فَلِذَٰلِكَ فَادْعُ ۖ وَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ ۖ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ ۖ وَقُلْ آمَنْتُ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ مِنْ كِتَابٍ ۖ وَأُمِرْتُ لِأَعْدِلَ بَيْنَكُمُ ۖ اللَّهُ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ ۖ لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ ۖ لَا حُجَّةَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ ۖ اللَّهُ يَجْمَعُ بَيْنَنَا ۖ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ
Fe li zalike fed’u vestekım kema ümirt ve la tettebı’ ehvaehüm ve kul amentü bima enzelellahü min kitab ve ümirtü li a’dile beyneküm allahü rabbüna ve rabbüküm lena a’malüna ve leküm a’malüküm la huccete beynena ve beyneküm allahü yecmeu beynena ve ileyhil mesıyr
Kelime
Anlamı
Kökü
فَلِذَٰلِكَ
bundan dolayı sen
فَادْعُ
(Hakka) çağır
وَاسْتَقِمْ
ve doğru ol
كَمَا
gibi
أُمِرْتَ
emrolunduğun
وَلَا
ve
تَتَّبِعْ
uyma
أَهْوَاءَهُمْ
onların keyiflerine
وَقُلْ
ve de ki
امَنْتُ
ben inandım
بِمَا
أَنْزَلَ
indirdiği
اللَّهُ
Allah’ın
مِنْ
her
كِتَابٍ
Kitaba
وَأُمِرْتُ
ve emrolundum
لِأَعْدِلَ
adalet yapmakla
بَيْنَكُمُ
aranızda
اللَّهُ
Allah
رَبُّنَا
bizim de Rabbimizdir
وَرَبُّكُمْ
sizin de Rabbinizdir
لَنَا
bize aittir
أَعْمَالُنَا
bizim eylemlerimiz
وَلَكُمْ
ve size aittir
أَعْمَالُكُمْ
sizin eylemleriniz
لَا
yoktur
حُجَّةَ
bir tartışma nedeni
بَيْنَنَا
bizimle
وَبَيْنَكُمُ
sizin aranızda
اللَّهُ
Allah
يَجْمَعُ
bulur (bir araya toplar)
بَيْنَنَا
aramızı
وَإِلَيْهِ
ve O’nadır
الْمَصِيرُ
dönüş

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve işte bunun için artık onları çağır ve doğru hareket et emredildiğin gibi ve uyma onların dileklerine ve de ki: Ben, kitaptan ne indirdiyse Allah, inandım ona ve bana, aranızda adâletle hükmetmem emredildi. Allah, Rabbimizdir ve Rabbiniz; bizim yaptıklarımız, bize âittir, sizin yaptıklarınız size; düşmanlık yok bizimle sizin aranızda. Allah, bir yerde toplayacak bizi ve sonunda dönüp onun tapısına varılacak.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ben Allah’ın kitaptan ne indirdiyse hepsine inandım ve aranızda adaletle hükmetmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimizin karşılığı bizim, sizin işlediklerinizin karşılığı ise size aittir. Artık bizimle sizin aranızda tartışmayı gerektirecek bir durum yoktur. Allah aramızı bulur, yahut bizi bir araya toplar, dönüşte O’nadır.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah’ın indirdiği Kitab’a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de O’nadır. (Âyette, Hz. Peygamber’in insanları davet edeceği prensipler açıklanırken, uyacağı esaslar da beyan edilmiştir. Buna göre davete devam edilecek, inanmayanların teklif ve ısrarları dinlenmeyecektir.)

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    İşte bunun için sen davet et! Hükmolunduğun gibi fıtratın istikametinde ol! Onların hevâlarına (boş arzu ve fikirlerine) uyma! De ki: "Allâh’ın inzâl ettiği BİLGİ’ye iman ettim! Aranızda adaletli olmamla hükmolundum! Allâh bizim de Rabbimizdir sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bizedir, sizin yaptıklarınız da sizindir. Bizimle sizin aranızda deliller savaşına gerek yoktur! Allâh aramızı cem eder! O’nadır dönüş."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Ben Allah’ın indirdiği her kitaba inandım ve aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize sizin yaptıklarınız sizedir. Bizimle sizin aranızda bir tartışma yoktur. Allah aralarımızı birleştirir. Dönüş de O’nadır.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur. Onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Ve de ki: Allah’ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle aranızda ‘deliller getirerek tartışma (ya, huccete gerek)’ yoktur. Allah bizi biraraya getirip-toplayacaktır. Dönüş O’nadır."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Ey Rasûlüm), onun için sen onları tevhîde davet et ve emrolunduğun gibi, sebat üzre doğru git. Onların heveslerine uyma ve de ki: "- Ben, Allah’ın indirdiği her kitaba iman ettim. Aranızda adaleti yerine getirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz (karşılığı) bize, sizin amelleriniz (karşılığı) size... Sizinle aramızda bir husumet yok. (Bu ayet-i kerime, kıtal ayeti ile nesh edilmiştir - Hâzin tefsiri). Allah hepimizi (kıyamette) bir araya toplayacak ve dönüş de ancak O’nadır."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Allah`ın indirdiği kitaba inandım. Aranızda adeletli davranmakla emrolundum. Allah bizim de sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da sizedir. Aramızda tartışmaya gerek yoktur. Allah hepimizi bir araya getirecektir. Dönüş yalnız O`nadır.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Bundan oturu sen birlige cagir ve emrolundugun gibi dogru ol; onlarin heveslerine uyma ve soyle soyle: «Allah’in indirdigi Kitap’a inandim; aranizda adaletle hukmetmek ile emrolundum; Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir; bizim islediklerimiz bize, sizin isledikleriniz kendinizedir. Bizimle sizin aranizda tartisilacak bir sey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar; dnus O’nadir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    İşte (ey Peygamber!), bunun için çağrına devam et, emredildiğin gibi dosdoğru ol; onların heveslerine uyma ve de ki: «Allah’ın indirdiği her kitaba imân ettim ve ben aranızda adaleti yerine getirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aittir. Aramızda sürtüşme, tartışma ve iddialaşma diye bir şey yoktur. Allah bizi biraraya getirip toplar ve dönüş de ancak O’nadır..»

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Ey Resulüm!) İşte bundan dolayı sen insanları Allah`ın dinine davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Onların isteklerine uyma ve de ki: “Ben Allah`ın indirdiği her kitaba inandım; aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aittir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplayacaktır. Çünkü dönüş sadece O`nadır.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (Ey Muhammed!) Bundan dolayı sen çağrıya devam et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların hevâ ve heveslerine uyma ve şöyle de: "Ben, Allah’ın indirdiği her kitaba inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur. Allah, hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüş de ancak O’nadır."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah’ın indirdiği Kitab’a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de O’nadır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Sen buna çağır ve sana emredildiği gibi dosdoğru uygula. Onların fantazilerine ve de ki "ALLAH’ın bana indirdiği kitabı onayladım. Sizin aranızda adaletle davranmakla emrolundum. ALLAH bizim de Efendimiz, sizin de Efendinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz ise sizedir. Bizimle sizin aranızda herhangi bir tartışma yoktur. Bizi ALLAH biraraya getirecektir. Sonunda dönüş O’nadır.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Ey Muhammed! İşte bunun için insanları tevhide davet et ve sana emredildiği gibi dosdoğru ol. Onların keyiflerine uyma ve de ki: «Ben Allah’ın kitaptan indirdiğine inandım ve bana aranızda adaleti gerçekleştirmem emredildi. Allah bizim de rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Sizinle bizim aramızda hiçbir tartışmaya yer yoktur. Allah hepimizi biraraya toplayacaktır. Dönüş yalnız O’nadır.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Bundan dolayı sen insanları Allah’ın dinine davet et ve emrolunduğun gibi doğru ol, onların heva ve heveslerinden kaynaklanan hayat sistemlerine uyma ve de ki: «Ben Allah’ın indirdiği her Kitab’a inandım; aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabb’imiz, sizin de Rabb’inizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aittir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak birşey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüşte O’nadır.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve buyrulduğun gibi doğru bir yön tuttur. Onların hevalarına uyma. Ve de ki: "Tanrı’nın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaletli davranmam buyruldu. Tanrı, bizim de rabbimiz, sizin de rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle aranızda ’deliller getirerek tartışma(ya, huccete gerek)’ yoktur. Tanrı bizi bir araya getirip toplayacaktır. Dönüş O’nadır."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların arzularına uyma ve de ki: "Allah’ın indirdiği her kitaba iman ettim. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle sizin aranızda artık bir delile gerek yoktur. Allah hepimizi bir arada toplayacaktır ve dönüş yalnız O’nadır."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    İşte bunun için sen (Habîbim onları tevhide) da’vet et. Emrolunduğun vech ile dosdoğru hareketde sebat kıl. Onların hevâ (ve heves) lerine uyma ve de ki: «Ben Allahın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda (icrâ-yi) adalet etmemle emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amel (ve hareket) lerimiz bize, sizin amel (ve hareket) leriniz de size âiddir. Bizimle sizin aranızda hiçbir husumet yokdur. Allah hepimizi birlikde toplayacak. Dönüş ancak Onadır».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    İşte bunun için, durma (dîne) da`vet et! Ve emrolunduğun gibi, dosdoğru ol!Onların (nefsânî) heveslerine sakın uyma! Ve de ki: `(Ben) Allah`ın indirdiği her kitâba inandım. Ve aranızda adâlet etmekle emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de sizedir. Bizimle sizin aranızda bir hüccet (tartışılacak bir şey) yoktur. Allah bizi bir araya toplayacaktır. Ve (sonunda) dönüş ancak O`nadır!`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Şu halde sen, bunun için davet et ve emrolunduğun şekilde dosdoğru bir istikamet tuttur. Onların heveslerine uyma. Ve de ki: Ben, Allah’ın indirdiği kitaba inandım ve aranızda adalet etmekle emrolundum. Allah; bizim de Rabbımız, sizin de Rabbınızdır. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak hiç bir şey yoktur. Allah; hepimizi bir araya toplar ve dönüş de O’nadır.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sen yalnızca onları, emr olunduğun gibi dosdoğru olarak (Allah’ın dinine) davet et. Onların arzularına uyma ve onlara deki "Ben yalnızca Allah’ın kitaptan indirdiklerine iman ettim ve aranızda adaleti sağlamakla emr olundum. Allah bizimde Rabbimiz, sizinde Rabbinizdir. Bizimle sizin aramızda bundan (Kur’an’dan) başka bir delil yoktur. Bizim yaptıklarımızın sorumluluğu bize ait, sizin yaptıklarınızın sorumluluğu da size aittir. Allah aramızdaki yapılanları (kıyamet gününde) bir araya getirip hükmünü verecektir ve kesinlikle dönüş O’nadır.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    İşte bunun için, artık sen onları davet et. Ve emrolunduğun gibi istikamet üzere (Allah’a doğru) ol. Ve onların heveslerine tâbî olma. Ve onlara de ki: "Allah’ın kitaptan indirdiği şeye îmân ettim. Ve sizin aranızda adil (adaletli) olmakla emrolundum. Allah, sizin de Rabbiniz bizim de Rabbimiz. Bizim amelimiz bize, sizin ameliniz size. Sizinle bizim aramızda bir huccet (çekişme) yoktur. Allah, bizi biraraya toplayacak. Ve dönüş, O’na (Allah’adır).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    İşte onun için sen (tevhit dinine) davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru bir istikamet tuttur. Onların hevalarına uyma ve de ki: "Allah’ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adalet yapmakla emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz de sizindir. Bizimle sizin aranızda bir tartışma (konusu) yoktur. Allah bizi bir araya getirip toplayacaktır ve dönüş de O’nadır."

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    İşte bunun için sen (bütün insanlığa) çağrıda bulun ve (Allah tarafından) emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Onların heva ve heveslerine uyma ve de ki: "Ben, Allah’ın bütün vahyettiklerine inanırım. Sizin değişik görüşleriniz arasında adaleti gözetmekle emrolundum. Allah benim de, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımızın hesabı bize çıkacaktır, sizin yaptıklarınız da size. Bizimle sizin aranızda bir çekişme olmamalı. Allah hepimizi bir araya toplayacaktır; çünkü varış O’nadır."

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    İşte bu yüzden sen (durup dinlenmeden hakikate) çağır ve emrolduğun gibi dosdoğru ol! Onların keyfi taleplerine uyma ve de ki: "Ben Allah tarafından indirilen her tür vahye inandım; ben aranızda dengeyi sağlamakla emrolundum; Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir; bizim yaptıklarımızın sonucu bizi bulacak, sizin yaptıklarınızın sonucu da sizi bulacaktır; bizimle sizin aranızda tartışmanın bir yararı yok: Allah hepimizi bir araya getirecektir: zira varış sadece O`nadır."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    İşte bundan dolayı sen dâvet et ve emrolunduğun gibi istikamette bulun ve onların hevâlarına tâbi olma ve de ki: «Allah’ın kitaptan indirmiş olduğuna imân ettim ve aranızda adâlet yapmakla memur oldum. Allah bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizedir, sizin amelleriniz de size aittir. Bizim aramızla sizin aranızda bir husûmet yoktur. Allah aramızı toplayacaktır ve dönüş ancak O’nadır.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    İşte bundan ötürü sen onları (tevhide, birliğe) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma. Ve de ki: "Allah’ın indirdiği kitaba inandım, aranızda adalet yapmakla emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize sizin işledikleriniz size âittir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar. Dönüş de ancak O’nadır. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Işte bunun için sen davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru hareket et! Onların hevalarına/boş arzularına/isteklerine uyma! De ki: "Allah’ın indirdiği/gönderdiği her kitaba inandım! Aranızda adaleti sağlamakla emrolundum! Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size. Sizinle aramızda bir çekişme/didişme/benlik davası yok! Allah hepimizi bir araya toplayacaktır ve dönüş O’nun katınadır."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Ben Allah’ın indirdiği her Kitab’a inandım; aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabb’imiz, sizin de Rabb’inizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aittir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak birşey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüşte O’nadır.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Onun için sen durma, hakka dâvet et ve sana emredildiği tarzda dosdoğru ol, sakın onların keyiflerine uyma ve şöyle de: "Allah hangi kitabı indirmişse ben ona inandım. Hem bana, aranızda adaletle hükmetmem emri verildi. Allah bizim de, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlerimizin sorumluluğu bize, sizinkilerinki ise size aittir. Bizimle sizin aranızda bir tartışma sebebi yoktur. Allah hepimizi bir arada toplayacaktır. Hepimiz de O’nun huzuruna götürüleceğiz."

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Bundan dolayı sen (Hakka) çağır ve emrolunduğun gibi doğru ol; onların keyiflerine uyma ve de ki: "Ben Allâh’ın indirdiği her Kitaba inandım ve aranızda adâlet yapmakla emrolundum. Allâh bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim eylemlerimiz bize, sizin eylemleriniz size âittir. Bizimle sizin aranızda bir tartışma nedeni yoktur. Allâh aramızı bulur, (yahut: Allâh bizi bir araya toplar), dönüş O’nadır.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    O halde, davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Onların isteklerine uyma! Ve şöyle söyle: -Allah’ın indirdiği tüm kitaplara inandım. Aranızda adaleti sağlamakla emrolundum. Allah bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız sizedir. Bizimle sizin aranızda bir tartışma yoktur. Allah, aramızı birleştirecektir ve dönüş O’nadır.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru bir istikamet tuttur! Onların heva (istek ve tutku)larına uyma! Ve de ki: «Allah’ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adalet yapmakla emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle sizin aranızda (karşılıklı delillere dayalı=hüccet) bir tartışma konusu yoktur. Allah, bizi bir arada birleştirip toplayacak ve dönüş de O’nadır.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    İşte bunun için sen çağrıda bulun/dua et ve emrolunduğun gibi dosdoğru yürü! Onların boş arzularına uyma ve şöyle de: "Allah’ın Kitap’tan indirdiğine inandım. Aranızda adaleti sağlamakla emrolundum. Allah’tır, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz. Bizim amellerimiz bize, sizin amellerinizin size. Bizimle sizin aranızda delil yok. Allah bizi biraraya toplayacaktır/aramızı bulacaktır. Dönüş O’nadır."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Now then, for that (reason), call (them to the Faith), and stand steadfast as thou art commanded, nor follow thou their vain desires; but say: "I believe in the Book which Allah has sent down; and I am commanded to judge justly between you. Allah is our Lord and your Lord: for us (is the responsibility for) our deeds, and for you for your deeds. There is no contention between us and you. Allah will bring us together, and to Him is (our) Final Goal.