ا م ن (AMN) kökü Kur'an'da 879 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Anlamı
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
يُؤْمِنُونَ
iman ederler
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امَنَّا
inandık
بِمُؤْمِنِينَ
inanıyor
امَنُوا
inanan
امِنُوا
iman edin
امَنَ
inandıkları
أَنُؤْمِنُ
inanır mıyız?
امَنَ
inandığı
امَنُوا
inanan
امَنَّا
inandık
امَنُوا
inanan
امَنُوا
inanan
وَامِنُوا
ve inanın
نُؤْمِنَ
inanmayız
امَنُوا
inananlar
امَنَ
inanırsa
يُؤْمِنُوا
inanacaklar
امَنُوا
inanan
امَنَّا
inandık
امَنُوا
inanan
أَفَتُؤْمِنُونَ
yoksa siz inanıyorsunuz da
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
امِنُوا
inanın
نُؤْمِنُ
inanırız
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
إِيمَانُكُمْ
imanınız
مُؤْمِنِينَ
inanan kimseler
لِلْمُؤْمِنِينَ
inananlar için
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امَنُوا
iman etseler
امَنُوا
inanan(lar)
بِالْإِيمَانِ
imana
إِيمَانِكُمْ
imanınızdan
يُؤْمِنُونَ
inananlardır
وَأَمْنًا
ve güven yeri
امِنًا
güvenli
امَنَ
inanan
امَنَّا
inandık
امَنُوا
iman ederlerse
امَنْتُمْ
sizin iman ettiğiniz
إِيمَانَكُمْ
sizin imanınızı
امَنُوا
inanan
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inananlar
امَنَ
inanmasıdır
امَنُوا
iman edenler
امَنُوا
iman eden
وَلْيُؤْمِنُوا
inansınlar ki
أَمِنْتُمْ
güvene kavuştuğunuz
امَنُوا
iman eden(ler)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
iman eden
امَنُوا
inanan
امَنُوا
iman edenler
يُؤْمِنَّ
inanıncaya
مُؤْمِنَةٌ
inanan
يُؤْمِنُوا
iman edinceye
مُؤْمِنٌ
inanan
الْمُؤْمِنِينَ
İnananları
يُؤْمِنَّ
inanıyor
يُؤْمِنُ
inanan
أَمِنْتُمْ
güvene kavuştuğunuz
مُؤْمِنِينَ
inanan kimseler
امَنُوا
iman eden
امَنَ
inandı
امَنُوا
inanan(lar)
وَيُؤْمِنْ
ve inanırsa
امَنُوا
inananların
تُؤْمِنْ
inanmadın mı
امَنُوا
iman edenler
يُؤْمِنُ
inanmayan
امَنُوا
iman eden(ler)
امَنُوا
iman eden
امَنُوا
iman eden(ler)
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
امَنُوا
iman eden(ler)
أَمِنَ
güvenirseniz
اؤْتُمِنَ
kendisine güvenilen
أَمَانَتَهُ
emanetini
امَنَ
inandı
وَالْمُؤْمِنُونَ
ve mü’minler (de)
امَنَ
inandı
امَنَّا
inandık
امَنَّا
inandık
الْمُؤْمِنُونَ
Mü’minler
الْمُؤْمِنِينَ
inananları
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
امَنَّا
inandık
امَنَّا
inandık
امَنُوا
inanan
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
امِنُوا
inanın
امَنُوا
inanan(lara)
تُؤْمِنُوا
ve güvenmeyin
تَأْمَنْهُ
ona emanet bıraksan
تَأْمَنْهُ
ona versen
لَتُؤْمِنُنَّ
mutlaka inanacak
امَنَّا
inandık
إِيمَانِهِمْ
İman ettikten
إِيمَانِهِمْ
inandıktan
امِنًا
güvene erer
امَنَ
inanan
امَنُوا
inanan(lar)
إِيمَانِكُمْ
imanınızdan
امَنُوا
inanan(lar)
إِيمَانِكُمْ
inanmanızdan
وَتُؤْمِنُونَ
ve inanıyorsunuz
امَنَ
inanmış olsaydı
الْمُؤْمِنُونَ
inananlar da var
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
امَنُوا
inanan(lar)
وَتُؤْمِنُونَ
ve inanırsınız
امَنَّا
inandık
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minleri
الْمُؤْمِنُونَ
inananlar
لِلْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
امَنُوا
inanan(lar)
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
أَمَنَةً
bir güven
امَنُوا
inananlar
الْمُؤْمِنُونَ
Mü’minler
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
الْمُؤْمِنِينَ
inananları
لِلْإِيمَانِ
imandan (çok)
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
إِيمَانًا
imanını
مُؤْمِنِينَ
inanmış
بِالْإِيمَانِ
iman karşılığında
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minleri
فَامِنُوا
o halde inanın
تُؤْمِنُوا
inanır
نُؤْمِنَ
inanmayalım
لِلْإِيمَانِ
imana
امِنُوا
inanın (diyerek)
فَامَنَّا
hemen inandık
يُؤْمِنُ
inanırlar
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنَاتِ
inanmış
الْمُؤْمِنَاتِ
inanmış
بِإِيمَانِكُمْ
sizin imanınızı
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امَنُوا
inansalardı
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امِنُوا
inanın
يُؤْمِنُونَ
inanıyorlar
امَنُوا
inanan(lar)
امَنَ
inandı
امَنُوا
inanan
الْأَمَانَاتِ
emanetleri
امَنُوا
iman eden(ler)
تُؤْمِنُونَ
inanıyor
امَنُوا
inandıklarını
يُؤْمِنُونَ
inanmış
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْأَمْنِ
güvene
الْمُؤْمِنِينَ
inananları
يَأْمَنُوكُمْ
sizden emin olmak
وَيَأْمَنُوا
ve emin olmak
لِمُؤْمِنٍ
bir mü’minin
مُؤْمِنًا
bir mü’mini
مُؤْمِنًا
bir mü’mini
مُؤْمِنَةٍ
mü’min
مُؤْمِنٌ
mü’min
مُؤْمِنَةٍ
mü’min
مُؤْمِنَةٍ
mü’min
مُؤْمِنًا
bir mü’mini
امَنُوا
inanan(lar)
مُؤْمِنًا
mü’min
الْمُؤْمِنِينَ
inananlardan
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
امَنُوا
inanan(ları)
مُؤْمِنٌ
inanarak
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امِنُوا
inanın
امَنُوا
inandılar
امَنُوا
inandılar
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minleri
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerden
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minleri
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerle
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
وَامَنْتُمْ
ve inanırsanız
نُؤْمِنُ
inanırız
امَنُوا
inandılar
يُؤْمِنُونَ
artık inanmazlar
لَيُؤْمِنَنَّ
mutlaka inanacaktır
وَالْمُؤْمِنُونَ
ve mü’minler
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
وَالْمُؤْمِنُونَ
inananlar var ya
فَامِنُوا
inanın
فَامِنُوا
inanın
امَنُوا
inanan(lara)
امَنُوا
inanan(lara)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنَاتِ
inanan kadınlar-
بِالْإِيمَانِ
imânı
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lara)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنُونَ
Mü’minler
وَامَنْتُمْ
ve inanırsanız
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
امَنُوا
inanan(lar)
امَنَّا
inandık
تُؤْمِنْ
inanmamış iken
بِالْمُؤْمِنِينَ
inanıyor
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنِينَ
Mü’minlere
امَنُوا
ve mü’minlerdir
امَنُوا
mü’minleri
امَنُوا
inanan(lar)
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
امَنَّا
iman ediyoruz
امَنَّا
inandık
امَنُوا
inansalardı
امَنُوا
inanan(lar)
امَنَ
inanan
يُؤْمِنُونَ
inanıyor
امَنُوا
inanan(lara)
امَنُوا
inanan(lara)
امَنَّا
inandık
نُؤْمِنُ
inanmayalım
امَنُوا
inanan(lar)
مُؤْمِنُونَ
inanıyorsunuz
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inananlar
وَامَنُوا
ve inandıkları
وَامَنُوا
ve inandıkları
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inananlar
امِنُوا
inanmalarını
امَنَّا
inandık
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
يُؤْمِنُوا
inanmazlar
الْمُؤْمِنِينَ
inananlar-
امَنَ
inanır
يُؤْمِنُونَ
inanan(lar)
بِالْأَمْنِ
güvende olmağa
امَنُوا
inanan(lar)
إِيمَانَهُمْ
imanlarını
الْأَمْنُ
güven
يُؤْمِنُونَ
inananU(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
يُؤْمِنُونَ
inananlar
لَيُؤْمِنُنَّ
mutlaka inanacaklarına
يُؤْمِنُونَ
onlar inanmazlar
يُؤْمِنُوا
inanmadıkları
لِيُؤْمِنُوا
inanmazlardı
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(ların)
مُؤْمِنِينَ
inanıyorsanız
نُؤْمِنَ
kat’iyyen inanmayız
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(ların)
يُؤْمِنُونَ
ve inanmayanların
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
إِيمَانُهَا
inanması
امَنَتْ
iman
إِيمَانِهَا
imanında
لِلْمُؤْمِنِينَ
inananlara
يُؤْمِنُونَ
zaman
امَنُوا
inanan(larındır)
امَنُوا
inanan
يُؤْمِنُونَ
inanan
أَمِينٌ
güvenilir
مُؤْمِنِينَ
inanmayacak
امَنَ
inanan
مُؤْمِنُونَ
inananlarız
امَنْتُمْ
sizin inandığınızı
مُؤْمِنِينَ
inananlar
امَنَ
inanan
امَنُوا
inanmış
يُؤْمِنُوا
inanmamış ise
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inansalardı
أَفَأَمِنَ
emin midirler?
أَوَأَمِنَ
Ya da emin midirler?
أَفَأَمِنُوا
emin mi oldular?
يَأْمَنُ
emin
لِيُؤْمِنُوا
inanmadılar
امَنَّا
inandık
امَنْتُمْ
inandınız mı?
امَنَّا
inanmamız
بِمُؤْمِنِينَ
inanacak
لَنُؤْمِنَنَّ
muhakkak inanacağız
الْمُؤْمِنِينَ
inananların
يُؤْمِنُوا
yine inanmazlar
وَامَنُوا
ve iman ettiler
يُؤْمِنُونَ
inanıyorlar
امَنُوا
inananlar
فَامِنُوا
gelin inanın
يُؤْمِنُ
inanmaktadır
يُؤْمِنُونَ
inanacaklar
يُؤْمِنُونَ
inanan
يُؤْمِنُونَ
inanan
مُؤْمِنِينَ
inananlar
الْمُؤْمِنُونَ
Mü’minler
إِيمَانًا
imanlarını
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
أَمَنَةً
bir güven olmak üzere
امَنُوا
inananları
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنِينَ
Mü’minleri
الْمُؤْمِنِينَ
inananlarla
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
أَمَانَاتِكُمْ
emanetlerinize
امَنُوا
inanan(lar)
امَنْتُمْ
inanmış
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
وَبِالْمُؤْمِنِينَ
ve mü’minleri
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minleri
امَنُوا
inandılar
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inandılar
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
امَنُوا
inandılar
مَأْمَنَهُ
güvenli bir yere
مُؤْمِنٍ
bir mü’mine
مُؤْمِنِينَ
gerçekten inananlar
مُؤْمِنِينَ
inananlar
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler(den)
امَنَ
inanan
امَنَ
inanan
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْإِيمَانِ
imana
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmayan
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmayan
الْمُؤْمِنُونَ
inananlar
يُؤْمِنُ
inanır
وَيُؤْمِنُ
ve inanır
لِلْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
امَنُوا
inanan(lar)
مُؤْمِنِينَ
inanmış
إِيمَانِكُمْ
inandıktan
وَالْمُؤْمِنُونَ
inanan erkekler
وَالْمُؤْمِنَاتُ
ve inanan kadınlar
الْمُؤْمِنِينَ
inanan erkeklere
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve inanan kadınlara
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
امِنُوا
inanın
امَنُوا
inanan(lar)
نُؤْمِنَ
inanmayız
يُؤْمِنُ
inanır
وَالْمُؤْمِنُونَ
ve mü’minler de
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minleri
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنُونَ
inananlar
امَنُوا
inanan(lar)
إِيمَانًا
imanını
امَنُوا
inanan(lar)
إِيمَانًا
imanını
بِالْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
امَنُوا
iman edenlere
امَنُوا
iman eden(lere)
امَنُوا
iman eden(leri)
بِإِيمَانِهِمْ
imanları dolayısıyla
لِيُؤْمِنُوا
ve iman etmeyecekleri için
يُؤْمِنُونَ
iman etmezler
يُؤْمِنُ
iman eden
يُؤْمِنُ
iman etmeyen de
امَنْتُمْ
inanacaksınız
لِلْمُؤْمِنِينَ
mü’minler için
امَنُوا
onlar iman eden
لِيُؤْمِنُوا
inanmadılar
بِمُؤْمِنِينَ
iman edecek
امَنَ
iman eden
امَنْتُمْ
iman ettiyseniz
الْمُؤْمِنِينَ
Mü’minleri
يُؤْمِنُوا
(ki) iman etmesinler
امَنْتُ
iman ettim
امَنَتْ
iman ettiği
يُؤْمِنُونَ
iman etmezler
امَنَتْ
iman eden
إِيمَانُهَا
imanı
امَنُوا
iman ettiler
لَامَنَ
iman ederdi
مُؤْمِنِينَ
mü’min
تُؤْمِنَ
iman etmesi
يُؤْمِنُونَ
iman etmeyen
امَنُوا
iman eden(leri)
الْمُؤْمِنِينَ
Mü’minleri
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
يُؤْمِنُونَ
iman ederler
يُؤْمِنُونَ
iman etmezler
امَنُوا
iman eden(ler)
امَنُوا
iman eden(leri)
يُؤْمِنَ
kimse iman etmeyecek
امَنَ
iman eden
امَنَ
iman edenleri
امَنَ
zaten iman etmemişti
بِمُؤْمِنِينَ
inanacak
امَنُوا
iman eden(leri)
امَنُوا
iman eden(leri)
مُؤْمِنِينَ
mü’minler
امَنُوا
iman eden(leri)
لِلْمُؤْمِنِينَ
mü’minler için
يُؤْمِنُونَ
iman etmeyen(lere)
تَأْمَنَّا
bize güvenmiyorsun
بِمُؤْمِنٍ
inanacak
يُؤْمِنُونَ
inanmıyorlar
أَمِينٌ
güvenilir(bir kimse)sin
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُكُمْ
size güveneyim
أَمِنْتُكُمْ
size güvendiğim
امِنِينَ
güven içinde
بِمُؤْمِنِينَ
inanacak
يُؤْمِنُ
inanmazlar
أَفَأَمِنُوا
onlar emin midirler?
يُؤْمِنُونَ
inanan
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امَنُوا
inananlardır
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنُونَ
inananlar
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inanan
امِنًا
güvenli
وَلِلْمُؤْمِنِينَ
ve mü’minleri
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امِنِينَ
güven içinde
لِلْمُؤْمِنِينَ
inananlar için
امِنِينَ
güvenli
لِلْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
يُؤْمِنُونَ
inanmayanların
أَفَأَمِنَ
emin midirler?
يُؤْمِنُونَ
inanmayanlar
يُؤْمِنُونَ
inanan
يُؤْمِنُونَ
inanıyorlar
يُؤْمِنُونَ
inanan
مُؤْمِنٌ
inanmış olarak
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inanan(ları)
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(ları)
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(lar)
إِيمَانِهِ
inandıktan
بِالْإِيمَانِ
imanla
امِنَةً
güven
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(lara)
مُؤْمِنٌ
inanarak
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(ların)
أَفَأَمِنْتُمْ
emin misiniz?
أَمِنْتُمْ
emin misiniz?
لِلْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
نُؤْمِنَ
inanmayız
نُؤْمِنَ
inanmayız
يُؤْمِنُوا
iman etmekten
امِنُوا
siz inanın
تُؤْمِنُوا
inanmayın
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
يُؤْمِنُوا
inanmıyorlar
امَنُوا
inanmış
فَلْيُؤْمِنْ
inansın
امَنُوا
inandılar
يُؤْمِنُوا
inanmaktan
مُؤْمِنَيْنِ
mü’min insanlar
امَنَ
inanan
امَنُوا
iman eden
يُؤْمِنُونَ
iman etmezlerken
وَامَنَ
ve inananlar
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُ
inanmayan
امَنَّا
inandık
امَنْتُمْ
inandınız mı?
امَنَّا
inandık
مُؤْمِنًا
bir mü’min
وَامَنَ
ve inanan
مُؤْمِنٌ
inanırsa
يُؤْمِنْ
inanmayanları
امَنَتْ
inanmamıştı
يُؤْمِنُونَ
inanacaklar
يُؤْمِنُونَ
hala inanmıyorlar mı?
الْمُؤْمِنِينَ
inananları
مُؤْمِنٌ
inanmış olarak
امَنُوا
inanan
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inananlar için
فَيُؤْمِنُوا
ve inansınlar diye
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inanan
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
لِأَمَانَاتِهِمْ
emanetlerine
بِمُؤْمِنِينَ
inanıcı(insan)lar
يُؤْمِنُونَ
inanmayan
أَنُؤْمِنُ
inanacak mıyız?
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(lar)
امَنَّا
inandık
تُؤْمِنُونَ
inananlar
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler
الْمُؤْمِنُونَ
inanan erkeklerin
وَالْمُؤْمِنَاتُ
ve inanan kadınların
مُؤْمِنِينَ
inananlar
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنَاتِ
inanmış kadınlara
امَنُوا
inanan(lar)
لِلْمُؤْمِنِينَ
inanan erkeklere
لِلْمُؤْمِنَاتِ
inanan kadınlara
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
امَنَّا
inandık
بِالْمُؤْمِنِينَ
inanmış
الْمُؤْمِنِينَ
inananların
امَنُوا
inanan(lara)
أَمْنًا
(tam) bir güvene
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
امَنُوا
inanırlar
يُؤْمِنُونَ
inananlar
وَامَنَ
ve iman eden
مُؤْمِنِينَ
iman
مُؤْمِنِينَ
inanıcı
امَنَّا
inandık
امَنْتُمْ
inandınız mı?
الْمُؤْمِنِينَ
inananlar
مُؤْمِنِينَ
inanmazlar
الْمُؤْمِنِينَ
inananlar-
مُؤْمِنِينَ
inananlardan
أَمِينٌ
güvenilir
أَنُؤْمِنُ
biz inanır mıyız?
الْمُؤْمِنِينَ
inananları
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
مُؤْمِنِينَ
inananlardan
أَمِينٌ
güvenilir
مُؤْمِنِينَ
inananlardan
أَمِينٌ
güvenilir
امِنِينَ
güven
مُؤْمِنِينَ
inananlardan
أَمِينٌ
güvenilir
مُؤْمِنِينَ
inananlardan
أَمِينٌ
güvenilir
مُؤْمِنِينَ
inananlardan
الْأَمِينُ
(Ruhu’)l-Emin
مُؤْمِنِينَ
inanıyor
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
امَنُوا
inanan(lar)
لِلْمُؤْمِنِينَ
inananlara
يُؤْمِنُونَ
inanmayan
الْمُؤْمِنِينَ
inanan
أَمِينٌ
bana güvenilir
امَنُوا
inanan(ları)
لِلْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
يُؤْمِنُ
inananlar
يُؤْمِنُونَ
inanan
امِنُونَ
güven içindedirler
يُؤْمِنُونَ
inanan
الْمُؤْمِنِينَ
inananlar-
الْأَمِينُ
en güveniliridir
الْامِنِينَ
güvende olanlar-
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
امَنَّا
inandık
امِنًا
güvenli
وَامَنَ
ve inanırsa
امَنَ
inanan
امَنَّا
inandık
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inananları
امَنَّا
inandık
امَنُوا
inananları
امَنُوا
inananlara
يُؤْمِنُونَ
inanan
فَامَنَ
bunun üzerine inandı
لِلْمُؤْمِنِينَ
inananlar için
امَنَّا
inandık
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
يُؤْمِنُ
inananırlar
يُؤْمِنُونَ
inanan
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inanan
امَنُوا
inananları
امِنًا
güvenli
يُؤْمِنُونَ
inanıyorlar
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanan
امَنُوا
inanan(ları)
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
يُؤْمِنُ
inanan(lar)
وَالْإِيمَانَ
ve iman
امَنُوا
inanan(lara)
يُؤْمِنُ
inanırlar
مُؤْمِنًا
inanan kişi
امَنُوا
inananlar
إِيمَانُهُمْ
inanmaları
بِالْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerden
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
يُؤْمِنُوا
inanmamışlar
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
إِيمَانًا
imanlarını
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
وَالْمُؤْمِنِينَ
mü’min erkekler
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve mü’min kadınlar
لِمُؤْمِنٍ
inanmış bir erkek için
مُؤْمِنَةٍ
inanmış kadın (için)
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler
امَنُوا
inanan(lar)
بِالْمُؤْمِنِينَ
inananlara karşı
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنَاتِ
inanan kadınları
مُؤْمِنَةً
inanmış
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنِينَ
mü’min erkekleri
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve mü’min kadınları
الْمُؤْمِنِينَ
inananların
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْأَمَانَةَ
emaneti
الْمُؤْمِنِينَ
inanan erkekleri
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve inanan kadınları
امَنُوا
inanan(ları)
يُؤْمِنُونَ
inanmayanlar
امِنِينَ
güven içinde
الْمُؤْمِنِينَ
inananlar-
يُؤْمِنُ
inanan
نُؤْمِنَ
biz inanmayız
مُؤْمِنِينَ
inanan insanlar
امَنَ
inanan(lar)
امِنُونَ
güven içindedirler
مُؤْمِنُونَ
inanıyorlardı
امَنَّا
inandık
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امَنْتُ
inandım
امَنُوا
inanan(lara)
مُؤْمِنِينَ
inanan insanlar
الْمُؤْمِنِينَ
inanan
الْمُؤْمِنِينَ
mü’min
الْمُؤْمِنِينَ
inanan
الْمُؤْمِنِينَ
mü’min
فَامَنُوا
ve inandılar
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inanan
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(ların)
يُؤْمِنُونَ
inanan
وَيُؤْمِنُونَ
ve inanırlar
امَنُوا
inanan(lar)
الْإِيمَانِ
imana
تُؤْمِنُوا
inanmanız
امَنُوا
inanan(ların)
يُؤْمِنُ
inanmayan
مُؤْمِنٌ
mü’min
إِيمَانَهُ
imanını
امَنَ
inanan
امَنُوا
inanan(lar)
امَنَ
inanan
مُؤْمِنٌ
inanarak
امَنُوا
inanan(lara)
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
امَنَّا
inandık
إِيمَانُهُمْ
inanmaları
امَنُوا
iman eden(ler)
امَنُوا
inananları
امِنًا
güvenle
امَنُوا
inananlar
يُؤْمِنُونَ
inanmayanlara
امَنْتُ
ben inandım
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inanan
امَنُوا
inanan(ların)
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inananlar
الْإِيمَانُ
iman
امَنُوا
iman eden(ler)
يُؤْمِنُونَ
inanmayan
مُؤْمِنُونَ
inanıyoruz
أَمِينٌ
güvenilir
تُؤْمِنُوا
inanmadınızsa
أَمِينٍ
güvenli
امِنِينَ
güven içinde
لِلْمُؤْمِنِينَ
inananlar için
يُؤْمِنُونَ
inanacaklar
امَنُوا
inanan(lara)
امَنُوا
inanan
امَنُوا
inanan(lara)
فَامَنَ
ve inandığı halde
امَنُوا
inanan(lar)
امِنْ
iman et!
وَامِنُوا
ve inanın
امَنُوا
inanan(ların)
وَامَنُوا
ve inananların
امَنُوا
inananlar ise
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(ların)
امَنُوا
inanan(ları)
وَلِلْمُؤْمِنِينَ
ve inanan erkekler için
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve inanan kadınlar için
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
تُؤْمِنُوا
inanırsanız
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
إِيمَانًا
imanlarını
إِيمَانِهِمْ
imanlarıyla
الْمُؤْمِنِينَ
inanan erkekleri
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve inanan kadınları
لِتُؤْمِنُوا
ki inanasınız
وَالْمُؤْمِنُونَ
ve mü’minler
يُؤْمِنْ
inanmazsa
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
لِلْمُؤْمِنِينَ
inananlara
مُؤْمِنُونَ
inanmış
مُؤْمِنَاتٌ
inanmış
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
امِنِينَ
güven içinde
امَنُوا
inananlara
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْإِيمَانَ
imanı
الْمُؤْمِنِينَ
inananlar-
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
امَنُوا
inanan(lar)
الْإِيمَانِ
inandıktan
امَنُوا
inanan(lar)
امَنَّا
inandık
تُؤْمِنُوا
inanmadınız
الْإِيمَانُ
iman
الْمُؤْمِنُونَ
Mü’minler
امَنُوا
iman eden(lerdir)
لِلْإِيمَانِ
imana
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minler-
الْمُؤْمِنِينَ
inananlara
امَنُوا
inanan(lar)
بِإِيمَانٍ
imanda
يُؤْمِنُونَ
onlar inanmıyorlar
يُؤْمِنُونَ
inanmayan(lar)
امِنُوا
inanın
امَنُوا
inanan(lara)
تُؤْمِنُونَ
güvenmiyorsunuz
لِتُؤْمِنُوا
inanmağa
مُؤْمِنِينَ
inananlar
الْمُؤْمِنِينَ
inanan erkekleri
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve inanan kadınları
امَنُوا
mü’minlere
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
inananlar
امَنُوا
iman eden(lere)
امَنُوا
inanan(lar)
وَامِنُوا
ve inanın
لِتُؤْمِنُوا
inanmanız içindir
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanan
الْإِيمَانَ
iman
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
وَالْإِيمَانَ
ve imana (sarılanlar)
بِالْإِيمَانِ
inanmış olan
امَنُوا
inananlara
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنُ
Mü’min’dir (güvenlik veren)
امَنُوا
inanan(lar)
تُؤْمِنُوا
inandığınızdan
تُؤْمِنُوا
siz inanıncaya
امَنُوا
inanan(lar)
الْمُؤْمِنَاتُ
mü’min kadınlar
بِإِيمَانِهِنَّ
onların imanlarını
مُؤْمِنَاتٍ
inanmış olduklarını
مُؤْمِنُونَ
inanıyorsunuz
الْمُؤْمِنَاتُ
inanmış kadınlar
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
تُؤْمِنُونَ
inanırsınız
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minleri
امَنُوا
inanan(lar)
فَامَنَتْ
inandı
امَنُوا
inanan(ları)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanmaları
وَلِلْمُؤْمِنِينَ
ve ve mü’minlere
امَنُوا
inanan(lar)
مُؤْمِنٌ
mü’min
فَامِنُوا
artık inanın
يُؤْمِنْ
inanırsa
يُؤْمِنْ
inanırsa
الْمُؤْمِنُونَ
mü’minler
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُ
inanan
امَنُوا
inanmış olan
امَنُوا
inanan(ları)
يُؤْمِنْ
inanır
الْمُؤْمِنِينَ
mü’minlerin
مُؤْمِنَاتٍ
inanan
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanmış
امَنُوا
inananlar
أَأَمِنْتُمْ
emin misiniz?
أَمِنْتُمْ
siz emin misiniz?
امَنَّا
inanmışşızdır
يُؤْمِنُ
inanmıyor
تُؤْمِنُونَ
inanıyorsunuz
مَأْمُونٍ
güven
لِأَمَانَاتِهِمْ
emanetlerini
مُؤْمِنًا
inanarak
وَلِلْمُؤْمِنِينَ
ve inanan erkekleri
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve inanan kadınları
فَامَنَّا
ve inandık
امَنَّا
inandık
يُؤْمِنْ
inanırsa
امَنُوا
inananların
إِيمَانًا
imanı
وَالْمُؤْمِنُونَ
ve inananlar
يُؤْمِنُونَ
inanacaklar
أَمِينٍ
güvenilendir
امَنُوا
inanan(lara)
امَنُوا
inanan(lar)
يُؤْمِنُونَ
inanmıyorlar
امَنُوا
inanan(lar)
بِالْمُؤْمِنِينَ
mü’minlere
يُؤْمِنُوا
inanmalarından
الْمُؤْمِنِينَ
inanan erkeklere
وَالْمُؤْمِنَاتِ
ve inanan kadınlara
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
الْأَمِينِ
güvenli
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
امَنُوا
inanan(lar)
وَامَنَهُمْ
ve onları güvene kavuşturdu