وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ اللَّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكًا ۚ قَالُوا أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ الْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِالْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَةً مِنَ الْمَالِ ۚ قَالَ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَاهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُ بَسْطَةً فِي الْعِلْمِ وَالْجِسْمِ ۖ وَاللَّهُ يُؤْتِي مُلْكَهُ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Ve kale lehüm nebiyyühüm innellahe kad bease leküm talute melika kalu enna yekunü lehül mülkü aleyna ve nahnü ehakku bil mülki minhü ve lem yü’te seatem minel mal kale innellahestafahü aleyküm ve zadehu betaten fil ılmi vel cism vallahü yü’tı mülkehu mey yeşa’ vallahü vasiun aliym
Kelime
Anlamı
Kökü
وَقَالَ
ve dedi ki
لَهُمْ
onlara
نَبِيُّهُمْ
peygamberleri
إِنَّ
gerçekten
اللَّهَ
Allah
قَدْ
elbette
بَعَثَ
gönderdi
لَكُمْ
size
طَالُوتَ
Talut’u
مَلِكًا
hükümdar
قَالُوا
dediler ki
أَنَّىٰ
nasıl
يَكُونُ
olabilir
لَهُ
onun
الْمُلْكُ
hükümdarlık (mülk)
عَلَيْنَا
bizim üzerimize
وَنَحْنُ
biz
أَحَقُّ
daha layıkız
بِالْمُلْكِ
hükümdarlığa
مِنْهُ
ondan
وَلَمْ
يُؤْتَ
ve verilmemiştir
سَعَةً
genişlik
مِنَ
-dan
الْمَالِ
mal-
قَالَ
dedi
إِنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
اصْطَفَاهُ
onu (hükümdar) seçti
عَلَيْكُمْ
sizin üzerinize
وَزَادَهُ
ve onun artırdı
بَسْطَةً
gücünü
فِي
الْعِلْمِ
bilgisinin
وَالْجِسْمِ
ve cisminin
وَاللَّهُ
Allah
يُؤْتِي
verir
مُلْكَهُ
mülkünü
مَنْ
kimseye
يَشَاءُ
dilediği
وَاللَّهُ
Allah(ın)
وَاسِعٌ
(lutfu) geniştir
عَلِيمٌ
(O herşeyi) bilendir

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Peygamberleri, Allah size padişah olarak Tâlût’u gönderdi dedi. Nasıl olur da dediler, bize buyruk yürütür o? Bizim ondan ziyade padişahlığa hakkımız var, malca da bizden üstün değil. Peygamberleri, şüphe yok ki dedi, onu Allah seçmiş sizden üstün etmiş, ona bilgi ve vücut bakımından üstünlük vermiştir. Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah’ın rahmeti boldur, her şeyi bilir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Allah onu sizden daha üstün kılmış ve ona derin bilgi ve mükemmel bir beden vermiştir" Allah hükümranlığı istediğine verir. Allah’ın mülkü ve kudreti çok geniştir. Ve O herşeyi bilendir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Tâlût’u size hükümdar olarak gönderdi dedi. Bunun üzerine: Biz, hükümdarlığa daha lâyık olduğumuz halde, kendisine servet ve zenginlik yönünden geniş imkânlar verilmemişken o bize nasıl hükümdar olur? dediler. "Allah sizin üzerinize onu seçti, ilimde ve bedende ona üstünlük verdi. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir" dedi.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Nebileri onlara dedi ki: "Muhakkak ki Allâh, Talut’u sizin için Melîk olarak bâ’s etti." Dediler: "Nasıl olur da o bizim üzerimize mülk sahibi olur? Biz mülkümüze ondan daha çok hak sahibiyiz. Üstelik servet itibarıyla zengin de değildir." Nebileri dedi ki: "Muhakkak ki Allâh onu sizin üzerinize seçti, ilimde derinlik, bedende genişlik verdi." Allâh mülkünü (mülkünde tasarrufu) dilediğine verir. Allâh Vasi’dir, Aliym’dir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Doğrusu Allah onu sizin üzerinize seçti ve onun bilgisini ve bedensel gücünü artırdı. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah lütfu geniş olan ve her şeyi bilendir’ dedi.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Onlara peygamberleri dedi ki: "Allah size Talut’u (melik olarak) gönderdi." Onlar: "Biz hükümdarlığa, ona göre daha çok hak sahibiyken ve ona bir mal (servet) bolluğu verilmemişken, nasıl bizi (yönetmek üzere) hükümdarlık (mülk) onun olabilir?" dediler. O (şöyle) demişti: "Doğrusu Allah size onu seçti ve onun bilgi ve bedenî gücünü arttırdı. Allah, kime dilerse mülkünü verir; Allah (rahmeti ve gücü) geniş olandır, bilendir."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    İsrailoğullarının peygamberi kendilerine şöyle dedi: "- Allah size Talût’u padişah gönderdi." Onlar ise: "- Biz padişahlığa ondan daha münasip iken ve ona maldan da bir bolluk verilmemişken padişahlık nasıl onun olur?" dediler. Onlara şu cevabı verdi: "- Allah onu üstünüze beğenip seçmiş ve ona bilgi ile vücud kuvveti bakımından bir üstünlük vermiştir." Allah mülkünü dilediğine verir, Allah’ın rahmet ve ihsanı geniştir; her şeyi kemâliyle bilicidir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Onların peygamberi, toplumunun önde gelenlerine, “Bakın” dedi; “Allah, Tâlût`u size hükümdar olarak tayin etti!” Onlar, “Biz hükümdarlığa ondan daha lâyık iken ve ona fazla bir servet de verilmemişken nasıl bizim üzerimize hüküm sahibi olabilir?” dediler. Peygamber, “Bakın” dedi; “Allah onu sizden daha üstün kılmış, ona derin bilgi ve mükemmel bir beden bahşetmiştir. Allah hükümranlığı istediğine verir; zira Allah, her şeyi kuşatan ve her şeyi bilendir.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Peygamberleri onlara «Allah size suphesiz, Talut’u hukumdar olarak gonderdi» dedi. «Biz hukumdarliga ondan layik iken ve ona malca da bir bolluk verilmemisken bize hukumdar olmaga o nasil layik olabilir?» dediler, «Dogrusu Allah size onu secti, bilgice ve vucutca gucunu artirdi» dedi. Allah hukumdarligi diledigine verir. Allah her seyi kaplar ve bilir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Peygamberleri onlara : «İşte Allah size Tâlût’u hükümdar gönderdi !» dedi. «AA! ona bizim üzerimize hükümdar olma (yetki ve hakkı) neden ? Hükümdarlığa biz ondan daha çok hak sahibiyiz (ve lâyıkız); hem ona mal (ve servetçe) bir bolluk da verilmiş değil» dediler. Peygamber (onların haksız tepkisine karşı) dedi ki: «Şüphesiz ki Allah onu sizin üzerinize seçmiş ve ona bilgide ve vücutta bir gelişme ve üstünlük vermiştir. Allah mülkü (saltanat ve hükümranlığı) dilediğine verir. Allah (mülk ve kudret cihetlyle) çok geniştir; O her şeyi bilendir.»

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Peygamberleri onlara: “Allah, size Tâlût`u hükümdar olarak gönderdi” dedi. Onlar da: “Biz hükümdarlığa ondan daha layık iken ve ona mal (servet) yönünden geniş imkan verilmemişken, o bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir?” dediler. Peygamberleri onlara: “Allah onu hükümdar olarak seçerek başınıza getirdi, Ona bilgi ve vücut gücü bakımından üstünlük bağışladı” dedi. Allah mülkünü (egemenlik yetkisini) dilediğine verir. Muhakkak ki Allah, rahmeti ve ihsanı bol olandır, (her şeyi) hakkıyla bilendir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Peygamberleri onlara, "Allah, size Tâlût’u hükümdar olarak gönderdi" dedi. Onlar, "O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığa ondan daha lâyığız. Ona zenginlik de verilmemiştir" dediler. Peygamberleri şöyle dedi: "Şüphesiz Allah, onu sizin üzerinize (hükümdar) seçti, onun bilgisini ve gücünü artırdı." Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Tâlût’u size hükümdar olarak gönderdi, dedi. Bunun üzerine: Biz, hükümdarlığa daha lâyık olduğumuz halde, kendisine servet ve zenginlik yönünden geniş imkânlar verilmemişken o bize nasıl hükümdar olur? dediler. «Allah sizin üzerinize onu seçti, ilimde ve bedende ona üstünlük verdi. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir» dedi.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Peygamberleri onlara, "ALLAH size lider olarak Talut’u atadı" dedi. Onlar, "Biz yönetime ondan daha layık olduğumuz halde nasıl olur da üzerimize buyruk sahibi olabilir? Üstelik zengin biri de değil" dediler. O da, "ALLAH onu üzerinize seçti. Onun bilgi ve beden gücünü arttırdı" dedi. ALLAH mülkünü dilediğine verir. ALLAH Cömerttir, Bilendir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Peygamberleri onlara: «Allah, size hükümdar olmak üzere Talût’u gönderdi.» demişti. Onlar: «Ona bizim üzerimize hükümdar olmak nereden geldi? Oysa hükümdarlığa biz ondan daha lâyıkız, ona maldan bir genişlik, bir bolluk da verilmemiştir.» dediler. Peygamberleri de «Onu sizin başınıza Allah seçmiş ve ona bilgi ve vücut bakımından bir güç, bir genişlik vermiştir.» dedi. Hem Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah’ın rahmeti geniştir, o her şeyi bilir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Peygamberleri onlara; Allah size hükümdar olarak Talut’u gönderdi’ deyince, ’O bize nasıl hükümdar olabilir? Hükümdarlık bize ondan daha çok yakışır. Çünkü ona bol servet verilmiş, değildir’ dediler. Peygamberleri onlara; Allah onu hükümdar olarak seçerek başınıza getirdi, Ona bilgi ve vücud gücü bakımından üstünlük bağışladı’ dedi. Allah mülkünü (egemenlik yetkisini) dilediğine verir, Allah’ın lütfu geniştir ve O, herşeyi bilir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Onlara peygamberleri dedi ki: "Tanrı size Talut’u (melik olarak) gönderdi." Onlar: "Biz hükümdarlığa ona göre çok daha hak sahibiyken ve ona bir mal (servet) bolluğu verilmemişken, nasıl bizi (yönetmek üzere) hükümdarlık (mülk) onun olabilir?" dediler. O (şöyle) demişti: "Doğrusu Tanrı size onu seçti ve onun bilgisini ve bedensel gücünü arttırdı. Tanrı kime dilerse mülkünü verir; Tanrı (rahmeti ve gücü) geniş olandır, bilendir."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Nebileri de onlara: "Şüphesiz ki Allah size melik olarak Talut’u göndermiştir." dedi. "Bizim üzerimize mülk nasıl onun olur ki biz mülke ondan daha layığız ve ona mal genişliği de verilmemiştir." dediler. Dedi ki: "Muhakkak ki Allah onu sizin üzerinize seçti de onun ilimce ve vücutça gücünü artırdı." Allah mülkünü dilediği kimseye verir, şüphesiz Allah Vasi’dir, Alîm’dir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Onlara peygamberleri: «Hakıykat, Allah size bir pâdişâh olarak Taalût’u göndermişdir» dedi. Dediler ki: «Biz hükümdarlığa ondan daha lâyık iken ve ona maldan da bir bolluk verilmemişken nasıl olur da bizim başımızda padişahlık onun olabilir?» (Peygamber) dedi: «Şübhesiz Allah onu sizin üstünüze beğenib seçmişdir. Ona bilgice, vücudca (kuvvetçe) de bir üstünlük vermişdir. Allah mülkünü kime dilerse ona verir. Allah (in rahmeti, ilmi her şey’e yaygın ve lutf-ü keremi) boldur. Gerçek bilicidir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Bunun üzerine peygamberleri onlara şöyle dedi: `Şübhesiz ki Allah, size hükümdar olarak doğrusu Tâlût`u göndermiştir.` Dediler ki: `Biz hükümdarlığa ondan daha lâyık olduğumuz hâlde ve mal cihetiyle (kendisine) bir genişlik verilmemişken, üzerimize onun hükümdar olması nasıl olur?` (Peygamberleri ise) şöyle dedi: `Muhakkak ki Allah, onu üzerinize seçti ve ilim ve cisimde bir genişlik (ve kuvvet) cihetiyle onu (sizden) fazla kıldı. Çünki Allah, mülkünü dilediği kimseye verir.` Ve Allah, Vâsi` (lütfu geniş olan)dır, Alîm(hakkıyla bilen)dir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Peygamberleri onlara dedi ki: İşte Allah hükümdar olarak size Talut’u gönderdi. Onlar: Biz hükümdarlığa ondan daha layık iken ve ona malca bolluk da verilmemişken nasıl olur da bizim başımıza hükümdar olabilir? dediler. Peygamberleri de dedi ki: Allah onu sizin üstünüzde beğenip seçmiştir. O’na bilgice ve vücutça da bir üstünlük vermiştir. Şüphesiz ki Allah; mülkünü dilediğine verir. Ve Allah, Vasi’dir, Alim’dir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Peygamberleri onlara "Allah size komutan (melik) olarak Talut’u seçti. " dedi. Onlarda "O, nasıl olurda bizim üzerimize mülk (bize emir verme yetkisine) sahibi olabilir. Hâlbuki ona fazla mal verilmemiş (bizden fakir) olduğu için, biz emir verme yetkisine (Melik olmaya) ondan daha layığız. " dediler. Peygamber onlara " Elbette ki Allah onu sizin üzerinize seçti ve ona sizden daha çok, ilim ve fiziki yönden üstünlük vermiştir. Çünkü Allah mülkü dilediği kimseye verir. Allah her şeyi kuşatan ve bilendir" dedi.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Onların Peygamber’i onlara dedi ki: "Muhakkak ki Allah, sizin için melik olarak Talut’u beas etmişti (görevlendirmişti)." Dediler ki: "Bizim üzerimize onun melikliği nasıl olur? Melikliğe biz ondan daha çok hak sahibiyiz (daha çok lâyığız). Ve de ona maldan bir genişlik (servetçe bolluk) verilmedi." (Peygamber de) "Muhakkak ki Allah, onu sizin üzerinize (melik) seçti ve onun ilmini (bilgisini) ve cismini (kuvvetini) artırdı." Ve Allah, mülkünü dilediği kimseye verir. Ve Allah, Vâsi’dir (rahmeti ve ilmi herşeyi ihata eder), Alîm’dir (en iyi bilendir).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Peygamberleri onlara, "Allah size şüphesiz Talut’u hükümdar olarak gönderdi" dedi. "Biz hükümdarlığa ondan layık iken ve ona malca da bir bolluk verilmemişken, bize hükümdar olmaya o nasıl layık olabilir?" dediler. "Doğrusu Allah size onu seçti, bilgice ve vücutça gücünü artırdı Allah, mülkünü (hükümdarlığı) dilediğine verir. Doğrusu Allah her şeyi kuşatandır her şeyi bilendir" dedi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve onların peygamberi, toplumunun önde gelenlerine, "Bakın," dedi, "Allah Talut’u size kral olarak tayin etti." Onlar: "Biz hükümranlığa ondan daha çok layık iken nasıl bizim üzerimizde hüküm sahibi olabilir?" dediler. (Peygamber) "Bakın," dedi, "Allah onu sizden daha üstün kılmış ve ona derin bilgi ve mükemmel bir beden bahşetmiştir. Ve Allah, hükümranlığı istediğine verir: zira Allah her şeyi kuşatan, her şeyi bilendir."

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Peygamberleri onlara, "İşte, Allah size Talut`u hükümdar tayin etti" deyince şöyle karşı çıktılar: "Biz yönetime ondan daha layıkken ve ona büyük bir servet de verilmemişken, nasıl olur da o bizim üzerimize otorite sahibi olabilir ki?" Cevap verdi: Çünkü Allah onu seçti, ilimde kuşatıcı bir derinlik ve fiziki üstünlük sahibi kıldı. Ve Allah otoriteyi dilediğine bahşeder: zira Allah sınırsız güç sahibidir, her şeyi bilendir.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve onlara peygamberleri dedi ki: «İşte Allah Teâlâ size hükümdar olmak üzere Tâlut’u gönderdi.» Dediler ki: «Bizim üzerimize onun hükümdar olması nasıl olabilir? Halbuki, biz mülke ondan daha haklıyız. Kendisine malca da bir genişlik verilmiş değildir.» Peygamberleri de dedi ki: «Şüphesiz Allah Teâlâ onu sizin üzerinize intihap etmiştir ve ona ilim ve cisim itibariyle de bir ziyâde vüs’at vermiştir. Ve Hak Teâlâ mülkünü dilediğine verir. Ve Allah-ü Azîmüşşan vâsidir ve alîmdir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Peygamberleri onlara: "İşte Allah Tâlut’u size hükümdar olarak gönderdi. " dedi. Bunun üzerine: "O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığa ondan daha lâyıkız. Hem ona servet ve zenginlik yönünden geniş imkânlar verilmiş de değil. " dediler. Peygamberleri: "Allah onu sizin üzerinize beğenip seçmiştir. Ona bilgice ve vücutça da bir üstünlük vermiştir. Şüphesiz ki Allah mülkünü dilediğine verir. Allah’ın lütfu geniştir, her şeyi bilendir. " dedi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Peygamberleri onlara; "Allah size Talut’u hükümdar olarak gönderdi" dedi. Onlar; "O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığa ondan daha lâyığız. Ona zenginlik de verilmemiştir" dediler. Peygamberleri şöyle dedi: "Şüphesiz Allah, onu sizin üzerinize (hükümdar) seçti, onun bilgisini ve gücünü arttırdı." Allah mülkünü (çalışmakla elde edilemeyen şeyleri, yani; Peygamberlik ve Peygamberlere verilen Mucizeleri) dilediğine (insanların içinden seçtiği Rasûllere) verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Peygamberleri onlara; Allah size hükümdar olarak Talut’u gönderdi’ deyince, ’O bize nasıl hükümdar olabilir? Hükümdarlık bize ondan daha çok yakışır. Çünkü ona bol servet verilmiş, değildir’ dediler. Peygamberleri onlara; Allah onu hükümdar olarak seçerek başınıza getirdi, Ona bilgi ve vücud gücü bakımından üstünlük bağışladı’ dedi. Allah mülkünü (egemenlik yetkisini) dilediğine verir, Allah’ın lütfu geniştir ve O, herşeyi bilir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Peygamberleri onlara dedi ki: "Allah size hükümdar olarak Talut’u tayin etti." Onlar ise: "Biz hükümdarlığa ondan daha lâyık iken nasıl olur da o bize hükmedebilir ki! Üstelik servetten de nasibi fazla değil!" dediler. Peygamber şöyle cevap verdi: "Allah onu size üstün kıldı, ona geniş ilim ve sağlam bir vücut verdi. Allah hakimiyeti dilediğine verir. Allah’ın lütfu boldur, her şey gibi kabiliyet ve liyakatlari de bilir."

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Peygamberleri onlara dedi ki: "Allâh Talût’u size hükümdar gönderdi." Dediler ki: "O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığa ondan daha lâyıkız, ona bol mal da verilmemiştir." Dedi: "Allâh onu sizin üzerinize (hükümdar) seçti, onun bilgisini ve gücünü artırdı." Allâh mülkünü dilediğine verir. Allâh(ın lutfu) geniştir, (O, herşeyi) bilendir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Peygamberleri onlara, dedi ki: -Allah, Talût’u size hükümdar gönderdi. -O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığa ondan daha layıkız. Ona, malca da bir bolluk verilmemiştir, dediler. Peygamber de: -Allah, onu sizin üzerinize seçti, onun bilgisini ve gücünü artırdı. Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah’ın lütfu geniştir. O, her şeyi bilendir, dedi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Onlara peygamberleri dedi ki: «Allah size Talut’u (melik olarak) gönderdi.» Onlar: «Biz hükümdarlığa, ona göre daha çok hak sahibiyken ve ona bir mal (servet) bolluğu verilmemişken, nasıl bizi (yönetmek üzere) hükümdarlık (mülk) onun olabilir?» demişlerdi. O (şöyle) demişti: «Doğrusu Allah size onu seçti ve onun bilgi ve vücud gelişimini arttırdı. Allah, kime dilerse mülkünü verir; Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Peygamberleri onlara dedi ki: "Allah, Tâlût’u size kral gönderdi." Şöyle konuştular: "O bizim üzerimizde nasıl saltanat kurabilir? Yönetimde biz ondan daha çok hak sahibiyiz. Ona bir mal genişliği de verilmemiştir." Peygamber dedi ki: "Allah onu seçip size üst olarak gönderdi. Onu bilgi ve beden gücü yönünden üstün kıldı." Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah, mülkü genişletendir, her şeyi bilendir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Their Prophet said to them: "Allah hath appointed Talut as king over you." They said: "How can he exercise authority over us when we are better fitted than he to exercise authority, and he is not even gifted, with wealth in abundance?" He said: "Allah hath Chosen him above you, and hath gifted him abundantly with knowledge and bodily prowess: Allah Granteth His authority to whom He pleaseth. Allah careth for all, and He knoweth all things."