إِنَّهُ كَانَ فَرِيقٌ مِنْ عِبَادِي يَقُولُونَ رَبَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ
İnnehu kane ferıkum min ıbadı yekulune rabbena amenna fağfir lena varhamna ve ente hayrur rahımın
Kelime
Anlamı
Kökü
إِنَّهُ
gerçek şu ki
كَانَ
idi
فَرِيقٌ
bir zümre
مِنْ
-dan
عِبَادِي
kullarım-
يَقُولُونَ
diyorlar
رَبَّنَا
Rabbimiz
امَنَّا
inandık
فَاغْفِرْ
bağışla
لَنَا
bizi
وَارْحَمْنَا
ve bize acı
وَأَنْتَ
ve sen
خَيْرُ
en hayırlısısın
الرَّاحِمِينَ
acıyanların

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Şüphe yok ki bir bölük vardır kullarımdan, Rabbimiz derler, inandık, yarlıga bizi ve acı bize ve sensin merhametliler merhametlisi.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ey Rabbimiz! Biz sana inandık, öyleyse bizim günahlarımızı bağışla ve bize acı, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın derlerdi de,

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "Gerçek şu ki kullarımdan bir kısmı: ‘Rabbimiz, iman ettik... Bizi mağfiret et ve bize rahmet et... Sen Rahıym olanların en hayırlısısın’ derlerdi (de)..."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Rabbimiz! Biz iman ettik. Bizi bağışla ve bize merhamet et. Şüphesiz sen merhamet edenlerin en hayırlısısın’ diyordu.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Çünkü gerçekten Benim kullarımdan bir grup: "Rabbimiz, iman ettik, Sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın, derlerdi de,"

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Çünkü mümin kullarımdan bir topluluk vardı ki, onlar: "- Ey Rabbimiz, iman ettik, artık bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın." derlerken.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (109-110) “Çünkü kullarımdan bir topluluk, ‘Ey Rabbimiz! İnandık; bizi bağışla, bize merhamet et, sen çok merhametlisin` derdi de siz ise onlarla dalga geçerdiniz. Öyle ki, bu tavrınız size beni anmayı unutturmuştu. Siz onların yaptıklarına gülüyordunuz.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (108-11) 1 Allah: «inin oradan! Benimle konusmayin. Kullarimdan bir topluluk: «Rabbimiz! inandik, artik bizi bagisla, bize aci. Sen aciyanlarin en iyisisin» diyordu. Siz ise, onlari alaya aliyordunuz. Bu yaptiklariniz size Beni anmayi unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsilik bugun onlari mukafatlandirdim. Dogrusu onlar kurtulanlardir» der.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Şüphesiz kullarımdan bir grup: «Ey Rabbimiz! İmân ettik, bizi bağışla, bize merhamet eyle; sen merhamet edenlerin en hayırlısısın» derlerdi de,

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (109-111) “Hani vaktiyle kullarımın bir bölümü: ‘Ey Rabbimiz! Biz sana inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!` diye dua ediyordu. Siz ise onlarla alay ediyordunuz. Bu yaptıklarınız size beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmeleri sebebiyle, bugün ben onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Kullarımdan, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" diyen bir grup var idi.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "Kullarımdan bir grup,’Efendimiz, gerçeği onayladık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.’ derdi."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Çünkü kullarımdan bir zümre «Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi bağışla, bize merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin.» diyorlardı.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Hani vaktiyle kullarımın bir bölümü ’Ey Rabb’imiz, biz sana inandık, bizi affeyle, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en iyisisin’ diyorlardı.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup: "Rabbimiz, inandık, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" derlerdi de,"

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Çünkü kullarımdan bir zümre vardır ki onlar: «Ey Rabbimiz, îman etdik. Bizi yarlığa, bizi esirge. Sen esirgeyenlerin en hayırlısısın» derlerken,

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    `Çünki kullarımdan bir zümre vardı ki: `Rabbimiz! (Biz) îmân ettik; artık bizi bağışla; bize merhamet buyur; sen merhametlilerin en hayırlısısın!` diyorlardı.`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Çünkü kullarımdan bir zümre vardı ki, onlar: Rabbımız, inandık, artık bağışla bizi, merhamet et bize. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın, diyordu.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Yer yüzünde iken kullarımızdan bir topluluk "Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi bağışla ve bize merhamet et. Çünkü sen merhamet edip acıyanların en merhametlisisin" diyorlardı.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Muhakkak ki kullarımdan bir grup şöyle der: "Rabbimiz, biz âmenû olduk (ölmeden önce Sana ulaşmayı diledik). Artık bize mağfiret et ve bize rahmet et (Rahîm esma’n ile tecelli et). Ve Sen, Rahîm olanların en hayırlısısın."

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup, "Rabbimiz! İman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" derlerdi de…"

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    "Bakın, kullarımın arasında, ’Ey Rabbimiz! Biz (Sana) inandık; öyleyse, bizim günahlarımızı bağışla ve bize acı, çünkü gerçek acıyan(ımız), esirgeyen(imiz) Sensin! diyenler de vardı;

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Çünkü kullarımın arasında bir gurup vardı. Onlar "Rabbimiz! Biz iman ettik: o halde bizi bağışla, bize merhamet et! Zira merhametlilerin en hayırlısı Sensin!" diyorlardı.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    «Çünkü kullarımdan bir zümre var idi ki, ’Ey Rabbimiz! Sana imân ettik, artık bizi yarlığa ve bize merhamet buyur ve Sen rahmet edenlerin elbette hayırlısısın’ derlerdi.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Kullarımdan bir zümre: "Ey Rabbimiz! İnandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın. " diyorlardı.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Gerçek kullarımdan: ‘Rabbimiz! İnandık, artık bizi bağışla ve bize merhamet et, Sen merhamet edenlerin en iyisisin’ diyen bir topluluk vardı.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Hani vaktiyle kullarımın bir bölümü ’Ey Rabb’imiz, biz sana inandık, bizi affeyle, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en iyisisin’ diyorlardı.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (109-110) Kullarımdan, bir kısmı "inandık ya Rabbî! Affet günahlarımızı, merhamet et bize, çünkü Sen merhamet edenlerin en iyisi, en hayırlısısın!" dediklerinde, onları alaya alan sizler değil miydiniz! Sonunda sizin bu davranışlarınız Beni gönlünüzden geçirmeyi, Beni yâdetmeyi size unutturdu da, onlarla eğlenip durdunuz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Zira kullarımdan bir zümre: ’Rabbimiz inandık, bizi bağışla, bize acı, sen acıyanların en hayırlısısın’ dedikleri için"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Çünkü kullarımdan bir grup: -Rabbimiz, iman ettik, bizi bağışla, bize merhamet et, merhamet edenlerin en hayırlısı sensin! derlerdi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    «Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup: -Rabbimiz, iman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın, derlerdi de,»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Kullarımdan bir zümre "Rabbimiz, inandık; affet bizi, acı bize, sen merhametlilerin en hayırlısısın" diyorken,

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "A part of My servants there was, who used to pray ´our Lord! we believe; then do Thou forgive us, and have mercy upon us: For Thou art the Best of those who show mercy!"