? Hayır, siz O’nun yarattığı insanlardan başka bir şey değilsiniz. O, bağışlanmasını isteyen kişileri bağışlar, günah peşinde koşarak azap edilmek isteyene de azap eder. Zira göklerde, yerde ve her ikisi arasındaki herşeyin hükümranlığı Allah’ındır. Sonunda dönüşde O’nadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Ey kendisine kitap ulaşanlar! Hiçbir peygamberin gelmediği uzun bir aradan sonra size gerçekleri açıklayan bu elçimiz gönderildi ki; "Bize ne bir müjdeci, ne de uyarıcı gelmedi" demenize meydan vermemek için, size bir müjdeci ve uyarıcı geldi. Allah dilediğini yapmaya güç yetirendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
"Ey halkım" demişti. "Allah’ın size bahşettiği nimetleri hatırlayın ki O, aranızda peygamberler çıkarmış ve sizi Firavun’un zulmünden kurtarıp kendi işlerine hakim olan, egemenlik sahibi yapmış ve dünyada kimseye vermediğini size vermişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
"Ey Musa!" dediler. "Unutma ki, o topraklarda zorba bir halk yaşıyor, onlar oradan uzaklaşmadıkça, biz kesinlikle oraya girmeyeceğiz; eğer oradan çıkarlarsa o zaman gireriz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
"Onların üzerine kapıdan girin" dediler. "Çünkü, unutmayın siz oraya girerseniz, mutlaka galip geleceksiniz ve eğer gerçek mü’minler iseniz, Allah’a güven duymalısınız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Ama onlar yine "Ey Musa!" dediler. "Ötekiler orada oldukça, biz o topraklara asla girmeyeceğiz. Şu halde sen ve Rabbin gidin, birlikte savaşın, biz burada oturup kalacağız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
"Ey Rabbim! Benim sadece kendime ve kardeşim Harun’a sözüm geçiyor. Bu yüzden bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını sen ayır" diye yalvardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
"Öyleyse, bu topraklar onlara kırk yıl boyunca yasaklanmıştır. Bu süre içerisinde, Tîh çölünde şaşkın şaşkın dolaşsınlar. Sen yoldan çıkmış bir toplum için kendini üzme."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Öldürmek üzere elini bana uzatsan bile ben öldürmek için elimi sana uzatmayacağım. Ben, bütün alemlerin Rabbi olan Allah’tan sakınırım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Beni öldürürsen, dilerim hem kendi günahlarını, hem de benim günahlarımı yüklenir; böylece cehennemin yolunu tutarsın. Çünkü yaratılış sebebine aykırı davrananların cezası budur."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Nihayet, nefsi onu, kardeşini öldürmeye teşvik ederek, ikna etti ve onu öldürdü. Bu yüzden de, hüsrana uğrayanlardan oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
"Eyvah!" diye haykırdı. "Yazıklar olsun bana! Ben bu karganın yaptığını yapamayacak ve kardeşimin cesedini gizleyemeyecek kadar aciz miyim?" Ve bunun üzerine vicdan azabı duyanlardan oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Kim, bir insanı daha evvel öldürülen bir kişi karşılığında veya yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarma suçu gibi bir sebebe dayanmaksızın haksız yere öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de, bir kişinin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur. Gerçekten elçilerimiz onlara, çok açık belgelerle geldiler; ama buna rağmen onların çoğu, yeryüzünde kötülük ve günahta aşırı gidenlerden oldular.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Allah’a ve elçisine karşı savaş açanların ve yeryüzünde hak düzeni bozmaya çalışanların, döneklik ve sapıklıkları yüzünden cezası; ancak öldürülmeleri veya asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazvâri kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. İşte bu onların bu dünyada uğradıkları zillettir. Öteki dünyada da, daha korkunç bir azap bekler onları.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Ancak sizin onları yenip, ele geçirmenizden önce tevbe edenler, bu hükmün dışındadır. Çünkü bilesiniz ki, Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Ey iman edenler! Yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulun. O’na yakın olmaya çalışın ve Allah yolunda gayret gösterin ki, gerçek mutluluğa erişebilesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Şüphesiz Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kıyamet günündeki azaptan kurtulmak için, yeryüzündeki herşeyi ve onun bir benzerini daha fidye olarak vermek isteseler, kabul edilmeyecektir. Çünkü, şiddetli bir azap bekler onları.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Hırsızlık eden erkek ve hırsızlık eden kadına gelince, işlemiş olduklarına karşılık, Allah’tan gelen caydırıcı bir ceza olarak, her ikisinin ellerini kesin. Zira Allah, çok güçlü ve çok kuvvetlidir, yaptığı herşeyi yerli yerince yapar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Bu suçu işledikten sonra tevbe edip, kendini ıslah edene gelince, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcıdır, çok acıyandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır? O, günahlara batıp giderek cezalandırılmak isteyenleri cezalandırır, bağışlanma isteğinde bulunanları ise bağışlar. Zira Allah herşeye güç yetirendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Ey peygamber! Kalpleriyle inanmadıkları halde, dilleriyle inandık diyen münafıklarla, Yahudilerden Allah’tan gelen gerçekleri örtbas etmede alabildiğine yarışanlar seni üzmesin. Onlar yalancılık etmek için dinlerler, seni kabullenmeyip bildirdiğin mesajlara karşı gelen diğer bir topluluktan yana da casusluk yaparlar. Vahyedilen sözleri asıl anlamlarından kopararak, kaydırıp değiştirirler. Ve "Eğer size şöyle şöyle bir hüküm verilirse alın; ama verilmezse uzak durun" derler. Allah bir kimseyi sapıklığa düşürmek isterse, sen onun kurtarılması için Allah’a karşı hiçbirşey yapamazsın. İşte onların kalplerini, Allah temizlemek istememiştir. Onları bu dünyada zillet, öteki dünyada da korkunç bir azap beklemektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Onlar her türlü yalanı, can kulağıyla dinleyenler ve kötü olan herşeyi de, aç gözlülükle yutanlardır. Öyleyse bir karar vermen için sana gelirlerse, ister onlar arasında karar verirsin, ister kendilerinden yüz çevirirsin. Eğer onları kendi hallerine bırakırsan, sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Ama onlar hakkında bir karar vereceksen, adaletle karar ver. Allah adil davrananları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Onlar, Allah’ın buyruklarını içeren Tevrat ellerinde iken, kendi faydalarına olabileceğini umdukları davalarda nasıl da senden hüküm vermeni isterler ve senin verdiğin hüküm faydalarına olmayınca senden nasıl da yüzçevirirler. O halde böyleleri gerçek mü’minler değillerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Şüphe yok ki, içinde rehberlik, kalp ve gönülleri aydınlatıcı belgeler bulunan Tevrat’ı biz indirdik. Kendilerini Allah’a teslim eden peygamberler, Yahudiler arasında, onunla hükmederlerdi. Allah’ın kitabını korumaları, kendilerinden istendiği için, Rablerine teslim olmuş kimseler ve alimler de, onunla hüküm verirlerdi. Bu sayılanların hepsi, o kitabın doğru olduğuna şahit idiler. Bu sebeple, ey İsrailoğulları! İnsanlardan korkmayın, yalnız benden korkun ve benim mesajlarımı, değersiz bir kazanç karşılığı değiştirmeyin. Çünkü, Allah’ın indirdiği ile hüküm vermeyenler, benim tarafımdan gönderilen gerçekleri örtbas etmiş olan kâfirlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Ve onlar için Tevrat’ta şöyle hüküm koyduk. Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralamalarda o yaranın benzeri bir karşılık vardır. Ama kim bu kısas hakkından vazgeçerse, bu geçmiş günahlarının ve kusurlarının yaradan tarafından bağışlanmasına neden olacaktır. Allah’ın vahyettiğine göre hüküm vermeyenler, yaratılış gaye ve maksadına aykırı davranan zalimlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Biz Meryem oğlu İsa’yı o geçmiş peygamberlerin izleri üzerinde, asıl Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gönderdik. O’na da içinde doğru yolu gösterme ve nur bulunan kendinden önceki asıl Tevrat’ı doğrulayıcı, sakınanlara da bir yol gösterici ve öğüt olmak üzere İcil’i verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
O halde İncil’e uyanlar, Allah’ın O’nda vahyettikleri doğrultusunda hüküm versinler. Kim Allah’ın indirdiği vahye göre hükmetmezse, işte onlar hak yolundan çıkan ve ilâhi sınırları aşan günahkâr fasıklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Ve sana ey peygamber! Gerçekleri ortaya koyan bu kitabı; geçmiş vahiylerden geriye kalan doğruları tasdik edici ve önceki kitaplarda hangi doğruların bulunduğunu kontrol edip, gözetleyici olarak indirdik. Öyleyse ey peygamber! Geçmiş vahyin izleyicileri arasında, Allah’ın indirdiklerine uygun olarak hüküm ver ve sana gelmiş olan hakikatı terk ederek onların arzu ve heveslerine uyma. Biz, her bir toplum için farklı bir sistem ve farklı bir hayat tarzı belirledik. Eğer Allah dileseydi, hepinizi bir tek topluluk yapardı. Ama size verdikleri konusunda, sizi denemek için ayrı ayrı toplumlar olarak yaratmıştır. O halde, hayır işlerinde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık Allah, hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri size o kıyamette haber verecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
O halde geçmiş vahyin mensupları arasında, Allah’ın indirdiğine göre hüküm ver, onların arzu ve heveslerine uyma, onların sözlerini dikkatle dinle, onlardan sakın ki; Allah’ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmını uygulamada seni şaşırtmasınlar. Eğer onlar Allah’ın buyruklarından yüz çevirirlerse bil ki, bir kısım günahlarından dolayı, Allah onları böylece cezalandırmak istiyor. Unutma ki, insanların çoğu hak yoldan çıkan ve ilâhi sınırları aşanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Yoksa onlar, hâlâ İslâm’ın karşıtı cahiliye kanunları ile mi yönetilmek istiyorlar? Şüpheden uzak, doğru ve gerçek bilgiyi tanıyarak kabul edip inanmış bir toplum için Allah’tan daha güzel kanun koyucu olabilir mi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar yalnızca birbirlerinin dostlarıdırlar. Ve hanginiz onları dost edinirse, kesinlikle onlardan olur. Allah yaratılış sebebine aykırı davranan toplumlara doğru yolu göstermez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Kalplerinde inkâr hastalığı bulunan münafıkların, Yahudi ve Hıristiyanlara yardım etmekte yarıştıklarını ve başımıza bir felaket gelmesinden korkuyoruz diyerek onlar tarafını tuttuklarını görürsün. Ama Allah mü’minler için büyük bir başarı takdir ettiğinde veya kendi katından münafıklar için bir işi gerçekleştirdiğinde, o iki yüzlüler kendi içlerinde gizledikleri düşüncelerden dolayı vicdan azabı duymaya başlarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
"Bunlar mıdır olanca yeminleriyle Allah’a yemin edip, sizinle beraber olduklarını iddia edenler?" derler. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiş ve kaybedenlerden olmuşlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Ey müminler, içinizden kim dininden dönerse bilsin ki, yakında Allah öyle bir grup ortaya çıkaracak ki, Allah onları sevdiği gibi onlar da O’nu severler, bunlar müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı onurlu davranırlar, Allah yolunda cihad ederler, hiç kimsenin yergisinden ve kınamasından çekinmezler. Bu Allah’ın bağışıdır, onu dilediğine verir. Allah’ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Unutmayın ki, sizin dost ve yardımcınız sadece Allah, elçisi ve iman edenlerdir. O iman edenler ki, namazlarında devamlı ve dikkatlidirler, arındırıcı mali yükümlülükleri olan zekâtı da verirler ve Allah’ın karşısında da boyun eğerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Ey iman edenler! Sizden önce kitap verilmiş olanlardan ve gerçekleri örtbas edenlerden, dininizi oyun ve eğlence yerine koyanları dost edinmeyin. Eğer mü’minlerseniz yolunuzu Allah ve kitabıyla bulun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Ezanla birbirinizi namaza çağırdığınız zaman, onu bir eğlence ve oyun konusu edinirler. Çünkü o Yahudi ve Hıristiyanlar ve diğer kâfirler akıllarını kullanmayan bir topluluktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
"Ey geçmiş vahyin izleyicileri! Yalnız Allah’a, bize indirilene, bizden önce indirilene inandığımız için mi bizden hoşlanmıyor, bizde ayıp ve kusur buluyorsunuz? Oysa çoğunuz hak yolunu terkeden ve ilâhi sınırları aşan günâhkârlarsınız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
"Allah katında bunlardan daha şiddetli bir cezayı hak edenleri size söyleyeyim mi? Onlar Allah’ın lanetledikleridir, onlar Allah’ın gazap ettiği; içlerinden maymuna ve domuza çevirdiği, Allah yolundan saptıran şeylere kulluk edenlerdir. İşte bunlar yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmış olanlardır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Size geldiklerinde, "İman ettik" derler. Oysa onlar gerçekleri örtbas ederek yanınıza girmişler, yine aynen yanınızdan çıkmışlardır. Ama Allah onların gizlediği herşeyin farkındadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Onların din adamları ve hahamları, onları günah söz söylemekten ve haram yemekten engellemeleri gerekmez miydi? Yaptıkları şey ne kötüdür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Yahudiler Allah’ın eli sıkıdır derler. Sıkı olan onların elidir ve bu iddialarından dolayı Allah tarafından lanetlenmişlerdir. Hayır! Allah’ın iki eli de açıktır. O lütfunu dilediği gibi dağıtır. Rabbinden sana indirilen onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Biz onların aralarına, kıyamete kadar sürecek kin ve nefret tohumları saçtık. Ne zaman savaş ateşi yaksalar, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışırlar, Allah da bozguncuları sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Bize de kitap verildi diyenler, eğer iman edip yollarını Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışsalardı, onların kötülüklerini siler ve onları nimet cennetlerine sokardık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Eğer onlar Tevrat’a, İncil’e ve Rableri tarafından kendilerine indirilen Kur’ân’a inanıp, doğru dürüst hayatlarına uygulasalardı, kuşkusuz hiçbir yönden yoksulluk görmezlerdi, sürekli nimet içinde olurlardı. Onlardan aşırı gitmeyip orta yolu tutan bir topluluk vardır, ama pek çoğu ne kötü işler yapıyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni insanlara tamamen bildir. Sen onu tam yapmadığın sürece, Rabbinin mesajını hiç yaymamış olursun. Allah seni inanmayan insanların şerlerinden koruyacaktır. Allah kendisinden gelen gerçekleri örtbas eden insan guruplarını asla doğru yola iletmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
"Ey bize de kitap verildi diyenler! Siz Tevrat’a, İncil’e ve Rabbiniz tarafından indirilen son kitap Kur’ân’a tam olarak uymadıkça, inançlarınızı sağlam bir temele oturtmuş olamazsınız." Fakat Rabbin, tarafından sana indirilen o Kur’ân, onlardan çoğunun azgınlığını ve inkârını artıracaktır. Ama gerçekleri örtbas eden bu insanlar için üzülme.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Şüphesiz ki, "görünürde yalnız dilleriyle iman edenlerle" Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan, kim Allah’a ve ahiret gününe inanır, doğru ve yararlı işler yaparsa, ne korkacak ne de üzüleceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Andolsun ki, biz İsrailoğullarından sağlam bir söz almış ve kendilerine peygamberler göndermiştik. Ama ne zaman bir elçi onlara, hoşlanmadıkları bir şey getirdiyse, isyan edip o elçilerin bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
(Yaptıklarından dolayı) başlarına bir bela gelmeyeceğini sandılar, kör ve sağır oldular. Sonra Allah onların tevbelerini kabul etti. Sonra onların çoğu yine kör ve sağır oldu. Allah onların yaptıklarını görmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
"Ey İsrailoğulları! Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Zira kim Allah’tan başka bir varlığa ilahlık yakıştırırsa, Allah onu cennetten mahrum edecek ve böylelerinin varış yeri cehennem olacaktır. Ve böylece varoluş gayesine aykırı davrananlar, kendilerine bir yardımcı da bulamayacaklardır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Gerçekten tek Allah’tan başka hiçbir gerçek ilah yokken "Bakın Allah, üçün üçüncüsüdür, yani Allah + Rûhü’lKudüs + İsâ" diyenler, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas etmişlerdir. Ve onlar bu iddialarından vazgeçmedikçe, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas eden bu gibilerin başına, şiddetli bir azap gelecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Öyleyse pişmanlık içinde Allah’a yönelip, O’nun bağışlamasını hâlâ dilemiyecekler mi? Allah çok bağışlayıcıdır, çok acıyandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Meryem oğlu Mesih, sadece bir peygamberdir. O’ndan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Annesi de, dosdoğru iffetli bir kadındı. İkisi de, diğer ölümlü insanlar gibi yer ve içerlerdi. Bakın, bu mesajları onlara nasıl açıkladık ve sonra bakın, nasıl oluyor da hâlâ hakdan yüz çeviriyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Allah’ı bırakıp O’nun yanısıra size, ne bir fayda sağlama, ne de zarar verme gücüne sahip olmayan şeylere mi taparsınız? Oysa yalnız Allah’tır, herşeyi duyan ve bilen.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
"Ey bize de kitap verildi diyenler! İslâm’ın gelişiyle haklı tarafı kalmayan bu dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin ve daha önce kendileri sapmış olup, bir çoğunu da saptırmış olan ve doğru yoldan hâla sapmakta devam eden bir topluluğun heves ve isteklerine uymayın."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Allah’tan gelen gerçekleri örtbas etmeye şartlanmış olan şu İsrailoğullarından bir kısmı, zaten Davud’un ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lanetlenmişlerdir. Bu, onların isyan etmeleri, hak ve adalet sınırlarını aşmalarındandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Ve şimdi onlardan bir çoğunun, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlerle dost olduklarını görebilirsin. Benliklerinin onlar için önceden hazırladığı şey ne kadar kötüdür ki, Allah onlara gazap etmiştir ve onlar azapta ebedi kalacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Eğer onlar, Allah’a ve kendilerine gönderilen peygambere ve O’na indirilen herşeye gerçekten inansalardı, bu Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenleri dost edinmezlerdi. Ama onların çoğu ilahi yol ve sınırları aşmış olanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
İnsanlar içerisinde, inananlara en yaman düşman olarak Yahudileri ve Allah’tan başkalarına ilahlık yakıştıranları bulursun. Bütün insanlar içerisinde, inananlara en çok şefkat gösterenlerin ise "Biz nesârâyız" diyenler olduğunu göreceksin. Bu böyledir, çünkü o Hıristiyanlar arasında, gerçekleri bilen ve toplumlarına bildiren, ilim ve ibadetle meşgul olan kimselerle, Allah ve ahiret korkusuyla kendilerini manastırlara kapatan kimseler vardır ki, bunlar büyüklük taslamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
O kimseler ki, bu elçiye indirilen Kur’ân’ı dinleyip anladıklarında, gözlerinden yaşlar boşaldığını görürsün. Çünkü o Kur’ân’daki gerçekleri tanırlar ve "Ey Rabbimiz!" derler, "Biz inandık, bizi hakka şahid olanlarla beraber yaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Bize ne oluyor da, Allah’a ve bize gelen gerçeklere inanmayalım? Halbuki Rabbimizin, bizi iyi ve dürüst kişiler topluluğuna katmasını şiddetle arzulamaktayız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Böyle söyledikleri için, Allah onlara içinde devamlı kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetleri mükafat olarak verdi. İyilik yapanların ödülü işte budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Ey iman edenler, Allah’ın size helal kıldığı, dünyanın güzel nimetlerinden yararlanın ve bunları kendinize daha dindar olabilme sebebiyle haram kılmayın. Allah’ın nimetlerinden yararlanma hususunda aşırılığa kaçmayın. Çünkü Allah aşırı gidip sınırları aşanları sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
O halde Allah’ın rızık olarak size bağışladığı şeylerden yararlanın ve iman ettiğiniz Allah ve O’nun kitabıyla yolunuzu bulmaya çalışın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Allah, düşünmeden ağzınızdan kaçırıverdiğiniz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmaz, ama bilerek ve isteyerek yaptığınız yeminlerden sorumlu tutacaktır. Böylece, yeminlerinizi bozma karşılığında, on yoksulu kendi ailenize yedirdiğinizin hemen hemen aynısı ile sabah akşam bir kere doyurmanız veya onları giydirmeniz veya bir insanı özgürlüğüne kavuşturmanız gerekir. Bunların hiç birisine güç bulamayan ise, onun yerine üç gün oruç tutacaktır. Her ne zaman yemin eder ve onu bozarsanız, yeminlerinizin keffareti işte bu olacaktır. Öyleyse, yeminlerinizi koruyun, herşeye yemin edip durmayın yani yeminlerinizi iyice düşünmeden ve sıkça yapmayın. Allah size mesajlarını böylece açıklıyor ki, bu mesajlara göre yaşayıp, O’na şükredesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Ey iman edenler! Sarhoşluk veren herşey, şans oyunları, putperestçe uygulamaların tümü ve şanstalih okları çekmek, her türlü tahmine dayanan şans oyunu oynamak ve bunlara göre hareket etmek, şeytan işi ve iğrenç kötülüklerden başka bir şey değillerdir. O halde onlardan kaçının ki, mutluluğa eresiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Şeytan, sarhoşluk verici şeyler ve şanstalih oyunları ile aranıza sadece düşmanlık ve nefret sokmaya ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymaya çalışır. O halde artık tüm bu kötülüklere ne zaman son vereceksiniz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
İman edip, doğru ve yararlı işler yapanlar, yollarını Allah’ın kitabı ve elçisi ile buldukları ve gerçekten inanıp, doğru ve yararlı işler yaptıkları sürece, haram olunmazdan önce yedikleri şeylerde bir günah yoktur. Yeter ki, hayatlarını Allah’ın kitabıyla düzenlemeye çalışsınlar, iman etmeye devam etsinler ve hayatlarını Allah’ın kitabı vasıtasıyla tanzim etmeye daha da özen göstersinler ve iyilik yapmakta arzulu ve kararlı davransınlar. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Ey iman edenler! Allah hac esnasında ellerinizin ve silahlarınızın menziline girebilen hayvanları, avlama yoluyla sizi mutlaka sınayacaktır ki, kendisini görmeden inanıp, kimin sakındığını ortaya çıkarsın. Kim bundan sonra, Allah’ın sınırlarını aşarsa, onu şiddetli bir azap beklemektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Ey iman edenler! İhramlı iken, av hayvanı öldürmeyin. Ve sizden kim onu bilerek öldürürse, öldürdüğüne eş değerdeki bir kurbanı, Kâbe yakınında kesilmek ve fakirlere dağıtılmak üzere Kâbe’ye ulaştırması gerekir. Bu hayvanın denkliği, iki dürüst bilirkişinin kararıyla tesbit olunur. Veya bu ceza, muhtaçları doyurmak suretiyle veya avlanan hayvanın cezasına denk olacak miktar kadar oruç tutarak ödenmelidir. Bu cezalandırma, yaptığı avlanma işinin ne derece ağır olduğunu, kişinin hissetmesi içindir. Allah, İslâm gelmezden önceki geçmiş günahları silmiştir. Ama her kim, bu suçu tekrar ederse, Allah ona cezasını gösterecektir. Zira Allah, güç ve kuvvet sahibidir, O’nun gücüne hiçbir güç erişemez, O haksızlığa uğramışların hakkını kötülerden alan güçlü bir intikam alıcıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Deniz avı yapmak ve onu yemek, ihramlı iken hem yerleşik olan siz Mekke’liler için, hem de yolcular için helal kılındı. İhramda bulunduğunuz müddetçe, kara avı sizin için haram kılındı, huzurunda toplanacağınız Allah’ın kaide ve kurallarıyla hayatınızı tanzim edin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Allah Kâbe’yi, o saygı değer evi, insanların dirilişi, ayaklanma ve huzura duruş merkezi kıldı. Haram ayları, kurbanlıkları ve gerdanlıklarını da, insanların kalkınmasına sebep kıldı. Bu da Allah’ın göklerde ve yerde ne varsa bildiğini ve Allah’ın herşeyi bilici olduğunu bilmeniz içindir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Peygamber, kendisine emanet edilen mesajı, tebliğ etmekten başka bir şeyle yükümlü değildir. Ve Allah sizin açıktan yaptığınız herşeyi ve bütün gizlediklerinizi bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Kötü şeyler ile iyi şeyler eşit olamaz, gereksiz faydası olmayan kötü şeylerin çokluğu, sana büyük zevk verse bile. O halde, siz ey derin kavrayış sahipleri! Hayatınızın düzenlemesini Allah’ın kitabından alın ki, gerçek mutluluğa erebilesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Ey iman edenler! Açıklandığı zaman sizi üzecek şeyleri sormayın. Kur’ân indirilmekte iken onları sorsaydınız size açıklanabilirdi. Yine de Allah daha önce, bu kuralı bilmeden sorduklarınızdan dolayı, sizi affetmiştir. Zira Allah, çok bağışlayıcı ve cezayı geciktirirse de ihmal etmeyip acele etmeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Bazı hayvan cinslerinin, batıl inanç ve düşüncelerle binilmemesi, kesilmemesi ve batıl ilahlara adanması şeklinde işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonması, Allah’ın emri değildir. Ama Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah’a yakıştırırlar ve onların çoğu akıllarını asla kullanmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Zira onlara "Allah’ın indirdiğine ve elçisine gelin" denildiğinde, "Atalarımızdan gördüğümüz inançlar ve fiiller, bizim için yeterlidir" diye cevap verirler. Ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yoldan uzak kimseler ise de mi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
Ey iman edenler! Siz yalnız kendinizden sorumlusunuz. Eğer siz doğru yolda iseniz, sapıklığa düşenler size hiçbir zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah’a olacaktır. Ve o zaman Allah size hayatta yapmış olduğunuz herşeyi bildirecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
"Bu sözümüzü yakın bir akrabanın hatırı için de olsa, hiçbir bedel karşılığında satmayacağız ve Allah’ın huzurunda şahit olduğumuz hiçbir şeyi gizlemeyeceğiz, yoksa günahkarlar arasına gireriz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
"Bizim şahitliğimiz, öteki iki kişinin şahitliğinden daha doğrudur ve biz, hak ve adalet sınırlarını aşmadık, yoksa yaratılış gayesi dışında yaşayan insanlar arasına girmiş olurduk."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
Şahitliği gereği gibi yapmalarına yahut yeminlerinden sonra, yalancılıklarının ortaya çıkıp, yeminlerinin reddedilmesinden korkmalarına, en uygun olan budur. Öyleyse hayatınızı Allah ve kitabıyla tanzim edin ve O’na kulak verin. Zira Allah, yoldan çıkmışlar topluluğuna, rehberlik ederek doğru yolu göstermez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
"Senin bilgin yanında bizim bilgimiz yetersiz kalır. Sen herşeyi bilirsin. Yalnız sensin akılla bilinemeyen tüm gerçekleri de bilen" diyecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
"Ey Meryem oğlu İsa! Hatırla sana ve annene bağışladığım nimetleri. Seni nasıl kutsal ruh ile güçlendirerek, insanlarla beşikte ve yetişkin iken de konuşmanı sağladığımı, sana hikmeti, Tevrat’ı, İncil’i ve kitabı öğrettiğimi. Benim iznimle çamurdan kuş biçiminde birşey yapıyor ve içine üflüyordun da kuş oluveriyordu. Hem anadan doğma körü, alaca tenliyi benim iznimle iyileştirdiğini, yine benim iznimle, ölüleri kabirden diri olarak çıkardığını. İsrailoğullarına açık belgeler getirdiğinde, onların saldırılarını senden savdığımı, onlardan inkâra sapanların, "Bu açık bir sihirden başkası değildir" dediklerini.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Ve hatırla o vakti ki, havarilere "Bana ve elçime inanın" diye vahyetmiştim. Onlar da "Biz inanıyoruz şahit ol ki, kendimizi sana teslim etmişiz" diye cevap verdiklerini.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Ve o zaman havariler "Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin gökten bize bir sofra indirebilir mi?" demişlerdi. İsa onlara "Eğer mü’minler iseniz, Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun" diye cevap vermişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Onlar "İstiyoruz ki, ondan yiyelim ki, kalplerimiz sükûnete ulaşsın, bize gerçekleri söylediğini bilelim ve biz ona şahitlik yapanlardan olalım" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
"Ey Allah’ım, ey Rabbimiz! Üzerimize gökten öyle bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için, o gün bir bayram olsun ve senden de bir alamet ve ibret olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
"Ben onu size şüphesiz indireceğim, ama bundan sonra içinizden kim, benden gelen gerçekleri örtbas ederse, kâinâtta kimseye yapmadığım azabı ona yapacağım."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
"Seni ortaklardan ve noksanlıklardan, tenzîh ederim. Hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Bunu söylemiş olsaydım, sen muhakkak bilirdin. Sen benim içimdeki herşeyi bilirsin. Halbuki, ben senin zatında olanı bilemem. Şüphe yok ki, akılla bilinemeyen tüm gerçekleri bilen sensin, yalnızca sen.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Ben onlara, söylememi emrettiğin şeyden başkasını söylemedim. Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin, dedim. Ve onların arasında yaşadığım sürece onlar üzerine kontrolcü idim. Beni aralarından alıp katına yükselttiğinde üzerlerinde denetleyici sadece sendin. Sen zaten, herşeye yeterince şahitsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
Şayet onları azaba çarptırırsan, şüphesiz onlar senin kullarındır. Ve eğer onları bağışlarsan, doğrusu sen çok güçlü ve üstün olansın. Yaptığın herşeyi yerli yerince yapansın."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
Hesap günü Allah şöyle diyecektir. Bugün doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür. Onlara içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster