ثُمَّ لَآتِيَنَّهُمْ مِنْ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ أَيْمَانِهِمْ وَعَنْ شَمَائِلِهِمْ ۖ وَلَا تَجِدُ أَكْثَرَهُمْ شَاكِرِينَ
Sümme le atiyennehüm mim beyni eydıhim ve min halfihim ve an eymanihim ve an şemailihim ve la tecidü ekserahüm şakirın
Kelime
Anlamı
Kökü
ثُمَّ
sonra
لَاتِيَنَّهُمْ
onlara sokulacağım
مِنْ
بَيْنِ
أَيْدِيهِمْ
önlerinden
وَمِنْ
ce
خَلْفِهِمْ
arkalarından
وَعَنْ
ve
أَيْمَانِهِمْ
sağlarından
وَعَنْ
ve
شَمَائِلِهِمْ
sollarından
وَلَا
ve
تَجِدُ
bulmayacaksın
أَكْثَرَهُمْ
çoklarını
شَاكِرِينَ
şükredenlerden

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Sonra andolsun ki önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından çıkıp çatacağım onlara ve göreceksin ki çoğu şükür bile etmeyecek sana.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Sonra andolsun, o kullarının önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım onlara; ve sen onlardan çoğunu, şükreden kimselerden bulamayacaksın."

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın! dedi.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "Sonra andolsun ki, onlara önlerinden (hırslarını tahrik ederek - benliklerini yücelterek hakikati inkâra sürükleyerek), arkalarından (gizli şirke yönelterek - saptırıcı fikirlerle), sağlarından (senden alıkoyacak hayırları ilham ederek) ve sollarından (kötülükleri güzel - süslü göstererek) geleceğim... Onların çoğunluğunu, verdiklerini değerlendiren olarak bulamayacaksın!"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Böylece sen onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Sonra onlara, önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükrediciler bulmıyacaksın." dedi.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Sonra onlara elbette önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulamayacaksın” dedi.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (16-17) «eni azdirdigin icin, and olsun ki, Senin dogru yolun uzerinde onlara karsi duracagim; sonra onlerinden, ardlarindan, sag ve sollarindan onlara sokulacagim; cogunu Sana sukreder bulamiyacaksin» dedi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (16-17) (İblîs): «Beni azgınlığa itmene karşılık, and olsun ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerinde oturacağım, sonra da onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından (yaklaşıp) geleceğim ve Sen, onların çoğunu şükreder bulamıyacaksın» dedi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Sonra andolsun ki: “Onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından gelip sokulacağım. Ve sen, onların çoğunu şükreder bulmayacaksın” dedi.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    "Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    «Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!» dedi.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından kendilerine sokulacağım. Böylece çoklarını şükreder bulmayacaksın."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    «Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım da çoğunluğunu şükreder bulamayacaksın.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    "Sonra andolsun önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından onlara sokulacağım da sen onların pek çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    «Sonra, andolsun, onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından kendilerine geleceğim (musallat olacağım). Sen de onların çoğunu şükredici (kimse) ler bulmayacaksın».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    `Sonra elbette onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve (sen) onların çoğunu şükredici kimseler bulmayacaksın!`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Sonra andolsun ki; onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim. Ve Sen, onların çoğunu şükreder bulmayacaksın.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    "Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım, onların pek azı hariç, çoğunluğunu sana şükredenlerden bulamayacaksın" dedi.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Sonra, elbette onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim ve onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Sonra önlerinden, artlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım ve çoğunu sana şükredenlerden bulamayacaksın" dedi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    ve hem açıktan açığa, hem de akılların ermediği yol ve yöntemlerle, sağlarından sollarından sokulacağım onlara: Ve sen onlardan çoğunu nankör kimseler olarak bulacaksın."

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    sonra da hem doğrudan ve açıktan, hem de dolaylı ve sinsice, hem suret-i haktan görünerek hem de zaafları ve güdüleri kullanarak sokulacağım onlara: Ve Sen onların çoğunu nankörlük eden kimseler olarak bulacaksın."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    «Sonra muhakkak ki, onların önlerinden, arkalarından, sağ taraflarından ve sol taraflarından geleceğim ve onların ekserisini şükrediciler bulmayacaksın.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    "Sonra elbette onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenler bulamayacaksın. " dedi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Sonra da muhakkak onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Onların birçoğunu şükredici bulamayacaksın!"

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım da çoğunluğunu şükreder bulamayacaksın.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (16-17) "Öyle ise" dedi, "Sen beni azgınlığa mahkûm ettiğin için, ben de onları gözetlemek üzere Senin doğru yolunun üzerinde pusu kurup oturacağım." "Sonra onların gâh önlerinden, gâh arkalarından, gâh sağlarından, gâh sollarından sokulacağım, vesvese verip pusu kuracağım, Sen de onların ekserisini şükreden kullar bulmayacaksın."

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sonra onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Sen de onların çoğunu şükreder bulamayacaksın, dedi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    «Sonra da muhakkak onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından kendilerine sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    "Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Bir çoklarını şükreder bulamayacaksın."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "Then will I assault them from before them and behind them, from their right and their left: Nor wilt thou find, in most of them, gratitude (for thy mercies)."