فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ بِالْحَقِّ فَجَعَلْنَاهُمْ غُثَاءً ۚ فَبُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Fe ehazethümüs sayhatü bil hakkı fe cealnahüm ğussa fe bu’del lil kavmiz zalimın
Kelime
Anlamı
Kökü
فَأَخَذَتْهُمُ
derken onları yakaladı
الصَّيْحَةُ
o korkunç ses
بِالْحَقِّ
gerçekten
فَجَعَلْنَاهُمْ
ve onları getirdik
غُثَاءً
sel süprüntüsü haline
فَبُعْدًا
uzak olsun
لِلْقَوْمِ
kavim
الظَّالِمِينَ
o zalim

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Gerçek ve yerinde gelen bir bağırışla onları helâk ediverdik de selle sürüklenip gelen çer çöpe döndürdük; artık uzaklık, zulmeden topluluğa.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Derken o korkunç ses onları gerçek bir şekilde yakaladı da, bu yüzden onları sel önündeki kıyılara atılıp itilmiş, çerçöp haline getirdik. Yaratılış gayesi dışına çıkanlar, her türlü rahmet ve yardımdan uzak olsunlar.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluğunun canı cehenneme!

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Korkunç ses dalgası onları Hak olarak yakaladı da, onları süprüntüye çevirdik! Zulmedenler kalabalığına, uzaklığın sonuçları yaşatılır!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Derken onları hak üzere o korkunç çığlık yakaladı. Böylece onları sel süpürüntüsü haline getirdik. Zâlimler topluluğu uzak olsun!

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Derken onları korkunç bir azab gürültüsü, Allah’dan adalet olarak, yakalayıverdi. Böylece onları bir sel süpürüntüsü yaptık. Artık helâk olsun öyle zalimler!...

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Nitekim, gerçekleşmesi kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zâlimler topluluğunun canı cehenneme!

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Gercekten, onlari bir ciglik yakaladi ve onlari supruntu yigini haline getirdik. Haksizlik eden millet, rahmetden irak olsun!

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Derken korkunç bir ses gerçekten onları yakaladı da bu yüzden onları (kıyılara atılıp itilmiş) çerçöp haline getirdik. Zâlim kavme (rahmet ve yardımdan) uzaklık!.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Derken onları korkunç bir ses, kıskıvrak yakalayıverdi. Böylece onları çerçöp yığını hâline getirdik. Zalimler topluluğu, Allah`ın rahmetinden uzak olsun!

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Derken onları o korkunç ses, kaçınılmaz olarak kıskıvrak yakalayıverdi de kendilerini çör çöp yığını hâline getirdik. Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluğunun canı cehenneme!

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Korkunç felaket onları hakettikleri şekilde yakaladı ve böylece onları süprüntü yığınına çevirdik. O zalim halk yok olmayı haketmişti.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Nitekim, Hak tarafından korkuç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen çepeçevre kuşattık. Zalimler topluluğunun canı cehenneme!

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Derken ansızın hakettikleri müthiş bir gürültüye tutuluverdiler de kendilerini sel süprüntüsüne dönüştürdük. Kahrolsun zalimler güruhu!

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluğunun canı cehenneme!

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    İşte onları o müdhiş (azâb) sayha (sı), (Allahın bir) adalet (i) olmak üzere, hemen yakalayıverdi de bir çörçöp haaline getirdik onları. Artık uzak olsun zaalimler güruhu!

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Nihâyet, o (korkunç) ses onları hak ile yakaladı da onları bir sel süprüntüsü hâline getirdik. Artık o zâlimler topluluğu helâk olsun!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Gerçekten onları müthiş bir çığlık yakaladı. Ve onları bir süprüntü yığını haline getirdik. Zulmeden kavim uzak olsun.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Verilen söz karşılığında, onları şiddetli bir ses dalgası yakaladı. Haksızlık yapan bir topluluk olduğu için, onları yere çökmüş kupkuru bir ot haline getirdik.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Böylece hak ile (hakettikleri) bir sayha onları aldı (yakaladı). Onları gusa kıldık (zerreler haline getirdik). Artık zalim kavim, (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için (Allah’ın rahmetinden) uzaklık olsun!

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve ani bir darbe şeklinde gelen (cezamız) tam yerinde ve kaçınılmaz olarak onları kıskıvrak yakalayıverir; ve böylece onları sel önünde sürüklenen çerçöp ve köpüğe çeviririz: uzak olsun, böyle bir zalimler toplumu!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Derken mutlak hakikatin üstün gücü, onları sarsıcı bir bela çığlığı halinde kuşattı. Sonuçta onları selin sürüklediği çer çöpe çevirdik: evet, uzak olsun bu zalimler güruhu!

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Derken onları bihakkın bir sayha yakaladı da Biz onları bir sel süprüntüsü kıldık. Artık zalimler olan kavim için bir uzaklık olsun.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Nitekim onları vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi. Biz onları bir süprüntü yığını hâline getirdik. Uzak olsun zâlim kavim!

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Derken, gerçekten korkunç bir ses onları yakaladı. Onları bir sel süprüntüsü haline getirdik! O zalimlerin toplumu uzak olsun!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Derken ansızın hakettikleri müthiş bir gürültüye tutuluverdiler de kendilerini sel süprüntüsüne dönüştürdük. Kahrolsun zalimler güruhu!

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Derken korkunç bir ses onları bastırıverdi. Adalet yerini buldu. Onları sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler güruhunun canı cehenneme!

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Derken o korkunç ses, onları gerçekten yakaladı da onları sel süprüntüsü haline getirdik. Uzak olsun o zâlim kavim!.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Derken onları müthiş bir çığlık yakaladı. Onları bir süprüntü haline getirdik. Helak olup gitti zalim kavim!

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun!

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Nihayet, o korkunç titreşimli ses onları tam bir biçimde yakaladı da hepsini sel süprüntüsü haline getirdik. Dönmeze gitsin o zalimler topluluğu!

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Then the Blast overtook them with justice, and We made them as rubbish of dead leaves (floating on the stream of Time)! So away with the people who do wrong!