Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Onlardan sana bakan da var, fakat sen, üstelik bir de kör olanlara doğru yolu gösterebilir misin hiç?
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ve yine onların arasında, sana ve mucizelerine bakıyormuş gibi yapanlar var; ama eğer kör iseler göremiyorlarsa, sen körlere doğru yolu gösterebilir misin?
Adem UğurAdem Uğur:
Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Onlardan sana bakanlar da vardır... Körlere doğru yolu gösterebilir misin, basîretten yoksunlarsa?
Ahmet VarolAhmet Varol:
Onlardan sana bakanlar da var. Eğer görmüyorlarsa sen körleri doğru yola iletebilecek misin?
Ali BulaçAli Bulaç:
Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın?
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
İçlerinden sana bakanlar (Peygamberliğine delâlet eden mûcizeleri gördükleri halde iman etmiyenler) de var. Fakat anlayış gözleri de yokken körlere sen mi hidâyet edeceksin?
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Onlardan sana bakanlar da vardır. Peki, körleri sen mi doğru yola ileteceksin? Hele gönül gözleriyle de görmüyorlarsa!
Bekir SadakBekir Sadak:
Aralarinda sana bakan vardir. Sen korleri, gormezlerken dogru yola iletebilir misin?
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
İçlerinden bir kısmı da sana bakar; sen körlere —hele bir de göremiyorlarsa— yol gösterebilir misin ?
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat (hakikati) görmek istemiyorlarsa, sen körlere doğru yolu gösterebilir misin?
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin?
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
Edip YükselEdip Yüksel:
Onlardan sana bakanlar da var; görüşü olmayan körleri sen mi doğruya ileteceksin?
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin?
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onların arasında sana bakanlar da vardır. Fakat görme yeteneğinden bütünü ile yoksun körleri, sen doğru yola iletebilir misin?
Gültekin OnanGültekin Onan:
Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Aralarından sana bakanlar da vardır. Ama kör olanları –üstelik basiretleri de yoksa sen mi doğru yola ulaştıracaksın?
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere sen mi doğru yolu göstereceksin? Hele (kalb gözlerinden de) görmez olurlarsa!.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Onlardan sana bakan(lar) da vardır. Fakat (görmek istemeyen) o körleri, üstelik(kalb gözleriyle de) görmüyorlarsa, sen mi hidâyete erdireceksin?
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
İçlerinde sana bakanlar da vardır. Körlere sen mi yol göstereceksin? Üstelik hiç görmüyorlarsa.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Onların içinden seni gözetleyip izleyenler var. Eğer onlar gerçekleri görmüyorlarsa, sen mi körleşmiş olanlara doğru yolu göstereceksin?
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve onlardan sana bakanlar var, fakat eğer onlar görmüyorlarsa (basar hassaları çalışmıyorsa) âmâları sen mi hidayete erdireceksin?
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Aralarında sana bakan vardır. Sen körleri, üstelik de basiretleri yoksa hidayet edebilir misin?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve yine onların aralarında sana bakıyormuş gibi yapanlar var; ama, eğer göremiyorlarsa, sen hiç körlere doğru yolu gösterebilir misin?
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Yine onlar arasında sana (sanki görürmüş gibi) bakanlar var; iyi de, eğer basiretleri bağlı ise sen (böylesi) körlerin görmesini sağlayabilir misin?
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve onlardan sana bakanlar da vardır. Ya sen körlere, göremez kimseler de olsalar doğru yolu gösterebilir misin?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere sen mi doğru yolu göstereceksin? Üstelik de hiç görmüyorlarsa!
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Içlerinden, sana bakan kimseler de vardır. Körleri (görüp düşünmeyenleri) doğru yola götürecek sen misin? Üstelik, basiretleriyle de görmüyorlarsa!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onların arasında sana bakanlar da vardır. Fakat görme yeteneğinden bütünü ile yoksun körleri, sen doğru yola iletebilir misin?
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Onların arasında sana bakanlar da var. Fakat gözleri görmeyenlere sen nasıl doğru yolu gösterebilirsin, hele basiretleri de yoksa!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat körleri sen mi yola götüreceksin? Hele sezgileriyle de görmüyorlarsa?
Şaban PirişŞaban Piriş:
-Onlardan sana bakanlar vardır. Basiretlerini kaybetmişlerse körlere sen mi yol göstereceksin?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Ve onlardan sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın?
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Onlardan sana bakanlar da vardır. Peki, körlere sen mi kılavuzluk edeceksin? Hele, kalp gözleriyle de görmüyorlarsa!
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
And among them are some who look at thee: but canst thou guide the blind,- even though they will not see?