Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Mûsâ’nın öfkesi yatışınca levihleri aldı. Tevrat’ın yazılı olduğu o levihlerde, hidâyet ve rahmet, Rablerinden korkanlara aittir diye de yazılmıştı.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ve öfkesi yatışınca Musa, üzerinde Rablerinden korkanlar için yol gösterici ve rahmet vaat eden öğretiler yazılı levhaları, bıraktığı yerden kaldırdı.
Adem UğurAdem Uğur:
Musa’nın öfkesi dinince levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet (haberi) vardı.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Musa’nın öfkesi geçince, levhaları aldı... O yazılı metinde, Rablerinden korkanlar için hüda ve rahmet vardır.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Musa’nın öfkesi geçince levhaları aldı. Onların içinde yazılanlarda Rabblerinden korkanlar için hidayet ve rahmet vardı.
Ali BulaçAli Bulaç:
Musa kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhaları aldı. (Onlardan bir) Nüshasında "Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır" (yazılıydı).
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Mûsa’dan, öfke sönünce, levhaları aldı. Onların bir nüshasında; "- Rablerinden korkanlar için hidâyet ve mağfiret vardır." yazılmıştı.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Öfkesi dinince, Mûsâ levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için yol gösterme ve rahmet vardı.
Bekir SadakBekir Sadak:
Musa, ofkesi yatisinca, bir nushasinda Rablerinden korkanlar icin dogru yol ve rahmet yazili olan levhalari aldi.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Musa’nın öfkesi yatışınca, Levhaları koyduğu yerden aldı; onların bir nüshasında, Rablarından korkanlar için doğru yolu gösterir belgeler ve rahmet (yazılı) idi.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Musa`nın öfkesi yatışınca, levhaları koyduğu yerden aldı. Onların bir nüshasında, Rablerinden sakınanlar için doğru yolu gösterir belgeler ve rahmet (yazılı) idi.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Mûsâ’nın öfkesi dinince (attığı) levhaları aldı. Onların yazısında Rableri için korku duyanlara bir hidayet ve bir rahmet vardı.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Musa’nın öfkesi dinince levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet (haberi) vardı.
Edip YükselEdip Yüksel:
Musa’nın sinirleri yatışınca levhaları aldı. Onda Rab’lerini sayanlar için bir yol gösterme ve rahmet yazılıydı.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Musa’nın öfkesi geçince levhaları aldı. Onlardaki yazıda, ancak Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve rahmet vardı.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Musa’nın öfkesi yatışınca attığı levhaları yerden aldı. Bu levhalarda Rabblerinden korkanlar için doğru yolu gösteren, rahmet niteliğinde yazılar vardı.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Musa kabaran öfkesi yatışınca Levhalar’ı aldı. (Onların bir) Nüshasında "Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır" (yazılıydı)
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Musa sakinleşince levhaları aldı, onun nüshasında Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet vardır.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Vaktaki Mûsâdan o öfke uzaklaşıb sükûn haasıl oldu, (bırakdığı) levhaları aldı. Onun bir nüshasında (şu da yazılı idi: «Sapıklıkdan kurtulub) hidâyet (e), (azâbdan sıyrılıb) rahmet (e kavuşmak) o kimselere mahsusdur ki onlar Rablerinden korkarlar».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Nihâyet Mûsâ`nın öfkesi yatışınca, levhaları aldı. Onların (bir) nüshasında ise, o kimseler için bir hidâyet ve bir rahmet vardır ki, onlar Rablerinden korkarlar.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Öfkesi dinip, sükun hasıl olunca; Musa levhaları aldı. Onlardaki nüshasında Rabblarından korkanlara hidayet ve rahmet vardı.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Musa nın kızgınlığı geçtikten sonra attığı, içerisinde Rablerinden korkanlar için yol gösterici ve insanlara yararlı (rahmet) olan, levhaları yerden topladı.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve Musa (A.S)’nın öfkesi yatışınca levhaları aldı. Onun (levhaların bir) nüshasında hidayet (Hakk’a hidayet, Allah’a ulaşma) vardır. Ve o, Rab’lerinden korkan kimseler için bir rahmettir.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Musa’nın öfkesi yatışınca, (attığı) levhaları yerden aldı. Bu levhalarda rablerinden korkanlar için bir hidayet ve rahmet vardı.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve öfkesi yatışınca, Musa, üzerinde Rablerinden korkanlar için yol gösterici, rahmet vaat eden öğretiler yazılı levhaları yerden kaldırdı.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ve öfkesi yatışınca, Musa, üzerinde Rablerinin (sevgisini yitirmekten) korkanlara rehberlik eden ve rahmet vaad eden öğretiler yazılı levhaları aldı.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki, Mûsa’dan o öfke sükûnet buldu. Levhaları alıverdi ve onun nüshasında Rablerinden korkanlar için bir hidâyet ve bir rahmet olduğu yazılmış bulunuyordu.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Musa’nın öfkesi geçtikten sonra levhaları aldı. Onların bir nüshasında: "Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet vardır. " yazılmıştı.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Musa’dan öfke gidip sakinleşince levhaları aldı, onların bir nüshasının içinde hidayet ve rahmet vardı; Rablerinden sakınanlar için.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Musa’nın öfkesi yatışınca attığı levhaları yerden aldı. Bu levhalarda Rabblerinden korkanlar için doğru yolu gösteren, rahmet niteliğinde yazılar vardı.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Mûsâ’nın öfkesi yatışınca, levhaları yerden aldı. Onlardaki yazıda, Rab’lerinden çekinenler için hidâyet ve rahmet vardı.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Öfkesi dinince Mûsâ, levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için yol gösterme ve rahmet vardı.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Musa’nın kızgınlığı yatışınca levhaları aldı. Onların içinde Rabbinden korkanlar için yol gösteriş ve rahmet vardı.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Musanın kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhalar’ı aldı. (Onlardan bir) Nüshasında «Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır» (yazılıydı.)
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Öfke, Musa’yı rahat bırakınca, levhaları aldı. Onlardaki yazıda, yalnız Rableri karşısında ürperenler için bir rahmet ve bir kılavuz vardı.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
When the anger of Moses was appeased, he took up the tablets: in the writing thereon was guidance and Mercy for such as fear their Lord.