أَمَّا السَّفِينَةُ فَكَانَتْ لِمَسَاكِينَ يَعْمَلُونَ فِي الْبَحْرِ فَأَرَدْتُ أَنْ أَعِيبَهَا وَكَانَ وَرَاءَهُمْ مَلِكٌ يَأْخُذُ كُلَّ سَفِينَةٍ غَصْبًا
Emmes sefınetü fe kanet li mesakıne ya’melune fil bahri fe eradtü en eıybeha ve kane veraehüm meliküy ye’huzü külle sefınetin ğasba
Kelime
Anlamı
Kökü
أَمَّا
السَّفِينَةُ
O gemi
فَكَانَتْ
idi
لِمَسَاكِينَ
yoksulların
يَعْمَلُونَ
çalışan
فِي
الْبَحْرِ
denizde
فَأَرَدْتُ
istedim
أَنْ
ki
أَعِيبَهَا
onu kusurlu yapmak
وَكَانَ
çünkü vardı
وَرَاءَهُمْ
onların ilerisinde
مَلِكٌ
bir kral
يَأْخُذُ
alan
كُلَّ
her
سَفِينَةٍ
gemiyi
غَصْبًا
zorla

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Gemi, denizde çalışan yoksul kimselerindi, onu kusurlu bir hale getirmek istedim, çünkü ilerde bir padişah var, bütün gemileri zaptetmede.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    O gemi, geçimini denizden sağlayan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu bir hale getirmek istedim. Çünkü, arkalarında her sağlam gemiye, zorla el koyan bir hükümdar olduğunu biliyordum.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "O tekneden başlayalım: O tekne, denizde çalışan yoksullarındı. Ben onu kusurlu yapmayı diledim... (Çünkü) onların karşılaşacağı, her tekneye el koyan bir Melîk var idi" (yaralı tekneyi almayacağı için tekneyi kurtardım, onlara iyilik olsun diye).

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Gemi, denizde çalışan birtakım yoksullara aitti. Ben onu kusurlu yapmak istedim. (Çünkü) arkalarında her (sağlam) gemiyi zorla alan bir kral vardı.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Evvelâ gemi, denizde çalışan bir takım yoksullarındı. Ben, o gemiyi kusurlu yapmak istedim. (Çünkü) ötelerinde, her sağlam gemiyi zorla alan bir padişah vardı.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere aitti. Ona hasar vermek istedim. Çünkü arkasında her sağlam gemiyi zorla gasp eden bir kral vardı.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    «emi, denizde calisan birkac yoksula aitti; onu kusurlu kilmak istedim, cunku peslerinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hukumdar vardi.»

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Gemiye gelince, o, denizde iş gören birkaç yoksulundu, onu kusurlu kılmak istedim ki arkalarında (veya önlerinde) her (sağlam) gemiyi zorla alan bir hükümdar bulunuyordu.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    “O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere aitti. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    "O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    «Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı.»

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "Gemi, denizde çalışan yoksullara aitti. Gemiyi kusurlu yapmak istedim; zira peşlerinde, tüm gemileri zorla ele geçiren bir kral vardı."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    «Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    O gemi var ya, yoksul deniz işçilerinin malı idi. Onda bir kusur meydana getirmek istedim. Çünkü bu denizcileri, rastladığı her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar kovalıyordu.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    "Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    «Gemiye gelince: (o,) denizde iş yapan yoksullarındı. Ben onu kusurlu yapmak istedim (ki) arkalarında her (sağlam) gemiyi zorla almakda olan bir hükümdar vardı».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    `O gemi var ya, işte (o,) denizde çalışan yoksul kimselere âid idi; bu yüzden onu kusurlu kılmak istedim; çünki onların ilerisinde bir hükümdar vardı; her (sağlam) gemiyi zorla alıyordu.`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Gemi; denizde çalışan yoksullara aitti. Onu kusurlu kılmak istedim. Zira arkalarında, her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    "Gemiye gelince, o gemi fakir insanlara ait idi. Onunla denizde çalışıyorlardı. O gemiye hasar vermek istememin sebebi, onların gerisinde bir hükümdar bütün (sağlam) gemilere zorla el koyuyordu. "

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Lâkin gemi, denizde çalışan fakirlerindi. Onu kusurlu yapmak istedim. Onların arkasında, bütün gemileri gasbederek (zorla) alan bir melik (kral) vardı.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Gemiye gelince, denizde çalışan birkaç yoksula aitti; onu kusurlu kılmak istedim, çünkü peşlerinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı."

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    O tekne, geçimini denizden sağlayan yoksul insanlara aitti; ona hasar vermek istedim, çünkü peşlerinde her (sağlam) tekneye zorla el koyan bir hükümdar oldu(ğunu biliyordum).

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    "Gemiden başlayalım: O gemi, geçimini denizden sağlayan yoksullara aitti. Hal böyleyken onu hasarlı hale getirmek istedim, çünkü onların peşinde her gemiye zorla el koyan bir yönetici bulunuyordu."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Şöyle ki: «Gemi, denizde çalışan birtakım zayıflara ait idi. Artık ben onu kusurlu yapmak istedim ve onların ötesinde bir hükümdar vardır ki, her (sağlam) gemiyi zulmen alıvermektedir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    "Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula âit idi. Ben onu (tamire muhtaç) ayıplı göstermek istedim. Çünkü gideceği yerde her güzel gemiyi zorla alan bir kral vardı. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    O gemi var ya; o, denizde çalışan yoksulların idi. Ben onu kusurlu yaptım, çünkü ötelerinde her sağlam gemiye zorbalıkla el koyan diktatör/zorba bir kral vardı.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    O gemi var ya, yoksul deniz işçilerinin malı idi. Onda bir kusur meydana getirmek istedim. Çünkü bu denizcileri, rastladığı her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar kovalıyordu.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Evvela, o gemi, denizde çalışan birtakım fakirlere ait idi. Ben onu kasden bir miktar zedeledim. Zira öte yanında, sağlam olan bütün gemileri gasbeden zalim bir hükümdar vardı.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "O (yaraladığım) gemi, denizde çalışan yoksullarındı. Onu kusurlu yapmak istedim, çünkü onların ilerisinde her (sağlam) gemiyi zorla alan bir kral vardı."

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Birincisi gemi, denizde çalışan fakirlere aitti. Onun kusurlu görünmesini istedim. Çünkü arkalarında, her sağlam gemiyi gasp eden bir kral vardı.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    "Gemiden başlayayım: O gemi, denizde işçilik yapan bir grup yoksulundu. Ben onu kusurlu hale getirmek istedim. Çünkü biraz ötelerinde bir kral vardı; tüm gemilere zorla el koyuyordu."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "As for the boat, it belonged to certain men in dire want: they plied on the water: I but wished to render it unserviceable, for there was after them a certain king who seized on every boat by force.