1. İndiği yerden toz kaldırarak (hidayeti gönüllere) saçan; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. bir o kadar da ağır mı ağır bir (mana) yükü taşıyan; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. buna karşın, kolayca aktığı (kalpleri) fetheden; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. ve emr(-i ilahiyi hayata) paylaştıran (vahiy) şahit olsun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Hiç tartışmasız, size vaad edilmiş olan elbet doğrudur; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. ve Hesap (Günü) mutlaka gelecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Şahit olsun hareketli ve çok katmanlı yollarla donatılmış (olarak görünen) gök: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Elbet siz, (inanç hususunda) gerçekten de farklı görüşlerdesiniz; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. savrulanlar, kendi aleyhine savrulurlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Kahrolsun keyfi yargılarını kesin gerçek gibi pazarlayanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Onlar daldıkları gafletin derin karanlığında kendi varlığını unutanlardır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. "Hesap Günü ne zamanmış bakayım?" diye söylenenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Onlar o gün ateşte azap görecekler; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. (ve) onlara "Azabınızı tadın!" denilecek; "İşte bu, sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Ne var ki sorumlu davrananlar, akıl sır ermez cennetlerde ve pınar başlarında bulunacaklar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Rablerinin kendileri için takdir ettiğini (derin bir şükranla) alarak; çünkü onlar, zaten daha önce de iyilerdendi: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. gecenin az bir kısmında uyurlardı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. ve seher vakitlerinde ta yürekten Allah`a yalvarırlardı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. servetlerinde, isteyebilen ve isteyemeyen muhtaçların da bir payı vardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Yeryüzünde, gönülden inanmış olanların (şahit olduğu) ilahi işaretler vardır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. tıpkı sizin kendi varlığınızda olduğu (gibi): Bunları görmüyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Gökyüzünde ise (maddi manevi) rızkınızın ve size vaad edilen şeylerin (kaynağı) vardır: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, bu (yeniden diriliş) en az(ından) sizin konuşma yeteneğiniz kadar gerçektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. İbrahim`in, ilahi ikrama mazhar olmuş konukları hakkındaki kıssa sana ulaştı mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Hani, (elçiler) İbrahim`in huzuruna girmişler ve "(Sana) selam olsun!" demişlerdi de, o da, "(Size de) selam olsun!" demiş ve (içinden) "Bunlar tanımadık kimseler" diye geçirmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Sonra, usulca ailesine yönelerek (kızartılmış) semiz bir buzağı getirmiş, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. derhal önlerine sunarak "Buyurmaz mısınız?" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Derken, onlardan yana içini bir korku ve endişe kapladı. "Endişeye mahal yok!" dediler ve ona sıra dışı bir bilgi ile donatılmış bir oğlan çocuğu müjdelediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. (Bu arada konuşulanları duyan) eşi çığlık atarak yaklaştı ve elini yüzüne vurarak, “Benim gibi bir kocakarının mı çocuğu olacak?” dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. “Evet, Rabbin böyle buyurdu;” dediler, “muhakkak ki O, her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır, her şeyi hakkıyla bilendir.” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. (İbrahim): "Peki ey Elçiler!" dedi, "Nedir bu olağandışı ziyaretinizin (gerçek) sebebi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Onlar "Biz" dediler, "günaha gömülüp gitmiş bir topluma gönderildik ki, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. onların üzerine (gökten) taşlaşmış balçık yağdıralım; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. kendini harcayanlara, senin Rabbinin katında hedefi belirlenmiş (taşlar). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Derken mü`minlerden orada bulunanları çıkardık; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. zaten orada bir hane dışında hiçbir müslüman bulamadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Ve elem verici azaptan korkacak olan kimseler için orada bir işaret, bir mesaj bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Aynı (mesaj) Musa kıssasında da var: Hani Biz onu açık ara muktedir kılan bir güçle Firavun`a göndermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Fakat o iktidarına güvenerek (Musa`ya) karşı çıkmış, üstelik "O, ya bir büyücü ya da bir delidir" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Derken, Biz de onu ve ordusunu enseledik, hepsini denize döktük: o hala kendi kendisini kınayadursun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Aynı (mesaj) Ad kıssasında da var: Hani onlara da köklerini kurutan bir fırtına göndermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. (Bu fırtına) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmadı, hepsini kül edip göğe savurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Aynı (mesaj) Semud kıssasında da var: Hani onlara da "Bir süreliğine siz de safa sürün bakalım!" denilmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Nitekim onlar Rablerinin emrine karşı gelmişlerdi: Ve onlar bön bön bakarken, bir (bela) yıldırımı kendilerini enseleyiverdi; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. ne yerlerinden doğrulmaya, ne de kendilerini savunmaya mecal bulabildiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Daha önce de Nuh kavmi (helak olmuştu): Çünkü onlar da yoldan çıkmış bir kavimdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Bütün bir göğü kendi güç ve kudretimizle Biz inşa ettik ve onu sürekli genişleten de Biziz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Yeri de Biz yayıp döşedik: Biz, ne muhteşem bir döşeyiciyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Her şeyi çift-zıt kutuplu yarattık ki, öğüt ve ibret alabilesiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Şu halde (de ki): "Allah`a kaçınız! Şüphe yok ki ben O`nun katından size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Allah`la beraber, başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayınız! Elbette ben O`nun katından size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. İşte böyle! Onlardan öncekiler, kendilerine gelen her peygambere mutlaka "sihirbaz" ya da "mecnun" dediler; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. yoksa onlar bunu birbirlerine mi bulaştırdılar? Ama hayır, belli ki onlar (da bunlar da bizzat kendileri) Allah`a başkaldırmış azgın bir topluluktular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Artık onları kendi hallerine bırak, (sen kendi işine bak); böyle yaptığın takdirde kınanacak değilsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Ama uyarmayı sürdür; en azından bir uyarının mü`minlere yararı olur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Ben görünür-görünmez, bilinir-bilinmez tüm iradeli varlıkları sadece Bana kulluk etsinler diye yarattım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Onlardan ne bir rızık bekliyorum ne de beni beslemelerini: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. çünkü Allah, evet, bütün rızıkları veren mutlak ve sınırsız güç ve kudret sahibi O`dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Bakın, elbette kendilerine kıyanların payına düşen, (seleflerinin) payına düşenin aynısı olacaktır: şu halde, (bu payı) acele istemelerine gerek yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. İmdi, inkarda direnenlerin tehdit edildikleri o gün başlarına geleceklerden dolayı vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster