Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Dayan, şüphe yok ki Allah’ın vaadi gerçektir ve adamakıllı inanmayanlar, sakın senin gayretini hafifletip gevşetmesin.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Öyleyse her türlü sıkıntı ve zorluklara karşı göğüs ger. Allah’ın her konudaki verdiği söz gerçek olup, mutlaka yerine gelecektir. Öyleyse adamakıllı inanmayanlar; senin zihnine şüphe tohumları ekerek, gayretini hafifletip, seni gevşetip, üzüntüye düşürmesinler.
Adem UğurAdem Uğur:
(Resûlüm!) Sen şimdi sabret. Bil ki Allah’ın vâdi gerçektir. (Buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
O hâlde sabret! Muhakkak ki Allâh’ın vaadi Hak’tır! İkâna ulaşmamışlar (vaadimizin gerçekleşmesi sürecinde) seni hafife alamayacaklardır!
Ahmet VarolAhmet Varol:
O halde sen sabret. Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Kesin bir şekilde inanmayanlar sakın seni hafifliğe yöneltmesinler.
Ali BulaçAli Bulaç:
Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah’ın va’di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, o kâfirlerin eziyetlerine ve düşmanlıklarına karşı) şimdi sen sabret, zira Allah’ın (zafer) vaadi muhakkak tahakkuk edecektir. Sakın ahirete imanları olmıyanlar, (sabrı terk etmek suretiyle) seni hafifliğe götürmesinler.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Sen şimdi sabret! Şüphesiz Allah`ın vaadi gerçektir. Kesin inanca sahip olmayanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
Bekir SadakBekir Sadak:
Sabret ki, Allah’in sozu suphesiz gercektir kesin olarak inanmayanlar seni hafife almasinlar.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(Ey Peygamber!) Sabret; Allah’ın va’di haktır (mutlaka yerine gelecektir). Kesin kesin İnanmayanlar seni hafife itmesinler.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Öyleyse sen sabret; şüphesiz Tanrı`nın vaadi haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Sabret. Şüphesiz, Allah’ın va’di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(Resûlüm!) Sen şimdi sabret. Bil ki Allah’ın vâdi gerçektir. (Buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
Edip YükselEdip Yüksel:
Öyleyse sabret. ALLAH’ın sözü gerçektir. Kuşkusuz bir onaya sahip olmayanlar seni gevşekliğe sürüklemesin.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Şimdi sen sabret. Çünkü Allah’ın vaadi mutlaka haktır. Sakın imanı sağlam olmayanlar seni hafifliğe sevketmesinler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Sen şimdi sabret! Bil ki, Allah’ın sözü gerçektir. İnanmayanlar seni telaşa ve gevşekliğe düşürmesinler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Öyleyse sen sabret; şüphesiz Tanrı’nın vaadi haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
(Resûlüm!) Sen şimdi sabret. Bil ki Allah’ın vâdi gerçektir. (Buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Sen (habîbim) şimdi sabret. Şübhe yok ki Allahın va’di hakdır. (Buna) kat’î inan beslememekde olanlar zinhar seni (sabırsızlıkla) hafifliğe götürmesin (ler).
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Ey Resûlüm!) Artık sabret! Çünki Allah`ın va`di haktır. Öyle ise kat`î olarak îmân etmemiş olanlar, sakın seni gevşekliğe sevk etmesin!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Sabret, şüphesiz ki Allah’ın vaadi haktır. Yakınen inanmayanlar seni hafifliğe itmesinler.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
O halde (Ey Resulüm! O inkârcıların eziyetlerine karşı) sen sabret! Allah’ın (kıyamet günü ile ilgili) vaadi kesinlikle doğrudur. İmanı kemale ermemiş olanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesin!
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Öyleyse sabret, muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Ve yakîn hasıl etmemiş olanlar (kesin bilgi sahibi olmayanlar), sakın seni hafifliğe sürüklemesinler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Öyleyse sen sabret. Hiç şüphesiz Allah’ın vaadi haktır; sakın yakini olmayanlar seni hafifliğe (gevşekliğe) sevk etmesinler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
O halde sıkıntılara göğüs ger: Allah’ın (Kıyamet Günü ile ilgili) vaadi kesinlikle doğrudur. Öyleyse, tam bir iç tatminine ulaşamayanların senin zihnine şüphe tohumları ekmelerine izin verme!
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Artık sabret; unutma ki Allah`ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. (Kendi söylediklerine dahi) yürekten inanmayanlar, tahrikleriyle sakın seni fevri ve tepkisel bir davranışa sürüklemesinler.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Sen sabret. Şüphe yok ki, Allah’ın vaadi haktır ve kat’i sûrette imânı olmayanlar, seni hafif görecek olmasınlar.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Sabret! Şüphesiz ki Allah’ın vaadi haktır. Yürekten inanmayanlar sakın seni gevşekliğe sevketmesinler!
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Şimdi sen sabret! Şüphesiz Allah’ın sözü gerçektir. Gerçekleri anladığı halde gizleyen(kâfir)ler, sakın seni gevşekliğe sürüklemesin!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Sen şimdi sabret! Bil ki, Allah’ın sözü gerçektir. İnanmayanlar seni telaşa ve gevşekliğe düşürmesinler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
O halde sabret! Çünkü Allah’ın vâdi kesindir. Sakın ona inanmayanlar seni paniğe düşürmesin, seni dayanıksız bulmasın ve seni endişelendirmesinler.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Sabret, Allâh’ın va’di haktır (o mutlaka yerine gelecektir). İnanmayanlar seni telâşa düşürmesin.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Öyleyse sen, sabret, kuşkusuz Allah’ın vaadi haktır. Gerçeği göremeyenler sakın seni hafife almasınlar.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Öyleyse sen sabret; hiç şüphesiz Allah’ın Va’di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar da sakın seni telâşa kaptırıp hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
O halde, sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah’ın vaadi haktır. İmanı kemale ermemişler seni hafifliğe sevk etmesinler/seni küçümseyemeyeceklerdir.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
So patiently persevere: for verily the promise of Allah is true: nor let those shake thy firmness, who have (themselves) no certainty of faith.