وَقَالُوا آمَنَّا بِهِ وَأَنَّىٰ لَهُمُ التَّنَاوُشُ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ
Ve kalu amenna bih ve enna lehümüt tenavüşü mim mekanim beıyd
Kelime
Anlamı
Kökü
وَقَالُوا
ve demektedirler
امَنَّا
inandık
بِهِ
ona
وَأَنَّىٰ
ama nasıl olur?
لَهُمُ
onlar için
التَّنَاوُشُ
elde etmeleri
مِنْ
-den
مَكَانٍ
yer-
بَعِيدٍ
uzak

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve diyecekler ki: İnandık ona, fakat bu uzak bir yerde nereden îmana kavuşacaklar, ondan faydalanacaklar?

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    ’Ona inandık’ derler. Ama onlar için, uzak bir yerden [3] (imana) ulaşmak nerede?

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (İş işten geçtikten sonra:) "Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "O’na (hakikatimizde olarak) iman ettik" dediler... (Öyle olsaydı) bu uzaklık nasıl oluşurdu ki!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Ona inandık’ derler. Ama onlar için, uzak bir yerden (imana) ulaşmak nerede?

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Biz ona iman ettik" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Ve azabı gördükleri zaman): "-Biz O’na= Hz. Muhammed’e (s.a.v.) iman ettik." demektedirler; fakat uzak bir yerden (ahiretten) tevbe etmek nerede?

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Onlar o zaman, “Gerçeğe inandık” derler. Uzak bir yerden ona nasıl ulaşacaklar?

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (51-52) Onlari korktuklari zaman bir gorsen; artik kurtulus yoktur; cehenneme yakin bir yerde yakalanmislardir. O zaman, «Allah’a inandik» derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasil kolayca ulasirlar?

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    «Biz O’na imân ettik» derler. Ama uzak bir yerden (Âhiret’ten imâna) el sunmak (Dünya’ya yeniden döndürülmek) onlara nereden?

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Azabı gördükleri zaman:) “Biz O`na (Peygamber`e) inandık” derler. Ama iyice uzağında kaldıkları (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imanı nasıl yakalayacaklar?

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Azabı görünce), "ona inandık derler" ama onlar için, artık uzak bir yerden (dünyadan) iman elde etmek nasıl mümkün olur?

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (İş işten geçtikten sonra:) «Ona inandık» demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "Onu onayladık" derler. Uzak bir yerden ona nasıl ulaşabilirler?

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Ve: «O’na iman ettik» demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede?

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    O’na inandık derler, ama artık iyice uzağında kaldıkları imanı nasıl yakalayacaklardır?

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Biz O’na inandık" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    "Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    «Ona îman etdik» demişlerdir. Fakat onlar için (dünyâye) uzak (kalmış) bir yerden (tevbeye) el sunmak nerede?.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Artık (iş işten geçtikten sonra): `Ona (Muhammed`e) îmân ettik` demişlerdir. Fakat uzak bir yerden (âhiret âleminden, dünyada olması gereken îmânı) elde etmek, onlar için nasıl (mümkün) olur?

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    O’na inandık demişlerdir. Ama uzak bir yerden nasıl kolayca imana ulaşılır?

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    "O’na (Allah’a) iman ettik" dediler. Fakat kurtulmaları çok uzak olduğu halde, onların nasıl bir kurtuluş ümitleri olabilir ki?

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve "O’na îmân ettik." dediler. (Hidayete) uzak bir yerden (dalâletten) onlar (îmânı) nasıl elde ederler?

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Biz ona (Kur’an’a) iman ettik" derler; ancak onu uzak bir yerden (berzahtan dünyaya) nasıl uzanıp alacaklar ki?

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    ve (görsen, nasıl) "Biz (şimdi) ona inandık!" diye yalvarırlar fakat nasıl bu kadar uzaktan (kurtuluşa) ere(ceklerini ümit ede)bilirler?

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    İşte onlar (o zaman) "Biz ona inandık!" diye haykırırlar. Ama bunca uzak mesafeden (kurtuluşa) zahmetsizce ulaşmak nasıl ve nereden mümkün olacak?

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve demiş olurlar ki, ona imân ettik. Fakat onlara uzak bir yerden el sunmak nerede?

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    "Ona inandık!" demektedirler. Amma uzak yerden el sunmak (dünyaya yeniden döndürülmek) nasıl mümkün olur?

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Ve: "o’na iman ettik" dediler. Onlar için uzak bir yerden imana ulaşmak, nasıl mümkün olur ki?

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    O’na inandık derler, ama artık iyice uzağında kaldıkları imanı nasıl yakalayacaklardır?

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    İş işten geçtikten sonra "Peygambere inandık." demektedirler; ama uzak yerden, ta dünyadan imanı nasıl alabilsinler?

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Ona inandık" demektedirler, ama uzak yerden (tâ dünyâdan imanı) nasıl alabilsinler?

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    -Ona inandık, derler. Bu kadar uzak yerden ona nasıl ulaşılır? (İnanmak neye yarar?)

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    «Biz O’na iman ettik» derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    "Ona inandık!" dediler. Ama nasıl mümkün olur onlar için imana ulaşmak o uzak yerden!

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And they will say, "We do believe (now) in the (Truth)"; but how could they receive (Faith) from a position (so far off,-