حَتَّىٰ إِذَا جَاءَنَا قَالَ يَا لَيْتَ بَيْنِي وَبَيْنَكَ بُعْدَ الْمَشْرِقَيْنِ فَبِئْسَ الْقَرِينُ
Hatta iza caena kale ya leyte beynı ve beyneke bu’del meşrikayni fe bi’sel karın
Kelime
Anlamı
Kökü
حَتَّىٰ
nihayet
إِذَا
zaman
جَاءَنَا
bize geldiği
قَالَ
der ki
يَا لَيْتَ
keşke olsaydı
بَيْنِي
benimle
وَبَيْنَكَ
senin aranda
بُعْدَ
kadar uzaklık
الْمَشْرِقَيْنِ
iki doğu
فَبِئْسَ
meğer ne kötü
الْقَرِينُ
arkadaş(mışsın)

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Sonunda bizim tapımıza geldi mi keşke der, seninle benim aramda doğuyla batı kadar bir uzaklık olsaydı, gerçekten de ne kötü arkadaşmış.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Keşke benimle senin aranda, iki doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, seni hiç görmeseydim. Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!"

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Nihayet bize geldiğinde: "Keşke benimle senin aranda iki doğunun uzaklığı (ulaşılmaz mesafe) olsaydı... Ne kötü bir arkadaşmışsın!" dedi.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Keşke seninle benim aram iki doğunun uzaklığı kadar olsaydı! Meğer ne kötü bir yakınmışsın!

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Sonunda Bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın-dost(muşsun sen)."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Nihayet (Allah’dan göz yuman kâfir, şeytanla bir arada Mahşerde) bize geldiği zaman, (arkadaşı şeytana) şöyle der: "- Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı uzaklığı olaydı!... Sen ne kötü arkadaşmışsın!..."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Keşke benimle senin aranda iki doğu/dünya kadar uzaklık olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (38-39) Sonunda Bize gelince arkadasina: «Keski benimle senin aranda dogu ile bati arasindaki kadar uzaklik olsaydi, sen ne kotu arkadas imissin!» der; nedametin bungun size hic faydasiz dokunmaz; zira haksizlik etmistiniz, simdi azabda birlesiniz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Sonunda bize gelince, yandaşına : «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. (Meğer) sen ne kötü arkadaşmışsın !.» der.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına: “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!" der.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Nihayet bize geldiğinde, "Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü bir arkadaşmışsın sen!" der.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: «Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!» der.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    O şeytanın dostu bize geldiği zaman arkadaşına: «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı» der. Meğer ne kötü arkadaşmış.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen)."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu uzaklığı olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!"

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Nihayet o bize geldiği zaman dedi ki (der ki): «Keşki seninle benim aramda gün doğrusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı! (Sen) ne kötü arkadaş (mışsın)»!

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Nihâyet (o kimse şeytanıyla berâber) bize geldiğinde (şeytanına): `Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. Demek (sen) ne kötü arkadaşmış(sın)!` der.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Nihayet Bize gelince der ki: Keşki benimle senin aranda Doğu ile Batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı. Sen, ne kötü arkadaş imişsin.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Taki o, aldatılmış kimse bize gelince, kendini aldatana "Keşke seninle benim aramda iki doğu kadar uzak bir mesafe olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın" der.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    O (onlardan biri), sonunda (kıyâmet günü) bize geldiği zaman: "Keşke benimle senin aran, iki doğu kadar uzak olsaydı." dedi (der). İşte bu kötü bir yakınlık.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Sonunda bize geldiği zaman, "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Pek de kötü arkadaşmışsın sen" der.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ama sonunda (bu şekilde günaha batmış olan) kişi, (Hesap Günü) önümüze geldiği zaman, (öteki kişiliğine,) "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı!" diyecektir; şu öteki kişilik ne kadar da kötüymüş!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    En sonunda çıkıp huzurumuza geldiği zaman, (şeytani kişiliğine) der ki: "N`olaydı, keşke benimle senin aranda doğuyla batı kadar bir mesafe olaydı. Meğer (uydusu olduğum) yoldaş, ne kadar da berbatmış.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Nihâyet Bize geldiği zaman (o refikine) der ki: «Keşki benim ile senin aranda iki maşrıkın uzaklığı olsa idi, (sen) ne kötü refîk!»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Nihayet o bize geldiği zaman der ki: "Ey şeytan! Keşke benimle senin aranda gün doğusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü arkadaşmışsın sen!"

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Nihayet bize geldiği zaman dedi ki: "Ah ne olurdu! Benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı! Meğer bu arkadaş ne kötüymüş!"

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı» der. Meğer ne kötü arkadaşmış.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Ta ki huzurumuza gelinceye kadar böyle devam eder. Huzurumuza çıktığında arkadaşına: "Keşke seninle aramız doğu ile batı arası kadar uzak olsaydı! Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Nihâyet (Zikr’imize karşı körlük edip yoldan çıkan o adam) bize geldiği zaman (kötü arkadaşına) der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) arası kadar uzaklık olsaydı (seni hiç görmeseydim); meğer ne kötü arkadaş(mışsın sen)!"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Nihayet, bize geldiği zaman: -Keşke benimle senin aranda doğu ve batı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü bir dostmuşsun!

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Sonunda bize geldiği zaman, der ki: «Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen).»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Sonunda bize geldiğinde, şeytan yoldaşına şöyle der: "Keşke aramızda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü yoldaşmışsın sen!"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    At length, when (such a one) comes to Us, he says (to his evil companion): "Would that between me and thee were the distance of East and West!" Ah! evil is the companion (indeed)!