فَإِنَّكَ لَا تُسْمِعُ الْمَوْتَىٰ وَلَا تُسْمِعُ الصُّمَّ الدُّعَاءَ إِذَا وَلَّوْا مُدْبِرِينَ
Fe inneke la tüsmiul mevta ve la tüsmius summed düae iza vellev müdbirın
Kelime
Anlamı
Kökü
فَإِنَّكَ
şüphesiz sen
لَا
asla
تُسْمِعُ
söz dinletemezsin
الْمَوْتَىٰ
ölülere
وَلَا
ve asla
تُسْمِعُ
işittiremezsin
الصُّمَّ
sağırlara
الدُّعَاءَ
çağrıyı
إِذَا
وَلَّوْا
giderlerken
مُدْبِرِينَ
arkalarını dönüp

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Hiç şüphe yok ki sen, sesini duyuramazsın ölüye ve ardına dönüp giderlerken dâvetini duyuramazsın sağırlara.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Elbette sen ölülere, asla duyuramazsın ve sırtlarını dönüp uzaklaşan, kalbi sağırlara da asla duyuramazsın.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Muhakkak ki sen (bilgisizce kendini toprakta yok olup gidecek beden sanan) ölülere işittiremezsin; (Hakk’a) arkalarını dönüp gittiklerinde sağırlara da işittiremezsin!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Doğrusu sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Bunun için sen (Ey Rasûlüm, onlar) arkalarını dönmüş giderlerken, (hakka olan) o daveti, (kalbleri) ölülere duyuramazsın ve sağırlara da işittiremezsin.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Elbette sen manen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken manen sağırlara o daveti işittiremezsin.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Tabiidir ki sen olulere katiyyen isittiremezsin; donup giden sagirlara da cagriyi duyuramazsin.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Çünkü gerçekten sen ölülere işittiremezsin; arkasını çevirip giden sağırlara da daveti duyuramazsın.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Sen ölülere işittiremezsin. Arkalarını döndüklerinde sağır olanlara çağrını duyuramazsın.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Sen ne ölülere işittirebilirsin, ne de arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı duyurabilirsin.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti, arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Ey Muhammed! Sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrını işittiremezsin.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    (Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Bunun için sen — arkalarına dönüb giderlerken — o da’veti ölülere de duyuramazsın, sağırlara da işitdiremezsin.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    O hâlde, şübhesiz ki sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönen kimseler olarak yüz çevirirlerken, o sağırlara da da`veti(ni) işittiremezsin!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Bunun için sen; ölüye katiyyen işittiremezsin. Dönüp giden sağırlara da daveti duyuramazsın.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sen ölülere işittiremezsin. Arkalarını döndüklerinde sağır olanlara çağrını duyuramazsın.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Öyleyse muhakkak ki sen ölülere duyuramazsın, arkalarına dönüp gittikleri zaman sağırlara da daveti duyuramazsın.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Elbette sen ölülere asla duyuramazsın ve sırtlarını (sana) dönüp uzaklaşan (kalbi) sağırlara (da)!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Şu da bir gerçek ki sen asla ölülere duyuramazsın; arkasını dönüp uzaklaşırken her tür davete sağır kesilenlere de duyuramazsın.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Çünkü sen o dâveti ölülere duyuramazsın ve arkalarına dönüp giderlerken sağırlara da duyuramazsın.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Gerçek şu ki sen ölülere işittiremezsin. Arkalarını dönüp giden sağırlara da dâvetini duyuramazsın.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Şüphesiz ki sen ölülere işittiremezsin! Ve çağrıyı; arkalarını dönmüş giderlerken, sağırlara da duyuramazsın!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Ey Muhammed! Sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrını işittiremezsin.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Şunu bil ki: Sen ne ölülere sesini duyurabilirsin, ne de arkasını dönüp uzaklaşan sağırlara bu dâveti işittirebilirsin.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Sen de ölülere söz dinletemezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı işittiremezsin.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sen, ölüye sesini duyuramazsın, arkasını dönüp gittiği zaman sağırlara çağrını duyuramazsın.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Artık sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So verily thou canst not make the dead to hear, nor canst thou make the deaf to hear the call, when they show their backs and turn away.