Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir. Sûre, temel konu olarak peygamberlerden, onların tevhit davası uğrunda verdikleri mücadelelerden bahsettiği için bu adı almıştır
3.
Kalpleri başka şeylerle oyalanarak haksızlık edenler, aralarında fısıldaşarak, “Bu da sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Siz göre göre büyüyü mü kabul edip inanacaksınız?” derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Onlar, “Hayır, bunlar karışık rüyalardır, onu kendisi uydurmuştur. Hayır o şairdir. Haydi, önceki peygamberler gibi bir belge getirsin!” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Biz, senden önce, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Kur`ân`ı bilenlere sorunuz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri de helâk ettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Tersine biz, hakkı bâtılın tepesine bindiririz de o, bâtılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, bâtıl yok olup gitmiştir. O halde Allah`a yakıştırdığınız sıfatlardan ötürü, yazıklar olsun size!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Göklerde ve yerde var olan herkes/her şey O`na aittir. O`nun huzurunda bulunanlar, O`na ibadet etmek hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Eğer yerde ve gökte Allah`tan başka tanrılar bulunsaydı, yer ve gök, kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan uzaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
“Haydi delillerinizi getiriniz! İşte, benimle beraber olanların kitabı ve benden öncekilerin kitabı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki, ona “Benden başka ilâh yoktur, o halde bana kulluk ediniz” diye vahyetmiş olmayalım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Allah`ın rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
İnkâr edenler, göklerin ve yerin birbirine yapışık olduğunu, bizim onları ayırdığımızı ve bütün canlıları sudan yarattığımızı görmüyorlar mı? Buna rağmen inanmayacaklar mı?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
İnsanları sarsmaması için yerin üstüne sabit dağlar yerleştirdik. Dağlar arasında geçitler ve yollar açtık ki yollarını bulabilsinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Her canlı ölümü tadacaktır. Bir deneme olarak sizi iyilikle ve kötülükle imtihan ederiz. Siz ancak bize döndürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
İnkârcılar seni gördüklerinde, “Sizin tanrınızı diline dolayan bu mudur?” diye seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. Oysa kendileri, çok merhametli olan Allah`ı anmayı inkâr ediyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
İnkâr edenler, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi savamayacakları, kendilerine yardım dahi edilemeyeceği zamanı bir bilselerdi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Bilakis, kendilerine o öyle ani gelir ki, onları şaşırtır. Artık ne reddedebilirler onu, ne de kendilerine mühlet verilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Yoksa kendilerini bize karşı savunacak birtakım tanrıları mı var? O tanrılar, kendilerine bile yardım edecek güçte değildirler. Onlar bizden de alâka ve destek görmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Doğrusu biz o inkârcıları ve babalarını dünya nimetlerinden yararlandırdık. Öyle ki uzun süre bu şekilde yaşadılar. Onlar, bizim, şimdi bulundukları topraklara gelip, oraları azar azar ele geçirdiğimizi görmüyorlar mı? Onlar inananlara galip geleceklerini mi sanıyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Biz, kıyamet günü için adâlet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan iş, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa onu getiririz. Hesap gören olarak biz yeteriz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Andolsun, Mûsâ ve Hârûn`a eğriyi doğrudan ayıran kitabı, takvâ sahipleri için ışık ve hatırlatıcı bilgi kaynağı olarak verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Takvâ sahipleri, görmedikleri halde Rabblerine bilinçli bir şekilde saygı duyarlar; onlar kıyametten korkan kimselerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
(64-65) Kendi kendilerine dönüp birbirlerine, “Doğrusu siz zâlimlerdensiniz” dedikten sonra, gönüllerindeki eski inançları depreşerek, “Ey İbrâhim! Sen bunların konuşmayacağını bilirsin” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
(64-65) Kendi kendilerine dönüp birbirlerine, “Doğrusu siz zâlimlerdensiniz” dedikten sonra, gönüllerindeki eski inançları depreşerek, “Ey İbrâhim! Sen bunların konuşmayacağını bilirsin” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Onları, emrimiz doğrultusunda insanlara yol gösteren önderler yaptık; onlara iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, bize hep kulluk ettiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Lût`a gelince, ona da hüküm ve ilim verdik; onu çirkin işler yapmakta olan halkından kurtardık. Zira onlar, gerçekten fena işler yapan kötü bir topluluktu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Dâvûd ve Süleymân`ı da hatırla! Bir zaman bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı. Bir grup insanın koyun sürüsü, geceleyin başıboş bir durumda bu ekinin içine dağılıp ziyan vermişti. Biz onların hükmünü görüp bilmekte idik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Böylece hükmü Süleymân`a biz anlatmıştık. Her ikisine de sağlam bir muhakeme gücü ve ilim vermiştik. Kuşları ve tesbih eden dağları da Dâvûd`a boyun eğdirdik. Biz her şeyi yaparız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Süleymân`ın emrine de zorlu rüzgârı verdik. Onun emriyle, içinde bereketler yarattığımız ülkeye doğru eserdi. Biz her şeyi biliriz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Şeytanlar arasında da, onun için dalgıçlık eden ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Eyyûb`u da hatırla! Hani Rabbine, “Başıma bir belâ geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Biz de onun duasını kabul etmiş ve başına gelen sıkıntıyı kaldırmıştık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere, ona tekrar ailesini ve olanlarla beraber bir katını daha vermiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Zü`n-Nûn`u/Yunus`u da hatırla! O, öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini aslâ sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zâlimlerden oldum” diye yalvardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Biz de duasını kabul ettik ve ona Yahyâ`yı bahşettik. Eşini de kendisi için elverişli hale getirdik. Gerçekten bütün peygamberler hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar bize gönülden saygı duyuyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
(96-97) Nihayet Ye`cûc ve Me`cûc setleri açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman, verilen gerçek söz yaklaştığında inkâr edenlerin gözleri donakalır! “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz, hatta biz zâlim kimselermişiz” derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
(96-97) Nihayet Ye`cûc ve Me`cûc setleri açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman, verilen gerçek söz yaklaştığında inkâr edenlerin gözleri donakalır! “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz, hatta biz zâlim kimselermişiz” derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Ama gerçekten kendileri için, katımızdan iyilik ve güzellik yazılmış bulunanlara gelince, böyleleri cehennemden uzak tutulacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
En büyük dehşet bile onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini, “Size söz verilen gün, işte bugündür” diye karşılarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Göğü, kitap sayfalarını dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak yaratmayı tekrar edeceğiz. Biz bunu yapacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
“Ben sizin hepinize eşit şekilde açıkladım. Artık tehdit edildiğiniz şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
“Ey Rabbim, onlar hakkında adâletle hükmünü ver! Bizim Rabbimiz, Rahmân`dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster