Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Sen mi sağıra duyuracaksın, yahut köre ve apaçık bir sapıklık içinde bulunana yol göstereceksin?
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ey Muhammed! Sen mi sağıra işittireceksin, yahut körü ve apaçık sapıklıkta olanı sen mi doğru yola ileteceksin?
Adem UğurAdem Uğur:
(Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut o âmâları ve apaçık sapma içinde olanları sen mi hidâyet edeceksin?
Ahmet VarolAhmet Varol:
Artık sen mi sağırlara duyuracaksın yahut körleri ve apaçık sapıklık içinde olanı doğru yola ileteceksin?
Ali BulaçAli Bulaç:
Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
O halde (Ey Rasûlüm), sen mi sağırlara işittireceksin, yahud körlere ve açık bir sapıklıkta olanlara hidayet vereceksin?
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Manen sağır olanlara sen mi işittireceksin; yahut manevi körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?
Bekir SadakBekir Sadak:
Sagirlara sen mi duyuracaksin? Yoksa korleri ve apacik sapiklikta olanlari dogru yola sen mi eristireceksin?
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Sen mi sağırlara işittirecek sin veya körleri ve açık bir sapıklık içinde bulunanı doğru yola ulaştıra çaksın ?
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Sağırlara sen mi duyuracaksın yahut körleri ve apaçık bir sapıklık içinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Sağırlara sen mi duyuracaksın; yahut körleri ve apaçık bir sapıklık içinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?
Edip YükselEdip Yüksel:
Sen mi sağıra işittireceksin, yahut körü ve apaçık bir sapıklıkta olanı yola getireceksin?
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Ey Muhammed! O halde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanlara sen mi doğru yolu göstereceksin?
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Ey Muhammed! Sen mi sağırlara işittireceksin, yahut kör ve apaçık sapıklıkta olanı doğru yola ileteceksin?
Gültekin OnanGültekin Onan:
Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut kör olanları ve apaçık bir sapıklık içerisinde bulunanları sen mi hidayete erdireceksin?
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Artık (Habîbim) o sağırlara sen mi duyuracaksın? yahud o körlere, o apaçık bir sapıklık içinde bulunan kimselere (sen mi) hidâyet edeceksin?
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Habîbim, yâ Muhammed!) O halde (îman hakikatlerini duymak istemeyen) osağırlara sen mi işittireceksin, yâhut (görmek istemeyen) o körleri ve apaçık bir dalâlet içinde bulunanları (sen mi) hidâyete erdireceksin?
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Sen mi duyuracaksın o sağırlara? Körleri ve apaçık sapıklıkta olanları sen mi hidayete eriştireceksin?
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Şimdi sen sağır olana işittirebilir misin? Yahut kör ve açıkça sapıklık içinde olana doğru yolu gösterebilir misin?
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Yoksa sağırlara sen mi işittireceksin? Veya körleri ve apaçık dalâlette olanları sen mi hidayete erdireceksin?
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete mi erdireceksin?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Sen (ey Muhammed) sağıra işittirebilir misin, yahut köre doğru yolu gösterebilir misin, ya da sapkınlığa gömülmüş olana?
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Şimdi sen (ey Nebi), sağıra işittirebilir, ya da köre(lmiş bir kalbe) doğru yolu gösterebilir misin; yani, açıkca derin bir sapıklığa gömülüp orada karar kılan birine?
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Artık sen mi o sağırlara işittireceksin? Veya o körleri ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanı hidâyete erdireceksin?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları sen mi hidayete erdireceksin?
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Öyleyse, sağırlara (işitmek istemeyenlere) sen mi işittireceksin? Ya da körü (aklını kullanmayanı, görmek istemeyeni) ve apaçık bir sapkınlık içinde olan kimseyi, sen mi hidayete/doğru yola ileteceksin?
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Ey Muhammed! Sen mi sağırlara işittireceksin, yahut kör ve apaçık sapıklıkta olanı doğru yola ileteceksin?
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Sen sağırlara söz işittirebilir, körleri doğru yolda yürütebilir, besbelli sapıklıkta olanları hidâyete erdirebilir misin?
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
(Ey Muhammed), sen mi sağıra işittireceksin, yâhut körü ve apaçık sapıklıkta olanı yola ileteceksin?
Şaban PirişŞaban Piriş:
-Şimdi, sağıra sen mi işittireceksin veya kör olan ve apaçık sapıklıkta bulunan kimseye sen mi yol göstereceksin?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Sen şimdi sağırlara söz mü duyuracaksın; yoksa körlere, apaçık sapıklığa dalmışlara kılavuzluk mu edeceksin?!
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Canst thou then make the deaf to hear, or give direction to the blind or to such as (wander) in manifest error?