Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Ve de ki: Gerçek geldi, bâtıl yok olup gitti, şüphe yok ki bâtıl, zâten yok olur gider.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
"Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan amaçsız ve anlamsız olan herşey de yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan, er geç yıkılıp gitmek zorundadır."
Adem UğurAdem Uğur:
Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
De ki: "Hak geldi, bâtıl yok oldu gitti! (Hakikat bildirildi, asılsız boş görüşler geçerliliğini yitirdi) Muhakkak ki bâtıl yok olmak zorundadır."
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Hak geldi batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olucudur.’
Ali BulaçAli Bulaç:
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
De ki: "- Hak geldi ve bâtıl yok oldu gitti. Gerçekten bâtıl daima yokluğa mahkûm bulunmaktadır."
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Hak geldi, bâtıl gitti; zaten bâtıl yok olup gitmeye mahkûmdur.”
Bekir SadakBekir Sadak:
De ki: «Hak geldi, batil ortadan kalkmaya mahkumdur.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
De ki: Hakk geldi, bâtıl yok oldu ; çünkü gerçekten bâtıl yok olmaya mahkûmdur.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Ve yine de ki: “Değişmeyen gerçek (hak) geldi, sahte ve tutarsız olan (batıl) yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur."
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.
Edip YükselEdip Yüksel:
Ve şunu bildir ki: "Gerçek gelmiş, yanlış ise ortadan kalkmıştır. Zaten yanlış, yok olmaya mahkûmdur."
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
(Ey Muhammed!) De ki: «Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur.»
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
De ki; «Hak geldi, batıl yokoldu. Zaten batıl yokolmaya mahkumdur.»
Gültekin OnanGültekin Onan:
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
De ki: «Hak geldi, baatıl zeval buldu. Şübhesiz ki baatıl dâim zeval bulucudur».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Yine de ki: `Hak geldi, bâtıl zâil oldu! Şübhesiz ki bâtıl, yok olmaya mahkûmdur.`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
De ki: Hak geldi, batıl yıkıldı. Muhakkak batıl zaten yıkılacaktı.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Ve yine deki "Hak geldi, batıl yok oldu. Zaten batıl (hak geldikten sonra) yok olup gitmeye mahkûmdur. "
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
De ki: "Hak geldi, bâtıl zail oldu (yok oldu). Muhakkak ki bâtıl yok olacaktır (yok olmaya mahkûmdur)."
Kadri ÇelikKadri Çelik:
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu; hiç şüphesiz batıl yok olucudur."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve yine de ki: "Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti; zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Yine de ki: "Hak geldi, batıl ise yıkılıp gitti; çünkü her batıl zaten yıkılıp gitmeye mahkumdur!"
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve de ki: «Hak geldi ve bâtıl müzmahil oldu. Şüphe yok ki, bâtıl muzmahil olmuştur.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
De ki: "Hak geldi, bâtıl zâil oldu. Çünkü bâtıl yok olmaya mahkûmdur. "
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
De ki: "Gerçek/hak geldi, batıl/yalan olan yok olup gitti. Şüphesiz, yalan/batıl olan yok olup gitmeye mahkûmdur."
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
De ki; «Hak geldi, batıl yokoldu. Zaten batıl yokolmaya mahkumdur.»
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
De ki: "Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Çünkü batıl, yok olmaya mahkûmdur."
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
De ki: "Hak geldi, bâtıl gitti; zaten bâtıl yok olmağa mahkûmdur."
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
De ki: «Hak geldi, batıl yok oldu; hiç şüphesiz batıl yok olucudur.»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Ve de ki: "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti. Bâtıl, yok olmaya zaten mahkûmdu."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
And say: "Truth has (now) arrived, and Falsehood perished: for Falsehood is (by its nature) bound to perish."