Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir. Sûrede başlıca müslümanların işlerini kendi aralarında danışma yoluyla yürüttükleri, ayrıca kâinatta Allah’ın birliğini gösteren deliller ve kıyamet gününün hâlleri konu edilmektedir.
5.
Neredeyse semâlar üstlerinden yarılacaklar (içinden ne çıkacak? A.H.)! Melekler de Rablerinin hamdi olarak tespih ediyor (işlev görüyor) ve arzda olanlar için bağışlanma dilemekteler... Dikkat edin, Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
İşte böylece sana (Onu) Arapça bir Kur’ân (olarak) vahyettik ki, hem Mekke halkını ve Onun yöresindekileri uyarasın; hem de kendisinde şüphe olmayan toplanma sürecinin dehşeti hakkında bilgi edinilsin! (Onlardan) bir bölümü cennettedir, bir bölümü de alev dalgaları yayılan ateştedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Eğer Allâh dileseydi onları elbette ümmet-i vahide (tek bir inançta olan toplum) kılardı... Fakat Allâh dilediğini Rahmetine dâhil eder! Zâlimlere gelince, onların ne bir velîsi vardır ve ne de bir yardım edeni!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Herhangi bir şey hakkında fikir ayrılığına düştüğünüzde, onun hükmü Allâh’a aittir! İşte budur Allâh, Rabbim! O’na tevekkül ettim... O’na dönerim!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Semâlar ve arzın Fâtır’ıdır! Sizi, hem kendi benliğinizden eşler (orijin benlik + oluşmuş benlik); hem de en’amdan (hayvansal bedenden) çiftler (biyolojik + ışınsal {ruh} beden) hâlinde oluşturmuştur... Böylece sizi üretiyor! O’nun benzeri bir şey yoktur! O, Semi’dir, Basıyr’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Semâların ve arzın anahtarları (özellikleri açığa çıkaran kuvveler) O’nundur! Yaşam gıdasını dilediğine göre yayar, genişletir veya daraltır! Muhakkak ki O, Bi-küllî şey’in (Esmâ’sıyla şey’i meydana getirmiş olan olarak) Aliym’dir (bilen).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
O tek Din’den (muhakkak geçerli Allâh Sistem ve düzeninden) Nuh’a uygulamasını istediğimizi; sana vahyettiğimizi; İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya da uygulamalarını söylediğimiz gerçeği; "Din’i ikame edip, onda ayrılığa düşmeyesiniz" diye, sizin için de kurallaştırdı! Kendilerini çağırdığın bu şey (lâ ilâhe illAllâh gerçeği; Sistem realitesi), şirk koşanlara büyük geldi! Allâh dilediğini kendine seçer; kendine yönelenleri de hakikate erdirir!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
İlim (Hakikat ilmi) kendilerine geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden tefrikaya düştüler! Eğer Rabbinden, belirlenmiş bir zamana kadar yaşamaları hükmolunmamış olsaydı; onlar arasında elbette işleri bitirilirdi! Onlardan sonra BİLGİye vâris kılınanlara (ehl-i kitaba) gelince; muhakkak ki Ondan (Kurân’dan) kuşkulu bir tereddüt içindedirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
İşte bunun için sen davet et! Hükmolunduğun gibi fıtratın istikametinde ol! Onların hevâlarına (boş arzu ve fikirlerine) uyma! De ki: "Allâh’ın inzâl ettiği BİLGİ’ye iman ettim! Aranızda adaletli olmamla hükmolundum! Allâh bizim de Rabbimizdir sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bizedir, sizin yaptıklarınız da sizindir. Bizimle sizin aranızda deliller savaşına gerek yoktur! Allâh aramızı cem eder! O’nadır dönüş."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Ona icabet edilmesinden sonra hâlâ Allâh hakkında tartışanların delilleri, Rableri indînde geçersizdir... Onların üzerine öfke ve şiddetli bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Allâh (O’dur) ki, Hak olarak Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsini ve Mîzanı (muhakeme kuvvesini) inzâl etti... Ne bilirsin, belki O Saat (ölümü tadacakları an) yakındır!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Onu yaşayacaklarına iman etmeyenler, onu acele isterler! İman edenler ise ondan korku ile ürperirler ve bilirler ki o kesinlikle Hak’tır! Dikkat edin, O Saat (ölümle yeni bir boyutta yaşayacakları) hakkında tartışanlar, kesinlikle işin hakikatinden çok büyük bir sapma içindedirler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Kim sonsuz gelecek yaşamın nimetlerini isterse nimetleri ona fazlasıyla veririz! Kim de dünyanın nimetlerini isterse, ona ondan veririz... Sonsuz gelecek yaşamda onun için bir nasip yoktur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Yoksa onların, Din’den Allâh’ın izin vermediği şeyi kendileri için meşru kılan ortakları mı var? Eğer zamanı geldiğinde ayrışma olacağı sözü olmasaydı, elbette aralarında hükmolunurdu... Zâlimlere gelince, onlar için feci bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Onların başına geldiğinde, (yaptıklarının sonucunda) kazandıklarından ötürü zâlimleri korku ile titreyenler olarak görürsün! İman edip imanın gereğini uygulayanlar ise cennetlerin en güzel yerlerindedirler... Onlar için Rablerinin indînde diledikleri her şey vardır... İşte bu! O büyük lütuftur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
İşte bu, Allâh’ın, iman edip imanın gereğini uygulayan kullarına müjdelediğidir... De ki: "Sizden yakınlığın sevgisi dışında, bu tebliğim nedeniyle bir karşılık istemiyorum"... Kim bir güzellik kazanırsa, onda, onun için bir güzellik de biz arttırırız! Muhakkak ki Allâh Ğafûr’dur, Şekûr’dur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Yoksa "Allâh hakkında bir yalan uydurdu" mu diyorlar? Eğer Allâh dilerse senin kalbini (şuurunu) kilitler! Allâh bâtılı mahveder ve kendi kelimeleri olarak Hakk’ı sâbit kılar! Muhakkak ki O, Esmâ’sıyla Zât’ınız olarak Aliym’dir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
İman edip imanın gereğini uygulayanlara icabet eden ve kendi lütfuyla onlara (nimetlerini) arttırandır! Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Eğer Allâh, kullarının yaşam gıdalarını yayıp genişletseydi, arzda elbette azarlardı! Ne var ki dilediğini bir ölçü ile indirir... Muhakkak ki O, kullarında Habiyr’dir, Basıyr’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Eğer dilerse, rüzgârı durdurur da (rüzgârın gücü ile akıp gidenler, denizin) üzerinde durup kalırlar... Muhakkak ki bunda çok sabreden ve çok şükreden herkes için elbette işaretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Size verilmiş olan şeyler, dünya (dünya = en sefil, anlamında) hayatının zenginliğidir! Allâh indîndekiler ise, iman edip Rablerine tevekkül edenler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Onlar ki Rablerine icabet edip salâtı ikame ederler; işleri, aralarında istişare ederek çözerler... Kendilerini beslediğimiz şeylerden de infak ederler...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Bir kötülüğün karşılığı, onun benzeri bir kötülüktür! Kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allâh’ın üzerinedir... Muhakkak ki O, zâlimleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Ancak insanlara zulmedenlerin ve haksız olarak arzda azgınlık yapanların aleyhine suçlama geçerlidir! İşte onlar için feci bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Allâh kimi saptırırsa, artık bundan sonra onun için bir velî yoktur... Zâlimlerin, azabı (ölümü) gördüklerinde: "(Biyolojik beden yaşamına) geri dönecek bir yol var mı?" dediklerini görürsün.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Onların Allâh’tan başka kendilerine yardım edecek velîleri de yoktur... Allâh kimi saptırırsa, onun için artık bir yol yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Allâh’tan reddolunması imkânsız bir süreç gelmeden önce Rabbinize icabet edin... O süreçte ne bir sığınacak yeriniz vardır, ne de (yaptıklarınızı) inkârınız çare olur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Eğer yüz çevirirlerse (keyifleri bilir); seni onlara bekçi olarak irsâl etmedik! Sana düşen yalnızca bildirimdir! Doğrusu insana bizden bir rahmet tattırdığımızda, onunla mutlu olur... Eğer ellerinin getirisi dolayısıyla kendilerine bir belâ isâbet ederse, muhakkakki insan çok nankördür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Bir beşer için Allâh’ın kendisiyle konuşması mümkün değildir! Ancak vahiy yollu yahut perde arkasından ya da bir Rasûl (melek) irsâl edip izniyle dilediğini vahyetmesi hariç! Muhakkak ki O, Alîy’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Böylece sana hükmümüzden ruh (Esmâ mânâlarını şuurunda hissetmeyi) vahyettik... Sen, Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi nedir, iman neyedir bilmezdin! Ne var ki, biz Onu (ruhu), kendisiyle hakikate erdirdiğimiz nûr (ilim) olarak meydana getirdik, kullarımızdan dilediğimize! Muhakkak ki sen de kesinlikle hakikate (sırat-ı müstakime) yönlendirirsin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster