قُلْ هَلْ مِنْ شُرَكَائِكُمْ مَنْ يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ ۚ قُلِ اللَّهُ يَهْدِي لِلْحَقِّ ۗ أَفَمَنْ يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ أَحَقُّ أَنْ يُتَّبَعَ أَمَّنْ لَا يَهِدِّي إِلَّا أَنْ يُهْدَىٰ ۖ فَمَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ
Kul hel min şürakaiküm mey yehdı ilel hakk kulillahü yehdı lil hakk e fe mey yehdı ilel hakkı ehakku ey yüttebea emmel la yehiddı illa ey yühda fe ma leküm keyfe tahkümun
Kelime
Anlamı
Kökü
قُلْ
de ki
هَلْ
var mıdır?
مِنْ
-dan
شُرَكَائِكُمْ
sizin ortak koştuklarınız-
مَنْ
bir kimse
يَهْدِي
iletecek
إِلَى
الْحَقِّ
hakka
قُلِ
de ki
اللَّهُ
Allah
يَهْدِي
iletir
لِلْحَقِّ
hakka
أَفَمَنْ
kimse mi?
يَهْدِي
ileten
إِلَى
الْحَقِّ
hakka
أَحَقُّ
daha lâyıktır
أَنْ
يُتَّبَعَ
uyulmaya
أَمَّنْ
yoksa kimse mi?
لَا
يَهِدِّي
doğru yolu bulamayan
إِلَّا
dışında
أَنْ
يُهْدَىٰ
kendisi yöneltilmesi
فَمَا
ne oluyor
لَكُمْ
size
كَيْفَ
nasıl
تَحْكُمُونَ
hüküm veriyorsunuz

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    De ki: Ona eş saydıklarınız içinde hangisi halkı gerçeğe sevkedip yol gösterir? De ki: Allah, gerçek yola sevk eder, doğru yolu gösterir. Halkı gerçeğe sevk eden mi uyulmaya daha lâyıktır, doğru yola sevkedilmedikçe o yolu bulamayan mı? Nasıl hükmediyorsunuz?

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Yalnızca Allah’tır gerçeğe ulaştıran. Öyleyse, gerçeğe eriştiren mi izlenmeye daha layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmedikçe, kendi başına doğru yolu bulamayacak durumda olan mı? Peki ne oluyor size, nasıl böyle yanlış hükmediyorsunuz?

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    De ki: Ortak koştuklarınızdan hakka iletecek olan var mı? De ki: "Hakka Allah iletir." Öyle ise hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır; yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz?

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    De ki: "Ortak koştuklarınızdan hangisi Hakk’a erdirebilir?" De ki: "Allâh, Hakk’a hidâyet eder... Hakk’a erdiren mi tâbi olunmayı hak eder, yoksa kendisi hidâyet bulmakta yetersiz olan mı? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Allah hakka iletir. Öyleyse hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır yoksa kendisi yöneltilmedikçe doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz!’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki: "Hakka ulaştıracak Allah’tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Ey Rasûlüm), de ki: "-Ortaklarınızdan hak yolu gösterebilecek var mı? " (cevap veremiyen müşriklere) de ki: "- Allah, ancak hak yolu gösterir ve ona iletir. O halde, hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa kendisine hidayet olunmadıkça tek başına doğru yolu bulamıyan (putunuz) mu? Öyle ise, ne oluyorsunuz, nasıl bâtıl hüküm veriyorsunuz (uyulmaya lâyık olmayan putlara uyuyorsunuz?)"

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Allah hakka iletir. Öyle ise hakka götüren mi uyulmaya lâyıktır, yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor? Nasıl böyle yanlış hükmediyorsunuz?”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    De ki: «Kostugunuz ortaklardan gercege eristiren var midir?» De ki: «Ama Allah gercege eristirir. Gercege eristiren mi, yoksa, birisi goturmezse gidemeyen mi uyulmaga daha layiktir? Ne bicim hukum veriyorsunuz?»

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    De ki: Ortak edindiklerinizden Hakk’a yol gösteren, Hakk’a ileten var mıdır ? De ki:. Allah Hakk’a yol gösterir ve ona iletir. Hakk’a ileten mi, yoksa iletilmeden kendiliğinden hak yolu bulamayan mı uyulmaya daha lâyıktır ? Size ne oluyor, nasıl hükmediyorsunuz?!

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    De ki: “Ortak koştuklarınızdan doğru yolu gösterecek olan var mıdır?” Yine de ki: “Allah, hak olan doğru yola iletir. O halde doğru yola ileten mi kendisine uyulmaya daha layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mı daha layıktır. O halde ne oluyor size? Nasıl hükmediyor (Allah`tan başka varlıklara kulluk ediyor)sunuz?”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    De ki: "Allah’a koştuğunuz ortaklarınızdan hakka iletecek olan bir kimse var mı?" De ki: "Hakka Allah iletir." Öyle ise, hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa iletilmedikçe doğru yolu bulamayan kimse mi? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?"

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    De ki: Ortak koştuklarınızdan hakka iletecek olan var mı? De ki: «Hakka Allah iletir.» Öyle ise hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır; yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz?

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    De ki "Ortaklarınızdan hangisi gerçeğe ulaştırabilir?" De ki: "ALLAH gerçeğe ulaştırır. Gerçeğe ulaştıran mı uyulmaya daha yaraşır, yoksa gerçeğe ulaştırılmadıkça gerçeği bulamayan mı? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?"

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    De ki, «Ortak koştuklarınızdan doğru yolu gösterecek olan var mıdır?» De ki: «Allah, hak olan doğru yola hidayet eder. O halde doğru yola hidayet eden mi kendisine uyulmaya daha layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mı daha layıktır. O halde ne oluyorsunuz? Nasıl hükmediyorsunuz?»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Onlara de ki; «Allah’a ortak koştuğunuz putlar arasında gerçeğe ileten var mı?» De ki; «Allah, insanları gerçeğe iletir.» Acaba insanları gerçeğe ileten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa başkasının kılavuzluğundan yararlanmadıkça doğru yolu kendi kendine bulamayan mı? O halde size ne oluyor da böyle yanlış hüküm veriyorsunuz?

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki: "Hakka ulaştıracak Tanrı’dır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    De ki: "Şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki: "Hakka ulaştıracak Allah’tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha layıktır, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    De ki: «Sizi ortaklarınızın içinden hakkı (doğru yolu) gösterecek bir kimse var mıdır»? De: «Hakkı gösterecek ve ona iletecek Allahdır. O halde hakka hidâyet edecek (Allah) mı (kendisine) uyulmıya daha lâyıkdır, yoksa (hayat ve) hidâyet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan (o uydurma Tanrılar) mı? Ne oluyor size? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz»?

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    De ki: `(Allah`a şirk koştuğunuz) ortaklarınızdan hakka hidâyet edecek var mı?` De ki: `Allah, hakka hidâyet eder. Öyle ise hakka hidâyet eden mi tâbi` olunmaya daha lâyıktır, yoksa hidâyet olunmadıkça kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Öyle ise size ne oluyor? Nasıl (böyle esassız) hüküm veriyorsunuz?`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    De ki: Sizin ortaklarınız içinde; hakka ileten var mıdır? De ki: Allah hakka eriştirir. Hakka eriştiren mi, yoksa götürülmeden gidemeyen mi uyulmaya daha layıktır. Ne oluyor size, nasıl hükmediyorsunuz?

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Deki "Ortaklarınızdan gerçek doğru yolu gösterip, sonra o doğru yola iletecek var mı?" Deki "Allah, gerçek doğrulara iletir. Gerçek doğrulara ileten, tabi olunmaya daha layık değil midir? Yoksa kendileri doğru yola iletilmeye muhtaç olanlar mı, tabi olunmaya layıktır? Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?"

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    De ki: "Sizin ortaklarınızdan Hakk’a hidayet edecek (ulaştıracak) kimse var mı?" De ki: "Allah, Hakk’a hidayet eder (ulaştırır). Öyleyse Hakk’a hidayet eden (ulaştıran) mı tâbî olunmaya daha lâyıktır (daha çok hak sahibidir) yoksa hidayete erdirilmedikçe, kendisi hidayete eremeyen kimse mi?" Artık size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    De ki: "Koştuğunuz ortaklardan gerçeğe hidayet eden var mıdır?" De ki: "(Ama) Allah gerçeğe hidayet eder. Gerçeğe hidayet eden mi, yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine hidayeti bulamayan mı uyulmağa daha layıktır? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    De ki: "O sizin tanrılaştırdığınız varlıklardan hiç sizi hakka eriştiren var mı?" De ki: "(Yalnızca) Allah’tır, hakka eriştiren. Öyleyse, hakka eriştiren mi izlenmeye layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmedikçe bir başına doğru yolu bulamayacak durumda olan mı? Peki, ne oluyor size ve muhakemenize!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Sor (onlara): "Hak yola yönelten kimse ortak koştuklarınızdan biri midir?" Cevap ver: "Hak yola yönelten sadece Allah`tır. Peki, hak yola yönelten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa yol gösterilmedikçe kendi başına doğru yolu bulamayacak olan mı? Şu halde ne oluyor size; nasıl böyle bir hükme varabiliyorsunuz?"

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    De ki: «Sizin şeriklerinizden Hakk’a hidâyet edecek bir kimse var mıdır? De ki: «Allah Teâlâ Hakk’a hidâyet eder. Artık Hakk’a hidâyet eden zât mı uyulmaya daha haklıdır, yoksa hidâyet olunmadıkça kendi kendine hidâyete eremiyecek kimse mi? Artık sizin için ne var? Nasıl hükmediyorsunuz?»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    De ki: "Sizin ortak koştuklarınızdan Hakk’a iletecek olan var mıdır?" De ki: "Allah’tır Hakk’a ileten. O halde Hakk’a ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğruyu bulamayan mı daha lâyıktır? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?"

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    De ki: "Sizin ortak koştuklarınızdan gerçeğe götürebilecek var mı?" De ki: "Allah gerçeğe götürür. Öyleyse gerçeğe götüren kimse mi uyulmaya daha lâyıktır? Yoksa tutulup doğru yola götürülmedikçe, kendisi doğru yolu bulamayan kimse mi? O halde neyiniz var sizin? Nasıl hükmediyorsunuz?"

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Onlara de ki; «Allah’a ortak koştuğunuz putlar arasında gerçeğe ileten var mı?» De ki; «Allah, insanları gerçeğe iletir.» Acaba insanları gerçeğe ileten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa başkasının kılavuzluğundan yararlanmadıkça doğru yolu kendi kendine bulamayan mı? O halde size ne oluyor da böyle yanlış hüküm veriyorsunuz?

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    De ki: "O şeriklerinizden hakikate götürecek var mı? De ki: "Gerçeğe ancak Allah hidâyet eder."Şimdi söyleyin bakalım; gerçeğe ulaştıran mı tâbi olunmaya lâyıktır, yoksa elinden tutulup doğru yola götürülmedikçe kendisi yol bulamayan mı?Ne oluyor size! Nasıl böyle yanlış hükmediyorsunuz?"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    De ki: "Sizin ortaklarınızdan hakka götürecek var mı?" De ki: "Allâh, hakka götürür. Hakka götüren mi uyulmağa daha lâyıktır, yoksa (tutulup) yola götürülmedikçe kendisi doğru yolu bulamayan mı? O halde neyiniz var? Nasıl hükmediyorsunuz?"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    De ki: -Ortak koştuklarınızdan gerçeğe eriştiren var mıdır? De ki: -Allah, gerçeği gösterir. Gerçeği gösteren mi uyulmaya daha layıktır; yoksa birisi yol göstermezse, doğruya ulaşamayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    De ki: «Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mıdır?» De ki: «Hakka ulaştıracak Allah’tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Şunu da söyle: "Ortak tuttuklarınızdan kim var hakka götüren?" De ki: "Allah götürür hakka. Hakka götürebilen mi izlenmeye daha layıktır yoksa kılavuzlanmadıkça yolu bulamayan mı? Peki, ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz siz?"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Say: "Of your ´partners´ is there any that can give any guidance towards truth?" Say: "It is Allah Who gives guidance towards truth, is then He Who gives guidance to truth more worthy to be followed, or he who finds not guidance (himself) unless he is guided? what then is the matter with you? How judge ye?"