فَذُوقُوا بِمَا نَسِيتُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا إِنَّا نَسِينَاكُمْ ۖ وَذُوقُوا عَذَابَ الْخُلْدِ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Fe zuku bi ma nesiytüm likae yevmiküm haza inna nesiynaküm ve zuku azabel huldi bi ma küntüm ta’melun
Kelime
Anlamı
Kökü
فَذُوقُوا
o halde tadın
بِمَا
karşılığını (cezasını)
نَسِيتُمْ
unutmanızın
لِقَاءَ
karşılaşmayı
يَوْمِكُمْ
gününüzle
هَٰذَا
bu
إِنَّا
biz de
نَسِينَاكُمْ
sizi unuttuk
وَذُوقُوا
ve tadın
عَذَابَ
azabı
الْخُلْدِ
ebedi
بِمَا
ötürü
كُنْتُمْ
oluklarınızdan
تَعْمَلُونَ
yapıyor(lar)

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Tadın azâbı, şu güne ulaşacağınızı unuttuğunuzdan dolayı, şüphe etmeyin ki biz de unuttuk sizi ve tadın ebedî olarak azâbı yaptıklarınıza karşılık.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Artık bu güne kavuşmayı unutup, umursamamanın cezasını çekin bakalım. Şimdi biz de sizi unuttuk, öyleyse yapmış olduğunuz her türlü kötülükten dolayı, bu ebedi azabı tadın bakalım.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Bu gününüze kavuşmayı unuttuğunuzdan dolayı, tadın! Gerçek ki, biz de sizi unuttuk! Yaptıklarınızdan ötürü, sonsuz azabını tadın!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    O halde, bu güne kavuşacağınızı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık sonu gelmeyen azabı tadın.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Öyleyse bu (azap) gününüzle karşılaşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Kâfirler cehenneme girdikleri vakit, melekler onlara şöyle der): "- O halde, bu günümüze kavuşmayı unutmanız, (O’na imanı terk etmeniz) yüzünden tadın azabı!...Biz de sizi unuttuk, (sizi cehennemde bıraktık). İşlemiş olduğunuz küfür ve isyan sebebiyle bitmez tükenmez azabı tadın bakalım..."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Suçlulara, “Bu gününüze kavuşacağınızı unuttuğunuzdan dolayı cezanızı çekin! Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan dolayı süreli azabı tadın!” denilecektir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    «ugune kavusmayi unutmanizin karsiligini gorun; dogrusu Biz de sizi unuttuk, yaptiklariniza karsilik ebedi azabi tadin» deriz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    O halde bugüne kavuşmayı unutup kulak ardına atmanız sebebiyle tadın tadacağınızı. Şüphesiz ki, biz de sizi unuttuk (rahmetimizden sizi uzak tuttuk). Artık yapageldiğiniz işlere karşılık sonsuz azabı tadın !

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Onlara şöyle denilecek:) “O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk (cehenneme terk ettik). Yaptıklarınıza karşılık ebedî azabı tadın!”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Onlara şöyle denilecek:) "O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedî azabı tadın."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Bugünkü karşılaşmanızı unutmanızın sonucunu tadın, biz de sizi unutacağız. Yaptıklarınızın bir sonucu olarak ebedi azabı tadın.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    «O halde bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuzdan dolayı tadın azabı! İşte biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduğunuz işler yüzünden tadın ebedî azabı!»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Bugüne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Öyleyse bu (azab) gününüzle karşılaşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    (O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    O halde şu gününüze kavuşmayı unutduğunuza mukaabil tadın (azâbı)! Doğrusu (şimdi) biz de sizi unutduk! Yapmakda (ısraar) etdiğiniz (kötülükler) yüzünden tadın o ardı arası kesilmeyen azâbı!

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Öyle ise, bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz için (azâbı) tadın (bakalım)! Çünki (bugün de) biz sizi unuttuk; o hâlde yapmakta olduklarınızdan dolayı tadın ebedî azâbı!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Öyleyse şu günümüze kavuşmayı unuttuğunuzdan ötürü tadın azabı. Doğrusu Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık sonsuz azabı tadın.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sizin şu andaki karşılaştığınız günü unutmanızdan dolayı, azabı tadın. Şimdi bizde sizi unuttuk. Yaptıklarınızın karşılığında sürekli (ebedi) olan azabı tadın.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Öyleyse bu "likâe" (Allah’a ulaşma) gününüzü, unutmanızdan dolayı (azabı) tadın. Muhakkak ki Biz de sizi unuttuk. Ve yaptıklarınız sebebiyle ebedî azabı tadın.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Öyleyse bu (azap gününüzle karşılaşmayı) unutmanıza karşılık olarak azabı tadın; biz de sizi gerçekten unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ise temelli azabı tadın.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Ve Allah, günahkarlara şöyle seslenecek:) "O halde, bu (Hesap) Günü’nün gelip çatacağını umursamamanın (cezasını) çekin bakalım şimdi! (Artık) Biz de sizi bıraktık: öyleyse, yapmış olduğunuz (her türlü kötülük)ten dolayı (bu) ebedi azabı tadın!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Haydi, bu buluşma gününü hatırlanmaya değer bulmadığınız için azabı tadın bakalım! Çünkü artık Biz de sizi hatırlanmaya değer bulmuyoruz. Haydi, yapmakta ısrar ettiklerinizden dolayı ebedi mahrumiyeti tadın!

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    «Artık tadın, bu gününüze kavuşmayı unutmanız sebebiyle. İşte Biz de sizi unuttuk. Ve yapar olduğunuz şeyler yüzünden ebedî azabı tadın.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Bu gününüzle karşılaşmayı unutmanızın cezasını tadın! Doğrusu biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan dolayı tadın ebedî azabı!

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Öyleyse, tadın! Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuzdan dolayı... Şüphesiz, Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık, tadın sonsuz azabı!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Bugüne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    "Öyleyse, siz nasıl bugünkü buluşmayı unuttunuz ve bu unutmayı ömür boyu sürdürdüyseniz, Biz de bugün sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan ötürü, tadın bakalım sürekli azabı!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Bu gününüzle karşılaşmayı unutmanızın cezâsını tadın! (Şimdi) Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan ötürü ebedi azâbı tadın!"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Bu gününüze kavuşmayı unuttuğunuz için azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızın karşılığı olarak kalıcı azabı tadın.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Öyleyse bu (azab gününüzle karşılaşmayı) unutmanıza karşılık olarak azab tadın. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yapmakta olduklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    "Bu gününüzü unutmuş olmanın karşılığını tadın. Kuşkusuz, biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık sonsuzluk azabını tadın."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "Taste ye then - for ye forgot the Meeting of this Day of yours, and We too will forget you - taste ye the Penalty of Eternity for your (evil) deeds!"