Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Ve o (Cebrâil) yüksek ufukta idi.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(5-10) Ona, bunu çok güçlü akıl sahibi olan Cebrail öğretmiştir. Doğrulup dikildi. O, en yüksek ufuktaydı. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı. İki yayın arası kadar, hatta daha da yakın. Böylece kuluna vahyedeceğini vahyetti.
Bekir SadakBekir Sadak:
(5-7) Ona, cetin kuvvetlere sahip ve guclu olan Cebrail ogretmistir; en yuksek ufukta iken dogruluvermis.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(5-6-7) Onu O’na, çok çetin güce sahip olan Melek (Cebrail) öğretti ki, o güzel bir görünümdedir ve en yüksek ufukta iken doğruldu.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(5-7) Bu vahyi ona müthiş güçleri olan (Cebrail) öğretti. (O,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî suretine girip) doğruldu (Resül`e göründü).
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(5-7) (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(5-7) Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(5-7) Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Kendisi yüksek ufukta iken.