Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Gene ona inanmazlar ve gerçekten, eskilerin yolu yordamı da böylece olup bitmiş, onlar da bu yüzden azâba uğrayıp gitmiştir.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Geçmiş toplumların başına gelen felaketler, onlar için ibret olarak durmasına rağmen, gene de O Kur’ân’a iman etmezler.
Adem UğurAdem Uğur:
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur’an’a) inanmıyorlar.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Ona (hatırlatıcı BİLGİye) iman etmezler... Evvelce iman etmeyenlerin yaşadıkları sonuçlardan da ders almazlar.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Ona iman etmezler. Oysa öncekiler hakkındaki uygulama geçmiştir.
Ali BulaçAli Bulaç:
Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Kur’ân’a iman etmezler, halbuki, evvelki inkârcılar hakkında Allah’ın sünneti (onlara yaptığı azâp hali) geçmiştir. (İbret için önlerinde duruyor).
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Geçmişteki milletlerin durumu ortada iken, yine de ona inanmazlar.
Bekir SadakBekir Sadak:
(12-13) Ayni sekilde biz de Kitap’i suclularin kalblerine sokariz, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden oncekilerin ugradiklari meydandadir.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Kur’ân’a inanmazlar. Halbuki öncekilerin (bu yüzden başlarına) bir sünnet (ilâhî hüküm) de gelip geçmiştir, (misâli vardır).
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(Fakat) Geçmiş ümmetlerin başlarına gelen felaketler ibret teşkil ettiği halde yine de onlar inanmazlar.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Önceki milletlerin (helâkine dair Allah’ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur’an’a) inanmazlar.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur’an’a) inanmıyorlar.
Edip YükselEdip Yüksel:
Nitekim, onu onaylamazlar. Kendilerinden öncekilerin yasası (sünneti) de böyleydi.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Kur’âna iman etmezler, halbuki öncekilerin sünneti (inanmadıkları için başlarına gelenler) gelip geçmiştir.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onlar Kur’an’a inanmazlar. Oysa daha önceki yoldaşları hakkında ilahi kanun işlemişti.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysa ki öncekilerin sünneti geçmiştir.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur’an’a) inanmıyorlar.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(Kendilerinden) evvelkilerin (İmansızlıkları ve istihzaları yüzünden ma’ruz kaldıkları felâketler ma’lûm iken ve o gibiler hakkında ilâhî bir) sünnet (ve kanun) da geçmişken yine onlar buna (bu Kur’ana, bu peygambere) inanmazlar.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Artık) ona (Kur`ân`a) îmân etmezler; hâlbuki evvelkilere tatbîk edilen (ibret alınacak) İlâhî kanun (nice cezâlar) geçmiştir. (Onu beklesinler!)
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Kendilerinden öncekilerin uğradıkları ortada iken yine de ona inanmazlar
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Onlar asla elçilere inanmayacaklar. Zira, önceki inkarcılarda aynı şekilde inanmamışlardı.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Evvelkilerin sünneti (adeti) gelip geçtiği halde onlar, ona (resûle) îmân etmezler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti de böyle olup gitmiştir.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
önceki (zalim)lerin izlediği yol (ve bu yolda başlarına gelenler) de nicedir gözlerinin önünde olduğu halde buna inanmazlar.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
onlar da öncekilerin nasıl bir model ortaya koydukları sergilendiği halde, (yine de) bu (vahye) inanmazlar.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Onlar buna, (bu Kur’an’a) inanmazlar. Halbuki, evvelkilerin sünneti (başlarına gelen felaketler) gelip geçmiştir.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Kendilerinden öncekilerin sünneti (başlarına gelenler) geçmiş olduğu halde, yine de ona inanmazlar.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Ona inanmıyorlar, oysa kendilerinden öncekilerin sünneti (yasası) geçmiştir.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onlar Kur’an’a inanmazlar. Oysa daha önceki yoldaşları hakkında ilahi kanun işlemişti.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(12-13) Biz böylece o inkâr ve alayı suçluların kalplerine sokarız. Geçmiş ümmetlerin başlarına gelen felaketler ibret teşkil ettiği halde yine de onlar iman etmezler.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Kendilerinden öncekilerin sünneti (inkârcıların mahvedileceği yasası) geçtiği halde yine de ona inanmazlar.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Onlar da öncekilerin yaptığı gibi ona inanmazlar.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Onlar ona (indirilen Kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Ona inanmazlar. Oysaki, öncekilerin yol ve yöntemleri gözlerinin önünden geçmiştir.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
That they should not believe in the (Message); but the ways of the ancients have passed away.