ح ق ق (HḲḲ) kökü Kur'an'da 287 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Anlamı
الْحَقُّ
haktır (gerçektir)
الْحَقَّ
gerçeği
الْحَقَّ
hakkı
الْحَقِّ
hak
بِالْحَقِّ
doğruyu
الْحَقُّ
haktır
الْحَقُّ
gerçek
بِالْحَقِّ
gerçekle
حَقَّ
doğru bir
الْحَقُّ
bir gerçek olduğunu
الْحَقَّ
gerçeği
الْحَقُّ
Gerçek
لَلْحَقُّ
bir gerçektir
بِالْحَقِّ
hak olarak
حَقًّا
bir haktır (borçtur)
بِالْحَقِّ
hak olarak
الْحَقِّ
gerçeğe
أَحَقُّ
hak sahibidirler
حَقًّا
bu bir borçtur
حَقًّا
bir haktır (borçtur)
أَحَقُّ
daha layıkız
بِالْحَقِّ
hak olarak
الْحَقُّ
hak olan (borçlu)
الْحَقُّ
borçlu olan
بِالْحَقِّ
hak ile
حَقٍّ
hak
الْحَقُّ
(Bu,) gerçektir
الْحَقُّ
gerçek
الْحَقَّ
hakkı
الْحَقَّ
gerçeği
حَقٌّ
hak olduğunu
حَقَّ
hakkıyla
بِالْحَقِّ
gerçek ile
حَقٍّ
hak-
الْحَقِّ
hak-
حَقٍّ
haksız yere
بِالْحَقِّ
gerçek ile
حَقًّا
gerçek
حَقًّا
gerçek
حَقٍّ
haksız
بِالْحَقِّ
gerçeği
الْحَقَّ
gerçek
بِالْحَقِّ
gerçek olarak
بِالْحَقِّ
gerçekle
الْحَقِّ
gerçek(ten ayrılıp)
الْحَقِّ
haksız yere
الْحَقِّ
gerçekleri
الْحَقِّ
gerçeğe
اسْتَحَقَّا
işledikleri
اسْتَحَقَّ
haksızlık edilenlerden
أَحَقُّ
daha doğrudur
بِحَقٍّ
gerçek
بِالْحَقِّ
hakkı
بِالْحَقِّ
gerçek
الْحَقَّ
gerçeği
الْحَقِّ
gerçek olan
الْحَقُّ
gerçek iken
بِالْحَقِّ
hak (ve hikmet) ile
الْحَقُّ
haktır
أَحَقُّ
daha layıktır
حَقَّ
hakkıyla
الْحَقِّ
gerçek
بِالْحَقِّ
hak olarak
حَقَّهُ
hakkını (sadakasını)
بِالْحَقِّ
hak ile
الْحَقُّ
tam doğrudur
حَقَّ
hak oldu
الْحَقِّ
haksız
بِالْحَقِّ
gerçeği
حَقًّا
gerçek
حَقًّا
gerçek
بِالْحَقِّ
gerçeği
بِالْحَقِّ
gerçekle
حَقِيقٌ
borçtur
الْحَقَّ
gerçekten
الْحَقُّ
gerçek
الْحَقِّ
hak
بِالْحَقِّ
doğrulukla
الْحَقَّ
gerçekten
بِالْحَقِّ
hak ile
حَقًّا
gerçek
بِالْحَقِّ
hak uğruna
الْحَقِّ
hakka
يُحِقَّ
gerçekleştirmek
الْحَقَّ
hakkı
لِيُحِقَّ
ta ki gerçekleştirsin
الْحَقَّ
hakkı
الْحَقَّ
bir gerçek
حَقًّا
gerçek
أَحَقُّ
en layık olan
الْحَقِّ
gerçek
الْحَقِّ
hak
الْحَقُّ
hak
أَحَقُّ
daha uygundu
أَحَقُّ
elbette daha uygundur
حَقًّا
gerçek
حَقًّا
gerçektir
بِالْحَقِّ
hak olmak
الْحَقِّ
haksız yere
الْحَقِّ
gerçek
الْحَقُّ
gerçek
الْحَقِّ
gerçeğin
حَقَّتْ
gerçekleşmiş oldu
الْحَقِّ
hakka
لِلْحَقِّ
hakka
الْحَقِّ
hakka
أَحَقُّ
daha lâyıktır
الْحَقِّ
gerçek açısından
أَحَقٌّ
gerçek mi?
لَحَقٌّ
gerçektir
حَقٌّ
gerçektir
الْحَقُّ
gerçek
لِلْحَقِّ
gerçek
وَيُحِقُّ
ortaya çıkarır
الْحَقَّ
hakkı
الْحَقُّ
gerçek
حَقَّتْ
kesinleşmiş olan(lar)
حَقًّا
bir haktır
الْحَقُّ
hak
الْحَقُّ
bir gerçektir
الْحَقُّ
haktır
حَقٍّ
hakkımız
الْحَقُّ
bir hak
الْحَقُّ
hak
حَقًّا
gerçek
الْحَقُّ
haktır
الْحَقِّ
gerçek
الْحَقَّ
hakkı
الْحَقُّ
hak olduğunu
بِالْحَقِّ
hak ile
الْحَقِّ
gerçek
بِالْحَقِّ
hak ile
بِالْحَقِّ
gerçeği
بِالْحَقِّ
gerçeği
بِالْحَقِّ
hak ile
بِالْحَقِّ
hak ile
حَقَّتْ
hak oldu
حَقًّا
gerçek olarak
بِالْحَقِّ
gerçek olarak
فَحَقَّ
böylece gerekli olur
حَقَّهُ
hakkını
بِالْحَقِّ
haksız yere
الْحَقُّ
Hak
وَبِالْحَقِّ
ve hak olarak
وَبِالْحَقِّ
ve hak ile
بِالْحَقِّ
gerçek olarak
حَقٌّ
gerçek olduğunu
الْحَقُّ
bu gerçek
الْحَقِّ
hak olan
الْحَقَّ
hakkı
حَقًّا
haktır (gerçektir)
الْحَقِّ
gerçek
الْحَقُّ
gerçek
بِالْحَقِّ
hakkı
الْحَقَّ
hakkı
بِالْحَقِّ
gerçeği
الْحَقُّ
gerçek
بِالْحَقِّ
hak ile
الْحَقُّ
tek gerçektir
حَقَّ
hak olmuştur
حَقٍّ
hak
الْحَقُّ
bir hak (gerçek) olduğunu
الْحَقُّ
Hak’tır
حَقَّ
hakkıyle
حَقَّ
hakkıyla
بِالْحَقِّ
gerçekten
بِالْحَقِّ
gerçeği
بِالْحَقِّ
hakkı
لِلْحَقِّ
haktan
الْحَقُّ
hak
بِالْحَقِّ
hakkı
الْحَقُّ
hak
الْحَقَّ
hak ettikleri
الْحَقُّ
Hak’tır
الْحَقُّ
hüküm
الْحَقُّ
gerçek
بِالْحَقِّ
gerçeği
بِالْحَقِّ
hak(lı sebep)
الْحَقِّ
gerçek
بِالْحَقِّ
gerçek olarak
حَقٌّ
haktır
الْحَقِّ
hakkı
الْحَقُّ
hak
الْحَقُّ
bir haktır
حَقَّ
hak
الْحَقَّ
gerçek
بِالْحَقِّ
hak ile
بِالْحَقِّ
gerçeği
بِالْحَقِّ
hak olması
حَقَّهُ
hakkını
حَقًّا
borç
حَقٌّ
haktır
حَقًّا
gerçek
الْحَقُّ
haktır
حَقٌّ
gerçektir
الْحَقُّ
gerçektir
حَقَّ
hak oldu
الْحَقَّ
gerçeği
أَحَقُّ
layık olan
الْحَقِّ
gerçek(i söylemek)-
الْحَقَّ
gerçek olduğunu
الْحَقَّ
"hakkı"
بِالْحَقِّ
hak ile
لِلْحَقِّ
hakkı
بِالْحَقِّ
gerçeği
الْحَقُّ
hak
حَقٌّ
gerçektir
بِالْحَقِّ
gerçek ile
الْحَقُّ
gerçektir
حَقَّ
hak oldu
وَيَحِقَّ
ve hak olsun diye
فَحَقَّ
artık hak oldu
بِالْحَقِّ
gerçeği
فَحَقَّ
ve hak ettiler
بِالْحَقِّ
hak ile
بِالْحَقِّ
adaletle
لَحَقٌّ
gerçektir
فَالْحَقُّ
gerçektir
وَالْحَقَّ
ve gerçekten
بِالْحَقِّ
hak ile
بِالْحَقِّ
hak ile
حَقَّ
hak olan
بِالْحَقِّ
hak ile
حَقَّ
gereği gibi
بِالْحَقِّ
adaletle
حَقَّتْ
hak olmuştur
بِالْحَقِّ
hak ile
الْحَقَّ
hakkı
حَقَّتْ
yerini buldu
بِالْحَقِّ
hak ile
بِالْحَقِّ
hakk ile
حَقٌّ
gerçektir
الْحَقِّ
hakkı
حَقٌّ
gerçektir
بِالْحَقِّ
hak ile
الْحَقِّ
hakkı
وَحَقَّ
ve gerekli oldu
الْحَقُّ
gerçek olduğu
بِالْحَقِّ
gerçeği içeren
الْحَقُّ
gerçek olduğunu
وَيُحِقُّ
ve yerleştirir
الْحَقَّ
hakkı
الْحَقِّ
haksız yere
الْحَقُّ
gerçek söz
الْحَقُّ
gerçek
بِالْحَقِّ
hakkı
لِلْحَقِّ
haktan
بِالْحَقِّ
hakka
بِالْحَقِّ
hikmetli bir gaye
بِالْحَقِّ
gerçek ile
بِالْحَقِّ
gerçek olarak
بِالْحَقِّ
gerçeği
حَقٌّ
gerçektir
بِالْحَقِّ
gerçek ile
لِلْحَقِّ
hakk için
حَقٌّ
gerçektir
حَقَّ
hak olan
الْحَقِّ
haksız yere
الْحَقِّ
gerçeğe
بِالْحَقِّ
gerçek
الْحَقُّ
gerçektir
الْحَقَّ
hakka
أَحَقَّ
daha layık
بِالْحَقِّ
hak ile
الْحَقِّ
hak
بِالْحَقِّ
hak ile
فَحَقَّ
hak ettiler
بِالْحَقِّ
gerçekten
بِالْحَقِّ
gerçek olarak
حَقٌّ
bir hak
لَحَقٌّ
gerçektir
الْحَقِّ
hak(tan)
حَقُّ
gerçek
الْحَقِّ
hak-
حَقَّ
hakkıyla
الْحَقِّ
hak-
الْحَقِّ
hak
بِالْحَقِّ
hak (hikmet) ile
الْحَاقَّةُ
gerçekleşen
الْحَاقَّةُ
gerçekleşen
الْحَاقَّةُ
gerçekleşenin
لَحَقُّ
muhakkak gerçektir
حَقٌّ
bir hak (hisse)
الْحَقُّ
hak
وَحُقَّتْ
kendisine yaraştığı üzere
وَحُقَّتْ
kendisine yaraştığı üzere
بِالْحَقِّ
hakkı