يَوْمَ يُحْمَىٰ عَلَيْهَا فِي نَارِ جَهَنَّمَ فَتُكْوَىٰ بِهَا جِبَاهُهُمْ وَجُنُوبُهُمْ وَظُهُورُهُمْ ۖ هَٰذَا مَا كَنَزْتُمْ لِأَنْفُسِكُمْ فَذُوقُوا مَا كُنْتُمْ تَكْنِزُونَ
Yevme yuhma aleyha fı nari cehenneme fe tükva biha cibahühüm ve cünubühüm ve zuhuruhüm haza ma keneztüm li enfüsiküm fe zuku ma küntüm teknizun
Kelime
Anlamı
Kökü
يَوْمَ
O gün
يُحْمَىٰ
kızdırılır
عَلَيْهَا
üzerleri
فِي
içinde
نَارِ
ateşi
جَهَنَّمَ
cehennem
فَتُكْوَىٰ
dağlanır
بِهَا
bunlarla
جِبَاهُهُمْ
onların alınları
وَجُنُوبُهُمْ
ve yanları
وَظُهُورُهُمْ
ve sırtları
هَٰذَا
(işte) budur
مَا
şeyler
كَنَزْتُمْ
yığdıklarınız
لِأَنْفُسِكُمْ
nefisleriniz için
فَذُوقُوا
o halde tadın
مَا
şeyleri
كُنْتُمْ
olduğunuz
تَكْنِزُونَ
yığıyor(lar)

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    O gün, cehennem, o altını, gümüşü alevleyecek ve onlar, cehennem ateşinde kızdırılıp alınlarına, yanlarına, sırtlarına bastırılacak, onlarla dağlanacaklar ve işte bunlardır kendiniz için biriktirdiğiniz şeyler denecek, tadın biriktirdiklerinizin azâbını.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Bu toplanıp saklanan altının, gümüşün cehennem ateşinde kızdırılıp, onların alınlarının, böğürlerinin ve sırtlarının damgalanacağı gün, bu günahkarlara "İşte kendiniz için topladığınız hazineler" denecek. "Şimdi tadın bakalım, sarılıp sakladığınız hazinelerin başınıza açtığı belanın tadını!"

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün (onlara denilir ki): "İşte bu kendiniz için biriktirdiğiniz servettir. Artık yığmakta olduğunuz şeylerin (azabını) tadın!"

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Cehennem Nârı’nda, altın - gümüşün üzeri kızdırılıp, bunlarla, onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı (çepeçevre azap görecekleri) süreçte (denilecek ki): "İşte bu nefsleriniz için toplayıp sakladıklarınız; artık tadın hazine edindiğinizi (sonuçlarını)!"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Bunların cehennem ateşinde kızdırılacağı gün alınları, yanları ve sırtları bunlarla dağlanır. ’Bunlar sizin kendiniz için biriktirdiklerinizdir. Şimdi biriktirmekte olduğunuz şeyleri tadın bakalım!’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak (ve:) "İşte bu, kendiniz için yığıp-sakladıklarınızdır; yığıp-sakladıklarınızı tadın" (denilecek).

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Kıyamette, o biriktirilen altın ve gümüşlerin üzerleri cehennem ateşinde kızdırcak da, bu mal toplayanların alınları, yanları ve sırtları bunlarla dağlanacak ve onlara şöyle denecektir; "- İşte bu, nefisleriniz için kasalara tıkıp sakladıklarınız! Artık topladıklarınızın acısını tadın bakalım!..."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “İşte bu, kendiniz için biriktirdiğiniz servettir. Artık yığdığınız şeylerin azabını tadınız.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Bunlar cehennem atesinde kizdirildigi gun, alinlari, bogurleri ve sirtlari onlarla daglanacak, «Bu, kendiniz icin biriktirdiginizdir; biriktirdinizi tadin» denecek.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Öyle bir günde ki bunlar Cehennem ateşinde kızdırılarak onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacak ve «İşte bu sizin kendiniz hesabına toplayıp hazine edindiğinizdir. Toplayıp hazine edindiğinizi tadın bakalım !» (denilecek).

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    O gün (biriktirdikleri altın ve gümüşler) cehennem ateşinde kızdırılacak da onlarla alınları, yan tarafları ve sırtları dağlanacak ve kendilerine: “Bunlar biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir. Hadi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!” (denilecek).

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve, "İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!" denilecek.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün (onlara denilir ki): «İşte bu kendiniz için biriktirdiğiniz servettir. Artık yığmakta olduğunuz şeylerin (azabını) tadın!»

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Gün gelir o biriktirdikleri altınlar ve paralar cehennem ateşinde ısıtılarak onlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanır: "Kendiniz için biriktirdiğiniz işte budur. Biriktirdiğinizi tadın."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    O gün o altın ve gümüşlerin üstü cehennem ateşinde kızdırılacak da bunlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (onlara): «İşte bu kendi canınız için saklayıp biriktirdiğiniz şeydir. Haydi şimdi tadın bakalım şu biriktirdiğiniz şeyin tadını!» denilecek.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    O gün biriktirdikleri altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılır ve onlarla alınları, yan tarafları ve sırtları dağlanır; kendilerine «Bunlar biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir şimdi biriktirdiklerinizin azabını tadın bakalım» denir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak (ve:) "İşte bu, kendiniz için yığıp sakladıklarınızdır; yığıp sakladıklarınızı tadın" (denilecek).

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, onların, alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak. "İşte bu, kendiniz için toplayıpsakladıklarınız! Öyleyse toplayıpsakladıklarınızı tadın!"

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    O gün ki bunlar, üzerlerinde (yakılacak) cehennem ateşinin içinde kızdırılacak da o kimselerin alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak, «İşte bu, (denilecek), nefisleriniz için toblayıb sakladıklarınız! Artık saklayıb istifçilik etdiğiniz bu nesneleri (n acısını haydi) tadın!»

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Cehennem ateşi bunların (bu biriktirilen malların) üzerlerinde kızdırılacağı gün, artık onların alınları, yanları ve sırtları bunlarla dağlanacak! (Kendilerine o gün:) `(İşte) bu, kendiniz için toplayıp sakladıklarınız; öyleyse biriktirmekte olduklarınız (sebebiyle hakettiğiniz azâb)ı tadın!` (denilecek).

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    O gün cehennem ateşinde bunların üzeri kızdırılır ve bunlarla onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanır. İşte bu, kendiniz için biriktirdiğiniz, tadın biriktirmiş olduğunuzu, denir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    O gün, (dünyada biriktirdikleri altın ve gümüşler) cehennem ateşinde kızdırılıp, onların alınlarına, yüzlerine ve sırtlarına basılacak ve "Bunlar, kendiniz için biriktirdiğiniz hazine, biriktirdiklerinizin azabını tadın" denilecek.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Cehennem ateşinde üzerlerinde (demir) kızdırıldığı gün, böylece onunla, onların alınları, yanları, sırtları dağlanır. Bu, kendiniz (nefsiniz) için biriktirdiğiniz şeylerdir. Böylece biriktirmiş olduğunuz şeyleri tadın!

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Bunlar cehennem ateşinde kızdırıldığı gün, alınları, böğürleri ve sırtları onlarla dağlanacak, "Bu, kendiniz için biriktirdiğinizdir; biriktirdiğinizi tadın" denecek.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Bu (toplanıp saklanan altının, gümüşün) cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınlarının, böğürlerinin ve sırtlarının damgalanacağı Gün, (bu günahkarlara:) "İşte, kendiniz için topladığınız hazineler!" denecek, "Şimdi tadın bakalım, sarılıp sakladığınız hazinelerin (başınıza açtığı belanın) tadını!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    O servetin cehennem ateşinde kızartılıp onların alınlarının, yanlarının ve sırtlarının dağlanacağı gün onlara: "İşte sırf kendiniz için yığdığınız servetiniz! Haydi, şimdi görün bakalım yığdığınız servetin gününü!" (denilecek).

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    O günde ki, bunların üstü cehennemin ateşinde kızdırılıp, onunla alınları, yanları ve arkaları dağlanır. İşte bu kendi şahıslarınız için hazine haline getirdiğinizdir, artık toplayıp biriktirdiğinizin tadını tadınız (denilir).

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    O biriktirilen altın ve gümüşlerin üzerleri o gün cehennem ateşinde kızdırılır, bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanır. (Onlara denir ki:) "İşte bu kendiniz için yığdıklarınızdır. Yığdıklarınızı tadın!"

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    O gün bunlar (topladıkları servetler); cehennem ateşinde kızdırılacak, alınları, yanları, sırtları bunlarla dağlanacak ve; "İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!" denilecek.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Bu toplanıp saklanan altının, gümüşün cehennem ateşinde kızdırılıp, onların alınlarının, böğürlerinin ve sırtlarının damgalanacağı gün, bu günahkarlara "İşte kendiniz için topladığınız hazineler" denecek. "Şimdi tadın bakalım, sarılıp sakladığınız hazinelerin başınıza açtığı belanın tadını!"

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Yığılan bu altın ve gümüş cehennem ateşinde kızdırılarak, bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün onlara:"İşte! denilecek, sizin nefisleriniz için yığıp hazineye tıktıklarınız! Haydi tadın bakalım o tıktığınız şeyleri!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    O gün cehennem ateşinde bunların üzeri ısıtılı(p pullanı)r; bunlarla, onların alınları, yanları ve sırtları dağlanır: "İşte nefisleriniz için yığdıklarınız, yığdıklarınızı tadın!" (denilir).

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Bunlar cehennem ateşinde kızdırıldığı gün, alınları, böğürleri ve sırtları onlarla dağlanacak, ‘bu kendiniz için biriktirdiğinizdir; biriktirdiğinizi tadın!’ denecektir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak (ve:) «işte bu, kendileriniz için yığıp sakladıklarınızdır; yığıp sakladıklarınızı tadın» (denilecek) .

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Gün olur, cehennem ateşinde onların üzerine lav dökülür de bununla onların alınları, böğürleri, sırtları dağlanır: "İşte egolarınız için yığdıklarınız. Hadi tadın biriktirmiş olduklarınızı!"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    On the Day when heat will be produced out of that (wealth) in the fire of Hell, and with it will be branded their foreheads, their flanks, and their backs, their flanks, and their backs.- "This is the (treasure) which ye buried for yourselves: taste ye, then, the (treasures) ye buried!"