Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Derken bir vasiyette bile bulunmaya imkân bulamazlar ve âilelerine bile dönemezler.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Bu iş o kadar ani olacaktır ki; ne hiçbir kişiye tavsiyede bulunmaya güçleri yeter, ne de ailelerine dönüp sığınabilirler.
Adem UğurAdem Uğur:
İşte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
O zamanda ne bir vasiyete güçleri yeter ve ne de ailelerine dönebilirler!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Artık ne bir tavsiyede bulunmaya güç yetirebilirler ne de ailelerine dönebilirler.
Ali BulaçAli Bulaç:
Artık ne bir tavsiyede bulunmağa güç yetirebilirler, ne ailelerine dönebilirler.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
O zaman bir vasiyyet (söz) bile yapamazlar, ailelerine de (çarşı ve sokaklardan) dönemezler.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
İşte o anda ne vasiyet edebilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Bekir SadakBekir Sadak:
O zaman, artik ne vasiyet edebilirler ne de ailelerine donebilirler.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Artık (bu durumda) ne bir tavsiyede bulunmaya güç getirebilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Artık (o zaman) ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
İşte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Edip YükselEdip Yüksel:
Ne bir vasiyet bırakmaya vakit bulurlar ne de ailelerine dönebilirler.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine de dönemezler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
O zaman, artık ne vasiyet edebilirler ne de ailelerine dönebilirler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Artık ne bir tavsiyede bulunmağa güç yetirebilirler, ne ailelerine dönebilirler.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
İşte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(İşte o zaman) bunlar bir vasıyyetde bile bulunamazlar. (Hattâ o vakit) ailelerine dahi dönecek (halde) değildirler.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Artık (onların), ne bir tavsiyeye güçleri yeter, ne de âilelerine dönebilirler!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Artık ne vasiyet edebilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Geride bıraktıklarına, bir tek tavsiyede bulunmaya dahi güçleri yetmez ve bir daha ailelerine de dönemezler.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Artık vasiyet etmeye güçleri yetmez. Ve ailelerine dönemezler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Artık ne bir tavsiyede bulunmaya güç yetirebilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve (akibetleri öyle ani olacaktır ki) ne bir vasiyette bulunabilirler, ne de yakınlarına sığınabilirler.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
her şey o kadar ani olacak ki; ne vasiyet edebilecekler, ne de yakınlarına dönebilecekler.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Artık ne bir vasiyet yapmaya muktedir olabilirler ve ne de ailelerine dönebilirler.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
İşte o anda onlar ne bir tavsiyede bulunabilirler, ne de âilelerinin yanına dönebilirler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Artık ne bir vasiyet edebilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
O zaman, artık ne vasiyet edebilirler ne de ailelerine dönebilirler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
İşte o zaman... Ne vasiyette bulunabilir, ne de evlerine dönebilirler...
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Artık ne bir tavsiye yapabilirler, ne de âilelerine dönebilirler.
Şaban PirişŞaban Piriş:
(O zaman) Ne bir vasiyet edebilirler ne de ailelerine geri dönebilirler
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Artık ne bir tavsiyede bulunmağa güç yetirebilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
O zaman ne bir tavsiyede bulunmaya güçleri yetecek ne de ailelerine dönebilecekler.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
No (chance) will they then have, by will, to dispose (of their affairs), nor to return to their own people!