Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Ve gerçek vait yaklaşınca işte o zaman kâfir olanlar, gözlerini dikip kalacaklar ve yazıklar olsun bize diyecekler, bundan gafildik, hattâ zâlimdik biz.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ve gerçekten meydana geleceği bildirilen kıyamet yaklaştığı vakit, işte o zaman Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin gözleri hemen belerip kalacak, "Eyvah bizlere!" diye yakınacaklar. "Bu kıyamet sözüne karşı, hep umursamaz tavırlar gösterdik. Daha doğrusu bizler, yaratılış maksadına aykırı hareket edenlerdik" diyecekler.
Adem UğurAdem Uğur:
Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz."
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Ölüm yaklaştığında, bir de bakarsın ki hakikat bilgisini inkâr edenlerin gözleri dehşetle donar kalır! "Eyvah! Gerçekten biz kozamızda - dünyamızda yaşıyormuşuz (bu gerçeği fark edememişiz)! Hayır, zâlimler imişiz."
Ahmet VarolAhmet Varol:
Hak olan vaad yaklaşmıştır. İşte o zaman inkar edenlerin gözleri dışarı fırlar. ’Yazık bize! Doğrusu biz bundan gafletteydik. Hayır, biz zalimlerdik.’
Ali BulaçAli Bulaç:
Gerçek olan va’d yaklaşmıştır, işte o zaman, inkar edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler).
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Ve hak olan vaad (kıyamet) yaklaştığı vakit, işte o zaman, kâfir olanların gözleri hemen dikilecek: "- Vah bizlere! Biz bundan gaflet ettik, doğrusu kendimize zulmetmiş olduk." diyecekler.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(96-97) Nihayet Ye`cûc ve Me`cûc setleri açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman, verilen gerçek söz yaklaştığında inkâr edenlerin gözleri donakalır! “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz, hatta biz zâlim kimselermişiz” derler.
Bekir SadakBekir Sadak:
Gercek vaad yaklastiginda, inkar edenlerin gozleri beleriverir: «Vah bize! Bundan once gaflet icindeydik, hem de zalimdik» derler.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Hak olan va’d (Kıyametin safhaları) yaklaşınca bir de bakarsın ki o inkâr edenlerin gözleri belerip kalır, «eyvah bize! Biz bundan gaflette bulunuyorduk; daha doğrusu biz zâlimler idik» derler.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Gerçek vaadin (kıyamet gününün) eşiğine gelindiğinde inkârcıların bakışları dehşetten donakalacak ve “Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz bu ana karşı hep umursamazlık göstermiştik. Biz gerçekten kendimize zulmeden kimselerden olduk” (diyecekler).
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz" derler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! «Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz.»
Edip YükselEdip Yüksel:
Hak sözün gerçekleşmesi yaklaşmış ve kafirlerin gözleri korkudan dona kalmıştır: "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik. Biz gerçekten zalimler olduk."
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Ve gerçek vaad yaklaştığında, işte o zaman kâfir olanların gözleri beleriverir. «Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik, hayır biz zalim kimselerdik.» derler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Gerçek vaadin (kıyamet gününün) eşiğine gelindiğinde kâfirlerin bakışları dehşetten donakalır ve «Eyvah halimize! Biz bu anın geleceğinden gafil yaşadık, biz gerçekten zalimlerden olduk» derler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
(96-97) Yecuc ve Mecuc(un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden akın ederler. Gerçek olan vaad yaklaşmıştır, işte o zaman, küfredenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler).
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz."
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(96-97) Nihayet Ye’cûc ve Me’cûc (un seddi) açılıb da her tepeden saldıracakları ve gerçek va’d olan (kıyamet) yaklaşdığı vakit, işte o zaman o küfr (ve inkâr) edenlerin gözleri hemen belirib kalacak, «Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik. Hayır, biz zaalim kimselerdik» (diyecekler).
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(96-97) Nihâyet Ye`cüc ve Me`cüc`ün (seddi) açıldığı ve onların her tepeden akın etmekte olduğu ve gerçek va`d (olan kıyâmet)in yaklaştığı zaman bir de bakarsın ki, inkâredenlerin gözleri (dehşetten) donuktur. `Eyvah bize! Hakikaten bundan gaflet içindeydik,(biz) bil`akis (nefsimize) zulmeden kimseler imişiz!` (derler).
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Ve gerçek vaad yaklaştığı zaman; o küfredenlerin gözleri belerip kalır: Vah bize, bundan önce gaflet içindeydik, biz gerçekten zalimler idik.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Allah’ın vaat ettiği gerçeklerin olması yakınlaşmıştır. O gün geldiğinde, gerçekleri inkar etmiş olanların gözleri şaşkınlık içerisinde "Bu yeniden diriliş gününden bihaber olarak yaşadığımız için, bize yazıklar olsun, böyle yapmakla kendimize haksızlık yapmışız" derler.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve hak vaad yaklaştı. İşte o zaman kâfir olanların gözleri (korku ile) büyür. (Derler ki): "Bize yazıklar olsun. Biz bundan gaflet içindeydik. Meğer biz zalimler olmuşuz (kendimize zulmetmişiz)."
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Gerçek olan söz yaklaşmıştır. İşte o zaman, küfre sapanların gözleri yuvalarından fırlayacak, "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zulme sapmıştık" (diyecekler).
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(ki o zaman) başa gelmesi kaçınılmaz olan (kıyamet) söz(ün)ün gerçekleşmesi de yaklaşmış olacaktır. O zaman ki, hakkı inkara şartlanmış olan kimselerin gözleri yerinden oynayacak ve (birbirlerine:) "Vah bize!" (diye yakınacaklar), "Bu (kıyamet sözüne) karşı hep umursamazlık gösterdik! Çünkü, zulüm ve kötülük yap(maya eğilimli ol)an kimselerdik!"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
İmdi, mutlaka gerçekleşecek olan sözün vakti yaklaşmıştır: işte o zaman, küfürde ısrar edenler, gözleri yuvalarından fırlatmış bir halde "Yazıklar olsun bize!" (diyecekler), "Doğrusu biz bu (söze) karşın gaflete dalmışız; dahası (böyle yapmakla) kendi kendimize kıymışız!"
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve doğru olan vaad (Kıyamet günü) yaklaştığı zaman, artık kâfirlerin gözleri muzdarip bir hale gelecek, (ve diyeceklerdir ki:) «Eyvah bizlere! Biz bundan gaflette bulunmuş olduk. Hayır. Biz zalimler olduk.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Gerçek olan vaad yaklaştığında, kâfirlerin gözleri yuvalarından fırlar. "Yazıklar olsun bize! Biz bundan gerçekten gâfildik, hatta biz gerçekten zâlimlermişiz. " derler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
(yecüc mecüc seddinin açılışıyla) gerçek olan söz (kıyamet) yaklaşmıştır. İşte o zaman inkârcı kişilerin gözleri donup kalmıştır: "Vah vah, yazıklar olsun bize! Biz bundan gaflet içinde imişiz. Hayır aksine biz zalimlermişiz."
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Gerçek vaadin (kıyamet gününün) eşiğine gelindiğinde kâfirlerin bakışları dehşetten donakalır ve «Eyvah halimize! Biz bu anın geleceğinden gafil yaşadık, biz gerçekten zalimlerden olduk» derler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(96-97) Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc’ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır. "Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik!" diyecekler.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Gerçek va’d (yani kıyâmet) yaklaşmış olur. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalır. "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik (bunun doğru olacağını hiç düşünmüyorduk). Meğer biz zulmediyormuşuz!" (diye mırıldandılar).
Şaban PirişŞaban Piriş:
İşte gerçek vaat yaklaşmıştır. İşte o zaman kafirlerin gözleri dehşetten bakakalır: - Eyvah bize, bundan önce biz gaflet içindeydik. Biz gerçekten zalim kimselerdik.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Gerçek olan va’d yaklaşmıştır, işte o zaman, küfre sapanların gözleri yuvalarından fırlayacak: «Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zulme sapmıştık» (diyecekler).
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik." derler.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Then will the true promise draw nigh (of fulfilment): then behold! the eyes of the Unbelievers will fixedly stare in horror: "Ah! Woe to us! we were indeed heedless of this; nay, we truly did wrong!"