ق و ل (ḲVL) kökü Kur'an'da 1722 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Okunuşu
Anlamı
فَيَقُولُونَ
feyeḳūlūne
derler ki
قَالُوا
ḳālū
dediler (melekler)
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
وَقُلْنَا
ve ḳulnā
ve dedik ki
وَقُلْنَا
ve ḳulnā
ve dedik ki
قُلْتُمْ
ḳultum
demiştiniz
قُلْنَا
ḳulnā
demiştik ki
وَقُولُوا
ve ḳūlū
ve deyin
فَقُلْنَا
feḳulnā
demiştik
قُلْتُمْ
ḳultum
siz demiştiniz ki
فَقُلْنَا
feḳulnā
işte dedik ki
يَقُولُ
yeḳūlu
şöyle diyor
فَقُلْنَا
feḳulnā
dedik ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar
وَقَالُوا
ve ḳālū
Bir de dediler ki
تَقُولُونَ
teḳūlūne
söylüyorsunuz
وَقُولُوا
ve ḳūlū
ve söyleyin
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
يَقُولَا
yeḳūlā
demedikçe
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dediler ki
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dediler ki
قَوْلِهِمْ
ḳavlihim
onların sözlerinin
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
dediler ki
قَالَ
ḳāle
söyle(mişler)di
قَوْلِهِمْ
ḳavlihim
onların dediklerinin
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(İbrahim) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Rabbi) buyurdu ki
قَالَ
ḳāle
(Ya’kub) dedi ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
تَقُولُونَ
teḳūlūne
söylüyor(mu)sunuz
سَيَقُولُ
seyeḳūlu
diyecekler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve şöyle dediler
تَقُولُوا
teḳūlū
ve söylemenizi
يَقُولَ
yeḳūle
diyorlardı
تَقُولُوا
teḳūlū
söylemeniz
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالُوا
ḳālū
şöyle dediler
قَالَ
ḳāle
(İbrahim) dedi ki
قَوْلٌ
ḳavlun
bir söz (söylemek)
قَالُوا
ḳālū
demelerindendir
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler
قَالُوا
ḳālū
demelerindendir
قَالَتِ
ḳāleti
demişti ki
قَالَتْ
ḳālet
şöyle söyledi
قَالَتْ
ḳālet
(O da) derdi
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
قَالَتِ
ḳāleti
demişti ki
وَقَالَتْ
ve ḳālet
ve dedi ki
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve söylüyorlar
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve derler
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve söylerler
تَقُولُ
teḳūlu
sen diyordun
قَوْلَهُمْ
ḳavlehum
sözleri
قَالُوا
ḳālū
demelerinden
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlardı
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve diyenler (gibi)
وَقِيلَ
ve ḳīle
dendiği halde
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
söylüyorlar
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
قَالُوا
ḳālū
diyen(lerin)
قَالُوا
ḳālū
onların dedikleri
وَنَقُولُ
ve neḳūlu
ve diyeceğiz
قُلْتُمْ
ḳultum
ve bu dediğinizle
وَقُولُوا
ve ḳūlū
ve söyleyin
وَقُولُوا
ve ḳūlū
ve söyleyin
وَلْيَقُولُوا
velyeḳūlū
ve söylesinler
تَقُولُونَ
teḳūlūne
ne dediğinizi
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
لَيَقُولَنَّ
leyeḳūlenne
der
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
derler ki
تَقُولُ
teḳūlu
söylemiş olduğun
قَالُوا
ḳālū
(Melekler) dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve (o da) dedi
الْقَوْلِ
l-ḳavli
söz söylenmesini
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve derler
فَقَالُوا
feḳālū
demişlerdi
وَقُلْنَا
ve ḳulnā
ve dedik
وَقُلْنَا
ve ḳulnā
ve dedik
وَقَوْلِهِمْ
ve ḳavlihim
ve demeleri(nden ötürü)
وَقَوْلِهِمْ
ve ḳavlihim
ve sözlerinden
وَقَوْلِهِمْ
ve ḳavlihim
ve demelerinden (ötürü)
تَقُولُوا
teḳūlū
ve söylemeyin
قُلْتُمْ
ḳultum
demiştiniz
وَقَالَ
ve ḳāle
demişti ki
قَالُوا
ḳālū
diyen(lerin)
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dediler
تَقُولُوا
teḳūlū
demeyesiniz
قَالَ
ḳāle
(Allah) buyurdu ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyerek
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve derler
قَوْلِهِمُ
ḳavlihimu
onlarıv sözlerini
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dediler
قَالُوا
ḳālū
söylediklerinden
وَقَالَ
veḳāle
halbuki demişti ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
dedikleri
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler ki
فَيَقُولُ
fe yeḳūlu
derler
قُلْتُ
ḳultu
ben söylemedim
لَقَالَ
leḳāle
yine derlerdi
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
قَالُوا
ḳālū
demelerinden
فَقَالُوا
feḳālū
dediklerini
وَقَالُوا
ve ḳālū
dediler ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri
وَقَالُوا
ve ḳālū
dediler ki
أَقُولُ
eḳūlu
ben demiyorum
لِيَقُولُوا
liyeḳūlū
demeleri için
تَقُولُونَ
teḳūlūne
söylüyor
وَلِيَقُولُوا
veliyeḳūlū
desinler diye
وَقَالَ
ve ḳāle
derler ki
قَالَ
ḳāle
(Allah da) buyurur ki
فَقَالُوا
fe ḳālū
dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
سَيَقُولُ
seyeḳūlu
diyecekler ki
قُلْتُمْ
ḳultum
söylediğiniz
تَقُولُوا
teḳūlū
demeyesiniz
تَقُولُوا
teḳūlū
demeyesiniz
قَالُوا
ḳālū
demelerinden
وَأَقُلْ
ve eḳul
ve demedim mi?
أَتَقُولُونَ
eteḳūlūne
mi söylüyorsunuz?
تَقُولُوا
teḳūlū
söylemenizi
وَقَالَتْ
ve ḳālet
dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
قَالُوا
ḳālū
demelerinden
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
قَالَ
ḳāle
(Kardeşi) dedi
قَالَ
ḳāle
(Musa) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Alah) buyurdu ki
وَقُولُوا
ve ḳūlū
ve deyin
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar ki
يَقُولُوا
yeḳūlū
söylemeyecekler
تَقُولُوا
teḳūlū
demeyesiniz
تَقُولُوا
teḳūlū
demeyesiniz
الْقَوْلِ
l-ḳavli
bir sesle
لَقُلْنَا
leḳulnā
biz de söyleriz
وَقَالَ
ve ḳāle
ve demişti
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
يَقُولُ
yeḳūlu
diyorlardı
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dediler ki
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dediler
قَوْلُهُمْ
ḳavluhum
onların sözleridir
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denildi
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve deselerdi
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve derler
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
derler ki
قَالُوا
ḳālū
söylemediklerine
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar ki
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
وَقَالَ
ve ḳāle
ve (şöyle) derler
فَسَيَقُولُونَ
feseyeḳūlūne
diyecekler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar ki
قَوْلُهُمْ
ḳavluhum
onların sözleri
أَتَقُولُونَ
eteḳūlūne
söylüyor musunuz?
قَالَ
ḳāle
şöyle söylemişti
أَتَقُولُونَ
eteḳūlūne
böyle mi diyorsunuz?
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
فَقَالُوا
feḳālū
onlar da dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
قُلْتَ
ḳulte
onlara dersen
لَيَقُولَنَّ
leyeḳūlenne
hemen derler
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
mutlaka derler
لَيَقُولَنَّ
leyeḳūlenne
mutlaka der
يَقُولُوا
yeḳūlū
demelerinden
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar mı?
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve derler
فَقَالَ
feḳāle
dediler ki
أَقُولُ
eḳūlu
ben demiyorum
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar (mı?)
الْقَوْلُ
l-ḳavlu
hüküm verilmiş
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denildi
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denildi
فَقَالَ
fe ḳāle
ve dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
قَوْلِكَ
ḳavlike
senin sözünle
نَقُولُ
neḳūlu
diyoruz ki
فَقَالَ
feḳāle
(bunun üzerine) dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالُوا
ḳālū
onlar (şöyle) dediler
تَقُولُ
teḳūlu
senin söylediğin
قَالُوا
ḳālū
demişlerdi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَتْ
ve ḳālet
ve dedi
قَالَتْ
ḳālet
(kadın) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Yusuf) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(kadına) dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediler ki
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dedi
وَقُلْنَ
veḳulne
ve dediler
قَالَ
ḳāle
(Yusuf) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Yusuf) şöyle dedi
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Yusuf) dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
نَقُولُ
neḳūlu
söylediğimiz
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
فَقُولُوا
fe ḳūlū
deyin ki
قَوْلُهُمْ
ḳavluhum
onların şu sözlerine
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve diyorlar ki
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve diyorlar
الْقَوْلِ
l-ḳavli
söz mü (söylüyorsunuz)?
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve diyorlar ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
قَالُوا
ḳālū
onlar dediler
وَقَالَ
ve ḳāle
dediler ki
فَقَالَ
feḳāle
dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
şöyle dedi
بِالْقَوْلِ
bil-ḳavli
söz ile
فَيَقُولُ
feyeḳūlu
ve diyecekleri
وَقَالُوا
ve ḳālū
dediler ki
لَقَالُوا
leḳālū
derlerdi
فَقَالُوا
fe ḳālū
ve dediler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların söylediklerine
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve derki
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve dendi ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediler
قَوْلُنَا
ḳavlunā
söyleyeceğimiz söz
نَقُولَ
neḳūle
dememizdir
الْقَوْلَ
l-ḳavle
şu sözle
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
dediklerini
الْقَوْلُ
l-ḳavlu
(azab) karar(ı)
لَتَقُولُونَ
leteḳūlūne
söylüyorsunuz
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
dedikleri
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri-
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
فَسَيَقُولُونَ
feseyeḳūlūne
diyecekler ki
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyecekler
يَقُولُوا
yeḳūlū
söylesinler
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
قَالَ
ḳāle
(Musa) dedi ki
وَقُلْنَا
ve ḳulnā
ve dedik
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve derler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onlar söylemiyorlar
فَقَالُوا
fe ḳālū
dediler
فَقَالُوا
fe ḳālū
ve dediler ki
قُلْنَا
ḳulnā
konuşmuş oluruz
قَائِلٌ
ḳāilun
konuşan biri
فَقَالُوا
fe ḳālū
dediler
سَيَقُولُونَ
seyeḳūlūne
diyecekler
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyecekler
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyecekler
تَقُولَنَّ
teḳūlenne
deme
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve diyordu
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve dediklerini
يَقُولُ
yeḳūlu
(Allah, kafirlere) der ki
قَالَ
ḳāle
(Musa) dedi ki
أَقُلْ
eḳul
dememiş miydim?
قَالَ
ḳāle
(Musa) dedi ki
وَسَنَقُولُ
ve seneḳūlu
ve söyleyeceğiz
قَالَ
ḳāle
(Zu’l-Karneyn) dedi ki
قَالَتْ
ḳālet
(Meryem) dedi ki
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve diyor ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve diyeni
يَقُولُ
yeḳūlu
onun dediği
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
بِالْقَوْلِ
bil-ḳavli
sözü
قَالَ
ḳāle
(Allah) buyurdu
فَتَقُولُ
fe teḳūlu
ve diyordu
فَقُولَا
fe ḳūlā
ve söyleyin
فَقُولَا
fe ḳūlā
deyin ki
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
قَالَ
ḳāle
(Musa) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Musa) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi ki
فَقَالُوا
fe ḳālū
dediler ki
تَقُولَ
teḳūle
diyeceksin
تَقُولَ
teḳūle
diyeceksin
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri
فَقُلْنَا
feḳulnā
dedik ki
قَالَ
ḳāle
(Allah) buyurur ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
لَقَالُوا
leḳālū
elbette derlerdi
الْقَوْلَ
l-ḳavle
konuşulanı
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
بِالْقَوْلِ
bil-ḳavli
bir söz
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
derler
يُقَالُ
yuḳālu
deniliyormuş
فَقَالُوا
fe ḳālū
ve dediler
قُلْنَا
ḳulnā
biz de dedik ki
يَقُولُوا
yeḳūlū
diyorlar
فَقَالَ
feḳāle
(şöyle) dedi
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
الْقَوْلَ
l-ḳavle
o sözü (Kur’an’ı)
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
(-mı) diyorlar?
قَالُوا
ḳālū
onlar da dediler
سَيَقُولُونَ
seyeḳūlūne
diyecekler
سَيَقُولُونَ
seyeḳūlūne
diyecekler
سَيَقُولُونَ
seyeḳūlūne
diyecekler
قَائِلُهَا
ḳāiluhā
onun söylediği
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve demeleri
وَتَقُولُونَ
ve teḳūlūne
ve söylüyorsunuz
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların söyledikleri
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
يَقُولُوا
yeḳūlū
demeleridir
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediler ki
فَيَقُولُ
fe yeḳūlu
der ki
تَقُولُونَ
teḳūlūne
dedikleriniz
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi(ler)
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve onlar derler
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi(ler)
فَقُلْنَا
feḳulnā
dedik ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler
فَقُولَا
fe ḳūlā
ve deyin ki
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denildi
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
قَالَ
ḳāle
(Fir’avn) dedi
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denilir
فَيَقُولُوا
feyeḳūlū
derler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
söylerler
وَقَالَا
ve ḳālā
ve dediler
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَوْلِهَا
ḳavlihā
onun sözüne
قَالَتْ
ḳālet
(Kraliçe) dedi ki
لَنَقُولَنَّ
leneḳūlenne
diyelim
وَقَالَ
ve ḳāle
dediler ki
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
قَالَ
ḳāle
(Allah onlara) der ki
وَقَالَتِ
ve ḳāleti
ve dedi ki
وَقَالَتْ
ve ḳālet
ve dedi ki
فَقَالَتْ
feḳālet
dedi ki
قَالَ
ḳāle
(sonra) dedi ki
قَالَتَا
ḳāletā
dediler ki
قَالَ
ḳāle
(Allah) dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
فَيَقُولُوا
fe yeḳūlū
diyecekler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
الْقَوْلَ
l-ḳavle
sözü(müzü)
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve derler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
فَيَقُولُ
fe yeḳūlu
der ki
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denir ki
فَيَقُولُ
fe yeḳūlu
der ki
فَيَقُولُ
fe yeḳūlu
der ki
فَقُلْنَا
fe ḳulnā
ve deriz
وَقَالَ
veḳāle
ve dedi(ler)
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
demeğe
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
andolsun derler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi(ler)
قَالُوا
ḳālū
demelerinden
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالُوا
ḳālū
demelerinden
قَالَ
ḳāle
(İbrahim) dedi ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقُولُوا
ve ḳūlū
ve deyin ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve (Allah) der ki
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
elbette derler
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
elbette derler
وَقَالَ
veḳāle
ve dedi(ler) ki
لَيَقُولَنَّ
leyeḳūlenne
derler
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
mutlaka derler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar-
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denilir
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
قَوْلُكُمْ
ḳavlukum
sizin sözlerinizdir
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyerek
وَالْقَائِلِينَ
velḳāilīne
ve diyenleri
بِالْقَوْلِ
bil-ḳavli
sözlerinizde
وَقُلْنَ
veḳulne
ve söyleyin
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
قَالُوا
ḳālū
onların dediklerinden
وَقُولُوا
ve ḳūlū
ve söyleyin
وَقَالَ
veḳāle
ve dediler ki
وَقَالَ
veḳāle
ve dediler ki
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
diyorlar ki
وَقَالَ
ve ḳāle
dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi(ler)
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَنَقُولُ
ve neḳūlu
biz deriz
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve demektedirler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
فَقَالُوا
fe ḳālū
dediler ki
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
الْقَوْلُ
l-ḳavlu
(azab) söz(ü)
قَوْلُهُمْ
ḳavluhum
onların sözü
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve diyorlar
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve derlerdi
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالَ
ḳāle
(İbrahim ona) dedi
لَيَقُولُونَ
leyeḳūlūne
diyorlar ki
لَيَقُولُونَ
leyeḳūlūne
şöyle diyorlardı
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi(ler) ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri
فَقَالَ
feḳāle
fakat (kardeşim) dedi
قَالَ
ḳāle
(Davud) dedi ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
أَقُولُ
eḳūlu
ben diyorum ki
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denilir
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
elbette derler
قَالَهَا
ḳālehā
bunu demişlerdi
تَقُولَ
teḳūle
demesinden (sakının)
تَقُولَ
teḳūle
demesinden
تَقُولَ
teḳūle
demesinden
وَقَالَ
ve ḳāle
ve şöyle der
وَقَالَ
ve ḳāle
ve derler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve derler
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denilir
وَقَالَ
ve ḳāle
ve (şöyle) dedi
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
أَقُولُ
eḳūlu
söylediysem
فَيَقُولُ
feyeḳūlu
dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi(ler) ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالُوا
ḳālū
diyecekler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
فَقَالَ
fe ḳāle
sonra dedi
قَالَتَا
ḳāletā
dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve diyenden
لَقَالُوا
leḳālū
derlerdi ki
لَيَقُولَنَّ
leyeḳūlenne
elbette der ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar (mı?)
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
dediklerini
وَقَالَ
ve ḳāle
ve demişlerdir
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
elbette diyecekler ki
وَتَقُولُوا
ve teḳūlū
ve (şöyle) demeniz için
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
لَيَقُولُنَّ
leyeḳūlunne
elbette derler
وَقِيلِهِ
ve ḳīlihi
ve onun demesi(ne andolsun)
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
لَيَقُولُونَ
leyeḳūlūne
diyorlar ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
قَالُوا
ḳālū
demelerinden
قُلْتُمْ
ḳultum
demiştiniz
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denildi
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
(-mu) diyorlar?
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi(ler)
فَسَيَقُولُونَ
feseyeḳūlūne
diyeceklerdir ki
فَيَقُولُ
feyeḳūlu
derken o der ki
الْقَوْلُ
l-ḳavlu
(azab) söz(ü)
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve derler
وَقَوْلٌ
ve ḳavlun
ve söylemektir
الْقَوْلِ
l-ḳavli
sözlerinin
سَيَقُولُ
seyeḳūlu
diyecekler ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onlar söylüyorlar
سَيَقُولُ
seyeḳūlu
diyecekler
فَسَيَقُولُونَ
feseyeḳūlūne
onlar diyecekler
بِالْقَوْلِ
bil-ḳavli
sözü
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
قَالَ
ḳāle
(Allah) buyurdu ki
وَتَقُولُ
ve teḳūlu
ve der
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri
فَقَالُوا
fe ḳālū
ve demişlerdi
وَقَالَتْ
ve ḳālet
ve dedi
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar (mı?)
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar
تَقَوَّلَهُ
teḳavvelehu
onu uydurdu (mu?)
وَيَقُولُوا
ve yeḳūlū
ve derler
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
فَقَالُوا
fe ḳālū
dediler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar (mı?)
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlardı ki
لَيَقُولُونَ
leyeḳūlūne
söylüyorlar
قَالُوا
ḳālū
söyledikleri
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
نَقُولُ
neḳūlu
dediğimizden
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler ki
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler
قَالُوا
ḳālū
onlar demişlerdi
تَقُولُونَ
teḳūlūne
söylüyorsunuz
تَقُولُوا
teḳūlū
söylemenin
يَقُولُوا
yeḳūlū
konuşsalar
لِقَوْلِهِمْ
liḳavlihim
sözlerini
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar ki
فَيَقُولَ
fe yeḳūle
ve demeden
فَقَالُوا
feḳālū
fakat onlar dediler
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
derler ki
وَقِيلَ
ve ḳīle
ve denildi
وَقُلْنَا
ve ḳulnā
ve dedik ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
قَوْلَكُمْ
ḳavlekum
sözünüzü
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar
أَقُلْ
eḳul
ben demedim mi?
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlardı
فَيَقُولُ
feyeḳūlu
der ki
فَيَقُولُ
feyeḳūlu
der ki
لَقَوْلُ
leḳavlu
elbette sözüdür
تَقَوَّلَ
teḳavvele
iftira etseydi
الْأَقَاوِيلِ
l-eḳāvīli
laflar uydurup
فَقُلْتُ
feḳultu
dedim ki
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
فَقَالُوا
fe ḳālū
ve dedikleri
تَقُولَ
teḳūle
söylemeyeceklerini
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
onların dedikleri
فَقَالَ
feḳāle
sonra dedi
وَلِيَقُولَ
veliyeḳūle
ve desinler diye
وَقَالَ
ve ḳāle
ve o da söyler
وَيَقُولُ
ve yeḳūlu
ve der
يَقُولُونَ
yeḳūlūne
diyorlar ki
يُقَالُ
yuḳālu
denilecektir
لَقَوْلٌ
leḳavlun
muhakkak bir sözdür
فَيَقُولُ
feyeḳūlu
der ki
فَيَقُولُ
feyeḳūlu
der ki
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dediği (zaman)