وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا كَافَّةً لِلنَّاسِ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
Ve ma erselnake illa kaffetel lin nasi beşırav ve nezırav ve lakınne ekseran nasi la ya’lemun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَمَا
أَرْسَلْنَاكَ
biz seni göndermedik
إِلَّا
dışında
كَافَّةً
bütün
لِلنَّاسِ
insanlara
بَشِيرًا
müjdeleyici olman
وَنَذِيرًا
ve uyarıcı olman
وَلَٰكِنَّ
fakat
أَكْثَرَ
çoğu
النَّاسِ
insanların
لَا
يَعْلَمُونَ
bilmezler

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve biz, seni bütün insanlara, ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik ve fakat insanların çoğu bilmez.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlığa, ancak bir müjdeci ve uyarıcı olman için gönderdik. Fakat insanların çoğu, bu gerçeği anlamazlar.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Seni, tüm insanlar için müjdeci ve uyarıcı olarak irsâl ettik... Ne var ki insanların çoğunluğu anlamazlar (bunun ne demek olduğunu)!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmezler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Ey Rasûlüm), biz, seni ancak bütün insanlara cenneti müjdeleyici, azabı haber verici olarak peygamber gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler (bunu tasdik etmezler).

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Biz, seni bütün insanlara sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Biz seni butun insanlara ancak mujdeci ve uyarici olarak gondermisizdir; fakat insanlarin cogu bilmez.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (Ey Peygamber!) Biz seni bütün insanlara ancak (rahmetin) müjdecisi, (azâbın) uyarıcısı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bilmezler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Ey Resulüm!) Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdeleyicisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bilmezler.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Biz, seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Biz seni tüm halka bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak halkın çoğu bilmez.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Ey Muhammed, biz seni bütün insanlara müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Habîbim) seni (rahmetimizin) müjdeci (si, azabımızın) haberci (si ve) bütün insanların peygamberi olmakdan başka (bir sıfatla) göndermedik. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Ey Resûlüm!) (Biz) seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Biz, seni; ancak bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ne var ki insanların çoğu bilmezler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Biz seni, insanların hepsine yalnızca, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bunu bilmiyor.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve Biz, seni (kâinattaki) insanların hepsi için müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olmandan başka bir şey için göndermedik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmezler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Ey Muhammed, sana gelince,) Biz seni insanlığa ancak bir müjdeci ve uyarıcı olman için gönderdik; fakat insanların çoğu (bunu) anlamazlar,

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    (Ey Nebi!) Biz seni ancak, bütün insanlık için bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; ama insanların çoğu bunun farkına dahi varmamış olacaklar

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve seni, ancak bütün insanlar için bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak gönderdik. Fakat insanların pek çoğu bilmezler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Resulüm! Biz seni ancak bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir. Ne var ki insanların çoğu bilmezler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Biz seni bütün insanlar için ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ama, insanların birçoğu bilmek için araştırma yapmıyor.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Ey Muhammed, biz seni bütün insanlara müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Ey Resûlüm! Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik, lâkin insanların ekserisi bunu bilmezler.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Biz seni bütün insanlara, ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat, onların çoğu bilmiyor.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı, korkutucu olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Biz seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, başka değil! Ama insanların çokları bilmiyorlar.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    We have not sent thee but as a universal (Messenger) to men, giving them glad tidings, and warning them (against sin), but most men understand not.