1. Muhakkak ki müminler, mutluluk ve başarıya erdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Onlar namazlarında tam bir saygı ve tevazu içindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Onlar boş şeylerden uzak dururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Onlar zekâtı ifa eder (kendilerini maddeten ve manen arındırırlar). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. (5-7) Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. (5-7) Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. (5-7) Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. O müminler üzerlerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Onlar namazlarını vaktinde eda edip zayi etmekten korurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. (10-11) "İşte vâris olanlar, ebedî kalacakları Firdevs cennetine vâris olanlar onlardır onlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. (10-11) "İşte vâris olanlar, ebedî kalacakları Firdevs cennetine vâris olanlar onlardır onlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Şu bir gerçektir ki Biz insanı süzme çamurdan yaratırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Sonra onu nutfe (sperm) halinde sağlam bir yere yerleştiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Sonra nutfeyi (rahim cidarına) yapışan bir hücreye, bunu da mudgaya, yani bir çiğnem et görünümündeki varlığa, mudgayı kemiklere dönüştürür, sonra da kemiklere et giydirip, derken yeni bir yaratılışa mazhar ederiz. İşte bak da Allah’ın ne mükemmel yaratan olduğunu bir düşün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Ve bütün bunlardan sonra, siz ey insanlar, ölürsünüz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Sonra büyük duruşma (kıyamet) günü diriltilirsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Yine şu da bir gerçektir ki, Biz sizin üstünüzde yedi tabaka yarattık. Biz yaratmadan da, yarattıklarımızdan da habersiz değiliz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Biz gökten belirlediğimiz bir ölçüye göre su indirir ve onu yerde dinlendiririz. Ama dilersek onu yerden gidermeye de kadiriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. O su ile sizin için hurma ve üzüm bağları yetiştiririz ki onlarda size çok faydalar vardır, onlardan yersiniz de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Sina Dağından çıkan bir nebat da yetiştiririz ki o ağaç hem yağ, hem de yiyenlere bir katık çıkarır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Davarlarda da sizin için ibretler vardır. Onların içinden çıkan sütle sizi besleriz. Daha onlarda sizin için nice faydalar bulunur. Onların etinden de yersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Onlara da, gemilere de binersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Bir zaman, halkını irşad etmesi gayesiyle Nûh’u gönderdik de: "Ey halkım, dedi, yalnız Allah’a ibadet ediniz. Zira sizin Ondan başka ilahınız yoktur. Gerçek bu iken hâlâ şirkten sakınmaz mısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. (24-25) Halkından ileri gelen birtakım kâfirler: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, böyleyken size hakim olmak istiyor." "Allah bize mesaj ulaştırmak isteseydi, (böyle sizin gibi bir insan göndermez), melaike indirirdi. Nitekim biz atalarımızdan da böyle bir şey işitmedik. Bu delinin tekinden başka biri değil. Ona biraz süre tanıyın, sonra iş aydınlanır, siz de gereğini yaparsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. (24-25) Halkından ileri gelen birtakım kâfirler: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, böyleyken size hakim olmak istiyor." "Allah bize mesaj ulaştırmak isteseydi, (böyle sizin gibi bir insan göndermez), melaike indirirdi. Nitekim biz atalarımızdan da böyle bir şey işitmedik. Bu delinin tekinden başka biri değil. Ona biraz süre tanıyın, sonra iş aydınlanır, siz de gereğini yaparsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Nuh: "Ya Rabbî, dedi, beni yalancı saymalarına karşı Sen yardım et bana!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Biz de ona vahyedip bildirdik ki: "Nezaretimiz altında ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Buyruğumuz gelip tandır kaynayınca her cinsten birer çift ile haklarında azap hükmü takdir edilmiş olanlar dışında kalan aile halkını yanına al! Zalim ve kâfirler hakkında sakın Bana başvurma! Çünkü onlar suda boğulacaklardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. "Sen ve beraberinde olanlar gemiye yerleşince de ki: "Bizi o zalim toplumun elinden kurtaran Allah’a hamd-u senalar olsun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. "Ya Rabbî, beni güvenli ve kutlu bir yere indir. Çünkü sen konuklayanların en iyisi, en mükemmelisin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Bunda elbette alınacak çok ibretler var. Gerçekten Biz insanları imtihan etmekteyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Onlardan sonra başka nesiller yarattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Onların içinden "Yalnız bir Allah’a ibadet ediniz, zira sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Gerçek bu iken hâlâ şirkten sakınmaz mısınız?" diyen bir peygamber gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. (33-34) Onun halkından kâfir olup âhiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. (33-34) Onun halkından kâfir olup âhiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. "Ne o," dediler, bu adam siz ölüp de toprak ve kemik haline geldikten sonra sizin diriltilip mezardan çıkarılacağınızı mı vâd ediyor?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. "Heyhat! Heyhat! Size vâd edilen şey ne kadar da uzak!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. "Hayat sadece dünya hayatından ibarettir, ölür gideriz, ancak bir kere yaşarız ve ölümden sonra asla diriltilmeyiz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. "Bu adam, uydurduğu yalanı Allah’a mal eden bir iftiracıdan başkası değildir ve biz hiçbir surette ona inanmayız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. O Resul: "Ya Rabbî, dedi, beni yalancı saymalarına karşı Sen bana yardım eyle!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Allah buyurdu: "Tasalanma, çok geçmeden onlar pişman olacaklardır!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Derken korkunç bir ses onları bastırıverdi. Adalet yerini buldu. Onları sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler güruhunun canı cehenneme! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Onlardan sonra yine başka nesiller dünyaya getirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Hiç bir ümmet vâdesini ne öne alabilir ne de erteleyebilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Sonra resullerimizi peş peşe gönderdik. Hangi ümmete peygamberi geldiyse onlar onu yalancı saydılar. Biz de onları birbiri ardından imha ettik. Onlardan geriye bıraktığımız, sadece ibret verici hikâyeleri! İman etmeyen o halkın canı cehenneme! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. (45-46) Sonra da Mûsa ile kardeşi Hârun’u âyetlerimizle ve apaçık delille Firavun ile ileri gelen yardımcılarına gönderdik. Onlar da hakkı kabulden kibirlendiler. Zaten onlar kendilerini çok büyük gören bir zümre idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. (45-46) Sonra da Mûsa ile kardeşi Hârun’u âyetlerimizle ve apaçık delille Firavun ile ileri gelen yardımcılarına gönderdik. Onlar da hakkı kabulden kibirlendiler. Zaten onlar kendilerini çok büyük gören bir zümre idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Dediler ki: "Kendi kavimleri bizim hizmetçi kölelerimiz iken şimdi kalkıp bizim gibi beşer olan bu iki adama mı inanacağız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Böyle deyip onları yalancı saydılar. Kendileri de helâk edilenler gürûhuna dahil oldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Oysa doğru yolu tutmaları ümidiyle biz Mûsâ’ya kitabı verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Meryem’in oğlunu ve annesini birer ibret vesilesi kıldık ve onları pınarları akan ve yerleşmeye elverişli yüksekçe bir yere yerleştirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Siz ey peygamberler! Helâl ve hoş şeylerden yiyip için, makbul ve güzel işler işleyin! Zira Ben yaptığınız her şeyi bilmekteyim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Ve hepinizin dini bir tek dindir. Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse Bana karşı gelmekten sakının! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Ama peygamberleri izlediklerini iddia eden ümmetler fırkalara ayrılıp bölük bölük oldular. Her grup, kendilerine ait görüşten ötürü memnun ve mutludur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Sen onları, bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi hallerine bırak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. (55-56) Kendilerine verdiğimiz servet ve evlatlarla iyiliklerine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. (55-56) Kendilerine verdiğimiz servet ve evlatlarla iyiliklerine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Ama asıl Rab’lerine duydukları saygıdan dolayı çekinenler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Rab’lerinin âyetlerini tasdik edenler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. Rab’lerine hiç ortak tanımayanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Rab’lerine dönüp hesaba çekileceklerinden, yaptıkları hayırları kalpleri titreyerek yapanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Evet, işte onlardır hayırlara koşanlar ve o işlerde öne geçenler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Biz hiç kimseye takatinin üstünde yük yüklemeyiz. Nezdimizde gerçeği bildiren, insanların yaptıklarını tam tamına tesbit eden bir kitap vardır. Bundan ötürü asla haksızlığa uğratılmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Fakat onların kalbleri bundan gafildir. Ayrıca onların bundan başka birtakım pis işleri daha var ki onları işler dururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. En nihâyet onların refaha dalıp gitmiş olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımızda birden feryadı basarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Fakat onlara şöyle denilecektir: "Bugün hiç boşuna sızlanmayın! Zira siz Bizden hiçbir surette yardıma mazhar olmayacaksınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. (66-67) "Âyetlerim size okunduğunda, siz kibirlenerek sırtınızı çevirirdiniz, geceleyin onun aleyhinde ileri geri konuşarak saçmalardınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. (66-67) "Âyetlerim size okunduğunda, siz kibirlenerek sırtınızı çevirirdiniz, geceleyin onun aleyhinde ileri geri konuşarak saçmalardınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Peki onlar Allah’ın sözünü anlamaya çalışmadılar mı? Yoksa önce geçip gitmiş babalarına hiç gelmemiş olan, ömürlerinde ilk defa duydukları bir şeyle mi karşılaştılar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. Yoksa şu aralarında yaşamış olan Resulü, tanıdıkları biri olmadığı için mi reddediyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Ne o, yoksa "Onda bir delilik var!" mı diyorlar? Oysa o onlara gerçeğin ta kendisini getirdi, ama gerçek onların çoğunun işine gelmiyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Fakat gerçek onların keyiflerine tâbi olsaydı göklerin de, yerin de, oralarda yaşayanların da düzenleri bozulur, yıkılıp giderlerdi. Halbuki Biz onlara şan ve şeref getiren, öğüt veren kitap verdik ama, ne var ki onlar bu dersten yüz çeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Ey Resulüm, yoksa bu hizmetlerine karşılık sen onlardan bir karşılık istiyorsun da, bu, kendilerine ağır geldiği için mi senden uzak duruyorlar? Fakat bilsinler ki en iyi karşılık, sana Rabbinin vereceği karşılıktır. Çünkü O, rızık ve nimet verenlerin en hayırlısıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Sen gerçekten onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Ama şu da gerçek ki âhirete inanmayanlar, yoldan sapıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Eğer Biz onlara merhamet edip, uğradıkları belayı giderseydik, yine onlar azgınlıklarında devam edip giderlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Biz onları çeşitli azaplara da uğrattık. Buna rağmen yine de Rab’lerine boyun eğip O’na yalvarıp yakarmadılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Ama ne zaman onların önüne ceza gününe mahsus zorlu bir azap kapısını açarsak, işte o zaman birden bütün ümitlerini yitiriverirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Ey insanlar, Rabbinizin buyruklarına kulak verin.Çünkü sizde işitme ve görmeyi sağlayan kulak ve gözleri, düşünüp hissetmenizi sağlayan kalpleri yaratan O’dur. Şükrünüz ne kadar da az! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Sizi çoğaltıp dünyaya yayan da O’dur. Muhakkak yine O’nun huzuruna götürüleceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Hayatı veren de, öldüren de O’dur. Gece ile gündüzü peş peşe getiren de O’dur. Öyleyse hâlâ aklınızı başınıza alıp bunları bir düşünmez misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Ama böyle yapmak yerine, kendilerinden önceki münkirlerin dediklerini dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. (82-83) "Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. (82-83) "Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. De ki: "Bütün dünya ve içinde yaşayanlar kimindir söyleyin bakalım, biliyorsanız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Elbette: "Allah’ındır" diyeceklerdir. Öyleyse, sen de ki: "Neden aklınızı başınıza almıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. "Peki, yedi kat göğün ve yüce arşın Rabbi kimdir?" diye sor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Elbette, "Allah’tır", diyeceklerdir. Öyleyse, sen de ki: "İnandığınız Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. De ki: "Peki her şeyin gerçek yönetimini elinde tutan, Kendisi her şeyi koruyup gözeten, ama Kendisi himaye altında olmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin bakalım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Elbette, "Allah’tır" diyecekler. Sen de ki: "Öyleyse nasıl oluyor da büyülenip gerçekten uzaklaşıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Hayır, Biz onlara gerçeği getirdik; fakat buna rağmen onlar yalanı tercih ediyorlar. İşte gerçek: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. "Allah asla evlat edinmedi. O’nun yanı sıra hiçbir tanrı da yoktur. Öyle olsaydı her tanrı kendi yarattıklarını yanına alır ve onlardan biri diğerine üstün gelmeye çalışırdı. Allah o müşriklerin isnat ve nitelendirmelerinden münezzehtir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Görünmeyen ve görünen, gizli ve âşikâr her şeyi bilen Allah, onların iddia ettikleri şerikleri olmaktan yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. (93-94) De ki: "Ya Rabbî, eğer onlara vâd edilen o azabı bana göstereceksen, beni o zalimler güruhu içinde bırakma!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. (93-94) De ki: "Ya Rabbî, eğer onlara vâd edilen o azabı bana göstereceksen, beni o zalimler güruhu içinde bırakma!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Biz onlara vâd ettiğimiz azabı sana göstermeye elbette kadiriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de kötülüğü en iyi tarzda sav. Biz onların, senin hakkındaki asılsız iddialarını pek iyi biliriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. (97-98) Sen de ki: "Ya Rabbî! Şeytanların vesveselerinden, onların yanımda bulunmalarından Sana sığınırım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. (97-98) Sen de ki: "Ya Rabbî! Şeytanların vesveselerinden, onların yanımda bulunmalarından Sana sığınırım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. (99-100) Âhireti inkâr edenlerden birine ölüm gelip çatınca, işte o zaman: "Ya Rabbî!" der, "ne olur beni dünyaya geri gönderin, ta ki zayi ettiğim ömrümü telafi edip iyi işler yapayım. "Hayır, hayır! Bu onun söylediği mânasız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, artık, diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. (99-100) Âhireti inkâr edenlerden birine ölüm gelip çatınca, işte o zaman: "Ya Rabbî!" der, "ne olur beni dünyaya geri gönderin, ta ki zayi ettiğim ömrümü telafi edip iyi işler yapayım. "Hayır, hayır! Bu onun söylediği mânasız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, artık, diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Sûra üflendiği zaman, o gün artık ne aralarındaki akraba tutkunluğu bir fayda verir, ne de kişi bir başkasının halini sormayı hatırından geçirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. O gün kimin iyilikleri mizanda ağır basarsa onlar kurtulacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Kimin iyilikleri tartıda hafif kalırsa, işte kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde ebedî kalanlar onlar olacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Allah Teâlâ onlara şöyle buyurur: "Âyetlerim size okunurdu da siz onları yalan sayardınız değil mi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. (106-107) "Ey Ulu Rabbimiz", derler, "azgınlığımız, kötü talihimiz ağır bastı, biz de yoldan sapan kimseler olduk bir kere. Ama ne olur ey Ulu Rabbimiz, kurtar bizi bu ateşten, eğer bir daha o kötülükleri yaparsak işte o zaman, kendimize iyice yazık eder, zalimin teki oluruz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. (106-107) "Ey Ulu Rabbimiz", derler, "azgınlığımız, kötü talihimiz ağır bastı, biz de yoldan sapan kimseler olduk bir kere. Ama ne olur ey Ulu Rabbimiz, kurtar bizi bu ateşten, eğer bir daha o kötülükleri yaparsak işte o zaman, kendimize iyice yazık eder, zalimin teki oluruz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. Allah Teâlâ: "Kesin sesinizi, sakın bir daha Bana bir şey söylemeye kalkışmayın!" buyurur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. (109-110) Kullarımdan, bir kısmı "inandık ya Rabbî! Affet günahlarımızı, merhamet et bize, çünkü Sen merhamet edenlerin en iyisi, en hayırlısısın!" dediklerinde, onları alaya alan sizler değil miydiniz! Sonunda sizin bu davranışlarınız Beni gönlünüzden geçirmeyi, Beni yâdetmeyi size unutturdu da, onlarla eğlenip durdunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. (109-110) Kullarımdan, bir kısmı "inandık ya Rabbî! Affet günahlarımızı, merhamet et bize, çünkü Sen merhamet edenlerin en iyisi, en hayırlısısın!" dediklerinde, onları alaya alan sizler değil miydiniz! Sonunda sizin bu davranışlarınız Beni gönlünüzden geçirmeyi, Beni yâdetmeyi size unutturdu da, onlarla eğlenip durdunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. İşte Ben de sabretmelerine karşılık bugün onları ödüllendirdim. İşte umduklarına kavuşanlar onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Sonra Allah cehennemdekilere der ki: "Size kalsa, dünyada kaç yıl kaldınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. Onlar: "Bir gün veya daha da az. Ne bilelim, isterseniz bunu tam tamına aklında tutanlara sor! Zira bizim aklımız başımızdan gitmiş durumda." diye cevap verirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Siz, doğrusu pek az kaldınız. Bu gerçeği bir bilseydiniz, Bana isyan etmezdiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. "Bizim sizi boşuna yarattığımızı, Bizim huzurumuza dönüp hesap vermeyeceğinizi mi sandınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. "Öyleyse artık şu gerçeği bilin ki Allah yüceler yücesidir. Gerçek hükümran O’dur. O’ndan başka tanrı yoktur. Pek değerli arşın Rabbidir" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. O halde, kim tanrılığını ispat eden hiç bir delili olmamasına rağmen, Allah’la beraber başka bir tanrıya taparsa, âhirette Rabbinin huzurunda hesabını verecek, cezasını çekecektir. Şurası muhakkak ki kâfirler asla iflah olmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Öyleyse (ey Resulüm ve ey mümin!) Sen şöyle dua et: "Ya Rabbî, Sen bizi affet, Sen bize merhamet et. Zira merhamet edenlerin en hayırlısı Sensin, Sen!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster