1. Elif, Lâm, Mîm. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. (2-5) Rum`lar (Arab`ların bulunduğu bölgeye) pek yakın bir yerde (müşrik olan Îranlılara) mağlûb oldu; fakat onlar bu mağlûbiyetlerinden sonra, birkaç sene içinde (üç ile dokuz yıl arasında, Îranlılara) galib geleceklerdir. Önünde de sonunda da emir Allah`ındır; o gün mü`minler de Allah`ın yardımıyla sevinecektir. (O,) dilediğine yardım eder. Çünki O, Azîz (kudreti herşeye üstün gelen)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. (2-5) Rum`lar (Arab`ların bulunduğu bölgeye) pek yakın bir yerde (müşrik olan Îranlılara) mağlûb oldu; fakat onlar bu mağlûbiyetlerinden sonra, birkaç sene içinde (üç ile dokuz yıl arasında, Îranlılara) galib geleceklerdir. Önünde de sonunda da emir Allah`ındır; o gün mü`minler de Allah`ın yardımıyla sevinecektir. (O,) dilediğine yardım eder. Çünki O, Azîz (kudreti herşeye üstün gelen)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. (2-5) Rum`lar (Arab`ların bulunduğu bölgeye) pek yakın bir yerde (müşrik olan Îranlılara) mağlûb oldu; fakat onlar bu mağlûbiyetlerinden sonra, birkaç sene içinde (üç ile dokuz yıl arasında, Îranlılara) galib geleceklerdir. Önünde de sonunda da emir Allah`ındır; o gün mü`minler de Allah`ın yardımıyla sevinecektir. (O,) dilediğine yardım eder. Çünki O, Azîz (kudreti herşeye üstün gelen)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. (2-5) Rum`lar (Arab`ların bulunduğu bölgeye) pek yakın bir yerde (müşrik olan Îranlılara) mağlûb oldu; fakat onlar bu mağlûbiyetlerinden sonra, birkaç sene içinde (üç ile dokuz yıl arasında, Îranlılara) galib geleceklerdir. Önünde de sonunda da emir Allah`ındır; o gün mü`minler de Allah`ın yardımıyla sevinecektir. (O,) dilediğine yardım eder. Çünki O, Azîz (kudreti herşeye üstün gelen)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. (Bu zafer) Allah`ın va`didir. Allah, va`dinden dönmez; fakat insanların çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. (Onlar) dünya hayâtından (yalnız) görünüşte olanı bilirler; çünki onlar, âhiretten gafil olanların ta kendileridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. (Onlar) Allah`ın, gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları, ancak hak ile (yerli yerinde) ve belirli bir ecel ile yarattığını, kendi nefislerinde hiç düşünmediler mi? Şübhesiz ki insanların çoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr eden kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. (Onlar) yeryüzünde (hiç) dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuştur, baksınlar! (Onlar) kendilerinden kuvvetçe daha şiddetliydiler; hem yeryüzünü işlemişler ve onu bunların i`mârından daha çok i`mâr etmişlerdi; peygamberleri de onlara mu`cizeler getirmişti. Demek Allah onlara zulmetmiyordu, fakat (onlar, bu isyanlarıyla) kendi nefislerine zulmediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Sonra, o kötülük edenlerin âkıbeti çok kötü oldu. Çünki Allah`ın âyetlerini yalanladılar ve onlarla alay ediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Allah, (ilk olarak mahlûkatı) yaratmaya başlar; sonra onu (o yaratmayı âhirettetekrar) iâde eder; sonra ancak O`na döndürüleceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Kıyâmetin kopacağı gün, günahkârlar (ümidsizlik içinde) susar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Ve (Allah`a koştukları) ortaklarından kendilerine şefâat eden kimseler olmaz; ve (o zaman onlar) ortaklarını da inkâr eden kimseler olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Kıyâmet kopacağı gün, işte o gün (mü`minlerle kâfirler) birbirlerinden ayrılırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Fakat îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince; artık onlar, bir bahçede (Cennette)sevindirilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azâb içinde hazır bulundurulacak olan kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Öyle ise, akşama girdiğinizde ve sabaha girdiğinizde Allah`ı tesbîh edin (akşam, yatsı ve sabah namazlarını kılın)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Hâlbuki göklerde ve yerde hamd, O`na mahsustur. Akşama doğru ve öğlene girdiğiniz zaman da (Allah`ı tesbîh edin! İkindi ve öğle namazını kılın)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. (O,) ölüden diriyi çıkarır; diriden de ölüyü çıkarır; ve yeryüzünü ölümünden sonra diriltir. İşte (siz de kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. O`nun (kudretinin) delillerinden biri de, sizi (atanız Âdem`i) bir topraktan yaratmış olmasıdır; sonra siz, (yeryüzünde çoğalıp) yayılan insanlar oluverdiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. O`nun delillerinden biri de, kendilerine (meyledip) ülfet edesiniz diye kendi(cinsi)nizden size eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve bir şefkat kılmasıdır. Şübhesiz ki bunda, düşünecek olan bir kavim için nice deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. O`nun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması ve lisanlarınızın ve renklerinizin muhtelif olmasıdır. Muhakkak ki bunda, âlimler için kat`î deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. O`nun delillerinden biri de, gece ve gündüzde, uyumanız ve O`nun fazlından(rızkınızı) aramanızdır. Şübhesiz ki bunda, işitecek olan bir kavim için elbette deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Hem O`nun delillerinden biridir ki, size korku ve ümid içinde şimşeği gösteriyor ve gökten bir su indiriyor da onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltiyor. Gerçekten bunda, akıl erdirecek olan bir kavim için kat`î deliller vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. O`nun delillerinden biri de göğün ve yerin O`nun emriyle (bu hâlinde) durmasıdır. Sonra sizi yerden (kabirlerinizden tekrar dirilmeniz için) bir da`vetle çağırdığı zaman, siz hemen (oradan) çıkacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Çünki göklerde ve yerde kim varsa, O`nundur. Hepsi O`na itâatkârdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Hem O, (ilk olarak mahlûkatı) yaratmaya başlayan, sonra onu (o yaratmayı âhirette tekrar) iâde edendir. Bu O`na daha kolaydır. Hem göklerde ve yerde en yüce sıfat O`nundur. Ve O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. (Allah, ortağı olmadığına dâir) size kendinizden şöyle bir misâl getirdi: Sizin için, sâhibi bulunduğunuz kölelerden, sizi rızıklandırdığımız şeylerde artık siz (hür olanlar)kendisinde (onların mülkiyetinde) eşit (haklara sâhib) olduğunuz (ve) birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan (o kölelerden de) çekineceğiniz ortaklar var mı? İşte akıl erdirecek olan bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Hayır! Zulmedenler (nefsânî) arzularına bilgisizce uydu(lar). Artık Allah`ın, (kendi isyânı yüzünden) dalâlete attığını kim hidâyete erdirebilir. Onlar için hiçbir yardımcı da yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. (Ey Resûlüm!) Öyle ise hakka yönelmiş olarak yüzünü (hak) dîne doğrult! Allah`ın, insanları onun üzerine yarattığı (İslâm) fıtratına! (Ki her çocuk, İslâm fıtratı üzere doğar.)Allah`ın yaratışında değişme yoktur. İşte doğru din budur! Fakat insanların çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. (Hepiniz) O`na yönelen kimseler olarak, O`ndan sakının, namazı hakkıyla edâ edin ve müşriklerden olmayın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. O (müşrik) kimselerden ki, dinlerini parçalayıp kısım kısım oldular. (Ve üstelik onlardan) her tâife, kendi yanlarında olan (din) ile sevinen kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Hâlbuki insanlara bir zarar dokunduğu zaman, O`na yönelen kimseler olarak Rablerine yalvarırlar; sonra (Rableri) onlara katından bir rahmet tattırınca, bir de bakarsın ki, onlardan bir tâife Rablerine ortak koşuyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Tâ ki kendilerine verdiğimiz şeylere (ni`metlere) nankörlük etsinler! Şimdi zevk edin(bakalım)! Artık ileride bileceksiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Yoksa onlara bir delil indirmişiz de, kendisiyle ortak koşmakta oldukları şeyi o mu söylüyor? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Hâlbuki insanlara bir rahmet (ni`met) tattırdığımız zaman, onunla sevinirler. Fakat ellerinin takdîm ettiği şeyler (işlediği günahlar) yüzünden başlarına bir kötülük isâbet etse, onlar hemen ümidsizliğe düşerler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Görmediler mi ki şübhesiz Allah, rızkı dilediğine genişletiyor ve (dilediğine de)daraltıyor. Şübhe yok ki bunda, îmân edecek bir kavim için elbette ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Öyle ise akrabâya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver! Allah`ın rızâsını isteyenler için bu pek hayırlıdır. İşte onlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Hâlbuki Allah`ın rızâsını isteyerek verdiğiniz herhangi bir zekâta gelince, işte onlar,(sevablarını ve mallarını) gerçekten kat kat artıranlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Allah, sizi yaratan; sonra sizi rızıklandıran; sonra sizi öldürecek; sonra sizi (tekrar)diriltecek olandır. (Allah`a) koştuğunuz ortaklar içinde bunlardan herhangi birini yapabilecek var mı? O, (onların) ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve pek yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. İnsanların ellerinin kazandığı (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesad çıktı ki(Allah), yaptıklarının bir kısmını(n cezâsını), kendilerine (dünyada) tattırsın; tâ ki(kötülüklerden) dönsünler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. (Ey Resûlüm!) De ki: Yeryüzünde dolaşın da, öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, bakın! Onların çoğu müşrik kimseler idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. O hâlde Allah tarafından (va`d olunduğunuz ve başkalarınca) onun geri çevrilmesi mümkün olmayan bir günün gelmesinden önce, yüzünü o hak dîne doğrult; (artık) o gün(insanlar Cennet ve Cehenneme) kısım kısım ayrılırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Kim inkâr ederse, o takdirde inkârı kendi aleyhinedir. Kim de sâlih bir amel işlerse, artık kendileri için (Cennetteki yerlerini) hazırlamış olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Tâ ki (Allah), îmân edip sâlih ameller işleyenleri fazlından mükâfâtlandırsın. Şübhesiz ki O, kâfirleri sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. O`nun delillerinden biri de, (yağmurun önünde) rüzgârları müjdeciler olarak göndermesidir. Bu sâyede size rahmetinden tattırsın, emriyle gemiler akıp gitsin ve fazlından (rızkınızı) arayasınız; tâ ki şükredesiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Celâlim hakkı için, senden önce de nice peygamberleri kavimlerine gönderdik de onlara mu`cizeler getirdiler. (Bir kısmı îmân etti, bir kısmı îmân etmedi.) Bunun üzerine günah işleyenlerden intikam aldık. Mü`minlere yardım etmek ise, üzerimize hak oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Allah, bulut(lar)ı hemen harekete geçiren, rüzgârları gönderen; sonra onu (o bulutları) gökte dilediği gibi yayan ve onu parça parça edendir. Derken aralarından yağmurun çıktığını görürsün! Nihâyet onu kullarından dilediğine isâbet ettirince, onlar hemen sevinirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Hâlbuki (onlar), bundan (bu yağmur bulutlarının görünmesinden) evvel (ve)üzerlerine (yağmurun) indirilmesinden önce elbette ümidsizliğe düşmüş kimselerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Şimdi Allah`ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şübhesiz ki O, ölüleri elbette dirilticidir. Çünki O, herşeye hakkıyla gücü yetendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Celâlim hakkı için, eğer (zararlı) bir rüzgâr göndersek de onu (o bitkileri) sararmış(solmuş) görseler, bundan sonra elbette nankörlük etmeye başlarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. O hâlde, şübhesiz ki sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönen kimseler olarak yüz çevirirlerken, o sağırlara da da`veti(ni) işittiremezsin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Ve sen, körlerin sapıklıklarından (kendilerini çıkaran) hidâyet vericisi değilsin! Çünki sen (da`vetini), ancak âyetlerimize îmân edip de kendileri Müslüman olan kişilere işittirebilirsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Allah, sizi zayıf yaratan; sonra zayıflığın ardından (size) bir kuvvet veren; sonra kuvvetin ardından (tekrar) bir zayıflık ve bir ihtiyarlık verendir. (O,) dilediğini yaratır. Çünki O, Alîm (kullarının her hâlini hakkıyla bilen)dir, Kadîr (her dilediğine gücü yeten)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Kıyâmet koptuğu gün günahkârlar, (dünyada) bir saatten başka kalmadıklarına yemîn eder. İşte (haktan) böyle çevriliyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Kendilerine ilim ve îmân verilen kimseler ise: `Yemîn olsun ki (siz), Allah`ın Kitâbı`nda (va`d edilen), yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz` der. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Artık o gün, zulmedenlere, ne ma`zeretleri fayda verir, ne de onlardan (Allah`ı) râzı etmeleri istenir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Şânım hakkı için, bu Kur`ân`da insanlara her çeşit misâlden (ve ma`nâdan)getirdik. Ve muhakkak ki, onlara bir âyet de getirsen, o inkâr edenler elbette: `Siz ancak bâtıl şeyler uyduran kimselersiniz` diyeceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. İşte (hakkın kıymetini) bilmeyenlerin kalblerini (küfürlerindeki inadları sebebiyle)Allah böyle mühürler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. (Ey Resûlüm!) Artık sabret! Çünki Allah`ın va`di haktır. Öyle ise kat`î olarak îmân etmemiş olanlar, sakın seni gevşekliğe sevk etmesin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster