Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır. Sûrede başlıca insanın ahlâkî sorumlulukları, vahiy, Hz.Peygamber’i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına gönderilen peygamberler, Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, öldükten sonra dirilme, hesap ve ceza konu edilmektedir.
7.
Andolsun ki onların çoğunluğuna o söz (Cehennem, insanların ve cinlerin çoğuyla dolacaktır; sözü) Hak olmuştur! Bu sebeple onlar iman etmezler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Muhakkak ki biz onların boyunlarında, çenelerine kadar dayanmış boyunduruklar (şartlanma ve değer yargıları) oluşturduk! Artık (onlar kendi hakikatlerini göremezler) başları yukarı doğru kalkıktır (benlikleriyle yaşarlar)!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Onların önlerinden bir set (geleceği göremezler) ve arkalarından bir set (geçmişlerinden ders almazlar) oluşturduk da böylece onları bürüdük... Artık onlar görmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Sen ancak Zikre (hatırlatılan hakikate) tâbi olan ve gaybı olarak Rahmân’dan haşyet duyanı uyarırsın. Onu bir mağfiret ve kerîm bir bedel ile müjdele!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Kesinlikle biz, evet yalnız biz ölüleri diriltiriz! Onların yaptıklarını ve meydana getirdikleri eserleri yazarız! Biz her şeyi İmam-ı Mubiyn’de (beyinlerinde ve ruhlarında) ihsa ettik (tüm özellikleriyle kaydettik)!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Hani onlara iki (Rasûl) irsâl ettik de o ikisini de yalanladılar... Bunun üzerine bir üçüncüsü ile güçlendirdik de: "Doğrusu biz size irsâl olunanlarız" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Dediler ki: "Siz bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsiniz... Rahmân da hiçbir şey inzâl etmedi... Siz ancak yalan söylüyorsunuz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Dediler ki: "Kuşkusuz sizde uğursuzluk olduğunu düşünüyoruz... Andolsun ki, eğer vazgeçmezseniz, kesinlikle sizi taşlayarak öldüreceğiz ve elbette size bizden feci bir azap dokunacaktır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Dediler ki: "Sizin uğursuzluğunuz sizinledir... Eğer (hakikatinizle) hatırlatılıyorsanız bu mu (uğursuzluk)? Hayır, siz israf eden bir toplumsunuz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
"O’nun dûnunda tanrılar mı edineyim! Eğer Rahmân bir zarar açığa çıkarmayı irade ederse, onların şefaati bana ne yarar sağlar ne de bir şeyden korur..."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Onlara: "Allâh’ın sizi beslediği yaşam gıdalarınızdan Allâh için karşılıksız bağışlayın" denildiğinde hakikat bilgisini inkâr edenler, iman edenlere dedi ki: "Dileseydi Allâh, kendisinin doyuracağı kimseyi mi yedirip doyuralım? Siz ancak apaçık bir dalâlet içindesiniz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Sur’a nefholunmuştur! Bir de bakarsın ki onlar kabirleri hükmünde olan bedenlerinden çıkmış, Rablerine (hakikatlerini fark etme aşamasına) koşuyorlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
(O vakit) dediler ki: "Vay bize! (Dünya) uykumuzdan kim bizi yeni bir yaşam boyutuna geçirdi? Bu, Rahmân’ın vadettiğidir ve Rasûller doğru söylemiştir." (Hadis: İnsanlar uykudadır, ölümü tadınca uyanırlar!)Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
O süreçte hiçbir nefse en ufak bir şey zulmedilmez... Yaptıklarınızdan başkası ile cezalandırılmazsınız (yaptıklarınızın sonuçlarını yaşarsınız)!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
"Ey Âdemoğulları... Size ahdetmedim mi (bildirip bilgilendirmedim mi) şeytana (bedene - hakikatinden habersiz bilince) kulluk etmeyin, muhakkak ki o sizin için apaçık bir düşmandır?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
"Andolsun ki (kendinizi yok olup gidecek beden zannınız) sizden pek çok cemaatleri saptırdı! Aklınızı kullanmadınız mı?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Dileseydik mekânları üzere onları mesh ederdik (bulundukları anlayış üzere onları sâbitlerdik) de artık ne ileri gitmeye güçleri yeterdi ve ne de eski hâllerine dönebilirlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misal getirdi: "Çürümüş hâldeki şu kemiklere kim diriltip hayat verecek?" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Bir şeyi irade ettiğinde, O’nun hükmü, ona "Kün = Ol!"dan (olmasını istemesinden) ibarettir!.. (O şey kolaylıkla) olur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Her şeyin melekûtu (Esmâ kuvveleri) elinde olan (tedbirâtın bu mertebede oluştuğuna işaret) Subhan’dır... O’na rücu ettirileceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster