1. Yâ Siiin (Ey Muhammed)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Ve Kur’ân-ı Hakiym (ve bildirdiği Hikmet dolu Kur’ân)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Kesinlikle sen Rasûllerdensin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Sırat-ı müstakim üzeresin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Aziyz ve Rahıym’in sende tafsilâtlı olarak açığa çıkardığı ilim ile! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Ataları uyarılmamış, bu yüzden (hakikatlerinden, Sünnetullâh’tan) kozalı olarak yaşayan bir toplumu uyarman için. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Andolsun ki onların çoğunluğuna o söz (Cehennem, insanların ve cinlerin çoğuyla dolacaktır; sözü) Hak olmuştur! Bu sebeple onlar iman etmezler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Muhakkak ki biz onların boyunlarında, çenelerine kadar dayanmış boyunduruklar (şartlanma ve değer yargıları) oluşturduk! Artık (onlar kendi hakikatlerini göremezler) başları yukarı doğru kalkıktır (benlikleriyle yaşarlar)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Onların önlerinden bir set (geleceği göremezler) ve arkalarından bir set (geçmişlerinden ders almazlar) oluşturduk da böylece onları bürüdük... Artık onlar görmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Onları uyarsan da uyarmasan da birdir; iman etmezler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Sen ancak Zikre (hatırlatılan hakikate) tâbi olan ve gaybı olarak Rahmân’dan haşyet duyanı uyarırsın. Onu bir mağfiret ve kerîm bir bedel ile müjdele! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Kesinlikle biz, evet yalnız biz ölüleri diriltiriz! Onların yaptıklarını ve meydana getirdikleri eserleri yazarız! Biz her şeyi İmam-ı Mubiyn’de (beyinlerinde ve ruhlarında) ihsa ettik (tüm özellikleriyle kaydettik)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Onlara o şehir halkını örnek ver... Hani oraya Rasûller gelmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Hani onlara iki (Rasûl) irsâl ettik de o ikisini de yalanladılar... Bunun üzerine bir üçüncüsü ile güçlendirdik de: "Doğrusu biz size irsâl olunanlarız" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Dediler ki: "Siz bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsiniz... Rahmân da hiçbir şey inzâl etmedi... Siz ancak yalan söylüyorsunuz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. (Rasûller) dediler ki: "Rabbimiz biliyor ki, gerçekten biz size irsâl olunanlarız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. "Bize ait olan sadece apaçık tebliğdir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Dediler ki: "Kuşkusuz sizde uğursuzluk olduğunu düşünüyoruz... Andolsun ki, eğer vazgeçmezseniz, kesinlikle sizi taşlayarak öldüreceğiz ve elbette size bizden feci bir azap dokunacaktır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Dediler ki: "Sizin uğursuzluğunuz sizinledir... Eğer (hakikatinizle) hatırlatılıyorsanız bu mu (uğursuzluk)? Hayır, siz israf eden bir toplumsunuz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Şehrin uzak tarafından koşarak bir adam geldi: "Ey halkım, Rasûllere tâbi olun" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. "Sizden bir karşılık istemeyen; kendileri hakikat üzere olanlara tâbi olun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. "Beni (böylece) fıtratlandırana nasıl kulluk etmem? O’na rücu ettirileceksiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. "O’nun dûnunda tanrılar mı edineyim! Eğer Rahmân bir zarar açığa çıkarmayı irade ederse, onların şefaati bana ne yarar sağlar ne de bir şeyden korur..." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. "O takdirde muhakkak ki ben apaçık bir dalâlet içinde olurum!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. "Gerçekten ben sizde de açığa çıkan Rabbe iman ettim; beni dinleyin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. (Ona): "Cennete dâhil ol!" denildi... Dedi ki: "Halkım hâlimi bileydi!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. "Rabbimin beni mağfiret ettiğini ve benim ikramlara nail olanlardan olduğumu..." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Ondan sonra onun halkının üzerine semâdan hiçbir ordu inzâl etmedik, inzâl ediciler de değildik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Sadece tek bir sayha oldu; onlar hemen sönüverdiler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Hüsran şu kullara! Kendilerine bir Rasûl gelmeye görsün, hep Onun bildirdiğiyle alay ederlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Görmediler mi ki onlardan önce nice kuşaklar helâk ettik ki; gidenlerin hiçbiri geri dönmeyecek onlara! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Elbette hepsi, toptan zorunlu hazır bulunacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Ölü arz da onlar için bir işarettir! Onu dirilttik, ondan ürünler çıkardık da ondan yiyorlar... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Orada hurma ağaçlarından, üzümlerden bahçeler oluşturduk, orada pınarlar fışkırttık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Onun getirisinden ve ellerinin ürettiklerinden yesinler diye... Hâlâ şükretmezler mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Subhan’dır; arzın (bedenin) oluşturduklarından, nefslerinden (bilinçlerinden) ve daha bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri (gen sarmallarını) yaratan! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Gece de onlar için bir işarettir! Ondan gündüzü (ışığı) çekeriz de hemen onlar karanlık içinde kalırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Güneş de kendi yörüngesinde akar gider! Aziyz, Aliym’in takdiridir bu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Ay’a gelince, ona konak yerleri takdir ettik... Nihayet kadim urcun (kuruyup incelen eski hurma dalı) gibi görülür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Ne Güneş, Ay’a yetişir; ne de gece gündüzü geçer! Her biri ayrı yörüngede yüzerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Bizim onların zürriyetlerini o dopdolu gemilerde yüklenip taşımamız da onlar için bir işarettir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Onlar için onun misli, binecekleri şeyleri yaratmış olmamız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Eğer dilesek onları suda boğarız da, ne imdatlarına yetişen olur ve ne de kurtarılırlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Ancak bizden bir rahmet olarak ve yalnızca belli bir süre nasiplenmeleri için ömür vermemiz hariç. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Onlara: "Önünüzdekinden (karşılaşacaklarınıza karşı) ve arkanızdakinden (yapmış olduklarınızın sonuçlarından) korunun ki rahmete eresiniz" denildiğinde (yüz çevirirler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Onlara Rablerinin işaretlerinden bir delil gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Onlara: "Allâh’ın sizi beslediği yaşam gıdalarınızdan Allâh için karşılıksız bağışlayın" denildiğinde hakikat bilgisini inkâr edenler, iman edenlere dedi ki: "Dileseydi Allâh, kendisinin doyuracağı kimseyi mi yedirip doyuralım? Siz ancak apaçık bir dalâlet içindesiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Derler ki: "Eğer sözünüzde sadıksanız, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşecek)?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Onlar tartışırlarken, kendilerini yakalayacak bir tek çığlıktan (beden sur’una üfleniş) başkasını beklemiyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. O zamanda ne bir vasiyete güçleri yeter ve ne de ailelerine dönebilirler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Sur’a nefholunmuştur! Bir de bakarsın ki onlar kabirleri hükmünde olan bedenlerinden çıkmış, Rablerine (hakikatlerini fark etme aşamasına) koşuyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. (O vakit) dediler ki: "Vay bize! (Dünya) uykumuzdan kim bizi yeni bir yaşam boyutuna geçirdi? Bu, Rahmân’ın vadettiğidir ve Rasûller doğru söylemiştir." (Hadis: İnsanlar uykudadır, ölümü tadınca uyanırlar!) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Sadece tek bir sayha (İsrafil’in sur’u) oldu... Bir de bakarsın ki onlar toptan huzurumuzda hazır kılınmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. O süreçte hiçbir nefse en ufak bir şey zulmedilmez... Yaptıklarınızdan başkası ile cezalandırılmazsınız (yaptıklarınızın sonuçlarını yaşarsınız)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Gerçek ki o süreçte, cennet ehli cennet nimetleriyle meşgûl ve bunun keyfini çıkarmaktadırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Onlar ve eşleri gölgeler içinde tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Onlar için orada meyveler vardır... Onlar için keyif alacakları şeyler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Rahıym Rab’den "Selâm" sözü ulaşır Selâm ismi özelliğini yaşarlar)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. "Ey suçlular! Bugün ayrılın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. "Ey Âdemoğulları... Size ahdetmedim mi (bildirip bilgilendirmedim mi) şeytana (bedene - hakikatinden habersiz bilince) kulluk etmeyin, muhakkak ki o sizin için apaçık bir düşmandır?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. "Bana kulluk edin (hakikatin gereğini hissedip yaşayın)! Sırat-ı müstakim budur" (diye?). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. "Andolsun ki (kendinizi yok olup gidecek beden zannınız) sizden pek çok cemaatleri saptırdı! Aklınızı kullanmadınız mı?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. "İşte bu vadolunduğunuz cehennemdir!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. "Hakikatinizi inkârınızın karşılığı olarak şimdi yaşayın sonucunu!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. O süreçte ağızlarını mühürleriz; yaptıkları hakkında elleri konuşur ve ayakları şahitlik eder bize. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Dileseydik gözlerini silme kör ederdik de yolda (öylece) koşuşurlardı... Fakat nasıl görebilecekler (bu gerçeği)? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Dileseydik mekânları üzere onları mesh ederdik (bulundukları anlayış üzere onları sâbitlerdik) de artık ne ileri gitmeye güçleri yeterdi ve ne de eski hâllerine dönebilirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Kimi uzun ömürlü yaparsak onu yaratılışı itibarıyla zayıflatırız. Hâlâ akıllarını kullanmazlar mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. O’na şiir öğretmedik! O’na yakışmaz da! O ancak bir hatırlatma ve apaçık bir Kurân’dır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Tâ ki diri olanı uyarsın ve hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine de o hüküm gerçekleşsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Görmezler mi ki, eserlerimiz arasında onlar için kurban edilebilir hayvanlar yarattık... Onlara mâliktirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Onları (en’amı) bunlara boyun eğdirdik... Hem binekleri onlardandır ve hem de onlardan kimini yerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Onlarda kendileri için menfaatler ve içecekler vardır... Hâlâ şükretmezler mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Belki kendilerine yardım olunur ümidiyle Allâh dûnunda tanrılar edindiler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. (Tanrılar) onlara yardım edemezler! (Aksine) onlar, tanrılara (hizmete) hazır duran ordudurlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. O hâlde onların lafı seni mahzun etmesin... Muhakkak ki biz onların gizlediklerini de açıkladıklarını da biliriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. İnsan görmedi mi ki biz onu bir spermden yarattık... Bu gerçeğe rağmen şimdi o apaçık bir hasımdır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misal getirdi: "Çürümüş hâldeki şu kemiklere kim diriltip hayat verecek?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. De ki: "Onları daha önce inşa eden diriltip hayat verecektir! ‘HÛ’ Esmâ’sıyla her yaratışı Aliym’dir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. O ki, sizin için yeşil ağaçtan bir ateş oluşturdu... İşte bak ondan yakıyorsunuz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Semâları ve arzı yaratan, onların benzerini Esmâ’sıyla yaratmaya Kaadir değil midir? Evet! "HÛ"; Hâllak’tır, Aliym’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Bir şeyi irade ettiğinde, O’nun hükmü, ona "Kün = Ol!"dan (olmasını istemesinden) ibarettir!.. (O şey kolaylıkla) olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Her şeyin melekûtu (Esmâ kuvveleri) elinde olan (tedbirâtın bu mertebede oluştuğuna işaret) Subhan’dır... O’na rücu ettirileceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster