Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Rablerinden, Kur’ân’a âit yeni bir âyet geldi mi onu alaya alarak dinlerler, oyun sanırlar.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ne zaman kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı mesaj gelse, onu ancak alaya alarak, aldırmayarak, oyun yerine koyarak dinliyorlar.
Adem UğurAdem Uğur:
Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Rablerinden gelen her yeni uyarıyı, alaya alarak dinliyorlar!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Ne zaman kendilerine Rablerinden yeni bir uyarı gelse onu ancak alaya alarak dinlerler.
Ali BulaçAli Bulaç:
Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı, hep eğlenerek dinliyorlar.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Rabblerinden kendilerine gelen her yeni öğüdü alaya alarak dinlerler.
Bekir SadakBekir Sadak:
(2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtari mutlaka, gonulleri gaflet icinde eglenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantilarinda: «Bu zat, sizin gibi bir insandan baska bir sey midir? Siz, goz gore gore sihre mi uyarsiniz?» diye konusurlar.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Rablarından kendilerine gelen her yeni uyarıyı mutlaka eğlenerek dinlerler.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(2-3) Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir öğüt (ve ihtar) gelse, onlar bunu, hep alaya alırlar. (Hem de) kalpleri eğlenceye dalarak (dinlerler). Zulme sapanlar, (aralarında) gizlice şöyle fısıldaşırlar: “Bu Muhammed, sadece sizin gibi bir insan değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(2-3) Rab’lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: "Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?"
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(2-3) Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir. O zalimler şöyle fısıldaştılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
Edip YükselEdip Yüksel:
Her ne zaman Rab’lerinden kendilerine yeni bir mesaj (zikr) gelse, onu ciddiye almadan dinlerler.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Rablerinden kendilerine gelen her yeni hatırlatmayı hep eğlenerek dinliyorlar.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onlar Rabb’lerinden gelen her yeni uyarıyı kesinlikle alaya alarak dinliyorlar.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni nasîhati, ancak alaya alarak, onu kalbleri gaflet içinde dinlerler. Ve o zulmedenler, (aralarında) şu fısıldamaları gizli tuttular: `Bu(Muhammed), sâdece sizin gibi bir insan değil midir? Şimdi siz, görüp dururken sihre mi geliyorsunuz?`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Rabblarından kendilerine yeni bir uyarı gelmeye dursun; onlar, bunu mutlaka eğlenerek dinlemişlerdir.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
İnsanlara ne zaman Rablerinden meydana gelen bir öğüt gelse, ancak öğütleri alay edip oynayarak dinlemişlerdir.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Rabbinden, yeni bir zikir (uyarı) gelmeyegörsün. Onu, ancak oynayarak (alay ederek) dinlerler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka eğlence konusu yaparak dinlemektedirler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ne zaman Rablerinden kendilerine yeni bir uyarıcı, hatırlatıcı (mesaj) gelse, onu ancak alaya alarak dinliyorlar,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir uyarı gelse, onu da sadece alaya alarak dinliyorlar.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Onlara Rablerinden yeni bir ihtar gelmez ki, illâ onu müstehziyâne bir halde dinlerler.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Rablerinden kendilerine gelen her yeni zikri (öğüt ve uyarıyı) mutlaka alaya alarak dinlerler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı/öğüdü, ancak alay konusu ederler!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onlar Rabb’lerinden gelen her yeni uyarıyı kesinlikle alaya alarak dinliyorlar.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(2-3) Rab’leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: "O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?"
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Kendilerine Rablerinden gelen her yeni ikazı mutlaka eğlenerek dinlerler.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Rab’lerinden gelen her yeni uyarıyı ancak alay ederek dinlerler.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinlemektedirler.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Never comes (aught) to them of a renewed Message from their Lord, but they listen to it as in jest,-