وَإِنْ طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِنْ قَبْلِ أَنْ تَمَسُّوهُنَّ وَقَدْ فَرَضْتُمْ لَهُنَّ فَرِيضَةً فَنِصْفُ مَا فَرَضْتُمْ إِلَّا أَنْ يَعْفُونَ أَوْ يَعْفُوَ الَّذِي بِيَدِهِ عُقْدَةُ النِّكَاحِ ۚ وَأَنْ تَعْفُوا أَقْرَبُ لِلتَّقْوَىٰ ۚ وَلَا تَنْسَوُا الْفَضْلَ بَيْنَكُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Ve in tallaktümuhünne min kabli en temessuhünne ve kad feradtüm lehünne ferıdaten fe nısfü ma feradtüm illa ey ya’fune ev ya ’füvellezı bi yedihı ukdetün nikah ve en ta’fu akrabü littakva ve la tensevül fadle beyneküm innellahe bi ma ta’melune basıyr
Kelime
Anlamı
Kökü
وَإِنْ
ve eğer
طَلَّقْتُمُوهُنَّ
onları boşarsanız
مِنْ
قَبْلِ
önce
أَنْ
تَمَسُّوهُنَّ
henüz dokunmadan
وَقَدْ
takdirde
فَرَضْتُمْ
(bir mehir) tesbit ettiğiniz
لَهُنَّ
onlar için
فَرِيضَةً
vermeniz gerekir
فَنِصْفُ
yarısını
مَا
şeyin (mehrin)
فَرَضْتُمْ
tesbit ettiğiniz
إِلَّا
hariç
أَنْ
يَعْفُونَ
(kadının) vazgeçmesi
أَوْ
veya
يَعْفُوَ
vazgeçmesi
الَّذِي
kimsenin (erkeğin)
بِيَدِهِ
elinde olan
عُقْدَةُ
akdi
النِّكَاحِ
nikah
وَأَنْ
تَعْفُوا
(erkekler) sizin affetmeniz
أَقْرَبُ
daha yakındır
لِلتَّقْوَىٰ
takvaya
وَلَا
تَنْسَوُا
unutmayın
الْفَضْلَ
iyilik etmeyi
بَيْنَكُمْ
birbirinize
إِنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
بِمَا
şeyleri
تَعْمَلُونَ
yaptıklarınız
بَصِيرٌ
görür

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Onlara dokunmadan boşarsanız nikâh parası kesmiş olduğunuz takdîrde kabul ettiğiniz paranın yarısını vermeniz gerek. Ancak kadın, hakkını bağışlar, yahut nikâhın düğümü kimin elindeyse o, bu hakkı bahşederse bu ayrı. Sizin bağışlamanız, takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü unutmayın. Şüphe yok ki Allah, yaptıklarınızı görür.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Nikahtan sonra mehrini kararlaştırıp, dokunmadan önce onları boşamışsanız, mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınlar bundan vazgeçer, ya da nikah bağı elinde bulunan erkek, mehrin yarısını ve daha fazlasını bağışlarsa o başka… Ey erkekler! Sizin bağışlamanız, Allah’a karşı sorumluluk bilincine daha uygundur. Ve birbirinize karşı iyilikle davranmanız gerektiğini unutmayın. Doğrusu Allah bütün yaptıklarınızı görür.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Kendilerine bir mehr tayin ettikten sonra, onlarla yatmadan önce boşamışsanız, karar verdiğiniz mehrin yarısını kendilerine verin. Ancak kendileri veya nikâh akdi vekîlleri vazgeçerse bu haktan, o başka. Sizin (mehrin tümünü ona) bağışlamanız ise takvaya daha uygundur. Birbirinize faziletli davranmayı unutmayın. Muhakkak Allâh yaptıklarınızı Basıyr’dir (değerlendirmektedir).

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Eğer onları mehirlerini belirledikten sonra, henüz kendilerine el sürmeden boşarsanız belirlemiş olduğunuz mehrin yarısını vermeniz gerekir. Ancak kadınlar vazgeçer veya nikah bağı elinde olan erkek tamamını bağışlarsa başka. Bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızda fazileti unutmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görür.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Eğer onlara mehir tespit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tespit ettiğiniz (mehr)in yarısı onlarındır. Sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) unutmayın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Eğer siz, onları, kendilerine dokunmadan önce boşamış da, daha evvel onlara mehir tayin etmişseniz, o vakit tayin ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Meğer ki, kendileri veya nikâh bağı elinde olan veli, mehri bağışlamış olsun. Ey erkekler, sizin bağışta bulunmanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti (ve birbirinize iyi muamele etmeyi) de unutmayın. Şüphesiz ki Allah, her ne yaparsanız onu hakkıyla görücüdür.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Eğer onları, cinsel ilişkiye girmeden boşar da, mehir tayin etmiş bulunursanız, o vakit üzerinize düşen yükümlülük, tayin ettiğiniz mehrin yarısını vermektir. Ancak, kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın vazgeçmesi hali müstesna! Mehirden vazgeçmeniz takvâya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayınız. Şüphesiz ki Allah, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Eger onlara mehir bicer de el surmeden onlari bosarsaniz, kendileri veya nikah akdi elinde olan erkegin bagislamasi hali mustesna bictiginizin yarisini verin, bagislamaniz Allah’tan sakinmaya daha uygundur. Aranizdaki iyiligi unutmayin. Allah suphesiz islediklerinizi gorur.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Eğer cinsel yaklaşmada bulunmadan önce onları boşar ve kendilerine bir mehir de belirlememişseniz, bunun yarısı onların hakkıdır; meğerki kadınlar bu hakkı bağışlamış olsunlar veya nikâh akdi elinde bulunan erkek affetsin. Ama (ey erkekler !) sizin bağışlamanız takvaya daha yakındır. Bir de aranızdaki üstünlük ve iyiliği, fazîlet ölçüsünü unutmayın. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görüp bilendir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, cinsel ilişkide bulunmadan boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadının ya da nikâh bağı elinde bulunan (kocanın paylarından) vaz geçmesi başka. Ey erkekler! Sizin bağışlamanız ise takvaya (Allah`a karşı gelmekten sakınmaya ve O`nun emirlerine uygun yaşamaya) daha yakındır. Aranızdaki erdemliği (birbirinize iyi davranmayı) unutmayın! Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Eğer onlara mehir tespit eder de kendilerine el sürmeden boşarsanız, tespit ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Ancak kadının, ya da nikâh bağı elinde bulunanın (kocanın, paylarından) vazgeçmesi başka. Bununla birlikte (ey erkekler), sizin vazgeçmeniz takvaya (Allah’a karşı gelmekten sakınmaya) daha yakındır. Aranızda iyilik yapmayı da unutmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Mehir biçtikten sonra, ancak onlara dokunmadan önce onları boşamışsanız kendilerine söz verdiğiniz mehrin yarısını vermelisiniz. Ancak, kadın hakkından vazgeçerse veya koca mehrin tümünü vermek isterse başka… Vazgeçmeniz daha erdemli bir davranıştır. Aranızdaki dostluğu unutmayın. ALLAH yaptıklarınızı Görendir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Eğer onları, kendilerine dokunmadan önce boşar ve mehri de kesmiş bulunursanız, o zaman borç, o kestiğiniz miktarın yarısıdır. Ancak kadınlar veya nikâh akdini elinde bulunduran kimse bağışlarsa başka. Ey erkekler! sizin bağışlamanız ise takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın şüphesiz ki Allah, her ne yaparsanız hakkiyle görür.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Eğer kadınların mehirlerini belirler de onları el sürmeden boşarsanız, kendilerinin ya da nikâhlarını akdetmeye yetkili erkeğin bağışlaması durumu dışında belirlediğiniz mehrin yarısını ödemeniz gerekir. Bağışlamanız (mehrin tamamını bırakmanız) takvaya daha yakındır. Birbirinize karşı erdemliği unutmayın. Hiç şüphesiz ne yaparsanız Allah onu görür.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Eğer onlara mehir tesbit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz (mehir)in yarısı onlarındır. Sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) unutmayın. (Veya: Birbirinize (karşı) faziletle davranmayı unutmayınız.) Kuşkusuz Tanrı yapmakta olduklarınızı görendir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Eğer onlara mehir tesbit ettiğiniz halde kendilerine temas etmeden onları boşarsanız kendilerinin veya nikah akdi elinde olan kimsenin bağışlaması dışında onlara tesbit ettiğinizin yarısı onlarındır. Bağışlamanız ise takvaya daha yakındır ve aranızdaki fazlı da unutmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir…

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Eğer siz onları kendilerine temas etmeden önce boşar, (fakat daha evvelden) onlara bir mehir ta’yin etmiş bulunursanız, o halde ta’yîn etdiğiniz (o mehr) in yarısı onlarındır. Meğer ki kendileri vazgeçmiş olsunlar, yahud nikâh düğümü elinde bulunan kimse bağış yapmış olsun. (Ey erkekler) sizin bağışlamanız takvaâya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü unutmayın. Şübhesiz Allah, ne yaparsanız hakkıyle görücüdür.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Fakat onlara gerçekten bir mehir ta`yîn ettiğiniz hâlde kendilerine dokunmadan önce onları boşarsanız, artık ta`yîn ettiğinizin yarısı (onlarındır). Ancak (o kadınların)bağışlamaları veya nikâh akdi elinde olanın (kocanın) bağışlaması (mehrin tamâmını vermesi)müstesnâ. Bununla berâber (kocaları olarak sizin) bağışlamanız takvâya daha yakındır. Artık aranızda fazîleti unutmayın! Muhakkak ki Allah, ne yapıyorsanız hakkıyla görendir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Bir mehir kestiğniz takdirde temas etmeden önce onları boşarsanız; kestiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Meğer, kendilerini bağışlamış veya nikah düğümü elinde bulunan kimse bağışlamış ola. Bağışlamanız, takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın. Şüphesiz Allah, yaptığınız şeyleri görendir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Kadınlarla evlilik ilişkisine girmeden, mehirlerini kararlaştırdıktan sonra boşamışsanız, kararlaştırdığınız mehirin yarısını (verin) veya nikâh akdini elinde bulunduran (koca) mehirin tamamını bağışlayabilir. Mehirin tamamını bağışlamanız Allah dan sakınmanıza (takvaya) daha uygundur. Aranızda lütufkâr davranmayı unutmayın, Allah yaptıklarınızı görüyor.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Onlar için bir mehir taktir ettiyseniz ve eğer onlara dokunmadan önce boşarsanız, o zaman onlar için (farz olarak) takdir edilen mehirin yarısını vermek size farz kılınmıştır. (Kadınların) bunu affetmesi (vazgeçmesi) veya nikâh ahdi elinde bulunanın (erkeğin) affetmesi (diğer yarısını da kadına bağışlaması) hariç. Sizin affetmeniz (diğer yarısını da vermeniz) takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Eğer onlara mehir biçer de el sürmeden onları boşarsanız, kendileri veya nikâh akdi elinde olan erkeğin bağışlaması hali müstesna, biçtiğinizin yarısını verin. Bağışlamanız (tümünü vermeniz) takvalı olmaya daha yakındır. Birbirinize karşı erdemi unutmayın. Allah şüphesiz yaptıklarınızı görür.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve eğer dokunmadan önce, ama mehrini karşıladıktan sonra onları boşarsanız, o zaman, kararlaştırdığınızın yarısı(nı verin), ancak onların taleplerinden vazgeçmeleri veya nikah bağını elinde tutanın (mehrin yarısı ile ilgili) talebinden vazgeçmesi hali müstesna: Size düşenden vazgeçmeniz, Allah’a karşı sorumluluk bilincine daha uygundur. Ve birbirinize karşı lütufkar davranma(nız gereği)ni unutmayın: Doğrusu Allah bütün yaptıklarınızı görür.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Eğer kendilerine dokunmadan fakat mehirlerini tesbit ettikten sonra boşarsanız, bu durumda tesbit ettiğiniz miktarın yarısı onlarındır; ancak onların bundan vazgeçmeleri ya da nikah bağını elinde tutan kimsenin vazgeçmesi müstesna. Vazgeçmeniz takvaya daha uygundur, zira birbirine karşı fedakarca davranmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın: çünkü Allah yaptığınız her şeyi görmektedir.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve eğer onları daha kendilerine temasta bulunmadan boşar da onlar için mihr tesmiye etmiş bulunursanız o zaman bu tesmiye ettiğiniz mihrin yarısı lâzım gelir. Meğer ki o kadınlar affetsinler veya nikahın düğümü elinde bulunan affeylesin. Ve sizin affetmeniz takvâya daha yakındır ve aranızdaki fadlı unutmayınız. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ yaptığınız şeyleri bihakkın görücüdür.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Bir mehir tayin ettiğiniz takdirde, henüz dokunmadan onları boşarsanız o zaman tayin ettiğiniz mehrin yarısını verin. Ancak kadınlar vazgeçer yahut nikâh bağı elinde bulunan erkek vazgeçerse başka. Ey erkekler! Sizin bağışta bulunmanız takvâya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görmektedir.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Eğer onlara mehir tespit eder de kendilerine el sürmeden boşarsanız tespit ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Ancak kadının ya da nikah bağı elinde bulunanın vazgeçmesi başka! Bununla birlikte sizin vazgeçmeniz, takvaya (Allah’a karşı gelmekten sakınmaya) daha uygundur. Aranızda iyilik yapmayı da unutmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Eğer kadınların mehirlerini belirler de onları el sürmeden boşarsanız, kendilerinin ya da nikâhlarını akdetmeye yetkili erkeğin bağışlaması durumu dışında belirlediğiniz mehrin yarısını ödemeniz gerekir. Bağışlamanız (mehrin tamamını bırakmanız) takvaya daha yakındır. Birbirinize karşı erdemliği unutmayın. Hiç şüphesiz ne yaparsanız Allah onu görür.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Bir mehir belirlemiş olarak, kendilerine dokunmadan eşlerinizi boşarsanız, bu takdirde belirlediğiniz mehrin yarısını vermeniz gerekir. Ancak eşler yahut nikâh bağı elinde bulunan kocalar, gözü tok davranırsa başka! (Bu durumda kadın mehrinden vazgeçebilir veya erkek mehrin tamamını verebilir). Ey kocalar, sizin bağışlamanız (müsamaha gösterip mehrin tamamını bırakmanız) takvâya daha uygun düşer! Birbirinize lütuf ve mürüvvet göstermeyi unutmayın. Allah sizin bütün işlediklerinizi görür.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Bir mehir kestiğiniz takdirde, henüz dokunmadan onları boşamışsanız, kestiğinizin yarısını (verin). Ancak kadınlar vazgeçer, yahut nikâh bağı elinde bulunan (erkek) vazgeçerse başka. (Erkekler,) Sizin affetmeniz (müsâmaha gösterip mehrin tümünü vermeniz) takvâya daha yakındır. Aranızda birbirinize iyilik etmeyi unutmayın. Şüphesiz Allâh, yaptıklarınızı görür.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Eğer onlara mehir biçer de temas etmeden onları boşarsanız, -kendileri veya nikah akdi ellerinde olan kimsenin bağışlaması müstesna -belirlediğiniz mehrin yarısını onlara verin. Mehrin hepsini bağışlamanız takvaya daha uygundur. Aranızdaki iyiliği unutmayın. Allah, şüphesiz yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Eğer onlara mehir tesbit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri ya da nikâh bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz (mehr) in yarısı onlarındır. sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) da unutmayın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Bir mehr belirlemişseniz ve kadınları hiç dokunmadan boşamışsanız, kestiğiniz mehrin yarısını verin. Ancak kadınların vazgeçmesi ile, nikah bağı elinde bulunan erkeğin durumu müstesna. Erkekler olarak sizin vazgeçmeniz takvaya daha yakındır. Aranızdaki lütufkârlık farkını unutmayın. Allah, yapmakta olduklarınızı en iyi şekilde görmektedir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And if ye divorce them before consummation, but after the fixation of a dower for them, then the half of the dower (Is due to them), unless they remit it or (the man´s half) is remitted by him in whose hands is the marriage tie; and the remission (of the man´s half) is the nearest to righteousness. And do not forget Liberality between yourselves. For Allah sees well all that ye do.