1. Bu, Allah ve O`nun elçisi tarafından, müşrikler içerisinden anlaşma yaptıklarınıza yönelik bir ilişik kesme ilanıdır: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Bundan böyle, işte size dört ay daha serbest dolaşım izni! Ama bilin ki siz, Allah`ı asla atlatamayacaksınız; yine unutmayın ki, Allah inkar ve ihanette ısrar edenleri onursuzluğa mahkum edecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Yine Allah ve O`nun Elçisi`nden, Büyük Hac gününde bütün insanlığa yapılmış bir duyurudur ki; Allah kendine mahsus özellikleri başkalarına yakıştıranlarla ilişiğini kesmiştir; O`nun elçisi de öyle. Bundan böyle tevbe ederseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır; fakat (bu davetten) yüz çevirirseniz, iyi bilin ki siz Allah`ı asla atlatamazsınız. Nitekim, inkar ve ihanette ısrar edenleri can yakıcı bir azap ile müjdele. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Ne var ki, şirk koşanlar arasından kendileriyle anlaşma yapmış olduğunuz ve daha sonra bu anlaşmayı herhangi bir biçimde ihlal etmeyen ve sizin hasımlarınızdan hiç biriyle dayanışma içine girmeyen kimseler bunun dışındadır. Artık onlarla olan anlaşmanıza süresi doluncaya kadar riayet edin! Unutmayın ki Allah sorumlu davrananları sever. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Ve (bu) yasak (kapsamındaki) aylar çıktığında, artık müşrikleri tuttuğunuz yerde öldürün; yakalayın, çepeçevre kuşatın, onları her gözetim noktasına kurulup gözetleyin! Fakat eğer onlar tevbe eder, namazı istikametle eda eder ve arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli ödemeyi kabul ederlerse, işte o zaman bırakın yakalarını! Unutmayın ki Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Ve eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isterse ona sığınak ol; bakarsın Allah`ın kelamına kulak verir. Sonunda onu kendini güvende hissedebileceği bir yere bırak! Böyle davran, çünkü onlar hakikati bilmeyen bir topluluktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Şirk koşan kimselerin Allah`la ve O`nun Elçi`siyle anlaşma yapmaları nasıl mümkün olabilir ki! Ne var ki sizin Mescid-i Haram`ın yanında kendileriyle anlaşma yaptığınız kimseler hariç; onlar size verdikleri söze sadık kaldıkları sürece siz de onlara verdiğiniz söze sadık kalın: unutmayın ki Allah sorumlu davrananları sever. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. (Düşmanlarınızın) size galip gelmeleri halinde, size karşı ne bağlayıcı bir yükümlülük ne de anlaşmadan doğan bir sorumluluk üstlenmemişken, (başka) nasıl olabilirdi ki? Sözleriyle sizi hoş tutmaya çalışırken, yürekleri onları yalanlamaktadır; zira onların çoğu (fıtratın gösterdiği) yoldan çıkmış kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Allah`ın ayetlerini az bir menfaate değiştiler ve O`nun yoluna engel oldular; onlar, ne berbat şeyler yapıp duruyorlar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Bir mü`min için ne bağlayıcı bir yükümlülük, ne de anlaşma ve yakınlıktan doğan bir sorumluluk gözetiyorlar. İşte böyleleri, haddi aşanların ta kendisidirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Ama eğer kendilerini düzeltir, namazı istikametle kılar ve zekatı gönülden gelerek verirlerse, o zaman sizin dinde kardeşiniz olmuş olurlar. Ve Biz ayetlerimizi, onların (değerini) bilen bir toplum için işte bu şekilde tüm boyutlarıyla açıklıyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Fakat, anlaşma yaptıktan sonra sözlerini bozar ve inanç sisteminize hakarete yeltenirlerse, işte o zaman küfrün öncülerine karşı savaş açın; çünkü sözü-sebatı olmayan bu tipler, hainliklerine belki (bu sayede) bir son verirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Hala sözlerini bozan, Elçi`yi kovuncaya kadar çabalayan ve önce kendileri saldırmış bulunan bir toplulukla savaşmayacak mısınız? Yoksa onları gözünüzde büyütüp saygınlık mı kazandırıyorsunuz? Ama, eğer gerçekten imanda ısrarlıysanız, unutmayın ki Allah kendisini tazim edip saygı duymanıza daha layıktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Onlarla savaşın, Allah onlara sizin ellerinizle azap edip onları rezil eder; ve onlara karşı size yardım edip inananların gönlüne ferahlık verir Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. ve kalplerindeki öfkeyi dindirir. Sonuçta Allah dilediğine affını tahsis eder; zira Allah her şeyi bilendir, her hükmünde üstün hikmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Yoksa siz, Allah`ın içinizden kendi yolunda tüm çabasını seferber edenleri; Allah`tan, O`nun Elçisi`nden ve inananlardan başkasını can yoldaşı edinmeyecek kimseleri seçip ayırmadan, karma karışık bir halde bırakılacağınızı mı sandınız? Oysa ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. İnkarlarına yine bizzat kendileri tanıklık edip dururken, Allah`ın mescidlerini ziyaret edip onarmak Allah`a ortak koşanlara düşmez. Onlar, yaptıkları boşa gidecek olan kimselerdir; zira onlar ateşte yerleşip kalacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Allah`ın mescidlerini ancak Allah`a ve Ahiret Günü`ne iman eden, namazı istikametle kılan ve zekatı içinden gelerek veren; dahası Allah`tan başka hiç kimseden korkmayan kişiler ziyaret edip onarabilirler. Nitekim, yalnızca böyleleri doğru yolda olmayı umabilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Yoksa siz, (yalnızca) hacıları suvarmayı ve Mescid-i Haram`ı ziyaret edip tamir etmeyi, Allah`a ve Ahiret Günü`ne iman etmek ve Allah yolunda elden gelen gayreti göstermekle eşdeğerde mi tutuyorsunuz? Allah`a göre bunlar birbirine eşdeğer değildirler. Ve Allah, değerleri yerinden etmiş bir toplumu doğruya yöneltmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. İman eden ve hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla her türlü çabayı gösterenler, Allah nezdinde daha yüce bir makama sahiptirler: zira işte onlar başarının gerçek sahibidirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Rableri onları yüce katından bir rahmetle, rıza-yı bari ile ve ve kendilerini içerisinde kesintisiz her tür nimetin beklediği cennetlerle müjdeler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Onlar orada ebedi kalacaklar; çünkü, katında yüce ödül(ler) bulunan yalnızca Allah`tır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Siz ey iman edenler! Eğer iman yerine küfrü tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi sığınılacak bir can dost olarak görmeyin. İçinizden kim onları sığınılacak bir dost olarak görürse, işte onlar tam anlamıyla zalimce davranmış olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, mensubu bulunduğunuz topluluk, kazandığınız mallar, kötüye gitmesinden kaygı duyduğunuz ticaret ve kendisiyle huzur bulduğunuz konaklar; Allah`tan, O`nun Elçisi`nden ve O`nun yolunda cihad etmekten daha sevimli geliyorsa, Allah`ın buyruğu gerçekleşinceye kadar bekleyin! Ne ki Allah, sorumsuzca davranan bir toplumu doğru yola yöneltmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Doğrusu Allah, size bir çok savaş alanında yardım etmişti; özellikle de Huneyn Günü: Hani o zaman çokluğunuz sizi gururlandırmıştı, fakat hiçbir işinize yaramadı; ve olanca genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti, sonra da geri kaçmıştınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Daha sonra Allah, Rasulü`ne ve inananlara katından bir sükunet indirmiş, görmediğiniz güçlerle sizi takviye etmiş ve inkarda direnenleri azaba uğratmıştı: Bu ise, inkar edenlerin cezasıydı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Fakat bütün bunlara rağmen, Allah kendine yönelmeyi dileyenin yönelişine mukabele edecektir; zira Allah tarifsiz bir bağış, eşsiz bir merhamet kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Siz ey iman edenler! Bilin ki şirki karakter haline getiren herkes baştan ayağa pistir. Bu nedenle, bu yıldan sonra Mescid-i Haram`a yaklaşmasınlar. Eğer ekonomik krizden endişe ediyorsanız, unutmayın ki gün gelir, Allah dilerse sizi lutfuyla bolluğa kavuşturur: Zira Allah her (çareyi) bilendir, onu hikmetle (icra) edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Kendilerine (daha) önceden kitap verilen zümreden Allah`a da ahiret gününe de (gerçek anlamda) inanmayan, Allah ve O`nun Elçisi`nin yasakladığını yasak saymayan ve hak dini tek din olarak benimsemeyen kimselerle, teslim olmuş bir halde güvenlik vergisini kendi elleriyle verinceye kadar savaşın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Yahudiler "Uzeyr Allah`ın oğludur" dediler; Hıristiyanlarsa "Mesih Allah`ın oğludur" dediler. Bunlar, geçmiş dönemlerin ısrarlı inkarcılarının uydurduğu asılsız iddialara özenerek ağızlarında geveledikleri söylentilerdir; Allah kahretsin onları: nasıl da savruluyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Allah`ın peşi sıra, hahamlarını ve rahiplerini -tabi ki Meryem oğlu Mesih`i de- rabler edindiler. Oysa ki tek bir ilahtan başkasına asla kulluk etmemekle emr olunmuşlardı; (O ki), O`ndan başka ilah yok; ve O onların putlaştırdıkları her şeyden beri ve yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Onlar Allah`ın (hidayet) nurunu üfürükleriyle söndürmek istiyorlar; Allah ise, nurunu tamamlamak dışındaki bir seçeneğe asla izin vermeyecektir; tabi ki inkar edenler istemese de... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. O`dur dinin tümünü kendisine bildirmek için Elçisi`ni doğru yol bilgisiyle ve hak din ile gönderen; tabi ki şirke gömülüp gidenler hoşlanmasa da... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Siz ey iman edenler! Bilin ki hahamlardan ve rahiplerden bir çoğu insanların mallarını, (ürettikleri) batıl inanç karşılığı boğazlarına geçiriyorlar; böylece (onları) Allah`ın yolundan çeviriyorlar. Hem altın ve gümüş toplayarak servet yapıp, hem de onu Allah yolunda sarf etmeye yanaşmayan kimseler var ya: işte onları can yakıcı bir azap ile müjdele. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. O servetin cehennem ateşinde kızartılıp onların alınlarının, yanlarının ve sırtlarının dağlanacağı gün onlara: "İşte sırf kendiniz için yığdığınız servetiniz! Haydi, şimdi görün bakalım yığdığınız servetin gününü!" (denilecek). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Bilin ki Allah`a göre ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı gün Allah`ın koyduğu yasa gereğince on ikidir. Onlardan dördü haram aydır; Allah`ın koyduğu kozmik nizama uygun değerlendirme budur. O halde, bu konuda kendinize kötülük etmeyin! Tabii ki onların sizinle topyekün savaştığı gibi siz de onlarla topyekün savaşın: ama iyi bilin ki Allah sorumlu davrananlarla birliktedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Aylara yapılan ilave, olsa olsa küfre yapılmış bir ilavedir: İnkarda direnenlerin çarpıtma yöntemidir bu; Allah`ın haram kıldığı ay sayısına denk getirmek amacıyla bu uygulamayı bir yıl serbest bir yıl yasak sayıyorlar ve işte bu şekilde Allah`ın yasakladığını meşru görüyorlar. Kötü fiilleri onlara pek cazip göründü; kaldı ki Allah inkara gömülmü bir toplumu doğru yola yöneltmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Siz ey iman edenler! Size ne oluyor da "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiğinde yere çakılıp kalıyorsunuz? Öte dünyadan vazgeçip bu dünya hayatıyla mı tatmin oldunuz? Ama unutmayın ki, bu dünya hayatının sefası öte dünyaya kıyasla pek değersizdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Eğer savaşa çıkamazsanız, size acı bir azap çektirir ve sizin yerinize başka bir toplum getirir de (yokluğunuzla) O`na hiçbir zarar açmış olmazsınız: Zira Allah her şeye kadirdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Eğer ona destek vermezseniz, unutmayın ki ona Allah yardım edecektir: inkarda direnenler onu sürüp çıkardıkları zaman (Muhammed sadece) iki kişiden biriydi. Hani o ikisi mağaradayken, o arkadaşına "Tasalanma, Allah bizimle beraberdir!" demişti de, bunun üzerine Allah ona katından bir sükunet indirmiş ve onu sizin göremediğiniz güçlerle takviye etmişti: böylece inkarda ısrar edenlerin davasını alçalttı, Allah`ın davasıysa en yüce olma konumunu korudu; çünkü Allah`tı her işinde mükemmel olan, her hükmünde üstün hikmetler bulunan. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Kolay da gelse zor da gelse savaşa çıkın ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla olanca gücünüzü sarf edin: eğer fark ederseniz, bu sizin için daha yararlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Eğer yakın bir menfaat ve kolay bir sefer olsaydı, senin ardına tereddütsüz takılırlardı. Fakat bu zorlu yolculuk onlara pek uzun geldi. Üstelik, "Eğer gücümüz olsaydı kesin sizinle çıkardık" diye Allah adına yemin ederek kişiliklerini mahvedecekler: Oysa ki, Allah onların yalancı olduğunu çok iyi biliyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Allah seni affetsin; daha kimin doğru söylediği sana aydınlanmadan ve yalancıları iyice öğrenmeden niçin onlara (savaşa katılma) izni verdin? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Allah`a ve Ahiret Günü`ne (yürekten) güvenip inanan kimseler mallarıyla ve canlarıyla zaten cihat etmeleri hasebiyle, senden cihada çıkmak için izin isteme gereği duymazlar. Allah sorumlu davranışta sebat edenleri çok iyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Yalnızca Allah`a ve Ahiret Günü`ne (yürekten) güvenip inanmayan kimseler senden (cihada) katılma izni isterler; zira onların kalpleri kuşkuya teslim olmuştur, bu yüzden (katılsak mı, katılmasak mı diye) derin tereddütler içerisinde bocalayıp dururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Hem, eğer (gerçekten) sefere çıkmak isteselerdi elbet bir hazırlığa girişirlerdi; fakat Allah onların kalkış biçimlerini beğenmedi, bu yüzden de onları alıkoydu. Adeta onlara, "(Sefere ehil olmayıp) oturanlarla birlikte siz de oturun!" denildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Eğer sizinle birlikte sefere çıkmış olsalardı, sorun çıkarmaktan başka size bir katkıları olmayacaktı. Zira içinizden kendilerini can kulağıyla dinleyecek olanları görüp aranıza daha fazla fitme sokmak amacıyla saflarınıza daha bir sokulacaklardı: ama Allah o zalimleri çok iyi bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Zaten onlar daha önce de fitne çıkarmaya çalışmışlar ve sana karşı epey işler çevirmişlerdi; ta ki hak tecelli edinceye ve Allah`ın yasası onların hoşuna gitmeyecek bir biçimde gerçekleşinceye dek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Onlardan kimileri de "İzin ver bana, beni günaha sokma!" der. Şu işe bakın ki, baştan ayağa günaha gömüldüler: Üstelik, nankörlükte ısrar edenler bir de cehennem tarafından kuşatılacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Eğer sana bir iyilik dokunsa onların canı sıkılır. Ama başına bir kötülük gelse; "İyi ki biz daha önceden önlemlerimizi almıştık" derler ve şen şakrak dönüp giderler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. De ki: "Başımıza, Allah`ın bizim için yazdığından başka bir şey gelmez; O`dur bizim tek sahibimiz; şu halde inananlar yalnızca O`na güvensinler!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. De ki: "Bizim için iki güzellikten biri değil de, ille de (kötülük) beklentisi içinde misiniz? Bizim size ilişkin beklentimizse -O`nun katından ya da bizim elimizle- Allah`ın gazabına uğramanızdır. Artık bekleyin; bilin ki biz de sizinle birlikte bekliyoruz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. De ki: "İster gönüllü infak edin ister gönülsüz; sizden asla kabul edilmeyecektir: çünkü siz, hepten sapık bir güruh haline geldiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Onların hayır için harcadıklarının kabülüne tek engel, Allah`a ve O`nun Elçisi`ne ısrarla nankörlük etmeleridir; onlar namaza hep üşene üşene katılırlar ve onlar her daim gönülsüzce hayır yaparlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Artık onları, (sınamak için verdiğimiz) mallarının ve çocuklarının (çokluğuna) şaşırma; Allah bütün bunlar nedeniyle onlara dünyada bela vermek ve canlarını kendileri inkara saplanmışken almak istiyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Ve onlar, kendilerinin sizden olduğuna dair Allah adına yemin ederler; oysa ki onlar sizden değildirler; ve fakat onlar, korkuya teslim olmuş bir güruhturlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Eğer bir sığınak, bir mağara ya da bir korunak bulabilselerdi, sürü içgüdüsüyle panik halinde oraya seğirtirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Onlar arasında, sadaka ve zekatların (dağıtımı) konusunda sana dil uzatanlar var: eğer kendilerine ondan bir pay verirsen seslerini keserler, yok eğer kendilerine ondan bir pay vermezsen, o zaman da öfkelerini kusarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Ah keşke onlar Allah`ın ve O`nun Elçisi`nin kendilerine verdikleriyle yetinselerdi; ve "Allah bize yeter; gün gelir de Allah lutfundan bize (bir pay) verirse, O`nun Elçisi de (bize takdim eder); elbet biz ta gönülden Allah`a yönelmişiz" deselerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Zekatlar yalnızca yoksullara ve düşkünlere, bu işi yapan görevlilere ve kalpleri kazanılacak kimselere, özgürlükleri elinden alınanlar ve borç yükü altında ezilenler için, Allah yolunda gösterilen her türlü faaliyet ve yolda kalmışlar için verilir: bu Allah`ın koyduğu bir kuraldır. Ve Allah her şeyi bilir, her hükmünde tam isabet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Yine o (ikiyüzlüler) arasında, "O (her sözü dinleyen) som bir `kulak`tır" diyerek Peygamber`i rencide eden kimseler var. De ki: (Öyle ama), sizin için hayırlı bir `kulak`tır: Allah`a iman eder, mü`minlere ise güvenir; üstelik içinizden imanda sebat edenler için bir rahmettir. Allah`ın Elçisi`ni rencide edenlere gelince: onları pek acı bir azap beklemektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Onlar, sizi hoşnut etmek için size Allah adına yeminler ederler. Oysa ki daha öncelikli bir görevleri var: Allah`ı hoşnut etmek, O`nun Elçisi`ni de... Tabi ki yürekten inanmışlarsa eğer! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Yoksa onlar şunu bilmiyorlar mı: kim Allah`a ve O`nun Elçisi`ne meydan okursa, işte o içinde daimi kalmak üzere cehennem ateşine atılır; en dehşet onursuzluk da budur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. İkiyüzlüler kendileri hakkında, kalplerinde olanı sana haber veren bir sure inmesinden endişe ediyorlar. De ki: "Alay edin bakalım! Nasıl olsa Allah korktuğunuzu başınıza getirecektir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Dönüp kendilerine sorsan, elbet şöyle diyecekler: "Kendimizi lafa kaptırmıştık, eğleniyorduk, hepsi bu!" de ki: "Allah`la, O`nun ayetleriyle ve O`nun Elçisi`yle mi eğlenip duruyordunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Bahane üretmeyin! Doğrusu siz, inandığınızı (açıkladıktan) sonra da küfre saptınız. Bir kısmınızı suçu savunmalarından dolayı cezalandıracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. İkiyüzlü erkekler ve ikiyüzlü kadınlar; hepsi birbirine benzerler: Kötü ve yanlış olanı teklif eder, iyi ve doğru olanı önlerler; ve (iyilik için) ellerini oynatmazlar. Onlar Allah`ı unuttular, bu yüzden Allah da onları hatırlanmaya değer bulmadı. Gerçekte sapık olan işte bunlar, bu münafıklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Allah, ikiyüzlü erkeklerle ikiyüzlü kadınlara ve inkarını açıkça ortaya koyanlara, içinde daimi kalmak üzere cehennem ateşini vaad etmiştir: odur onların payına düşen; zira Allah onları rahmetinden dışlamıştır; dolayısıyla onlar sürekli bir azaba mahkum olacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. (De ki onlara): "(Siz de) tıpkı sizden önceki (ikiyüzlüler) gibisiniz. Onlar kuvvet bakımından sizden daha güçlüydüler, servet ve sayıca daha fazlaydılar; fakat bu dünyadan paylarına düşenle safa sürmeyi seçtiler; siz de kendi payınıza düşenle safa sürmeyi seçtiniz; tıpkı sizden öncekilerin kendi paylarına düşenle safa sürmeyi seçtikleri gibi: sonunda siz de aynı onlar gibi batılın bataklığına saplandınız. Önünde de sonunda da, bu tür kimselerin çabaları boşa gidecektir; sonunda kaybedecek olan da bunlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Yoksa kendilerinden önce geçip gidenlerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud`un, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve bütün o altı üstüne gelmiş kentlerin (felaket) haberleri onlara ulaşmadı mı? Öncekilere (de) elçileri hakikatin apaçık delilleriyle gelmişlerdi (fakat inkar ettiler). Sonuçta, Allah onlara kıymış değildi; fakat onlar asıl kendi kendilerine kıydılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Ama inanan erkekler ve inanan kadınlar (da) birbirlerinin dostu, koruyucusudurlar: İyi ve doğru olanı teklif eder, kötü ve yanlış olanı önlerler; ve namazı içtenlikle kılarlar, zekatı da seve seve verirler; Allah`a ve O`nun Elçisi`ne uyarlar: işte onlardır Allah`ın rahmetini bahşedeceği kimseler; çünkü her işinde mükemmel olan, her hükmünde tam isabet kaydeden yalnızca Allah`tır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Allah, inanan erkeklere ve inanan kadınlara zemininden ırmaklar çağlayan cennetler vaad etti; orada daimi kalıcıdırlar; hele bir de Allah`tan gelen tarifi imkansız hoşnutluk, bu (mutlulukların) en büyüğü olacaktır; bu, işte budur muhteşem zafer. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Sen ey peygamber! İnkarı ısrarla savunanlarla ve ikiyüzlülüğü tabiat haline getirenlerle mücadele et ve onlara karşı ödünsüz davran! Sonunda karar kılacakları yer cehennemdir ve o ne berbat bir son duraktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Onlar, (kötü) bir söz söylemediklerine ilişkin Allah adına yemin ediyorlar; oysa ki onlar kesinlikle küfre varan sözler söylemişler, böylece Allah`a teslim olmalarından sonra inkara sapmışlar ve başarmaları mümkün olmayan bir işe soyunmuşlardı. Onların kin duymaları için, Allah`ın ve O`nun lutfu sayesinde Elçisi`nin kendilerini zengin ve yetkin hale getirmesi dışında bir neden yok ki! Artık tevbe ederlerse, bu kendileri hakkında daha hayırlı olur; yok eğer yüz çevirirlerse, Allah onları bu dünyada da öte dünyada da pek acı bir azaba çarptıracak; ve onlar yeryüzünde kendileri için ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Hem, onlar arasında "Eğer O`nun bağışladıklarından bize de bir şeyler düşerse, elbet biz de hayır hasenat için harcar, böylece biz de iyiler arasına karışmış oluruz!" diye Allah`a yemin edenler var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Ama onlar, Allah kendilerine lutfundan bağışlar bağışlamaz onda cimrilik ederler ve (yeminlerinden) geri dönerler: zira onlar dönektirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Bunun üzerine O da, Zatıyla karşılaşacakları güne kadar kalplerinde (taşıyacakları) bir nifakı başlarına sarar. Bu, onların Allah`a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmeleri yüzündendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Bilmiyorlar mı ki Allah, onların sırlarından ve gizli görüşmelerinden çok iyi haberdardır; zira, iyi bilsinler ki Allah her türlü gizliliği tüm ayrıntılarıyla bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Onlar, (yürekten) inananlar arasından, hem vermesi gerekenden fazlasını gönlünden koparak verenlere, hem de gündelik emeğinden başka verecek bir şey bulamayanlara dil uzatmakta ve onlarla alay etmektedirler. Allah onların alaylarını başlarına geçirecektir ve acıklı bir azap onları beklemektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Onların bağışlanmaları için Allah`tan ister af dile, ister dileme: Onlar için Allah`tan yetmiş kez af dilemiş olsan dahi, artık Allah onları asla affetmeyecektir. Bunun nedeni, onların Allah`a ve O`nun Elçisi`ne ısrarla nankörlük etmeleridir; zira Allah (fıtrat) yolundan sapmış kimseleri doğru yola yöneltmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Terk edilen (bu) kimseler, Rasululllah`a muhafelet ederek oturup kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten hoşlanmadılar; bir de kalkıp "Şu sıcakta savaşa çıkmayın!" diye propaganda yaptılar. Onlara "Cehennem ateşi daha sıcaktır!" de; tabii ki bunun bilincine varabilirlerse! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Artık, bundan böyle (dünyada) az biraz gülsünler; fakat kazandıklarının bir karşılığı olarak (ukbada) çok ağlayacaklar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Bundan sonra, Allah sana (seferden) dönmeyi nasip eder de onlardan bir grupla karşılaştırırsa, dahası onlar senden savaşa çıkma izni isterlerse, de ki: "Bundan böyle benimle kesinlikle sefere çıkmayacaksınız; ve benimle birlikte asla düşmana karşı savaşmayacaksınız! Madem siz bir kez oturup kalmaya razı oldunuz, bundan sonra da geri kalanlarla birlikte oturmayı sürdürün!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Ve onlardan ölen herhangi birinin namazını kılma ve kabrinin başında da asla bulunma! Çünkü onlar Allah`a ve Elçisi`ne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış bir halde öldüler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Ve onların malları da, çocukları da seni hayrete düşürmesin: şu kesin ki Allah, bu şeyleri dünyada onlar için bir azaba dönüştürmek ve canlarını inkara gömülüp gitmişken çekip almak istiyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Hem, ne zaman "Allah`a güvenip iman edin ve Elçisi`yle birlikte cihad edin!" diyen bir pasaj indirilse; içlerinden durumu gayet müsait olanlar (bile) senden izin isteyerek derler ki: "Bırak bizi, oturanlarla birlikte oturalım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Geri kalanlarla birlikte olmayı gönülden kabullendiler; sonunda kalplerine mühür basıldı: artık onlar gerçeği kavrayamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Fakat, Elçi ve onunla birlikte iman edip mallarıyla ve canlarıyla cihad eden kimseler var ya: işte onları hayırlı sonuçlar beklemektedir; üstelik kurtuluşa erecek olan da onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Allah onlar için, zemininden ırmaklar çağlayan, içerisinde ebedi kalacakları Cennetler hazırlamıştır: işte budur muhteşem zafer. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Bedevilerden beyan edecek özrü olanlar, hiç değilse gelip kendilerine (savaşa katılmama) izni verilmesini talep ettiler; Allah ve Rasulü`nü yalanlayanlar ise oturup kaldılar. Onlardan nankörlükte ısrar edenlere, er geç acıklı bir azap dokunacak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. Zayıflar, hastalar, infak edecek bir şey bulamayan yoksul kimseler için, Allah`a ve Rasulü`ne karşı samimi oldukları sürece bir sorumluluk yoktur; iyilik yapanları sorumlu tutacak bir gerekçe de yoktur. Zira Allah tarifsiz bağışlayan, eşsiz merhametiyle kuşatandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Bir de sana kendilerine binek sağlaman için geldiklerinde, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin zaman, bu yolda harcayacak bir şey bulamadıkları için üzüntüden iki gözü iki çeşme geri dönenlere de bir sorumluluk yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Sorumluluk ancak, yeterli varlık sahibi olduğu halde senden izin isteyen kimseler için geçerlidir. Onlar geri kalanlarla birlikte bulunmayı içlerine sindirdiler, Allah da onların yüreklerini mühürledi: öyle ki, artık onlar yaptıklarının farkına dahi varmıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Seferden dönüp de karşılaştığınız zaman size bahaneler sıralayacaklar. De ki: "Boşuna bahane üretmeyin, kesinlikle size inanmayacağız! Allah sizin (gerçek) durumunuzdan bizi haberdar etmiştir. Allah da, Rasulü de yaptıklarınızın (hesabını) görecektir. En sonunda görülemeyeni ve görüleni ayrıntılarıyla Bilen`in huzuruna çıkartılacaksınız; ve O size, yapıp-ettiklerinizi bir bir haber verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Dönüp de üzerlerine vardığınızda, sizi baştan savmak için Allah adına size yemin edeceklerdir. Madem öyle, siz de bırakın yakalarını! Çünkü onlar iğrençleşmiş varlıklardır; sonunda yaptıklarına bir karşılık olarak varacakları yer Cehennemdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Kendilerinden razı olasınız diye size yemin ediyorlar. Bilmiyorlar ki, siz kendilerinden razı olsanız dahi Allah yoldan sapmış bir topluluktan asla razı olmayacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Bedevi Araplar, inkar ve ikiyüzlülük açısından (kentsoylulardan) daha katıdırlar; ve Allah`ın, Elçisine indirdiği hayat tarzının sınırlarını tanıyıp kavramamaya daha yatkındırlar: Allah bu (gerçeği) de çok iyi bilendir, (ama) hikmetle iş görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Bedevi Araplardan gönlü (Allah yolunda) harcadığı şeyde kalanlar var ve zamanın aleyhinize dönmesini gözleyenler var; bekledikleri bela girdabını kendileri boylayacaktır: zira Allah her şeyi işitmekte, her hesabı tarifsiz bir bilgiyle bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Bedevi Araplar arasında Allah`a ve Ahiret Günü`ne iman eden, (Allah yoluna) harcadığı her şeyi Allah katında bir yakınlık ve Elçi`nin dua ve desteğini alma vesilesi bilenler de var: Bakın, işte bu onların yakınlığına gerçek bir vesile olacaktır (ve) Allah onları rahmetiyle kuşatacaktır: çünkü Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Muhacirler`in ve Ensar`ın önderlik yapan ilklerine ve iyilik yolunda onların izini takip edenlere gelince: Allah onlardan razı, onlar da Allah`tan razı olmuştur; ve onlar için zemininden ırmaklar çağlayan ebedi kalacakları Cennetler hazırlamıştır: işte budur büyük mutluluk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Ne ki çevrenizdekilerden bedevi Araplar arasında ikiyüzlüler ve şehir ahalisi arasında da ikiyüzlülükte zirveleşenler var. Sen onları tanımıyorsun, (ama) Biz tanıyoruz. Onlara (bu dünyada) iki kat azap çektireceğiz, (bu hayatın) sonunda ise korkunç bir azaba sevk edileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Bir de ilkin iyi olan işini, kötü olan ötekisiyle karıştırıp (en sonunda) günahını itiraf eden berikiler var. Allah`ın onların af taleplerini kabul etmesi beklenir; çünkü Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Onların Allah`a sadakatlerini ifade için mallarından bir miktar sadaka al; bu sayede, onların temizlenmelerine ve inkişafına yol açmış olursun. Ve onları dua ile destekle; çünkü senin duan, onlar için bir gönül ferahlığıdır: Hem Allah tüm (duaları) işitir ve (kime neyi vereceğini) çok iyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Bilmiyorlar mı ki Allah, evet yalnızca O`dur kullarının tevbelerini kabul eden; O`na sadakatlerini ifade için mallarından sunduklarını kabul buyuran da O: hem unutmasınlar ki Allah, tevbeleri hep kabul edendir, merhametiyle muamele edendir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Tekrar de ki: "(Durmayın), değer üretin! Nasıl olsa ürettiğiniz değeri Allah görüyor, O`nun Elçisi de, mü`minler de... En sonunda görülemeyeni ve görüneni ayrıntılarıyla Bilen`in huzuruna çıkartılacaksınız: nihayet O size yapıp ettiklerini bir bir haber verecektir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Bir de, durumları Allah`ın takdirine kalmış bir grup insan daha var. Allah isterse onları cezalandırır, isterse onların tevbelerini kabul eder: Zira Allah her şeyi bilir, her takdirinde tam isabet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Ayrıca, zarar vermek, inkarda direnmek, inananlar arasına ayrılık sokmak ve öteden beri Allah ve O`nun Elçisi`ne savaş açan kimseler adına gözetleme yapmak amacıyla ibadethane inşa edenler var. Üstelik onlar, "Amacımız daha güzelini ortaya koymaktır" diye ısrarla yemin ederler; ama Allah şahittir ki onlar, kesinlikle yalancıdırlar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. Asla orada ibadete durayım deme! (Beri yanda) ilk günden beri Allah kaygısı üzerine inşa edilmiş olan bir ibadethane daha var; ibadete durmana en layık olan da burasıdır. Burası, arınıp tertemiz olmak için can atan adamların yeridir: zira Allah itina ile temizlenen kimseleri pek sever. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Şimdi, (hayat) binasını Allah kaygısı ve rızası temelleri üzere inşa eden kimse mi daha iyidir; ya yoksa binasını suyun altına oyduğu kırılgan bir yer üzerine yapıp, sonunda da onunla birlikte Cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmü içselleştiren bir toplumu asla doğru yola yöneltmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. Yüreklerindeki kuşku (uçurumu) üzerine inşa ettikleri (hayat) binası, ancak yüreklerini paramparça edinceye kadar dayanacaktır. Allah, hem (onların bu halini) bilen, hem de hikmeti gereği (buna izin veren)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. Kuşku yok ki Allah yolunda çarpışan, öldüren ve öldürülen mü`minlerden Allah, karşılığında Cennet vaad ederek mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu Allah`ın Tevrat`ta, İncil`de ve Kur`an`da gerçekleştirmeyi üstlendiği bir vaaddir: hem, sözüne Allah`tan daha sadık kim olabilir ki? Öyleyse sevinin O`nunla böyle bir alışveriş yaptığınız için; bu, işte budur muhteşem mutluluk! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. (Bu), ne zaman bir günah işleseler hemen tüm varlığıyla O`na yönelenlerin, yalnız O`na kulluk edenlerin, övgülerin tamamını sadece O`na hasredenlerin, seyyah olup O`nun rızasının peşine düşenlerin, yalnızca O`nun önünde eğilip, sadece O`nun huzurunda yere kapananların, iyi ve doğru olanı önerip kötü ve yanlış olandan alıkoyanların ve Allah`ın koyduğu sınırları kesintisiz koruyanların (mutluluğudur). O halde, (bu evsaftaki) tüm mü`minleri müjdele. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. (Küfre saplanarak ölenlerin) cehennemlik olduğu kendilerine açıklandıktan sonra, müşrikler için -isterse yakın akrabalık bağları bulunsun- Allah`tan af dilemek, ne Peygamber`e ne de iman eden kimselere hiç yakışık almaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. İbrahim`in babası için Allah`tan af dilemesinin nedeni, yalnızca berikinin diğerine (hayattayken) verdiği bir söze dayanıyordu. Fakat, diğerinin Allah düşmanı olduğu onun için kesinlik kazanınca ondan hemen el çekti. Zaten İbrahim çok yufka yürekli, yumuşak huylu biriydi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. Hem Allah hiç bir topluluğu, -(akıl, fıtrat ve irade ile) doğru yolu gösterdikten sonra (bile)- korunup sakınacakları şeyleri kendilerine bütünüyle açıklamadıktan sonra sapıklıkla suçlamaz. Elbette her şeyi bilen sadece Allah`tır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. (Ve) elbette göklerin ve yerin hakimiyeti yalnızca Allah`a aittir: Hayatı da ölümü de O takdir eder. Sonuçta sizin için Allah dışında ne bir yar, ne de bir yardımcı var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. Doğrusu şu ki: Allah, Peygamber`e, (imkanların tükendiği yerden imkanların üretileceği yere göç eden) muhacirlere, (zorluk demlerinde kendi imkanlarını onlarla paylaşan) Ensar`a, üstelik içlerinden bir kısmının kalbinin kaymaya yüz tuttuğu bir durumun ardından, rahmet ve bağışıyla yöneldi. Evet, onların tevbelerini kabul etti; çünkü O`nun sınırsız şefkat ve merhameti, onları da kuşatır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Yine geri kalan üç kişiye de (Allah, şefkat ve merhametiyle yöneldi). O kadar ki olanca genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmiş, dahası vicdanları da kendilerine sıkıştırmıştı; sonunda Allah`tan yine Allah`a kaçıp sığınmaktan başka çare olmadığını anladılar. Ardından O da onlara rahmetiyle yöneldi ki, onlar af dilemek için Kendisine dönsünler: İyi bilin ki Allah, evet yalnızca O`dur tevbeleri kabul eden, rahmetiyle muamele eden! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. Siz ey iman edenler! Allah`a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve dürüst kimselerle birlikte olun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. (Peygamber) şehrinin halkına ve çevresindeki bedevilere, ne Allah`ın Elçisi`nden geriye kalmak, ne de kendi canlarını onunkinden fazla sakınmak yaraşır. Şöyle ki; ne zaman onların başına Allah yolunda bir susuzluk, yorgunluk ve şiddetli açlık gelse; ne zaman inkara gömülenleri öfkelendiren bir hamle yapsalar ve ne zaman mukadder olan sonuca düşman eliyle ulaşsalar; mutlaka bu onların lehine üretilmiş bir değer olarak yazılmaktadır: Elbette Allah iyilerin hakkını zayi edecek değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. Yine onlar, az ya da çok Allah yolunda her ne harcamışlar ve hangi vadide ne yol almışlarsa, Allah`ın onları yaptıklarından dolayı en güzel bir biçimde ödüllendirmesi için, elbet o da onların lehine kayda geçirilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. Fakat, (yeni) mü`minlerin (dini öğrenmek için) cumhur cemaat yola koyulmaları doğru olmaz; onlar arasından her gruptan birileri (Medine`ye doğru) yola çıkmalı, dinde derin bir anlayış ve ilim elde etmek için (orada) çaba harcamalı ve kendi toplumları arasına geri döndükleri zaman da, onları uyarmalı değil mi; belki de böylece (ileride doğacak) birtakım mahzurlar (önceden) engellenmiş olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. Siz ey iman edenler! İnkara gömülenler arasından size en yakın (tehdit) oluşturanlara karşı savaşın! Ve sizin şahsınızda sert bir direnişe şahit olsunlar. Hem şunu iyi bilin ki, Allah sorumlu davrananların yanındadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. Ne zaman Kur`an`dan bir bölüm indirilse, hemen onlardan birileri: "Bu hanginizin imanını artırdı?" derler. Hani iman edenler var ya: bu onların imanlarını tabii ki artırmıştır; ve elbet onlar bunun sevincini ve müjdesini paylaşırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. Bir de kalpleri hastalıklı kimseler var; ve bu onların çirkefliklerinin katmerlenmesine yol açmıştır; en sonunda onlar, (boğazlarına kadar gömüldükleri inkarda) kafir olarak ölüp gidecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. Görmüyorlar mı ki her yıl bir ya da iki kez skandala konu oluyorlar, sonra da ne tevbe ediyorlar ne de ders alıyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. Bir de, ne zaman bir sure indirilse; "Sizi görecek biri mi var ki?!" (der gibi) birbirlerine bakıyorlar, peşinden de dönüp gidiyorlar. Allah onların kalplerini (haktan) döndürmüştür; çünkü onlar anlayışsız bir topluluktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. Doğrusu (ey insanlık)! Size kendi türünüzden bir Elçi gelmiştir ki o pek azizdir: sizin zorlanmanız ona pek ağır geliyor, üzerine hassasiyetle titriyor; çünkü o mü`minlere karşı şefkat pınarı bir rauf, merhamet abidesi bir rahimdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 129. (Bu gerçek ortadayken) yine de onlar yüz çevirirlerse, de ki: "Allah bana yeter, O`ndan başka ilah yok, ben hep O`na güvenmişimdir; çünkü O en yüce hükümranlık makamının Rabbidir!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster