وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَأَمْلَيْتُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ
Ve lekadistkühzie bi rusülim min kabilek fe emleytü lillezıne keferu sümme ehaztühüm fe keyfe kane ıkab
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلَقَدِ
ve andolsun
اسْتُهْزِئَ
alay edildi
بِرُسُلٍ
peygamberlerle
مِنْ
قَبْلِكَ
senden önceki
فَأَمْلَيْتُ
fakat bir süre verdim
لِلَّذِينَ
kimselere
كَفَرُوا
inkar eden(lere)
ثُمَّ
sonra
أَخَذْتُهُمْ
onları yakaladım
فَكَيْفَ
nasıl
كَانَ
imiş
عِقَابِ
cezam

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Andolsun ki senden önceki peygamberlerle de alay edildi de kâfirlere mühlet verdim, sonra da onları helâk ediverdim. Nasıl bu azap?

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Gerçek şu ki, senden önceki elçilerle de alay edilmişti. Buna rağmen biz, O Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenleri, bir süre kendi hallerine bıraktık; ama sonunda kıskıvrak yakaladık ve böylece benim cezalandırmam nasıl olurmuş gördüler.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Andolsun, senden önceki Rasûller ile de alay edilmiştir... Ben o hakikat bilgisini inkâr edenlere mühlet verdim, sonra onları yakaladım... Yaptıklarının sonucu olarak oluşan azap nasılmış!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Senden önce de peygamberlerle alay edildi. Ben inkâr edenlere mühlet verdim. Sonra onları yakaladım. Benim cezalandırmam nasıl olmuştu (bir bak)!

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Andolsun, senden önceki elçilerle de alay edildi, bunun üzerine Ben de o inkara sapanlara bir süre tanıdım, sonra onları (kıskıvrak) yakalayıverdim. İşte nasıldı sonuçlandırma?

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Andolsun ki, (Ey Rasûlüm) senden önce gelen Peygamberlerle de istihza edildi; ben de o kâfirlere bir müddet için meydan verdim. Sonra da onları azabla yakalayıverdim. Benim azabım nasıl dehşetli olmuştu!

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ancak ben inkâr edenlere mühlet verdim; sonra da onları yakaladım. Azabım nasılmış!

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    And olsun ki, senden once de nice peygamberler alaya alinmisti. Inkar edenleri once erteledim, sonra cezalarini verdim. Cezalandirmam nasildi?

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    And olsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay etmişlerdi de ben o inkâr edenlere bir süre vermiştim ; sonra onları (azabımla) yakaladım, (bir görseydin) verdiğim ceza nasıldı?!

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Andolsun ki, senden önce de nice peygamberler alaya alınmıştı. Ben de inkâr edenlere önce mühlet verdim, sonra da (onları azabımla) yakaladım. Ve (böylece) benim cezalandırmam nasıl olurmuş (gördüler).

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da ben inkâr edenlere bir süre (mühlet) verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Benim cezalandırmam nasılmış!

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Senden önceki elçilerle de alay edildi. İnkârcılara fırsat verdim ve sonunda onları yakaladım. Sonuç nasıldı?

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ben de o kâfirlere bir süre için meydan verdim. Sonra da tuttum onları cezalandırdım. O vakit azabım nasıl imiş (gördüler).

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Senden önceki birçok peygamber ile de alay etmişlerdi. Ben o kâfirlere bir süre meydan verdim, fakat sonra yakalarına yapıştım. O zaman azabım nice oldu?

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Andolsun, senden önceki elçilerle de alay edildi, bunun üzerine Ben de o küfredenlere bir süre tanıdım, sonra onları (kıskıvrak) yakalayıverdim. İşte nasıldı sonuçlandırma?

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Andolsun ki (Habîbim) senden evvelki peygamberlerle de istihza edilmişdir de ben o küfredenler (e bir zaman) için meydan vermişimdir. Sonra ise onları yakalayıverdim. Bu, benim nasıl (ve ne müdhiş) bir ıkaabımdr!

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    And olsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de inkâr edenlere mühlet verdim; sonra onları (azabla) yakaladım! Artık azâbım nasılmış (gördüler)!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Andolsun ki; senden önce de nice peygamberlerle alay edilmişti. Küfredenleri önce tehir ettim, sonra cezalarını verdim. Cezalandırmam nasıldı?

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Senden önceki elçilerle de alay edilmişti, bende onlara süre tanımış ve onları yakalamıştım. Azabım nasılmış (gördüler).

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Andolsun ki; senden önceki resûllerle de alay edildi. Fakat Ben, kâfir olan (inkâr eden) kimselere mühlet verdim. Sonra onları yakaladım (helâk ettim). O zaman Benim ikabım nasıl oldu?

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Şüphesiz senden önceki peygamberlerle de alay edildi, bunun üzerine ben de o küfre sapanlara bir süre tanıdım, sonra onları (kıskıvrak) yakalayıverdim. O vakit azabım nasıl imiş (gördüler).

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Gerçek şu ki, senden önceki elçilerle de alay edilmişti; buna rağmen, Biz o hakkı inkara şartlanmış kimseleri bir süre kendi hallerine bıraktık; ama sonunda kıskıvrak yakaladık. Ve (böylece) Benim cezalandırmam nasıl olurmuş, (gördüler)!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Doğrusu, senden önceki elçiler de alaya alınmışlardı. Bu yüzden, inkarda ısrar eden o kimselere (önce) süre tanıdım, sonunda onları yakaladım. Cezalandırma nasıl olurmuş, (görsünler bakayım)!

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Andolsun ki, senden evvelki peygamberler ile istihzâda bulunulmuştu. Ben kâfir olanlara bir mühlet verdim, sonra onları yakaladım. Artık azap nasıl oldu!

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Andolsun ki senden önce gelen peygamberlerle de alay edilmişti. Ben de o kâfirlere önce mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. Azabım nasıl oldu?

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da Ben inkâr edenlere bir süre (mühlet) verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Benim yakalamam/cezalandırmam nasılmış!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Senden önceki birçok peygamber ile de alay etmişlerdi. Ben o kâfirlere bir süre meydan verdim, fakat sonra yakalarına yapıştım. O zaman azabım nice oldu?

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Senden önce de nice peygamberlerle alay edildi. Fakat Ben, o kâfirlere akıllarını başlarına toplamaları için bir süre mühlet verdim. Ama onlar akıllanmayınca sonra da onları azabımla kıskıvrak yakaladım, cezam nasılmış, gördüler.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Senden önceki peygamberlerle alay edildi de inkâr edenlere bir süre meydan verdim, sonra onları yakaladım. Cezâm nasılmış, (gördüler)!

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Senden önce de nice peygamberlerle alay edilmişti. İnkar edenleri önce erteledim, sonra tuttum. Cezalandırmam nasıl oldu?

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi, bunun üzerine ben de o küfre sapanlara bir süre tanıdım, sonra onları (kıskıvrak) yakalayıverdim. İşte nasıldı o sonuçlandırma?

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Yemin olsun, senden önceki resullerle de alay edildi. İnkâr edenlere biraz süre verdim ama sonunda hepsini yakaladım. Gördüler nasılmış azap!

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Mocked were (many) messengers before thee: but I granted respite to the unbelievers, and finally I punished them: Then how (terrible) was my requital!